Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@gecenin_koyu_mavis

İlk kar ilk aşk gibidir.

İlk kar'ını hatırlıyor musun?"


Nehir'den

"Haya hayaaa uyannn"


Başımda bağıran minik fareyi kucağıma çektim ve gıdıklamaya başladım.


"Günaydın minik fare."


"Güyaydın hayaa"


Kucağıma aldım ve yataktan kalktık. Kumsalı koltuğa bırakıp banyoya gittim ve sabah rutinimi yapıp kahvaltı hazırlamaya başladım.


"Hayaa kay yaymış"


"Evet halam kar yağmış."


Kapının çalmasıyla açmaya gittim ama benden önce kumsal açmıştı.


Karşımda abimi, kardeşimi, yengemi hatta ve hatta ölen babaannemi bile görmeyi beklerdim ama Barlas ne alaka ya?


"Günaydın beni kumsal senin telefonundan aradı halam seni kahvaltıya davet ediyor kendi söylemeye utandı dedi." Kumsala tek kaşımı kaldırıp baktım oda Barlasın arkasına kaçtı.


"Ee kapıda kaldın geç içeri bende kahvaltı hazırlıyordum."


"Bak ne diycem sen hiç hazırlama ben sizi kahvaltıya götüreyim?"


"Evde aynısını yapacağımız kahvaltıya niye dışarda para verelim ki?"dedim. Güldü gülüşünden öptüğüm günlerde gelir aslanım.


"Olsun ben sizle dışarda yemek istiyorum belki?"


"İyi hazırlanıp geliyorum. Kumsal sen zaten hazırsın bakıyorum da önceden hazırlanmışız." Gülmüştü onlar koltuklara otururken bende odama gittim. Kar yağdığı için elbise giymekten vazgeçtim, onun yerine bej renginde hafif bol pantolon, kahverengi sweatshirt giydim ve içeri gittim.


"Ben hazırım."


"Tamam gidelim o zaman" dedi ve kumsalla beraber kapıya çıktılar bende montumu ve kumsalın sırt çantasını alıp çıktım.


Yarım saat sonra

Manzaralı çok güzel bir restoranta gelmiştik. Bir masaya oturup kahvaltımızın gelmesini bekliyorduk.

Telefonumu Barlas'a uzattım bana hayırdır der gibi bakıyordu.


"Fotoğrafımı çeker misin?" Telefonu elimden aldı ve poz vermemi bekledi. Dizlerimi kendime çektim Barlasın şapkasını aldım ve kendi kapşonlumun altına taktım ve kafamı eğdim. Bir kaç dakika bekledim görüş alanıma telefon girince çektiğini anladım ve telefonu alarak kafamdaki şapkayı geri verdim. Fotoğraflara baktım gerçekten güzel çekiyordu.


"Vayy çok güzel çekiyorsun."


"Kameradaki insan güzel olunca otomatikmen güzel çekiliyor." Deyip gülmüştü bende gülmüştüm.


Kahvaltımız gelince, sessizce kahvaltımızı yapmaya başladık.


2 saat sonra

Kahvaltımızı yaptıktan sonra yengem arayınca kumsalı eve bırakmıştık şimdide Barlas'ın tepedeki evine gidiyorduk. Buraya bir kere gelsemde bayılmıştım. Arabadan indim, çok güzeldi her yer bembeyaz karla kaplanmıştı. Hızlıca telefonu Barlas'ın eline tutuşturdum ve şirince gülümsedim.


"Fotoğrafımı çeker misinn?"


"Olur şirine çekerim." Dedi gülerken bende güldüm ve poz verdim.


Ellerimi montumun cebine sokmuştum ve gözlerimi kapatıp kafamı yukarıya kaldırmıştım.


Fotoğrafımı çekince pozumu bozdum ve yere eğilip kalp çizdim. Ben kalbe bakarken fotoğraf sesi gelince Barlas'a baktım. Fotoğrafımı çekiyordu ve ben bakarken de çekmişti. Adım kadar emindim ki sıçan gibi çıkmıştım. Barlas'ın peşinden koşmaya başladım.


"Ya! ver şu telefonu!"


"Barlas! Versene ya!" Diye bağırarak peşinden koşuyordum. Ayağım ağaç köküne takılınca Barlasla beraber yere yapıştık.


Ben Barlas'ın üstünde Barlas benim altımdaydı. Kafamı biraz yukarı çektim ve kalkmaya çalıştım.


Sadece çalıştım diyorum çünkü Barlas beyimiz kollarını belime sarmıştı.


Birbirimize aptal aşıklar gibi bakıştıktan sonra Barlas'ın bakışları gözlerimden aşağıya düşünce hızlıca üstünden kalkıp üstümü temizledim.


Barlas'a baktığımda üstünü temizlemiş beni izliyordu.


"Ben biraz üşüdüm eve girelim mi?" Dedim bakışımamızı sonlandırarak.


"Olur girelim."


İçeri girmiştik Barlas mutfağa giderken bende banyoya gidip ellerimi yıkadım.


Mutfağa gidip Barlas'ın ne yaptığına baktığımda sıcak çikolata yaptığını gördüm.


Dudaklarımı yaladım ve Barlas'ın yanına gittim. Sıcak çikolatayı çok sevdiğimi söylemiş miydim?


Barlas kupalardan birini bana uzatınca aldım.


"Teşekkür ederim." Dedim ve gülümsedim.


"Rica ederim afiyet olsun." Dedi ve benim gibi gülümsedi.


Mutfaktan çıkıp şöminenin yanına gittik ve minderlere oturduk. Kar baya şiddetlenmişti.


"Bugün buradayız gibi gözüküyor."


"Ya deme öyle tamam manzarası falan güzel ama benim daha adliyede yapacak işlerim var." Dedim mutsuz bir sesle.


"Benimde askeriyede yapacak birsürü işim var. Allah'tan Yağız hallederim dedi de rahatım." Dedi bakışlarımı tekrardan şömineye çevirdim.


Telefonumu elime alıp çektiği fotoğrafları story ve post olarak attım.


Telefonu kapatıp Barlas'a baktım.


"Fotoğrafı gerçekten çok güzel çekmişsin teşekkür ederim tekrardan."


"Rica ederim"


7 saat sonra

Uykum gelmişti Barlas'a baktığımda filmi izlemeye devam ediyordu.


"Barlas burda kaldık ama benim uykum geldi ve giyecek birşeyim yok?"


"Gel ben sana birşeyler veriyim benim yatağımda yatarsın sen bende kanepede yatarım."


"Tamam ama olmaz öyle şey yani belin falan tutulur. Araya yastık koyarız yatarsın sende yatakta zaten gördüğüm kadarıyla yatak çift kişilik."


"Peki" demekle yetinmişti. Elindekileri bana verip odadan çıktı.


Siyah bir sweat ve gri eşofmandı. Ve bende çuval gibi olmuşlardı.


Birkaç dakika sonra

Şuanda Barlasla beraber arada yastıkla yatakta yatıyorduk. ikimizden de ses çıkmıyordu ve tavanla bakışıyorduk. Gözlerim kapanıyordu en son Barlas birşeyler diyordu ama anlayamamıştım.


Sabah

Sabah uyandığımda Barlas uyuyordu onu uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalktım ve mutfağa gittim.


Kahvaltı hazırlamaya başladım. Kısık sesle şarkı açmıştım. Patatesleri kızartmayı bitirince çayı demledim ve yumurtaları soyduktan sonra masayı kurdum.


Arkamı döndüğümde Barlas'ın beni kapıya yaslanmış izlediğini gördüm.


"Günaydın" dedim ve gülümsedim.


"Günaydın ellerine sağlık."


"Teşekkür ederim." Çayları koyup sofraya oturduk.


Kahvaltımızı yaptıktan sonra bugün Gizem ile Yağızın sözü olduğu için yola çıktık. Eşyalarımı dün yengemden getirmesini rica etmiştim o yüzden direk kuaföre gidicektik.


Kuaföre geldiğimizde barlasa teşekkür edip içeri girdim. Herkes gelmiş bir Gizem gelmemişti.


Gizem benden bir kaç dakika sonra gelince saçımız ve makyajımızı yapmaya başlamışlardı.


İşimiz bitince Gizemin evine geçmiştik. Bizden bir kaç dakika sonra kapı çalınca Gizem kapıyı açtı.


Damat bey teşrif edebilmişlerdi. Herkes yerine geçerken biz kahve yapmaya geçmiştik.


"Kız adamı hastanelik mi etcen sen?" demiştim. Çünkü kahvenin içine ne bulduysa atmıştı.


"Olsun asker adam bişey olmaz." Dedi ve güldü.


Allah'ın manyağı delidir ne yapsa yeridir diye boşuna dememişler.


Kahveleri dağıttıktan ve Yağız içtikten sonra babası Emre amca konuşmaya başladı.


"Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Gizemi oğlumuz Yağıza istiyoruz."


Mehmet amca boğazını temizleyip konuşmaya başladı.


"Gençler birbirini sevmiş ve kararını vermiş. Hayırlı uğurlu olsun, Allah tamamına erdirsin." Herkes ayağa kalkmış sırasıyla büyüklerin ellerini öpmüştüler. Tabii ki timdekileri es geçmiş onlara sarılmayı tercih etmiştiler.


Yüzükleri takmış abimin kesmesini bekliyorduk.


"Makas kesmiyor" demişti abim hepimiz gülmüştük. Yağız cebinden bin lira çıkarıp söz tepsisi'nin içine koymuştu.


"Bu yüzükler sizi sonsuza dek sevgiyle birbirinize bağlasın. Allah utandırmasın." Diyip kurdaleyi kesmişti.


Kesilen kurdaleden bir tutam almış ve yutmuştum.


"Napıyosun kızım o yutulur mu? Açsan söylesene yemek yemeye gidelim." Demişti Barlas haklıydı çocuk.


"Hayır ya aç değilim hiç mi bilmiyorsunuz bu adeti?"dedim.


Hayır manasında kafalarını sallamışlardı.


"Söz veya nişan kurdalesi yutan kişinin sevdiği kişiye veya ilerideki seveceği kişiye en kısa zamanda kavuşması için yapılan bı adet aman kime ne anlatıyorsam." Dedim ve koltuğa oturdum.


Sözden sonra kafeye gitmiştik ısrarlara dayanamayıp şarkı söylemiştim.


Kara, kara zehir gibi delirtir aşk beni

Bu defa başka

Yedi, sekiz, dokuz kere diriltti aşk beni

Bu defa başka

Beyaz kelebek bulsun da seni, söyler belki kaderi

Varsın yansın bu şehir kül olsun

Kuru sıkı silah gibi o esmerin teni

Bu defa başka

Dilimdeki küfür gibi fısıldar o beni

Bu defa başka

Benden fazla seven bulsun ya seni

Isıtsın sarsın sebebim bende kalsın

Ama sen banasın

Kim var kalbini yere serip?

Kim var gönlünü eğleyip?

Kim var gökleri şen edecek?

Ben burdayım işte

Kim var kalbini yere serip?

Kim var gönlünü eğleyip?

Kim var gökleri şen edecek?

Ben burdayım işte

Kim var kalbini yere serip?

Kim var gönlünü eğleyip?

Kim var gökleri şen edecek?

Ben burdayım işte

Kim var kalbini yere serip?

Kim var gönlünü eğleyip?

Kim var gökleri şen edecek?

Ben burdayım işte

Ben burdayım işte

Ben burdayım işte

Ben burdayım işte

Ben burdayım işte


Şarkıyı söyleyip bizimkilerin yanına gitmiştim. Barlas bey durur mu? Tabii ki hayır!


"Niye şarkı söylüyorsun? Keşke sesini sadece ben duysam çok güzel sesin var." Utanmıştım ama bana karışması çok saçmaydı.


"Ne diye bana karışıp duruyorsun? İstediğimi yaparım sanane? Ayrıca gelin hanım istedi kendisi benim best kankam ya hani nasıl kırayım?" Demiştim.


"Olabilir sadece ben duyabilirim." Demişti sinirlenmeye başlamıştım.


Ayağa kalktım ve Gizeme sarıldım.


"Aşkım benim gitmem gerek yarın detaylıca konuşuruz tekrardan hayırlı olsun." Dedim ve yanlarından ayrıldım.


Barlas arkamdan sesleniyordu ama sinir olduğum için bakmamıştım.


Parka kadar arkamdan gelmişti en sonunda dayanamamış olacak ki kolumdan tutup kendine çekti.


Bedenlerimizin birbirine çarpmasıyla ellerimi göğsüne koymuştum.


"Ne diye çekip gidiyorsun?" Demişti sinirle.


"Bana karışamazsın duydun mu beni? Benim hayatım ve karışılmasından nefret ederim!" Dedim sinirle


"Sana karışıyorum çünkü seni seviyorum!" Diye bağırdı aniden şok içinde ona baktım.


"Ne?" Dedim afallamış bir şekilde.


"Duydun işte seni seviyorum."


"Barlas benim düşünmem lazım lütfen bırak beni." Demiştim. Bende kendime itiraf edemesemde ona karşı boş değildim. Ama kız evi naz evi diyerekten ağırdan alabilirdim.


Kollarımı bıraktıktan sonra bana baktı.


"Ben seni her zaman beklerim." Dedi ve hala bakmaya devam etti.


"Eve gitmek istiyorum." Dedim sadece kafasını salladı ve arabayı işaret etti.


"Kendim gitsem daha iyi olur." Dedim


"Olmaz öyle şey beraber geldik beraber gidelim."

10 dakikalık yoldan bir şey olmaz diyerek arabaya bindim, oda binince eve doğru sürmeye başladı.


Eve geldiğimizde Barlas'a döndüm ve konuşmaya başladım.


"Herşey için teşekkür ederim çok güzel bir hafta geçirdim sayende ve demin için özür dilerim."


"Rica ederim ve özür dilemene gerek yok iyi geceler." Diyip yanağımdan öptü.


"İyi geceler" diyip arabadan indim ve eve girdim.


Direk makyajımı temizleyip duşa girdim. Temiz kıyafetlerimi giyip yatağa yattım.


Bugünü düşünürken uykuya dalmıştım.


🤍

Merhabalar!

Nasılsınız? Bölüm geciktiği için özür dilerim ama asla içimden atmak gelmiyordu.

Bölümü normalde atmıyacaktım ama haber alamadıkça kafayı yiycek gibi oluyorum.


İlk önce wattpad'i kapattılar okey, sonra Instagram ve dün de roblox.

Bu insanların özgürlüğünü elinden almak değil de ne??

Tiktokta gördüm içerisinde Twitter ve Instagram olan bir uygulama geliştirmişler ve buna yerli uygulama diyorlar halbüseki uygulamayı üreten firma iranlımıymış yalan söylemiyim hatırlamıyorum.

Ne yapmaya çalıştıklarını anlamıyorum ama çok büyük haksızlık yaptıkları kesin.


Sizlerle Instagram'dan da görüşemiyoruz artık maalesef :'(


Tek kanalım kaldı kanal linki de burdan etiketlenmiyor. 😞

Sizleri çok özledimmmm...


Bölüm nasıldı?

Nehir?

Barlas?

En sevdiğiniz sahne?

1506 kelime

Görüşmek üzere 🤍

Loading...
0%