@gecenin_koyu_mavis
|
Ve o gün gelip çatmıştı. Düğün günü, bugün sonunda dağhanla yeni bir dünyaya giriyorduk. Şansımıza hava açık ve güneşliydi. Gelinliğim tam karşımda zerafetle asılı duruyordu. Gülümseyerek gizeme döndüm. "Gizem sanırım ben bu gelinliği giyemeyeceğim." Dedim. Gizem kaşlarını çatarak konuşmaya başladı. "AAA o niyeymiş?" "Ne demek niye baksana çok güzel giymeye kıyamıyorum giysem hiç çıkaramam." Dedim. Gizem bu dediğime sırıttı. "Merak etme sen Dağhan senin yerine çıkarır." Demesiyle yanaklarıma kan basıncı artmıştı. Bir şey deneyip hazırlanmaya devam ettiler. "Dağhan da hazırlıklara başladı mı acaba?" Diye sordum. "Bilemiyorum" demişti gizem. Bu sırada Dağhdan, düğün salonunun hemen yanında bir otel odasında, arkadaşlarıyla birlikte hazırlanıyordu. Heyecanını gizleyemiyordu. "Dağhan kardeşim, bugün hayatının en önemli günü," dedi Yağız. Dağhan en yakın arkadaşı ve gizemin de kocası oluyordu. "Mona seni bekliyor, hazır mısın?" Diyerek Barlas da içeriye girmişti. Dağhan aynaya bakarak, " Hazırım Barlas, daha önce hiç bu kadar hazır hissetmemiştim." Dedi Bu dediğine Barlas ve Yağız sırıtmışlardı. Barlas, Yağız ve Dağhan üçlüsü otelden ayrılıp Mona ve Gizemi almak için kuaföre geçmişlerdi. Arabadan indiklerinde kuaförün önünde Nehir ve Gizem vardı. "Eee Dağhan bey kolay değil geçmek Mona evde böyle bir şey istemiyorsa bizde burda yaparız." Dedi. Dağhan gülümsedi ve yüklü miktar bir parayı gizeme uzattı. Gizem bir miktar para alıp geri kalanını Dağhana geri vermişti ve kapının önünden çekilmişlerdi. "Helal kız" dediğini duydu Dağhan yağızın ama yakılmamıştı İöeriye girdiğinde gözleri adeta büyülenmişçesine Monayı buldu. "Çok güzel olmuşsun Ciğerparem" dedi Dağhan. Mona gülümsemişti . "Teşekkür ederim Sevgilim sende çok yakışıklı olmuşsun." Dedi ve Dağhanı süzmeyi bıraktı. " Ee hadi oğlum gidelim bizi bekliyorlar." Diyerek aralarındaki bakışmayı kesti Barlas. Mona yavaş adımlarla Dağhana doğru ilerledi ve koluna girdi. Hep beraber arabaya bindiklerinde düğün salonuna doğru yola çıktılar. Salon, çiçeklerle ve ışıklarla süslenmişti. Ama aralarında en dikkat çeken Türk bayrağıydı. Misafirler yerlerini almış, heyecanla gelin ve damadın gelişini bekliyorlardı. Mona, babasıyla birlikte düğün salonunun kapısına geldiğinde, içeri girdiklerinde herkesin gözleri monadaydı. Monanın gözleri ise Dağhandaydı. Dağhan, Monayı gördüğü anda kalbi hızla çarpmaya başladı. Babasının yerini Dağhan alınca nikah memurunun karşısındaydılar. Nikah memuru, töreni başlattı ve herkes büyük bir dikkatle onları izliyordu. " Gelin hanım adınız ve soyadınız?" "Mona Yalçın." "Damat bey adınız ve soyadınız?" "Dağhan Demirkan." "Siz Arif kızı Mona, Ali oğlu Dağhanı hastalıkta sağlıkta, iyi günde kötü günde eş olarak kabul ediyor musunuz ?" "EVET" "Siz Ali oğlu Dağhan, Arif kızı Monayı hastalıkta sağlıkta, iyi günde kötü günde eş olarak kabul ediyor musunuz?" "EVET" Nikah memuru, "Sizi karı koca ilan ediyorum," dediğinde herkes ayağa kalkarak çifti tebrik etti. Nikah töreninin ardından, düğün resepsiyonu için herkes dans pistine yöneldi. Mona ve Dağhan, ilk danslarını yaparken tüm gözler onların üzerindeydi. Mona'nın gelinliği ışıklar altında parlıyor, Dağhan'ın yüzündeki gülümseme ise mutluluğunu yansıtıyordu. "Sonunda evelenebildik güzelim." Dedi Dağhan "Susar mısın hala idrak edemedim biz resmen evlendik Dağhan şaka gibi?" Dedi Mona heyecanlı bir şekilde. "Evet güzelim evlendik." Deid Dağhan. İlk dansın ardından, Barlas, Turan, Yağız, Dağhan ve Mona'nın da dahil olduğu bir grup erkek, Efe oynayacaklarını duyurdu. Mona, Dağhan'a dönerek "Sen de mi oynayacaksın?" diye sordu gülümseyerek. "Elbette," dedi Dağhan, "Bu özel bir an." Barlas, sahneye çıkarak mikrofonu eline aldı ve misafirlere dönerek, "Şimdi size Efe oyununu göstereceğiz!" dedi. Alkışlar arasında tüm erkekler sahneye çıktı. Geleneksel kıyafetlerini giymişlerdi ve ellerinde zeybeklerin sembolü olan mendiller vardı. Davul ve zurna eşliğinde başlayan Efe oyunu, salonu adeta büyüledi. Erkekler, ayaklarını yere vurup, omuzlarını titretirken büyük bir enerji ve coşkuyla dans ediyorlardı. Dağhan, Mona'ya bakarak onun gülümsemesini izlerken, Efe oyununun ritmine kaptırmıştı kendini. Mona, gözlerini Dağhan'dan ayıramıyordu. Dağhan'ın dans ederkenki kendinden emin tavırları ve arkadaşlarıyla olan uyumu onu bir kez daha etkiliyordu. Efe oyunu sona erdiğinde, tüm misafirler büyük bir alkışla onları ödüllendirdi. Barlas, mikrofonu eline alarak, "Bugün sadece Mona ve Dağhan'ın değil, aynı zamanda hepimizin mutluluk günü. Onların bu özel anını bizimle paylaştıkları için teşekkür ederiz," dedi. Dağhan, Mona'nın yanına gelerek elini tuttu. "Hadi sevgilim, bu gece bizim gecemiz," dedi ve Mona ile birlikte tekrar dans pistine doğru yürüdüler. Gecenin ilerleyen saatlerinde, tüm misafirler eğlenmeye devam etti, kahkahalar ve mutluluk dolu anlar hiç eksik olmadı. 🐣🐣🐣 Ay normalde bu bölüm yoktu... Ama eklemek istedim... Bir sonraki bölümde nolsun 🐣 Finale son 2 Ay ayy yazmayı çok özliycem 💗🙃 Boool boool yorum yapın lütfennn |
0% |