Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@gece.71

medya;son arzum. (Bu bölümde bu şarkıyı dinleyerek yazdım aşklarımm.)

Benim kalbim bir enkazdan başka bir şey değildi. Ben bir ankazdan başka bir şey değildim. Kimsenin sevgisine layık bile değildim. Ben belki de artık yaşamamalıydım.
Her geçen gin daha da acıyor. Zaman geçirirdi hani? Acıyı hafifletirdi hani? Benimkini niye daha çok kanatıyordu?! Hayat neden benim yaramın üstünü kapatmaya uğraşmıyordu ki?!

Bugün sevgili günlük, ilk kez güvendiğim kişilerin, bir daha asla güvenmeyeceğim kişiler olması acıtıyor. Ve bu kişilerin en yakınım olması...

Ben sevilmeyi haketmiyor muyum? Ben yeterince sevmediğim için mi bunlar oluyor? Ama ben onları çok seviyordum. Hala seviyorum. Ama galiba onlar beni sevmiyor?!

Bugün sevgili günlük, ölümü istediğim ilk gündü, bugün sevgili günlük, ölürsem mezarımı ıslatacak gözyaşı olacak mı diye düşündüğüm ilk gündü...

Yıllarca fiziksel, ruhsal şiddet gördüm, bunu hiç düşünmedim. Ama sevdiklerimin açtığı tek bir yara, bana bunu düşündürttü.

Günlüğümü kapatıp çantama attım. Sabahtan beri bu bankta oturuyordum. Hiç bir şey yememiştim. Defalarca çalan telefonumu kapatıp çantaya atmıştım. Şimdi ise karşımda hırçın dalgalarını kayalara vuran denize bakıyordum.

Deniz kayaların mı canını acıtmaya çalışıyordu? Ama kendine de zarar beriyordu.

Bankta yanımda bir hareketlilik oldu, kafamı sağa çevirdiğinde bir adamla göz göze geldim. "Bu bank benim bankım." Dedim sertçe. "Bu bank belediyenin bankı." Dedi tok sesiyle.

Tahminimce 21-22 yaşlarındaydı. Başka bir zamanda olsak kesin yürürdüm. Şaka.

Siyah dağınık saçları ayrı bir hava katıyordu, kahverenginin en koyu tonuna sahip gözlerini ise bana dikmiş bakıyordu. Mavilerime bakıyordu. "Ama şuanda ben oturuyorum." Dedim.

"Biraz sinirlisiniz küçük hanım, toprakta yürüyün iyi gelir." Dediğinde çantamı alıp ayağa kalktım. "Üff bas git kardeşim işine, bir de seninle mi uğraşacağım."'dedim ve ağaçlık alana doğru yürümeye başladım. Sabahtan beri hiç ağlamadım.

Toprağın üzerine uzandım. Gökyüzüne baktım. Yıldızlara baktım. Aya baktım. Ne güzel parlıyordu. Yüzüme bir yağmur damlası düştü. Ardından onlarca... Yağmur yağdı ben ağladım. Yağmur benim hep dostum oldu. O hep benim ağlamamı gizledi.

Yakarışlarım yerini birer hıçkırığa bıraktı ve tekrar uzanıp gözümü kapattım. Yanımda bir hareketlilik hissettim ve aynı adam olduğunu gördüm. O da benim gibi yere uzanmıştı. "Bu saatte neden dışarda ağlıyorsun?" Diye sordu.

"Üzgünüm." Dediğimde cevabı gecikmedi. "Üzülmek için bu saa mi bekledin, 01;22" dediğinde aklıma Özdemir Asaf'ın bir şiirinin kıtası geldi. Bunu sesli söylemekten çekinmedim. "Gece midir insanı hüzünlendiren? Yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen?" Nasıl olsan anlamayacaktı. Söylememde bir sakınca yoktu.

"Gece midir seni bana düşündüren, yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen." dediğinde mavi gözlerimin hedefi kahve gözleriydi. Bir kaç dakika boyu ikimiz de gözlerimizi birbirimizden ayırmadık.

"Bu yağmurun altında dans etmek güzel olurdu." Dedi tok sesiyle. Telefonumu alıp ayağa kalktım. "Hayatı içinden geldiği gibi yaşa!" Diye rastgele bir şarkı alıp dans etmeye başladım.

O ise bana gülerek bakıyordu. Fazla düşünmedi ve kalkıp bana eşlik etti. "Gecenin şu saatinde sokakta deli gibi dans eden iki insan. Benim için çok farklı bir deneyim. " dedi gülerek. Gülüşüne bakıp istemsizce bende güldüm. "Doğuştan kafam güzel."

❤️‍🩹❤️‍🩹

"Ee küçük hanım artık seni evine götürme vakti geldi." Dedi karşımdaki adam. Eve gitmek istemiyordum. "Ben kendim giderim." Dedim ve ayağa kalktım. "Teşekkürler, ve ceket içinde." Dediğimde gülümsedi. "Rica ederim." Soğuk olduğu için ceketini bana vermişti.

Polis karakolunun önündeki banka uzandım. Sokakra kaldığım tek gün değildi, kendimi uykunun kollarına teslim ettim, demeyi çok isterdim ama öyle bir şey olmadı, sabaha kadar bekledim.

❤️‍🩹❤️‍🩹

Bilinmeyen kişiden;

O kızı elbette tanıyordum. Hiç tanımasamda tanıyordum işte. Onunla tanışmam tamamen bir tesadüf eseriydi. Onu burda bulmam ve aslında olduğu kişi. Bir ay önce onunla yüne parkta tanışmıştım. Duyduğum şeylerle kanım donmuştu, elimden de hiçbirşey gelmemişti. Ve o zamanda bana o cümleyi kurdu, 'Hayatı içinden geldiği gibi yaşa!' Bu cümleyi bir tek annem söylerdi, ölmeden önce... Ve bu kızın anneme olan benzerliği resmen aklımı kaçırmama sebep olacaktı. Belinde biten sarı saçları, denizi gözlerine hapseden, mavi mavi, annem gibi bakan gözleri. Ve güzelliği...

Çok güzeldi...

Evine gidene madar onu takip ettim fakat o evine gitmedi. Bir banka yattı, ben ise başına birşey gelmesin diye sabaha kadar onu izledim, aynı birkaç ay önce yaptığım gibi...

❤️‍🩹❤️‍🩹

Asya'dan

Evin kapısı açılır açılmaz tüm herkesin rahatlama dolu nefesi duyuldu. Annem bana sımsıkı sarıldı, falat ben ona sarılmadım. Sesler duyuyordum, "Nerdeydin?" "Asya iyi misin?" "Neler oluyor?" Gibisinde ama hiç bir şey diyecek gücüm yoktu. Odama çıktım kapıyı kitledim ve banyoya hirdim. Temizlendşkten sonra yatağıma yattım ve telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim.

Bilinmeyen;

Ceketim sende kalsın küçük hanım;)

 

❤️‍🩹❤️‍🩹

 

AYYY SELAMMM NABERSİNİZZZ?? Bakın hatamı telafi edip iki bölüm atıyorum. Gece gece. İşsizim🫶. Ckdldğdkd. Neyse.

Şuuı bilinmeyen hakkında ne düşünüyorsunuz bakalımm??

Asya'nın ailesii??

Beni seviyor musunuz?? (İmposter soru)

Bu arada bundan sonra bölümler düzenli gelicek. (İnş.)

Salı, perşembe, cumartesi günleri saat 5'ten önce gelir. Bu arada bugün salı yani bir daha atıcam. Öptüm sabah şekerlerim. 💋😘🫶

Loading...
0%