
"Tamam ağlama yaa "
"Ay aglama be varoş "
"Tut şunun saçını şimdi ver Makası"
"Ahh tatlım ne kadar yazık tüm saçın gitti erkek gibi oldun "
Kaç yaşındayim hatırlamıyorum dört kız toplanmış ikisi beni tutuyor biri diğerine hizmet ediyor başları ise canımı acıtacak her şeyi yapıyordu ve en sonunda param parça olabileceğim şeyi yaptılar belime kadar uzun saçlarımı boynuma kadar kesildiğinde ifadesizce suratlarına bakmaya devam ediyor ve tek göz yaşı dahi dökmuyor olmama rağmen onlar ağlama diye dalga geciyordu
" Saf "
"Çirkin "
"Obez"
"Asla becerikli olamıycaksın"
Ne deseler göz yumdum çıt cikarmadım şimdi ise omuzlarına yük oluyordu hala ifadesiz kalsam da susam da bende insandım ya işte onlar bunu unutuyordu beni anlayan yoktu anlata bileceğim vardı ama korkuyordum gider diye kendimi ona açarsam onu bi hedef olarak kullanır diye kaçmaya mı çalışıyordum güçlü durmaya mı bende bilmiyordum.
Kendimi çirkin anılardan cikardigimda Alperle göz göze gelmiştik Alper çorbanın altını kapatıkdan sonra eldivenleri çöpe attık ve yemekelrin pişmesini beklemek için solona geçtik.
🤍
"Bana ne oldu "
" Titriyordun hafif atak gecirdin sanırım"
"Hafif " dediğini tekrar edip kendimi tutamadım ve kahaka atmaya başladım
Gülüşümle oda gülmeye başladı gülmekten zar zor konuşarak
" Kuzey Abi ben duşa giriyorum sen yemeklere bakar mısın "
"Hay hay ve bir daha tek başına evi toplamaya kalkma bu evde altı kişi yaşıyoruz "
"Hayır abicim yedi "
"Aaa Alp abi"
"Daha iyi msin"
"Bomba olup patlıcam mübarek" dememle herkes kıkırdadı odama girdim kıyafetlerimi aldm ve yukardaki kızların kullandığı duş kabinine buz gibi suyun kollarına bıraktım kendimi duştan çıkınca mavi eşofmanimi giyip üstüne ise ince askılı crop geçirmemle ıslak saçlarımın kıyafetlerimi ıslatmasına izin verdim ve aşağı kata kendi tarağımı almya indim
"Off nerde kaldın be ablam"
"Uzayda kaldım be yavru"
"Tara şu saçlarını be "
"Ahu her yeri ıslatın bir işe yara artık ve git su saçlarını kurut hadi"
"Kes sesini artık yiğit saatlerce kafede yatıp da şu kıza bagirman da komik yani " kuzey abinin dedikleriyle yiğit dedikleri boğazına düğümlenmişti
"Gel kuzum boş ver sen yigiti gökçe abla senin hep yanında"
İç ses: komik misin sen ya gökçe ablan hep yanında falan falan
İc ses : ben bu kızı niye bir türlü sevemedim be
Hafif gülümsemeyle karşılık verdiğimde boş kalan sandalyenin birine oturdum herkes sesiz sesiz yemek yerken güzelim sessizlik birden bozuldu.
"Kim yaptı yemeği valla ellerine sağlık hanginiz yaptıysa "
"Öküz az yavaş ye "
"Yemek ayaklanıp kaçacak değil ya sakin sakin ye istersen koyarım ben sana " dedim meteye gülümseyerek karşılık verdigimde yemeğini yemeğe devam ederken elini ağzına siper ederek konuşmaya başladı " sende az hızlı ye ne böyle miy miy"
"İy dimi sonra masada tek kalıyor masayı toplamak için herkes onu bekliyor"
" Sofrayı toplamak zorunda olmadığını bildiğini sanıyordum " dedim tek kasımı kaldırarak
"Biliyorum zaten"
"O zaman "
"Herşeye maydonoz olmasan olmuyor dimi ahu" dediğinde başımı hafif yana çevirip gülümseyerek "diyene bak " diye mırıldandım
"Duydum yanliz"
" Duy diye dedim zaten "
"Yeter" herkesin bakışları Alp abiye döndüğünde yine bağırdı " ikiniz de yemeğinizi yediyseniz kalkın artık " Alp abiye uymak yerine masada oturup çatala yemekle oynamaya karar vermiştim oysa yiğit benim aksime sandalyesini devirip odasına geçti.
"Ahu dedim kalk masadan"
"Tamam ama önce masadan kalkmam için bir sebeb ver" Alp abi bir süre sesiz kaldığında tekrar konuştum " bende öyle düşünmüştüm"
Masadaki gerginlik sebebi herkes ayaklanmış ve masayı toplamaya başlamıştık elimde tabaklarla birinin çarpmasıyla yere kapaklanmam bir oldu göz devirerek mutfakdan poşet alıp tabak kırılan yere geri dönüp tabak kırıklarını toplamaya başladım topladikdan sonra ise minik kırıklar için süpürge makinesini almaya giderken bir yandan da bağırdım "tabak kırıldı kimse hareket etmesin cam falan batar "
Döndüğümde ise perinin ayağına poste alamadığım daha doğrusu koymayı unutugum cam parçası küçük olmayan cam parçası perinin ayağına batmış 'dı
İç ses : keşke yiğitin ayağıni keseydi
🦋İç ses: başka bir yerini de kesebilir illa ayağı olmak zorunda değil
"Hep senin yüzünden "
" Sen çarptın lan bana"
"Kesin artık sesinizi "
Perini ayağı sarılmış cam kırıkları ile dolu yer süpürülmüş ve herkes odalarına çekilmişti ben hariç, boş boş o mahalle benim bu mahalle senin dolaşıyordum küçük bir kızın çığlık sesini duyana kadardı, sokakların masumiyetide sesizligi ve özgürlüğü bir yere kadardi bir çığlık ve bir yok oluş daha hayat bu kadar acımasızdı işte ayaklarım benden bağımsız sese doğru koşarken fazla uzkata olmadığını görmemle bir kaç adım geriledim bir adam ve yerde yatan 14 yaşlarında bir kız derin nefeslerim ruhuma karışıp gitti sanki geri geri gitmek istiyordum fakat bunu başaramadım aksine hızlıca kızı üçüncü kez bıçaklamak üzere olan adamın arkasına geçip kafasını tutup duvara geçirdim.
İç ses : lanet alkol kokuyordu
Kızın ellerindeki ipi çözüp adamın ellerini bagalip polisi arayıp telefon kapandığı gibi zaten titreyen vücudum daha da titremeye başladı derin nefeslerim hiç birşeye yaramıyor ve ben daha da boğuluyordum, sanki bu iğrenç dünyada. Nefesim hızla kesilmeye devam ederken vücudum da aynı hızla titriyordu. Ve bir anda her yer kocaman bir karanlığa büründü.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 179 Okunma |
72 Oy |
0 Takip |
20 Bölümlü Kitap |