@gecenin_golgesi1
|
Nupel ile içeri gittik ve kızlar biraz sorguladı biz tabi ki onlara çaktırmamaya çalıştık. Özellikle diyorum çalıştık. Çünkü bu bizim için çok zordu. Nupel ile birbirimize bakıp bakıp sırıtıyorduk. Petek:N'oluyo oğlum size? Gülüp duruyorsunuz. Ben:Yo.Yani öylesine. İkra:He he aynen biz de yedik. Rabia:Hakikaten siz anormal misiniz? Deliler bile birbirine bakarak bu kadar şeytanca gülmez. Şeyda:Bacım ve Nupel'im hemen nolduğunu anlatın? Nupel:Yav yok bişey Allâh Allah. Hem beni Arda bırakmayın. İkra nur:Nupel o arada diyecektin canım Arda ne alaka. Nupel:Şeyy yani dilim... Eee... Ben:Yani arkadaşlar şimdi kızın ağızı gevelemiş olamaz mı? Dimi Nupel! Nupel: Evet evet. Ecrin:Yalan günah günah. Arda ile sen... Hmm. Düşünüyorum... Petek:Hahaha Arda ve Nupel çok iyi şaka. İkra:Lan g*t bunların şaka yapar gibi bir hali mi var. Şeyda:Nupel sen o sarı topa nasıl baktın. Sarı top ya. Rabia:Sarı top? Bence en mantıklısı sarı yılan. Ben:Aaa kankama yılan dedirtmem. İkra nur.:Ben neden mal mal dinliyom. Hem sarı ve sırık birine böyle isimler verilmez. Bence sarı muz olsun. Nupel:Yeterr! Yok öyle bişey. Yanlışlıkla dedim. Ayrıca sarı top gayet iyi dokunanı kanatırım. İkra:Oo Nupel sakin ol sakin ol. Nupel:Sakinim ben. Aramızda baya konuştuktan sonra saat 19.00 dı. Kızlar gitmek için toparlandıklarında Nupel hâlâ ben leydi. Rabia:Nupel neden gelmiyorsun? Nupel:Durucam ya taksiyle giderim. Rabia:Kızım gel motorla bırakayım. Ben:Rabişim ben bırakırım onu hadi siz gidin gülüm. Aklınız burda kalmasın. Kızları yolladıktan sonra Nupel ile salonu topladık. Ben Arda'ya yazdım. "Arda gelin ev boş sadece Nupel ve ben varım. " yazdım ve gönderdim. Arda mesajımı beğendi ve biz de salonu toplamayı bitirdik. Koltuğa attık kendimizi. Nupel kızarmıştı ben de karın ağrımla uğraştım. Heyecanlanınca karnım ağrıyorr. Nupel:Erva şimdi gelince ne diycem? Şey Arda hoş geldin sarı çocuk. Yada Arda hoşgeldin diyip sarılayım. Kafam karıştı offf. Ben:Hıh derdine bak. Ben ne yapacam Emir ile. Hee ben napacam? Allahım biz Emîr ile yanlız kalmayalım yeter. Nupel:Bu sefer Rabia değil ben basarım merak etme o iş bende hahah. Ben:Ay çok komik ya valla. Kapı zili çaldı ve aşağıya baktığımda Emîr'in motoru ordaydı. Nupel:Erva. Zil çaldı. Ben:Duydum. Sanki kalbimin zili. Nupel:Erva azına s*ç*c*m kalbine tüküreyim. Ben:Offf. Üstümü düzelttim ve kapıyı açtım. Nupel ile kitlenmiştik. Hayatımızın anlamlarına bakıyorduk. Lan noldu bana. Allah'ım yardım et. Off. Morardım lan. Ben:Hoşgeldiniz. Emir:Hoşbulduk kalp hırsızı. Dondum. Kaldım. Kaskatıyım. Nupel'in bana nasıl baktığını tahmin edebiliyordum. Arda'yı da selamladıktan sonra içeri geçtik. İçerde bir sessizlik vardı. Ta ki Emîr'in konu açmasına kadar. Emir:Ee Arda hadi. Ben:Noldu? Arda: Ben Nupel ile bişey konuşmak istiyorum da kanka o yüzde. Ben:Hee tamam mutfağa geçin. Onlar mutfağa geçmişlerdi. Ben:Emir sen burda dur ben geliyorum odamı biraz toplamam lazım. Emir:Neden toplayacaksın iş mi var orda. Ben:Emir! Sinirli bir çıkış yaptıktan sonra odama ilerledim. Nupel ve Arda'nın konuşmalarını dinleyelim. Nupel:Arda noldu? Arda:Sen sinirli misin yada heyecanlı? Nupel:Bilmiyormuş gibi yapma. Arda:Bana aşıksın biliyorum. Nupel:N-Ne. Arda:Biliyorum ve sana bişey demek istiyorum. Nupel:Sen de bana aşıksın. Arda:Erva dedi dimi. Offf. Nupel:Arda o demedi. Ben duydum. Ve sana belli etmek istemedim ama olmadı. Arda:Evet olmadı:) Nupel:Arda bizden olur mu? Yani senin kız çevren kabarık ben ise sadece sınıftakilerle konuşuyorum. Arda:Saçmalama Nupel. Arkadaş çevremi sevdiğim için yakarım. Nupel: Sana yak demedim. Sadece.... Arda:Sadece kıskanmak ve hep düşünmek istemiyorsun. Nupel:Evet. Arda:Bak işte cümlelerimizi tamamlıyoruz. Belki birbirimizi de tamamlarız. Nupel:Bilmiyorum.Uzaktan severken bi sevgili olsak var ya diyen ben şuan istemiyor gibiyim. Arda:Seni anlarım. Hatta zaman bile veririm. Senden tek isteğim bunlar aramızda. Erva ya bile demeyeceksin. Anlaştık mı? Nupel:Evet anlaştık. Nupel ile Arda konuşmaya devam etsin biz yeni aşıklarımıza bakalım. Çok komiksin dış ses. Tamam ya şaka. Emîr:Yardım edilecek bir şey var mı? Odamdaydı. Odama gelmişti. Allah'ım yardım nolur yardım. Ben:Şey yok. Hallettim ben. Teşekkür ederim. Emir kitaplığıma doğru gidiyordu. Ve gözlerinin kitaplarıma odaklandığını gördüm. Emir:Beyza Alkoç, Emine Tavus, Erva nur Kaya... Aaa bak adaş bir yazar bulmuşsun kendine. Ben:Evet biraz öyle oldu. Çılgın Aşklar Çılgın Dostlar kitabını seviyorum. Sınıftaki olayları falan anlatıyor işte. Emir:Hmm o zaman sizin sınıfa 50 tane bölüm yazarlardı. Ben:Hahah bak bu iyiydi. Emir:Beni daha çok tanısan daha iyilerini yaptığımı görürsün. Ben:Zamanla Emîr zamanla. Emîr:Neyse onu bi köşeye bırakalım. Daha beraber çok vakit geçiricez. Ben:Umarım. Emîr:İstiyorsun yani. Ben:Ne demek istediğimi biliyorsun. Emîr:Evet biliyorum. Emîr minik tebessümler ederek odamı süzüyordu. Kitaplarım hoşuna gitmişti. Emîr odamı süzerken ben de Emir'i süzüyordum. Allah'ım kütüphanede yaşananlar burada da yaşanır mı ki. Nupel ile Arda ne yapıyordu? Bassam mı? Erva saçmaladın iyice bence Nupel böyle bişey yapmaz. Emîr:Aa ne kadar güzelmiş. Emîr eline anahtatlığımı aldı. Üstünde E harfi olan bir süs, Mavi renkli Yamaha nın bir motoru, ve 11 sayısı yazan bir süs takılıydı. Ben:Evet güzeldir hepsinin anlamı farklı. Emîr:Hmm neymiş o anlamlar. Ben:Motor hastası bir insanım. Özellikle Yamaha nın hastasıyım. Motor o yüzden var. 11 uğurlu sayım. Beni hiç yalnız bırakmadı. E harfi ise baş harfim ve... Öyle işte. Emîr:Öncelikle ben de Yamaha nın hastasıyım, 11 sayısının benim için de anlamı var. 11 Mayıs benim doğum günüm. Ve son olarak o E harfi senin baş harfin ama başka bir anlamı daha var sanırım. Ben:Doğum günün iyiymiş. E harfinin başka bir anlamı yok. Bir anda söyledim. Emîr:Öyle olsun bakalım. Arda napıyor acaba? Ben:Gidip baksak mı? Emîr:Yok bırak kendileri takılsınlar. Emîr yatağımın ucuna oturdu. Elindeki anahtarlığı kurcalıyordu. Ben:İstersen senin olsun. Emîr:Nasıl yani, bana mı veriyorsun? Ben:Evet, hem harf de sorun olmaz senin baş harfinle aynı. Emîr:Hayatımda aldığım en anlamlı hediye. Güzelime vericem. Ben:Güzelin? Emîr:Kıskandın mı sen. Motorumdan bahsediyordum. Adı Gölge. Ben:Kıskanmadım.Aa benim de motorunun adı Gece. Yani Gecenin Gölgesi uzunca ama Gece diyoruz. Emîr:Bak bizim motorlar bile bulmuşlar birbirlerini. Ben:Yine mi? Emîr:Evet yine. Emir'in yanına yatağın üstüne oturdum. Ben:Ya üzülürsek. Ya sevmezsek birbirimizi. Emîr:Göreceğiz. Herkes bir şansı hak eder. Ben:Aslında doğru diyorsun. Gözlerinde kaybolmuştum. Şuan o büyüleyici sesi ve o güzel kelimeleri beni zaten hoş ediyordu. Şimdi o mavi gözleri beni sarhoş etmişti. Emîr:O zaman bir kazanın ardındaki güzellik bırak ben dinleyeyim derdini, bırak ben gezdireyim seni motorumun arka koltuğunda. Ben:Emir... Ben ilk defa sanırım aşk duygusunu anladım. Sanırım ilk defa sevildim. Ama şunu bil eğer bırakıp gideceksen biz hiç olmayalım. Emir:Sence geceleri evine gittiğim kızdan vaz geçer miyim? Emir'e küçük bir tebessüm ettim. Ve onu ilk gördüğümden beri yapmak istediğim şeyi yaptım. Öyle sıkı sarıldım ki ona. Öyle büyüleyiciydi ki. Ardından da bir çift kolun beni sardığını hissettim. Emir o kadar uzundu ki sarıldığımızda kafamı göğüsüne yaslaya biliyordum sadece. Biz öyle sarılmaya devam ederken bir andan kapı açıldı. Hemen Emîr ile ayrıldık. Nupel:Aaa sanırım Rabia iki oldum. Ben:Şeyy... Nupel:Off böldüm dimi. Siz devam edin. Emîr:Biz artık gidelim. Emîr ile Arda'yı yolladıktan sonra kapıyı kapattım ve duvara yaslanıp çöktüm. Nupel:Noldu? Naptınız? Öptü mü? Kabul ettin mi? Ben:Sakin ol. Bişey yapmadık konuştuk. Ve kendimize bir şans vermeye karar verdik. Ayrıca öpmedii. Nupel:Allah'ım havada aşk kokusu var. Öper bir gün hahaha. Ben:Ay çok komik. Hem size noldu? Nupel:Bişey olmadı. Bana zaman vermesini istedim. Ben:Başka bir şey demediğini amin misin? Nupel:Evet. Beraber gülüştükten sonra Nupel'i eve bıraktım. Eve geldim ve Geceyi kapattım. Yukarı çıkınca annemlere haber verip yattım. Yarın ne yaşanır ne olur bilmiyorum. Ama tek bildiğim şey biz artık sevgiliydik. Ama değişikti. Biz ne Şeyda ile Efe, ne bir İkra ile Yusuf, ne bir Hamza ile Petek olabilirdik. Biz farklıydık. Emîr istiyordu ama ben... Ben içimde şüphelerle duruyordum. Belki bir gün biz de iyi oluruz. Belki bir gün bizde efsanelere karışırız. Güneş doğarken ışıldar batarken sönermiş.Biz de şimdi doğup parlayacağız ama yanlış bir davranışla batacağız. Bizim Güneş'ten farkımız, battıktan sonra yeni güne başlayamayacağız. BİZ GÜNEŞ DEĞİLİZ...
|
0% |