Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@gecenin.karanligi

Sabah zorlukla uyandım. Perdesi aralık kalmış penceremden sabah güneşi odama doluyordu. Alarmın rahatsız edici sesi odadaki ve evdeki tek sesti çünkü bu evde sadece ben yaşıyordum. Yataktan doğruldum ve etrafıma baktım. Odam çok dağınıktı, muhtemelen dün içkiyi biraz fazla kaçırmış, evin altını üstüne getirmiştim. Hızlıca yataktan çıktım ve saate baktım. Saat 06.47'idi. Okula gitmem gerektiği için ne kadar zamanım olduğunu hesapladım. Yaklaşın 1 saat vaktim vardı. İlk ders 08.30'da başlıyordu. Evim okula yakındı bu yüzden saat 08.00'de çıktığımda okula yetişebiliyordum. Hemen banyoya gittim hızlıca duş aldım. Duş aldıktan sonra odama gelip okul formamı üzerime geçirdim. Üstümü giyindikten sonra kabaca evi topladım ve kahvaltı yapmak için mutfağa ilerledim. Kendime bir kahve bir sandwich hazırladım. Onları el çabukluğuyla bitirip kapıya ilerledim. Kapının önündeki portmantodan ceketimi ve ayakkabılarımı çıkarıp giydim. En son aynaya bakıp kendime çekidüzen verdim ve çantamı alıp evden çıktım.

Okula yürüyerek gidiyordum, yaklaşık yarım 20 dakikalık bi yürüyüş mesafem vardı. Kapıdan çıktıktan sonra asansöre yöneldim. Asansör 3 kat yukarıda, 6. kattaydı. Asansörün düğmesine basıp asansörü bulunduğum kata çağırdım. 2 dakika sonra asansör bulunduğum kata geldi ve kapılarını açtı. İçeride bi adam vardı. Daha önce hiç bu binada ve mahallede görmediğim bi adamdı bu. Uzun boyluydu, esmer bi teni ve simsiyah saçları vardı. Yüzünde çok güzel duran kirli sakalları vardı. Keskin yüz hatları, kahvenin en koyu tonunda gözlerindeki sert bakışları ile adeta gücün, erkekliğin vücut bulmuş haliydi. Onu bir kaç saniye inceledikten sonra küçük asansördeki neredeyse bütün alanı kaplayan heybetli vücudunun yanına iliştim ve asansörün kapıları kapatma düğmesine bastım. Zaten o zemin kat düğmesine basmıştı. 3 kat aşağı inerken göz ucuyla onu inceledim. O fark etti mi etmedi mi bilmiyorum ama gözlerimi ondan alamıyordum. Gerçekten bedeninin her bir bölgesi mükemmeldi. Aklımdan bu düşünceler geçerken asansör zemin kata ulaştı. Asansör durduktan 3 saniye sonra kapılar açıldı. İkimizde birbirimizin önce çıkmasını beklediğimiz için kısa bi süre asansörde hareketsiz durduk. Beklemek yerine ona 'Önden buyurun.' demenin daha iyi olacağını düşündüm ama o da aynı şeyi düşünmüş olmalı ki aynı anda birbirimize dönüp aynı kelimeleri sarf ettik. Kısa bi bakışmadan sonra ikimizinde yüzünde sıcak bi gülümseme belirdi. Bana fırsat vermeden 'Hanımlar önden.' dedi ve eline kibarca öne asansörün kapısına doğru uzattı. Teşekkür edip iyi günler dileyerek asansörden çıktım. Hızlıca apartman kapısına ilerledim ve çabucak apartmandan çıktım. O kadar hızlı ilerledim ki o apartmandan çıktığında muhtemelen 2 dükkan ilerideki kitapçının oradaydım.

Sabah sabah ne yaşadım ben diye soruyordum kendime. Aslında herkesin arada sırada yaşayabileceği normal bi andı ama nedense karnımda bi sıcaklık, ruhumda bi hafiflik vardı. Saatime baktım 8'i 7 geçiyordu. Hızlıca yürümeye başladım. Okula geç kalmak üzereydim. Aklımda bi nebzede olsa o adamı atıp, yola odaklanarak hızlıca yürüdüm. Yaklaşık 15 dakika sonra okula varmıştım. Yetişmek için öyle hızlı yürümüştüm ki bacaklarım şuan gücünü yitirmek üzereydi. Okul bahçesine girdim ve arkadaşım Derya'yı gözlerimle aradım. İlk önce onu bulamadım, genelde benden çok daha erken gelen biri olduğunu bildiğimden okul bahçesinin ortasına doğru yürüdüm. Tam onu aramayı bırakacakken onun basketbol potasının ordaki kalabalık bi grubun içinde gördüm. Genelde bu tarz kalabalık ortamları sevmediği için onun orada olmasına şaşırdım. Birazda orada dönenleri merak ettiğimden o yöne doğru ilerledim. Derya'nın yanına vardığımda o kalabalık grubun aslında tek bi adamla konuştuğunu gördüm, adamın kim olduğunu seçemiyordum çünkü önümüzde baya bi insan vardı. Derya'ya 'Neler oluyor burada?' diye sordum. Derya'da anlatmaya başladı;' Bizim okula yeni bi matematik hocası gelmiş, adam çok yakışıklı olduğundan hepimiz başına üşüştük. Galiba Mardin'den gelmiş, o taraflardaki zorunlu hizmeti bitince İzmir'e tayin istemiş.'. Derya'ya bakıp 'Adamın bütün hayatını 2 dakikada nasıl öğrenmeyi başardınız, helal olsun size.' diyerek güldüm. Tam yeni yakışıklı hocamızın yüzünü görecekken nöbetçi öğretmen ve müdür yardımcısı öğrencilerin sıraya geçmeleri uyarısında bulundular. Öğrenciler hızlıca sıraya girdi. Bugün günlerden çarşambaydı, muhtemelen bi duyuru ve ya tören yapmayacaklardı bu yüzden hızlıca sınıflara çıkmak istiyorduk. Benim karnıma kramplar girdiği için ben tuvalete girmek için yukarı çıktım. Lavaboda elimi yüzümü bıraz yıkayıp bekledim. Biraz kendimi iyi hissedince tuvaletten çıktım ve en alt kattaki sınıfıma gitmek için yavaşça merdivenlere yöneldim. Tam basamağa adım atacakken arkamdan tanıdık bi ses duydum; 'Aynı yere geleceğimizi bilseydim sadece önden buyur etmekle kalmaz beraber gitmeyide teklif ederdim.' Şaşkın bi ifade ile arkamı döndüm ve sesiin sahibine baktım. Bu bi şaka mı yoksa kaderin sınırlarını zorlayan bi tesadüf mü anlayamıyordum. Sabah ki karizmatik adam... Şu an karşımda duruyordu. Herkesin ağzının suyu aktığı yeni matematik hocası o muydu yani. Tesadüflere inanmazdım. Bana göre her şeyin bi anlamı vardı ama bu kadarı çok fazlaydı. Şaşkınlığımı üzerimden atamıyorken ağzımdan tek bi kelime çıktı; 'Ne!'

Loading...
0%