15. Bölüm

15 yalan Dünya

Nidanur bahtiyar
gecenin_sevdalisi

Her insan birşeyleri sakladı bağzıları eşyalarını bağzıları ise duygularını tıpkı yıllarca benim yaptığım gibi ve ben hala saklıyordum hatta öyle ki kendimden bile sakladığım duygularım vardı .

Bir hafata geçmişti ne kadar da az geliyor kulağa değil mi oysa hicde öyle değil di annem olcak kadının neden geldiğini öğrenmemle beynimde şimşekler çakıyordu yıllarca annem bildiğim kadın annem değildi yoksa o da mı ilk evllatlık almış bir süre sonra çöpe atar gibi atmıştı. Yalan dünya denirdi buna herşeyiyle yalan olan bir aile

"Küçükken bana az çektirmedin demişti seni ilk aldığımda daha bebektin az büyüdüğünde annemi istiyorum diye ağlardın annen bendim ama sen beni annen olarak görmedin, bir gün değil yıllarca sonra dayanmadim normalde hiç yapmadığım şeyleri yapmaya başladım sana bunları yaşatmayı istemezdim" demiştti annem bildiğim ve nefret kustuğum kadın

peki bu dedikleri de yalan olabilir miydi artık neye inanmalıydım hiç bir fikrim yoktu güven denen şey neydi bana bunu biri hatırlatmalıdı yüreğim bu kadar şeyi kaldırabilcek kadar güçlü değildi hiç bir zaman olmamıştı

Tam bir haftadır denizin orda bir ev tutmuş herkes den uzak yaşıyordum az da olsa kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı evden çıkıyor denize giryor gölge gören bir ağacın dibine yatıp şarkı dinliyordum keşeke hayatım hep böyle huzurlu olabilseydi tabi buna huzur denirse çünkü beynimin içindekiler susmuyordu

Evden çıkmak için hazırlanmaya başladım mayomun üstüne crop şeklinde gömlek altıma ise uzun beyaz etek ayaklarıma Beyaz terliklerimi geçirip önceden hazır olan çantamı alıp evden çıktım. Bir kaç adımda vardığım gibi her zamanki ağacın gölgesine yerleşip kulaklığımı taktığım gibi şarkıyı son ses açttım

Denize girmek için henüz çok erken olduğunu söylemeliydim saat tam on ikiyken geldiğim için gönlüm yanmaya hiç razı olmuyordu kendimi denizin dalgasına müziğin tınısına bırakıp gözlerimi kapadım yanıma birinin oturduğunu hissetiğimde ise irkilerek o tarafa doğru döndüm korku dolu gözlerim Alperle buluştu

💫

(Alperin ağzından)

Ahu tam bir hafatadir yoktu çekip gitmişti olabileceği iki yer vardı ya ormandaki kulübe de yada denizde kalıyordu ormana gittiğimde ise yoktu denize vardığımda ise tahmin ettiğim gibi burdaydı sadece bir kaç adım ötemde üstündeki gömlek salaş bir şekilde tek omzundan düşmüşken gömleğinin tüm dügmelerini kapatmamış son ikisini açık bırakmış uçuşmasına izin vermişti kıvırcık saçlarını dağınık topuz yapmış ve saçlarından bağzıları isyan ederçesine tutam tutam omuzlarına dökülmüştü giydiği uzun beyaz eteğin yırtmacı sayesinde bacağının bir kısmı açıktı bunu kendi de fark ettiğinde kapalı olan gözlerini açıp etteğini geri düzeltikden sonra gözlerini geri kapatıp başını ağaca yasladı

Bir kaç adımda yanına vardığımda ise beni hissetmis gibi durmuyordu yanina bir kısmına havluyu serip oturduğumda ise bakışları bana dönmüştü korkmuş gibi görünüyordu amacım korkutmak değildi asla değildi siyaha çalan gözlerini bana kızgın olduğunu belirtircesine daha daha da siyaha boğulmuştu sanki bu bakışlara karşılık tek sözüm

"Özür dilerim" olmuştu kimseden özür dilemeyen ben ondan diliyordum kaşları havalandığında bunun iyi bir haber olduğunu söyleye bilirdim

"Neden özür diliyorsun"

"Dilemem gerektiği için"

"Özür dileyerek bir şey yapmadın sen"

"Öyle mi "dedim kaşlarımı kaldırarak elimi kalbine. "O zaman burası bana niye kırgın kızgın " soru sorarcasına çıkmıştı sesim

"Sana sadce kı- aman boş versene o saydığın duyguları sana hissetmiyorum kimseye kırgın yada kızgın değlim"

Bu söyledigine ufak bir kıkırtı döküldü dudaklarımdan kaçıyordu kendi duygularından kendi kaçıyordu ve bu açıkça barizdi.

"O zaman neden bizle kalmıyorsun dur dur cevap verme ben söyleyeyim kırgınsın ahu hepimize senden bunu saklayan herkese ama sen öfekene sığınırsın diğer dugularina yem olmamak içinde ki koca fırtınaya yem edersin kendi " yutkunduğunu gördüğumde ufak bir tebessüm ettim doğruydu cünkü dediklerim gözleri dolmuştu ağlamamak için insan bile kırardı ahu işte o anlardan birindeydik.

"Yeter yeter herşeyi yapıp yapıp da yanıma gelemesinya ben seni ilgilendirmem sende beni ilgilendirmezsin biz neyiz Alper soruyorum sana cevap vermesin değil mi ama ben veririm biz artık hiç bir şeyiz Alper" öfkesi geçtiğinde ise derin bir nefes aldı ne dediğini ne yaptığını sorgular gibi bir hali vardı bakışlarını bana çevirdiginde ise siyaha bürünmüş gözler gitmiş onun yerine özür dilemek isteyen kahveler bana döndüğünde ise

"Rahatladın mi " diye sordum

"Ne " şaşkın şaşkın bakarken ben ise koca bir kahka patlatım şuan büyük ihtimalle ona kırıldığımı düşünüyordu ama yanılıyordu

"Kırılmadım küsmedimde hadi kalk denize" elinden tutup kaldırmamla hala şaşkın bakışları bendeydi sonra üstüne bakıp kaşlarını çattı

"Bir dakika böyle mi " evet dercesine bir mırıltı çıkardığımda ise elinden tutup denize doğu koşmaya başladik terliklerimizi çıkartıp denize atıldık

Denize gireli ne kadar olmuştu bilmiyorduk ama havanın bize söyledigi kadarıyla saatler olmuştu çünkü gökyüzü kararmıştı ve biz denizden yeni çıkmış kurulanmanin derdindeydik ve hava eksi beş derceye düşmüş olmalıydı yada biz denizden yeni çıktığımız için bize öyle geliyordu

Havlulari yere serip üstüne oturup kulaklıkraimizi taktigimiz gibi kendizi tüm dünyaya kapatmıştık

"benim her şeyim olurmusun ahu Bahat"

"ne bu evlenme teklifi mi?"

"hayır çıkma teklifi , bak elimi tutup kaldırdırıp sevgilim dediğinde hastanede öfkeden de olsa söylediğinde biz o ana kadar fark etmemisiz bir sevgili kadar yakın olduğumuzu düşünüyorum da bizim haraketlerimiz iki sevgili gibi ama sözlerimiz arkadaştan ibaret değil miydi"

"kara toprağına gömülmeme izin verir misin"

"o ne demek be" diyip gösume minik yumruk attığında yeterli cevabı almıştım evet demek ki

 

 

 

 

 

Bölüm : 06.01.2025 16:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...