''Abi beni almaya gelmedin mi?Kardeşinin tayini çıkmış senin çalıştığın yere sen beni hiç bilmediğim yerde tek bırakıyorsun?Yeğenlerim büyüdü mü?Ayyy yengem nasıl yaa?Ya ab-''sözümü kesen abimin derin nefes vermesiydi.

''Abi daha yeni geldim direk bıktın bend-''yine sözüm kesilmişti.

''Abicim benim canım kardeşim senin çok konuşmanı bile özledim ne bıkmasından bahsediyorsun.Seni alması için bir arkadaşı yolladım oraya havaalanın önünde bekle gelir alır seni oradan''dedi abimin sesini özlediğimi fark ettim o anda

Kaç yıldır abimi göremiyordum tam 5 yıl olmuştu.Koskoca 5 yıl çok özledim çok..

''Tamam abim sen merak etme beni''deyip telefonu kapattım abimin dediği gibi havaalanının önünde beklemeye başladım.Bir süre sonra 1.85 boyunda bir adam önümde durdu.

''Baran'ın dediği kız sensin sanırım küçük hanım''dedi sert çıkan sesiyle anlamaz gözlerle ona baktım.''Siz abimin adını nereden biliyorsunuz?'' dedim ona bakarak gözlerine baktım o an gözleri çok güzeldi kahverenginin en güzel tonuydu.

''Komutanım olur kendisi küçük hanım''dedi aynı sertlikle

''Bana bakın bir daha bana küçük hanım derseniz sizin bir taraflarınızı müsit bir yerinize sokarım''dedim sert bir şekilde sürekli 'küçük hanım' demesinden rahatsız olmuştum.Sinirim buzulmuştu.Karşımda ki adama baktım adını bilmediğim evet adını bilmediğim adam bana dişlerini sıkarak bakıyordu.

Hem o benden haz etmemişti hem de ben ondan haz etmemiştim.

''Vaktimi çalıyorsunuz bir an önce gidelim''dedi sesini yükseltmemeye çalışıyordu.Herhalde kadın olduğum için sesini yükseltemiyordu.

''Tamam gidelim''dedim neşeyle bu neşenin kaynağı o değildi abimi görücek olmamdı.

Arabaya bindik.Kaşları çatık araba sürüyordu.Hiç konuşmuyordu.

''Neden hiç konuşmuyorsun?Niye gülmüyorsun geçmişte olan izlerin mi yoks-''sözümü kesmişti.

''Abinin dediği gibi çok konuşuyorsun.Konuşmuyorum çünkü konuşmayı sevmiyorum.Hem neden tanımadığım birine güleyim.Şu anda 1 ay içinde en çok konuştuğum kişi olabilirsin.''

''Tamam konuşmak istemezsen söyleyebilirdin konuşmuyorum sustum şimdi''

O konuşmak istemezse konuşmazdım.Acaba evli midir?Karşımdaki adamı hiç incelememiştim.Tam o sırada adamı incelemeye başladım.

Saçları kahverengiydi.Gözleri de kahverenginin en güzel tonu olabilirdi.Yüz hatları ise belirgindi.Yakışıklıydı hemde çok yakışıklıydı.Gözleri benim olduğum tarafa gittiğinde hemen başımı yola çevirdim.

''Bir soru sorabilir miyim?''dedim tatlı bir şekilde o anda ilk defa yüzünde bir gülümseme oluştu.Gülümserken gamzesi bana gülümsüyordu.Ama bu çok uzun sürmedi kısa sürede yine sert halini aldı.Gamzesi bana 'yardım'' diye bağırıyordu sanki

''Sor bakalım küçük hanım''dedi bende hemen soru sormaya başladım.''Öncelikle benim bir adım var Banu diyebilirsin bana ve senin adın ne bir de evli misin?Kaç yaşındasın?''diyerekten sorularımı sıraladım.

''Peki Banu diyeyim o zaman sana benim adım Bartu böyle seslenebilirsin bana hayır evli değilim 28 yaşındayım''dedi şaşırmadım desem yalan olucaktı adam yakışıklıktan ölücekti bunu nasıl bekar bırakmışlardı.

Araba yolculuğumuz sonunda bitmişti.Askeriyenin önündeydik.Bavulumu alıp Bartu'yu bekledim.O da arabasını park ettikten sonra yanıma geldi birlikte askeriyeye ilerledik.

''Komutanım'' diye biri bağırıyordu.

''Buyur Mert''dedi sert sesiyle

''Komutanım yanınızdaki kız sevgiliniz mi ilk defa sizin yanınızda bir kadın görüyoruyorum.Time söyleyeyim yakında düğünümüz var''dedi sevinçle

Bu aynı benim kafadan yaa benim gibi çok konuşuyordu.

''200 şınav çek asker''dedi yüksek sesle

Mert ağzıyla birşey geveledi ama ben duymadım.Mert orada şınav çekiyordu Bartu önden gidiyordu.

Hemen Mert'e kısık sesle ''Biz seninle iyi anlaşıcağız gibi Mert''deyip Bartu'ya yetişmeye başladım.Yetişince hızımı azalttım.Bir odaya girdi bende onunla ve bavulumla birlikte girdim tam o sırada abimi gördüm.

Bartu elini alnına koymuş selam veriyordu.Koşup abime sarıldım.Abimde bana sarıldı içten bir şekilde, Bartu'ya bir işaret verip yanımıza gelmesini söyledi.Abim koltuğunda oturuyordu bende onun önündeki koltuklardan birine oturdum.Bartu'da benim karşıma geçti.

''Banu sen neden geldiğini söylemedin bana''dedi abim

Ona buraya tayin istediğimi söylememiştim eğer söyleseydim izin vermiyeceğinden adım gibi emindim.

''Abi biliyorsun ben öğretmenim ve buraya öğretmenlik yapmaya geldim.Senin kızacağından ötürü söylemedim sana.Ama inan ki sen sormasaydın da söyleyecektim.Abi burada terörist çok olduğundan ötürü buraya kimse gelmiyor.Bende buradaki çocuklara öğretmen olmaya geldim.Her ne kadar kızsanda bunu yapıcak abi.Siz görevinizi nasıl hakkıyla yerine getirmek için yapıyorsanız vatanı korumak için bende burdaki çocu-''yine sözümü Bartu kesmişti.

''Kardeşim çok konuşmuyor mu kardeşin''dedi bıkkınlıkla abim evet der gibi kafasını salladı.

''Bak canım kardeşim ben sadece sana birşey olacak diye korkuyorum.Seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun.Sadece burası tehlikeli senin buradaki öğrencilere öğretmenlik yapman da gerekiyor elbette o sebepten sana kızmadım abicim dikkat ettiğin sürece tabi ki''dedi abim uzun konuşmasını yaparken

Tabi benim konuşmam kadar uzun olmamıştı onun konuşması

''Tamam o zaman abim ben kendime ev tuttum zaten orada kalırım''dediğimde abim kaşlarını çatmıştı.

''Ne demek ev tuttun ee ben varım abicim benim evim senin evin bunu bilmiyor musun?''dedi kaşlarını daha çok çatarak

''Siz orada yengemle kalıyorsunuz ben sizin düzeninizi bozmayayım''dedim abim derin bir nefes alarak ''Sen benim kardeşimsin nasıl düzenimi bozabilirsin neyse olan olmuş ama bugün bizde kalacaksın ona göre fıstık''dedi abim sona doğru yumuşayarak bende başımı onaylayarak salladım.

Bartu bana çatık kaşlarla bakıyordu.Sinirim bozulmuştu neden herkesin kaşlarının çatık olması gerekiyordu.

''Kardeşim sende bugün bize gel birlikte otururuz''dedi abim

Hayır de lütfen o suratsızla aynı evde duracağım öyle mi öğhhh

''Tamam kardeşim'' dedi Bartu

––––––––––––––––––––––

Evet arkadaşlar ilk bölüm bu şekilde

Kendinize iyi bakın aşklar