Luna'nın Bakış Açısı

Yatağımın üzerinde otururken ezbere bildiğim telefon numarasını tuşladım. Telefon çaldı ve Marcus'un sesini duydum.

"Tatil nasıl gidiyor, prenses?" diye sordu, neşeli bir şekilde.

Tatil falan yapmadım, büyük ihtimal babamın adamları mesaj atmıştır. "İyi geçti, New York'a döndüm," dedim, yalan söyleyerek.

"Şu an evde misin? Sofya'yla sana harika bir haberimiz var!" dedi Marcus, heyecanlı bir sesle.

"Şey... Eve gelemezsiniz çünkü... ben... ben Avengers Kulesi'ndeyim," dedim, biraz tedirgin bir şekilde.

Marcus ve Sofya'nın aynı anda bağırmaları kulağımı sağır edecek gibiydi."NE?!"

"Kulağımı sağır etmek istiyorsanız, tebrikler, başardınız," dedim, sinirli bir şekilde.

"Kızım, sen ne dediğinin farkında mısın?" diye sordu Marcus, endişeli bir tonla.

"Evet, farkındayım. Babam, peşimde bazı adamlar olduğunu söyledi ve burada kalmamın daha güvenli olacağını düşündü. Ben de kabul ettim," dedim, kararlı bir şekilde.

"Luna, sana ne oldu? Sen akıllı bir kızsın. Neden böyle bir şeye razı oldun? Ya sana bir şey yaparsa?" dedi Marcus, endişeyle.

"Farkındaysan, o benim babam, bana bir şey yapmaz," dedim, konuyu değiştirmek için. "Peki, size vereceğiniz mükemmel haber neydi?"

Marcus ve Sofya yüzüklerini kameraya doğru gösterdiler. "BİZ EVLENDİK! "dediler coşkuyla.

Biraz şaşkınlık, biraz heyecan karışımı bir sesle yanıt verdim. "Ne? Siz ciddi misiniz?" Dedim Sofya'ya.

"Evet," dedi Sofya, gülümseyerek. "O zaman hala olmak istiyorum! Ne zaman çocuğunuz olur?" diye sordum, onları şaşırtarak.

Marcus, Sofya'ya doğru döndü. "Evet, ben de baba olmak istiyorum! Ne zaman çocuk işlemlerine başlarız, aşkım?" dedi Marcus, şaka yoluyla.

Kahkahalarımı zor tuttuğumu hissettim, ama Sofya bana bir sinirle baktı. "Ne halası, ne babası Luna! Tanrı aşkına, böyle şeyler sokma Marcus'un aklına."

" Ne yani, sizin küçük versiyonlarınız olsun istemez misiniz?" dedim, gülerek. "Sen evlenince göreceğim ben seni," dedi Sofya, bana bakarak.

Tam cevap verecekken Marcus atıldı. "Kimle evleniyor Luna? Bir kere o daha küçük, evlenemez. Hem kim o adam, ben tanıyor muyum? Huyu suyu nasıl?" dedi Marcus, endişeyle.

"Yok abicim, yok. Ben daha evlenmem. Hem Marcus, biri olsaydı sizinle tanıştırırdım," dedim, rahatlatıcı bir şekilde. Marcus tam konuşacakken, anons gibi bir ses duyuldu.

"Siz tam olarak neredesiniz?" diye sordum, şaşkın bir şekilde. "Şey... Biz sana söylemeyi unuttuk, değil mi? Biz buradan taşınıyoruz," dedi Sofya, birden.

"NE?! Siz ciddi misiniz?" dedim, hayal kırıklığımı gizleyemeyerek.

"Luna, üzülme. Zaten çok uzakta değiliz. Özledikçe gelirsin," dedi Marcus, yatıştırıcı bir tonla.

"Tamam, sizin uçağınız kalkmak üzeredir. Siz uçağınıza gidin. Sizi seviyorum," dedim ve onlara fırsat vermeden telefonu kapattım.

Bu sefer gerçekten yalnız kalmıştım.

~~~

Bazı kişiler Marcus ve Sofya'yı çıkarmamdan hoşlanmayacaktır. Ama biliyorsunuz her ne kadar bir hikaye gibi gözüksede Peter Parker'la hayal et kurgusu ve Peter'la Luna'yı, Peter'ı herkes unuttuktan sonra sevgili yapacam. Yani kitap uzun olacak birazda. Ama Peter'ı bir iki bölüm sonra her bölümde göreceksiniz. Bide ben bu kitabı bir bakımdan kendim içinde yazdım hiç doğru düzgün avengers kurgusu bulamadım bulduklarımda bana nedense azcık saçma geliyordu (kusuruma bakmayın yazanlar varsa) ilk sorunun nerdeyse hepsinin aynı olması ilk başta okulda peterla tanışıyor kızımız sonra ondan hoşlanmaya başladığını kabul etmiyor bir iki bölüm sonra Peter ve kız sevgili oluyor kız Peter'ın örümcek adam olduğunu öğrenince arasını açıyor ama sonra yapamıyor ayrı ve barışıyorlar sonsuza dek mutlu yaşıyorlar son. Bütün okuduklarımın planı bu bende farklı birşey yazmak istedim. Ondan dolayı bu kurguyu yazdım. Eğer düzgün bir tane Peter Parker la hayal et kitabı varsa bana önerin.

Neyse yine çok uzattım bayss canlar