1 YIL SONRA...

Bugün Tuna'lar beni istemeye geliyorlardı o kadar heyecanlıydım ki... Üzerime mavi yırtmaçlı bir elbise giyinmiştim, yüzümde ise sade bir makyaj vardı. Tüm ev halkı heyecanlıydı. Abimleri ikna edebilmiştik çünkü onlar da Tuna'nın beni gerçekten sevdiğinin farkındalardı. Tam odadan çıkacaktım ki içeriye Kuzey abim girdi.

"Asya, şunu unutma, arkanda kocaman bir ailen var. Tek bir derdin, tasan, şikayetin ne olursa bize söyle arkanda 5 tane abin var. Biraz soğuk görünmüş olabilirim ama bil ki seni çok seviyorum." diyen Kuzey abime baktım. "Yaa abi." diyerek boynuna atladım. "Bende seni çok seviyorum." dedim ve oa sıkı sıkı sarıldım. Ardından ise birlikte aşağıya indik, tam o sırada kapı çaldı. Heyecandan elim ayağım titriyordu. Anneme bakıp, "Geldiler." dedim fakat Bertuğ abişim susmak bilmediği için hemen atlamıştı, "Açmazsan geri gidecekler cimcime." dediğinde ona baktım. "Ha ha çok komik." dediğimde o hemen Burçak'a dönmüştü. "Komik değil mi aşkım?" diye sordu. Evet bu süre zarfında onlar sevgili olmuşlardı, ve... aşırı... mıçmıç.

"Evet aşkım komikti." dediğinde Güney abim kusuyormuş gibi yaptığında birlikte güldük. Ardından ise ben kapıyı açtım. Tuna karşımda bütün karizmasıyla duruyordu. Nesin sen be adam! Maşaallah kocama bak be taş taş!

Biraz fazla birbirimizi süzdüğümüzü farkedip tam sar8lacakken Baran abim önüme geçti. "Geç damat geç." dedi Baran abimde.

Tam o sırada gelen Zehra ablayla kapıyı açık bıraktım, o ise gelip boynuma atladı. "Ayy gecikmedim değil mi vallahi trafikte önüme biri çıktı. Boş boş ıvır zıvır geveleyip durdu sonra bastı gitti. Ee bende zor yetiştim. Dağ ayısı, pislik maganda. Özür bile dilemedi pislik." dediğinde içeridekileri farketmiş olucak ki hemen susup önüne döndü. Zehra abla çok eski bir arkadaşımdı bugün ise isteme için buraya gelecekti. Tam o sırada gözleri Gökalp abimde takılı kalmıştı. "Sakın bu dağ ayısı abim deme" kailarımı çattım. "Abim." dediğimde gözlerini yumdu. İstemeden sonra diye göz kırptı bende geçip yerime oturydym.

Havadan usdan koonuştuk. "Eee gelin kzıımız bi kahve yapsada içsek." dediğinde pna baktım "Tabi ki Orhan amcacım, hemen." dedim ve mutfağa geçip yapmaya başladım. Yanıma Güney abim geldi. Eline tuzu aldı bana uzattı. "Tuz koy hadi." dediğinde kalarımı çattım. "Tçvbe abicim yok yazık." dedim ama o ısrar edince koymak zorunda kaldım. Sadece tuz değil, kekik, kimyon, zerdeçal, nane, limon aklınıza gelebilecek her şey. İnşaallah ölmez.

Kahveleri götürüp dağıttım ve yerime oturdum. Tuna ise kahveyi tekte bitirdi. "Güzelimin elinden ne olsa içerim." dediğine Kuzey abim, Güney abime döndü. "Lan biber filan kkoymadın mı?" dediğinde "Valla deterjan da döktüm ama damat dayanıklı çıktı." demesiyle gözlerim yuvalarından fırlayacakatı. "ABİ!" (ÇAMAŞIR DETERJANINI EVDE DENEMEYİNİZ BİR GÜVENCEM YOK EHFPIEFVIEFVIPFVIPHDFB. SAĞLIKLI DEĞİLDİR. HEPIUVHEIPVI)

"Sebebi ziyaretimiz malum, Allah'ın emri peygamerin kavli ile kızımız Asya'yı, oğlumuz Tuna'ya istiyoruz." dediğinde babamın duygulandığını farkettim. Bana baktı kafamı salladım, anneme baktı o da onayladı. "Eee gençler birbirlerini görmüşler, beğenmişler, sevmişler," dedi bana bir kez daha baktı. "Ee bize de aralarına girmemek düşer. Verdik gitti." Salonda sadece 5 kişi alkışlamıyordu, tahmin etmişsinizdir, abilerim.

............

AŞKOLAR YENİ BÖLÜM YOLDA SİZİ ÇOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOK SEVİYORUMMM........