1. Bölüm

1 çocukluk aşkı

Nidanur bahtiyar
gecenin_sevdalisi

"Çocuklar az yavaş cafe kaçmıyor"

 

Mete! 

 

Alper!

 

Peri!

 

Gökce!

 

Yiğit!

 

Kuzey!

"Heyy kime sesleniyorum ben"

 

Geri geri gelen Alperle gözlerimiz kesisince öldüm sandım bir an için ,kim mi bu Alper şuan 17 yaşında olan ilk okul orta okul ve lise hatta üverste arkadaşım ilk okuldan beri platonik bir şekilde aşığım ona ve hala siyaha çalan gözleri hafif siyah dalgalı saçları her şeyiyle aşıktım ona şimdi ise alperin abisinin yardımıyla açtığımız cafeye doğru yol alıyorduk yada şöyle diyim saatin 8 inda koşuyorduk amaçsızca garsonlar bizlerdik gelin hepimizi size teker teker tanıştırayım

 

Alper karanoğlu 17 yaşında birinci üniversite sınıfı hemşirelik okuyor (açıktan)

 

Peri Karanoğlu 17 yaşında güzel sanatlar üniversite 1 . Sınıfda , Alperle ikizler

 

Gökçe tüz 18 yaşında 2. üniversite öğrencisi mimarlık okuyor

 

Yiğit alçak 18 yaşında 2 .üniversite öğrencisi mimarlık okuyor

 

Mete kaçan 17 yaşında birinci üniversite öğrencisi matematik öğretmenliği okuyor

 

Kuzey Haman 19 yaşında 3 sınıf üniversite öğrencisi bilgisayar mühendisliği okuyor

 

Ve ben ahu Bahat bense 17 yaşında 1 inci sınıf üniversite öğrencisi grafik tasarımı okuyorum size yaşlarımız biraz garip gelmiş olabilir fakat hepimiz (bir kaçımız) erken yaşta okula yazdırıldik fakat tüm gurup olarak üniversiteyi açıktan okuyor ve kendi açtığımız cafede garson olarak belirli bir saat içinde çalışıyor geri kalan saatlerde ise canımız ne isterse yapıyoruz

 

"Düşeceksin! geri geri gelmeyi kes artık Alper "

 

"Düşümüyorum ama "

 

"Off offf " adımlarımı hızlandırarak alperin sırıtan suratından ve 1.90 boyundan kurtuldum

 

" Ne suratsızsın be kızım "

 

"Kes sesini "

 

" Tamam be kızım ama bir gerçek sen hep böyleydin suratsız" diyip kahka atmasıyla gözlerimi devirdim bazen de böyle can sıkıcı olabiliyordu fakat ben bu halini daha çok seviyor gibiydim.

 

 

 

💙

 

Saatlerdir çalışıyorduk fakat sorun bu değil di sorun asla bu olmamıştı asıl sorun güneşin ta beynime vurmasiydi ve ayını şekilde saatlerdir aç olmam

 

"Tepside bişi götürürken başını dik tut Mete!"

 

"Kural bir tepsiye bakarak gidersen içindekini dökersin!"

 

"Tamam küçük patron"

 

"Bana böyle seslenme !"

 

"Neden seslenmesin ki? "

 

"Sence apo"

 

" Tamam huysuzzz sakin hadi gel şu son postayı götürelim 26 masaya saat on ikiye yaklaştı nerdeyse mola "

 

"Tamam" dedim kollarımı gösümün altında birleştirerek mutfağa doğru yola devam etik

 

"Pist" derken biryandan da yanağımdan makas almasıyla bakışlarım ona döndü sert duruşumu bozmadan hazır olan yemekleri aldığım gibi cafedeki açık alana doğru yola koyuldum ve fazla sürmeden masanın onundeydim bile

 

"Buyrun efendim başka isteğiniz varmı "

 

"Hayır teşekkür ederiz" başımı hafif eydikten sonra masanın önünden ayrıldım bahçenin ortasına gelmemle ıslık çalıp hafif bağırmak bir oldu

 

"8 den 12 tayfası toplansın iş bitmiştir 12 den 4 tayfası hemen işe hemenn"

 

Bizim gurup toplandıktan sonra terlemiş üstlerimizi değişmek için ilk önce hangi gurubun gideceğine karar vermeye çalışıyorduk " ilk kizlar degisicek üstlerini siz olmezsiniz" diye atıldı peri "pardon neden ilk kizlar " dedi hemen yiğit "hadi koşu yarışı yapsın iki kişi kazanan kişinin takımı gider üstünü değişir" bana göre aşırı saçma bir seçenek sunan yiğite karşılık, kuzeyle beraber herkes tamam demesiyle gözlerimi devirdim "bizden ahu katılıyor" hayır dercesine kaşlarımı kaldirmama rağmen son kez benim yarışmama karar kılındı

"ahu bir bok beceremez neden onu sectiniz ki"

İç ses: ah peri ah yaktın beni

iç ses : çocuk muyuz lan biz

 

"Kes sesini yiğit"

 

"Koşmaz bile nefesiz kalır "

 

"Sus dedim lan"

 

 

 

Niye kızıyorsun Alper, ben iyiliği için diyorum sonuçta hasta bir kız değil mi? Sende bende atak geçirmesini istemeyiz. Yani doğruya doğru, tek kaşımı kaldırarak konuşmaya başlamadan önce Alper Yiğit' e öldürücü bakışlarını atmakdan hiç çekinmiyordu.

"Senn ne zamandan beri beni düşünür oldun Yiğit ve ayrıca senin kardeşinde hasta değil miydi, bana bu lafları söyleyecek özgüven nerden geliyor ayıptır sorması? " Sözümü bitirdikden sonra herkese teker teker baktım.

Kuzey, gülmemeye çalışıyor peri hiç umursamadan sırıtıyor, Gökçe Abla göz kırpıp önüne döndü. Mete, ifadesiz kalmaya çalışırken kimseyi umursamadan gözlerini üstüme diken Alper vardı aynı zamanda " ee erkeklerden kim yarışıyor? " " Alper" diye atıldı Yiğit? omuz silkerek, az daha yanıma gelip bir kaç adım uzaklaştı. " " Bahçenin çıkışına kadar, anlaşıldı mı ve hiç durmadan geri buraya kadar koşulacak! " mesafeyi umursamadan başımı tamam anlaminda salladım.

 

1

2

3

 

Adımlarımı yavaş tutarken Alper hızla koşmaya devam ediyordu yolun yarısına geldiğimiz de yorulacaktı biliyordum ve yolun sonuna yaklaşır gibi olduğunda adımlarımı hızlandırdım fakat iki bisiklet beni sıkıstırdığında yere kapaklandım o hızla zaten olacağı buydu kim kazanmıştı bilmiyorum fakat kalbim son sürat atıyordu birkaç hızlı adımlar duyuyor ve gözlerim gökyüzünü okşuyordu adeta ta ki Alp abi beni kucağına alana denk kafam göğsüne carpmis fakat hiç umursamadan hızılı adımlarla ilerlemeye devam etti bir süre sonra beni kenara yatırdığı da sadace hissediyor duyuyor fakat gözlerimi acamıyordum ama en son bulutlara bakıyordum sanki şimdi niye gözlerimi acamiyordum

 

"Ahu"

 

"Ahu uyan "

 

"Noluyor burda "Alp abinin sesi..

 

"A - abi noldu ahu ablaya" küçük bir çocuk gibi çıkan sese karşılık sadece gözlerimi aralamayi denedim

 

"Ahu aç gözlerini hadi"

 

Gözlerim hafif hafif araladığımda alperin dibimde olduğunu görmek pek kalbime iyi gelmesede siyaha çalan gözlerini daha yakından görmek iyi hissetmisti. Doğrulmaya çalıştıgımda ise o gücü kendime biran için bulamasam da az zorlayıp dogrulmayı bir kere daha denedim hafif doğrulduğumda alperin elleri kolarima dolanıp doğrulamama yardımcı oldugunda yerden destek aldığım ellerimi bacaklarımın üstüne koyduğumda hala

kolumda duran eli oturur pozisyonda durmami sağlıyordu yavaş yavaş arkama geçtiginde ise elini bıraktı ve onun göğsüne yaslanmama yardımcı oldu.

 

"Ne oldu bana"

 

"Düştün özür- ah vaz geçtim dilemiycem"

ah kahretsin bunların burda ne işi vardi

" Ben zaten özür istemedim Fatma aynı şekilde senden de!"

 

"Of ahu hala can sıkıcı ve çirkinsin"

 

"İltifatın için teşekkür ederim uğur"

 

"Kesin sesinizi de gidin hadi"

 

"Ah Alper neden öyle diyorsun ama burası herkese açık bir cafe değil mi"

 

İç ses: ben senin alper **** yani

 

"Burası siz gibi mallara acık değil fatama"

 

En sonunda Fatma ve uğur gittiğin de ben daha neye uğradımı anlamamıştım fakat bileğim sargı beziyle sarılmıştı ve başım feci halde ağrıyordu.

 

"Beni geçmiştin aslında yani bu durumda sen kazandın sayabiliriz fakat Fatma ve uğur karşına aniden çıkınca kendini durduramadın ve yere düştün kafana aldığın darbeylede bayıldın ama daha iyisin"

 

"Ben hep iyim canım" sırıtarak söyledigim laftan sorna kaşlarım çatıldı "fakat yarış bitmediyse kazanan da yok demektir ve sizler de zaten üstünüzu değişmişsiniz"

 

"Abim senin uyanmani bekledi " bunu sırıtarak söylediğinde bir anlam mi çikarmam gerekiyordu anlamamıştım

 

 

"Peri!"Alper ikaz eder gibi sesini yükselttiği de bakışlarım ona döndü

 

"Of ne uzatınız ya"

 

"şeyy " diye atıldı ortaya peri

 

"Ne? "

 

"şey falan yok çok sıkıcısınız" çoğumuz perinin bu dediğine kıkırdarken Alperle göz göze geldik

 

hafif alpere doğru döndünce bişi demem lazım manalı bakışlarımdan atmamla az daha eğilmesiyle kulağına fısıldadım.

"Sencede fazlasıyla gergin değiller mi" Alper ise sadece gamzelerini çıkartacak kadar gülmesiyle kalbimin delirdiriğini düşümeye başlamıştım çünkü bu kadar hızlı atması normal degildi.

 

"Ben artık üstümü değişim, peri kizi benle gelir msin"

 

"Tamam ablam "

 

Üç tane kabinlerden birbirine girdikten sonra üstüme giri crop altıma ise aynı renk de kumaş pantolon giydikten sonra hafif esen hava için üstüme hırka da geçirmemle bahçeye doğru yola koyulduk bizimkilerin yanına vardigimiz da ise kuzey abinin yerde duran bisikletini yerden kaldırıp kimseyle göz göze gelmeden " ben eve geçiyorum kuzey abi aldım bisikletini sorun var mı "

 

"Yok" demesiyle bisikletin üstüne atlayıp eve doğru yola koyuldum eve varmamla bisikleti bahçeye kilitleyip ellerimi yıkayıp ilk ev işlerini halletim evi topladım süpürdüm sildim işim bitince yemek yapmaya koyuldum eldivenlerimi takmamla işe koyulmam az zaman geçmesiyle kapının acilma sesini duydum

 

"Selamın aleyküm"

 

" Aleyküm selam hoş geldin diğerleri nerde?"

 

"Diğerleri az daha cafede kalacak ayrıca hoş buldum "

 

Elimdeki havuçları rendelerken yanıma geldi kulağıma eğildi sakin güven veren bi şekilde konuşmaya başladı

 

" Her zaman yanındayım bunu biliyorsun değil mi ahu 5 yaşında nasıl düştüğüysen yine kaldırırım seni 14 yaşında ruhen nasıl kaybolduysan öyle bulurum seni v 16 yaşında sana bılaştılar diye adam dövdüysem yine döverim ben senin hep yanındayım huyzsuz olsan da sert durmaya çalışsan da her zaman güçlü ve güzel olsan da şunu bil canın yandığında fiziksel olarak değil sadece ,ruhsal olarak da ben her zaman burdayım odama gel otur sus susarak da konuşa biliriz inan ama yeter ki gel.

Bölüm : 28.11.2024 22:27 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...