1. Bölüm

Giriş Bölümü.

Gecenin Sessizliği
gecenin_sessizligi

Ben Derin. Asel Derin Kuyucu. Ben genelde Derin ismini kullanırım. Yine her zamanki gibi sınıfımda, öğrencilerime ders anlatıyordum.

“Öyretmenim, ben B hayfini çizdim,” dedi en önden gelen ses. Çocuk sevgim yıllar sonra beni öğretmen olmaya itmişti. Şimdi 1/K şubesinde hem dersimi anlatıyor hem de onlarla sohbet ediyordum. Tabi yedi yaşında, otuz üç çocukla nasıl sohbet ediliyorsa öyle etmeye çalışıyordum.

“Getir bakalım, Aslıcım,” dedim yüzüme sıcak bir tebessüm yerleştirirken. Aslı yanıma geldikten birkaç dakika sonra masamın önünde bir kuyruk oluşmuştu. Yaklaşık on kişiye baktıktan sonra teneffüs çalmıştı.

Yorulduğumdan dolayı öğretmenler odasına gitmek için eşyalarımı topluyordum.

“Öyretmenim, kaç yaşındasınız?” dedi yanıma gelen Ezgi.

“Ah, 25 yaşındayım ben canım,” dediğimde yüzü şaşkınlıkla açıldı.

“Nasıy o kaday büyük olabiliyoy sunuz?” dedi şaşkınlıkla bana bakarken.

“Büyümen lazım Ezgicim, hadi sen arkadaşlarının yanına git,” dedim gülümseyerek. Ezgi başını sallayarak yanımdan ayrıldı. Çantamı alıp öğretmenler odasına gittikten sonra telefonum çalmaya başladı. Aleyna arıyordu.

“Emredin komutanım!” dedim ciddi bir sesle.

“Aferin asker,” dedi o da gülerek.

“Ne yapıyorsun balım.”

“İyiyim, sen nasılsın.”

“Bende okuldayım işte,” dedim gülümseyerek.

“Deroş ben bu akşam göreve çıkacağım haberin olsun. Ararsan açamam,” dediğinde içim yine sıkıntıyla doldu.

“Kızım niye asker oldun ya? Sen böyle her göreve gideceğim deyince benim içim sıkılıyor. Dikkatli ol tamam mı?” dediğimde göz devirdiğini hissettim.

“Tamam anne dikkatli olurum,” dedi sıkkın bir sesle.

“Dalga geçme! Seni düşünüyoruz burada,” dedim kaşlarımı çatarak.

“Korkma, bir şey olmaz. En fazla vatanım için seve seve canımı feda ederim,” dediğinde yüzümde bir gülümseme oluştu. Aleyna, vatanına çok bağlı bir insandı. Onun için ne kadar endişeleniyor olsam da bu huyunu çok seviyordum. Çünkü öğretmen olmasam bende Aleyna gibi asker olmayı tercih ederdim. Zor bir meslek farkındayım fakat vatanım için her şeyi yapabileceğimi biliyorum.

“Dikkatli ol tamam mı? Ara beni görevden gelince,” dediğimde gülümsediğini hissettim.

“İlk seni arayacağım emin ol. Şimdi kapatmam gerekiyor. Görüşürüz asker!” dediğinde kahkaha attım.

“Görüşürüz komutanım.” Dedikten sonra telefonu kapattım. Telefonu kapattıktan iki dakika sonra yanıma Berk geldi. Kendisi meslektaşımdı.

“Derin hocam, hayırdır asker olmaya mı karar verdiniz?” dedi gülümseyerek. Zoraki bir şekilde gülümserken cevap verdim.

“Hayır Berk hocam, asker bir arkadaşım var, onunla konuşuyordum,” dediğimde yüzü düştü.

“Erkek arkadaşınız mı var?” dedi fısıldayarak.

“Hayır, konuştuğum kişi kız arkadaşımdı,” dediğimde rahat bir nefes aldı. Neden bu kadar takıldı anlamamıştım. Öğretmenler odasında Berk’in boş muhabbetlerini dinlerken zil çaldı. İzin isteyip oradan kaçmak istercesine koşarak öğretmenler odasından çıktım ve sınıfa girdim.

*İlahi Bakış Açısı*

Yüzbaşı Emre Kerem Öztürk, Albay Kadir Keseci’nin yanına gelerek,

“Komutanım, Savaş Timi hazır,” dedi. Yüz ifadesi çok ciddiydi. Albay Keseci bir elini Yüzbaşı’nın omzuna koyup sıktı.

“Dikkatli olun evlat.” Albay, Savaş Tim’ini kendi evlatları gibi severdi.

“Emredersiniz komutanım!” Asker selamı verdi Yüzbaşı.

Arkasına dönerek sırayla dizilmiş Tim’ine bakarak, “Tim! Gidiyoruz. Gazamız mübarek olsun,” dedi Emre son cümlesini fısıldayarak ve en önde kendisi olmak üzere helikoptere doğru, Savaş Timi ile ilerlediler.

***

Okuldan çıkmak üzereyken Berk yanıma geldi. Bıkkın ifademi ona belli etmeyerek gülümsedim.

“Buyurun Berk Hocam,” dedikten sonra “Yürüyelim,” dercesine elini uzattı ve bakışlarıyla destekledi. Yürümeye başladıktan sonra bir süre sessiz kaldık.

“Bence artık sizli bizli konuşmayı bırakalım,” dedikten sonra istemeyerek de olsa kabul ettim.

“Peki,” dedikten sonra başını bana döndürerek olduğu yerde durdu. Onunla bende durmuştum.

“Neden bana karşı bu kadar soğuksun Derin?” dedikten sonra artık içimden geçenleri törpüleyerek söylemeye başladım.

“Sana karşı mesafeli değilim, sadece bana karşı fazla ilgin rahatsız ediyor. Biz sadece arkadaşız Berk,” dedikten sonra başını eğerek bir kahkaha attı.

“O kadar belli oluyor mu?” Anlamaz gözlerle ona baktım. Sağ elini ensesine atarak konuşmaya başladı.

“Senden hoşlandığım,” dedikten sonra dudağını dişledi. Bir saniyelik dudağına baktıktan sonra geri yüzüne çıkardım bakışlarımı.

“Evet Berk ama dediğim gibi, biz sadece arkadaşız. Kalbini kırmak istemiyorum, arkadaş kalmamız ikimiz içinde daha iyi.” Arkadaş kelimesine vurgu yapıyordum.

“Tamam, ama arkadaş kalalım, lütfen.” Sahici bir tebessüm yerleştirdim dudaklarıma.

“Arkadaşız, sadece okul içinde samimi olduğumuzu göstermesek yeter. Okulu biliyorsun.” dediğimde başını olumlu anlamda salladı. Okulda dedikodumuz çıkabilirdi.

“Seni eve bırakabilir miyim?” Bu kadar yakın olmamız rahatsız ettiği için yalan söyledim.

“Olabilirdi fakat başka bir yere uğrayacağım. Üzgünüm.” dedikten sonra başını salladı.

“Ben gideyim o zaman.” Gülümseyip elimi salladıktan sonra evime doğru yürümeye başladım. Aklım Aleyna’daydı.

*Yüzbaşı Emre Kerem Öztürk*

Helikopterdeydik. İstanbul’dan, Hakkâri Derecik’e gidiyorduk. Tam sınır bölgesi.

“Komutanım.” dedi yanımda oturan Aleyna. Onunla abi kardeş gibiydik. Fakat rütbe dışında.

“Yıldırım?” dedim soru sorar gibi.

“Komutanım, tahminen ne kadar orada dururuz?” Çekinerek sorduğu soruya kesin bir cevap verdim.

“Allah bilir Yıldırım, Allah bilir.” dedim önüme dönerek. Başını sallayarak o da önüne döndü.

*

Hakkâri’ye geldiğimizde saat gece birdi.

“Savaş! Saat on iki yönüne tırmanıp pusuyoruz. Her an tetikte olacağız. Anlaşıldı mı?” Normal tonda söylediklerime hep bir ağızdan kısık sesle cevap verdiler.

“Emredersiniz komutanım!”

Dağlara tırmanıp yaklaşık dört saat pustuktan sonra, sabaha karşı tam ayağa kalkmışken, Üsteğmen Kaan’ın yanına gidecekken bir silah sesi geldi. Sonrasında kısık sesli fakat acı dolu bir inleme…

***

Helloo! Ay çok heyecanlandım, ilk kitabım da değil halbuki. Wattpad kapandığı için yarım kalmış kitabımı buradan devam ettirmeye karar verdim. İlk bölümden böyle bir giriş ve son beklemiyordum bende açıkcası. Fakat konulara hızlı girmeyi seven biriyim. Hikaye bölümlerini ne sıklıkla atacağım, hiçbir fikrim yok. Onu ilerleyen zamanlarda sizin yorumlarınızla kararlaştırırız diye düşünüyorum. Şuana kadar yazmış olduğum iki kurgu vardı fakat ilk yazdığım kurguyu, yayından kaldırıp düzenlemeye karar verdim. O yüzden ilk kurgum sayabilirsiniz bu kitabı. Umarım severek okuyacağınız bir kurgu olur. Eğer kitabımı severseniz oy vermeyi unutmayın lütfen. Kurgularımdan haberdar olmak için @ruyalardaa_bulusuruz hesabını takip edebilirsiniz. Şimdilik mutlu kalın efenim.

Bölüm : 19.09.2024 21:04 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...