O adamla buluştuktan sonra biraz kendime gekebilmek için dolaşmıştım. Ardından eve yakın bir markete girip kuru yemiş ve kahve alıp eve geldim.

Eve geldigim gibi hemen kendime bir kahve yapıp balkona geçtim. Hem kahvemi içiyor hemde bir yandan kuru yemiş yiyordum.

Yarım saat kadar balkonda oturduktan sonra tak içeri geçmek için kalkacakken bebek ağlama sesi geldi. Sanırım Alaz Efe ağlıyordu. Biraz dinledim ağlamasını.

Baya sesli ağlıyordu. İçeri geçtiğimde lavaboya gidip ellerimi yıkayıp dişlerimi fırçalamıştım. Ardından yatak odasına girecekken Alaz Efenin hala ağlamaya devam ettiğini duydum.

Normal miydi acaba bu kadar ağlaması ?

Alaz bu kadar ağlarken Demir bey ne yapıyordu ki ? Duymamış olması imkansız çünkü. Binanın duvarları ne çok kalın ne de çok inceydi. Ama yüksek sesli bir çığlık ağlama karışımı bir sesi tabii ki de geçiriyordu.

Merak etmiştim.

Anahtarlarımı alıp vestiryerden de ince hırkamı alıp çıktım evden.

Hemen merdivenleri çıkıp dairenin önüne geldim. Alazın sesi daha net geliyordu artık.

Daha fazla beklemeden zile bastım. Beş saniye sonra kapı açılmıştı. Karşımda kucağında ağlamaktan kızaran Alaz ve Demir vardı.

Bana soracasına bakıyordu.

"Yade Hanım ? Bir sorun yoktur umarım. "

Ufak bir tebessüm edip konuştum bende.

"Bende bir sorun yok ama sizin ufaklıkta var galiba."

Bir kaç saniye yüzüme baktı anlamaya çalışır gibi.

"Haa,pardon. Ağlaması sizin muhtemelen rahatsız etti. Kusura bakmayın lütfen."

"Öncelikle sizi bizi kaldıralım bence. Çünkü neredeyse her gün yüz yüze geleceğiz. Resmiyete gerek olmadığını düşünüyorum. Umarım aynı fikirdeyizdir. Ve hayır rahatsız olmadım. O daha bir bebek ve tabii ki de ağlayacak. Normali bu zaten."

Gözleri ışıldadı sanki.

"Bence de resmiyete gerek yok. Bende sevmem zaten iş dışında resmiyet. Ve teşekkür ederim inceliğin için. "

"Hiç önemli değil. Şimdi bu küçük beyefendi neden ağlıyor ?"

Çaresizce Alaz'a bakıp tekrar bana baktı.

"Gerçekten hiç bir fikrim yok sabah uyandığında beri huysuzluk yapıyordu şimdide sadece ağlıyor. Aç değil, altı temiz ve karnı da tok."

Dudaklarımı bükerek Alaz Efeye baktım.

"Yakışıklı, bana bakar mısın bir ?"

Soru sormamla kafasını babasının boynundan ayırmış ve iç çekerek bana dönmüştü.

Ağlamıyordu.

Gözlerime baktı bükük dudaklarıyla ve sanki içimde bir şeyler kırıldı.

Annesine ne oldu bilmiyorum ama onu istediği çok belliydi.

Bende böyleydim küçükken. Belki annemi istediğim için ağlamıyordum ama bazı geceler baba diyerek ağlıyordum.

Hiç görmediğim babamı isteyerek ağlıyordum.

" Alabilir miyim kucağıma Demir ?"

"Al tabii ki ama isteyeceğini sanmıyorum. Tanımadıklarına yanaşmıyor hiç."

"Olsun,belki gelir. Bilemeyiz."

"Alaz."

Bana baktı yaşlı gözlerle.

"Kucağıma gelmek ister misin?"

Her şey çok hızlı oldu o an.

Ne ara kollarını Demirin boynundan ayırıp benim kucağıma atladı anlamadık ikimizde.

Atlama derken baya atladı. Demir onu sıkı tutuyor olmasa yere düşerdi.

Kucağıma aldığım gibi sardım onu sıkıca. Oda kollarını boynuma sarıp kafasını da boynuma gömdü.

İçim çok garip olmuştu o an.

Demir'e baktığımda o da şaşırmış durumdaydı. Sanırım oğlu ilk defa bir yabancının kucağına atlamıştı.

"Gel içeri Yade. Kalma ayakta."

Lafını hiç ikiletmeden içeri girdim.

Evin içi benimkiyle aynı olduğu için salona doğru girdim. Evin tek farkı 2+1 olmasıydı. Ben ikinci katta oturuyordum. Demir ise üç oluyordu. Bir kat 1+1 iken onun üstü 2+1 idi .

Sırayla gidiyordu. Bir o bir o gibi.

Alaz kucağımda koltuğa oturdum hemen.

Kucağımda yatar gibiydi. İç çekmeleri devam ediyordu. Dudaklarımı alnına dokundurduğum da ateşi olduğunu anladım.

Demire döndüm. "Demir,birazcık ateşi var."

Dediklerimle başını onaylar şekilde salladı.

"Evet,biliyorum ama bir şekilde düşüremedim. Diş mi çıkartıyor acaba dedim ama yok. Patlamaya yakın damağıda yok."

"Muhtemelen üşütmüştür. Yeni taşındınız ve ister istemez seninle birlikte dışarı çıktı. Ondan olmuştur. Ilık bir duş aldır istersen."

Kafasını sallayıp yanıma yaklaştı.

Alaz'ı almak için yöneldiğin de Alaz Efe kollarını daha sıkı sardı boynuma. Küçük kolları ne kadar izin verirse o kadar sarıldı.

Bir bebeğin sığındığı liman olmak çok başkaymış. Ne kadar büyümüşte olsam bende anneme böyle sıkı sarılırdım.

Eskiden. Ölmeden önce.

Demirle göz göze geldik. Güldü. Ve benim içim bir garip olmuştu.

Bir babaya göre oldukça genç ve yakışıklıydı. Fazlasıyla hemde.

Etkilenmiştim ondan.

"Bende yardım edebilir miyim yıkamana?"

Daha çok gülümsedi ve kafasını salladı.

"Olur tabii ki onunda hoşuna gider. Ben suyu hazırlayayım sonra sizi çağırırım."

Bende gülmseyerek,tamam dedim.

Yaklaşık beş dakika Alazın sırtını okşadım.

Biraz sonra Demir salına gelip suyun hazır olduğunu söyledi.

Alazla birlikte banyoya geçtik.

Hızlıca üstünü beziyle kalacak şekilde çıkardım.

Tekrar kucağıma alıp onu kendi küçük küvetine oturttum. Hala dudakları büküktü ve bende dudaklarımı büktüm ister istemez.

Su tam ayarındaydı. Alaz Efe o kadar sakindi ki şaşırıyordum. Halsiz düşmüştü muhtemelen. O kadar ağlamaya bende halsiz düşerdim.

"Alazcım şimdi saçını ıslatıp köpükleyeceğim tamam mı ablacım ?"

Bana yorgun gözleriyle bakıp kafasını sallamıştı.

Bir anda Demir aklıma geldi. Dönüp ona baktığımda yüzünde ki tebessümle biz izliyordu. Yapma adam daha kaç gün oldu şunun şurasında tanışalı.

Kafamı çevirdim önüme ve Alazdan gözlerimi ayırmayın sordum.

"Alazın şampuanı hangisi acaba ?"

Beklemeden hemen verdi. Dalin olur diye bekledim ama başka bir şampuandı. Hızlıca elime birazcık döküp saçlarına sürdüm. Hemen köpürmüştü.

Hızlıca saçlarını duruladıktan sonra kenarda ki havluyu alıp Alaza sardım.

Alazı Demire uzattım."Sen üstünü giydir,bende buraları toparlayayım."

Demir, kafasını sallayıp Alazla birlikte banyodan çıktılar. Hızlıca banyoyu tolarlayıp çıktım. Ufak ufak kıkrdama sesleri geliyordu. sesin geldiği odaya ilerledim. Kapının aralığından baktığım da Demirin Alazı gülürmek için kocaman olan elleriyle yüzünü kapatıp açıyordu.

Küçük bir çoçuğu mutlu etmek bu kadar kolaydı işte.

Bu kadar basit bir şeyi neden babam bana da yapmamıştı ki ?

°

°

°

°

°

°

°

°

Biliyorum biraz geç geli özür dilerimmmm.Uygulamada bir bi buçuk gündür sıkıntıyaşıyorum. O yüzden söz verdiğim günde atamadım.😽😽