Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.Bölüm:Kayıp

@gecelerkarabasan

Bazen insanların neden aylak aylak sokaklarda dolaştıklarını anlamazdım.

Neden dolaşırlardı ki ?

Çünkü kafalarında ki sesler o kadar fazla ki ellerinden bir şey gelmediği için çareyi sadece yürümekte bulurlar.

 

Aynı benim şuanda yaptığım gibi.

 

Ben Yade Payas. 19 yaşında annesinin ne zaman öleceğini bekleyen bir kızım.

 

Aile olarak adlandıran şey benim için tam olarak annem. Aynı zamanda benim sığınağım.

 

Yıldız Payas..

 

Fırtınalı bir geceye doğmuşum ben.

Annem hep der ki ; o gece ne kadar soğuk ve kasvetliyse,sen doğduğun zaman güneş doğdu ve her yer çiçek açtı derdi.

 

Ben annemin göz bebeği idim.

 

Annemle babam kaçarak evlenmişler.

Babamın ailesi annemi istememiş. Nedeni ise

annemin ailesinin varlıklı olmaması.

 

Ne kadar saçma bir sebep değil mi ?

 

Varlıklı olmaları neyi değiştirecekti ki.

 

Babam benim doğduğuma hiç mi hiç

sevinmemiş. Erkek çocuk istiyormuş babam hep ama kız olduğumu öğrenince hayal kırıklığına uğramış.

 

Ben babamın ilk hayal kırıklığıydım.

Annem de ikinci.

Neden mi?

 

Sanki kız olmam annemin elinde olan bir şey olduğu için. Her şey annemin suçuymuş.

 

Bir erkek doğurmayı bile becerememiş.

 

Ben bir yaşına geldikten sonra babam çekip gitmiş ve bir daha da kimse ondan haber almamış. Yani kısacası babam 16 yıldır yok.

Taki haberlere başka bir kadınla fotoğrafları çıkana kadar.

 

Annem o haberi gördükten sonra ağır bir depresyona girdi.

Bir çok doktorla konuştu ve sonrasında birazda olsa düzeldi. Ama sonra da onu kanser yakaladı. Çok geç fark etmiştik.

 

Bir yıl önce annemin kanser olduğunu tam olarak önüne geldiğim hastane de öğrenmiştim. Yine dönüp dolaşıp buraya gelmiştim.

 

Gidecek başka kimsem yoktu ki ama.

 

Hastaneye girip annemin bulunduğu katın olduğu koridora gelmiştim tam köşeyi dönecektim ki teyzemin çığlığı ile olduğum yerde put kesildim.

 

Yanımdan koşarak hemşireler geçiyordu ama ben nefes dahi alamıyordum.

 

Kendime gelmem uzun sürmüştü. Her şeyi olduğum anı idrak ettiğim anda koşarak teyzemin yanına geldim.

 

Teyzem doktorlara bağırarak bir şeyler yapmalarını söylüyordu. Ama doktor ve hemşireler ellerini önünde birleştirmiş bir şekilde teyzeme üzgün bakıyorlardı.

 

"Teyze ?"

 

Gayri ihtiyari bana çevirdi teyzem kafasını.

 

Gözlerinden yaşlar çeşme misali akıyordu.

 

Hiç bir şey demiyordu. Küçük adımlarla annemin kaldığı odaya doğru yürüdüm.

 

İçeri girdiğimde ise yüzünü örtüyle kapattıklarını gördüm.

 

Koşarak gittim yanına.

 

"Annem benim böyle rahat yatamaz. Neden yüzünü örttünüz ki. Nefes alamaz annem benim böyle. "

 

Kendi kendime sayıklıyordum.

Hemşire gelip kolumu tuttu ve çıkmam gerektiğini söyledi. Bu sefer daha çok bağırarak ağlamaya başlamıştım.

 

"ANNE HAYIR OLMAZ. NOLUR GITME. BIRAKMA BENI TEK BAŞIMA."

 

O kadar çok bağırmıştım ki artık kendi sesimi kendim bile duyamıyordum. "Anne beni sevgisiz bırakma. Sende gidersen ben kime ağlarım." O kadar kısık sesle söyleniyordum ki zor duymuştum sesimi.

 

Hemşireler gelip beni zorla odadan çıkartmışlardı.

 

Beni bıraktıkları gibi hastanenin soğukluğu yüzüme vurmuştu.

 

Neden hastanelerin soğuk olduğunu daha iyi anlamıştım.

 

Çünkü sevdiğimiz insanlar bu koridorlarda ölüyorlardı. Ve geride bıraktıkları sadece buz gibi bedenleri oluyordu.

 

Şu anda en çokta bu yakıyordu canımı.

 

Benim papatyam soğuğu hiç mi hiç sevmezdi.

 

Sezen Aksu hesabı benimkisi de. Ciğeriminden yanıyorum ben,bu defa başka. Doymadım anneme sarılmalara sevmelere.

 

Doyamadım ben annemin kokusuna.

 

 

 

Loading...
0%