36. Bölüm
Ahu267 / Benim Türkiyem'de çakalların işi ne ! / 36. Bölüm

36. Bölüm

Ahu267
geceninbuyusu

MERHABA YENİ BÖLÜME HOŞGELDİNİZ

BU KİTABIN GERÇEK HAYATLA BİR İLGİSİ YOKTUR

DİKKAT ŞİDDET VE KÜFÜR İÇERİR

🌨️🌨️🌨️

Fulya'nın güç bela atttığı adımları gören baran sessizce arkasından gitti, bir Kaya'nın önüne çökmüş hıçkırıklara boğulmuş ağlıyordu, günlerdir çok fazla ağlarken görmüştü onu , acı çekiyordu acı çektiği nefes bile alamayarak ikide birde boğazına giden elinden anlaşılıyordu.

Ne yapacağını bilemedi baran bu durumda ne yapılır bilemedi, çokta bişey anladığı yoktu, sdece savşla sevgili olduklarını ve ayrıldıklarını anlamıştı, ama bunun altında büyük birşeyler olduğunu hissediyordu, bu kızı yakıp kavuran büyük bir acısı vardı barana göre.

Dakikalarca uzakta başını bekledi, teröristler saldırsa fark edemeyecek haldey'di, normalde görevde zafiyet affedilmez'di, rapor edilmesi gereken bir durumdu ama baran fulya'nın omzuna bir ağırlık daha yüklemeyecekti.

Bir taraftan da etrafı koloçan ediyordu baran, başını çevirdiğin'de ileride oturmuş bacaklarına kollarını sarmış olan savaşın da ağladığını görmüştü, belli ki savaşın da canı çok yanıyordu.

fulya artık tükenmiş donuk donuk etrafa bakmaya başlamıştı, sonra aklına babasını aramak geldi. Telefonunu çıkarttı numaranın üzerine tıkladı.

Baba arıyor.....

"Meleğim babacımmm.

Fulya konuşmuyordu sadece babasını da dinlemek istediği için aramıştı.

"Biliyorum bana çok kızgınsın farkındayım meleğim, yemin ederim senin iyiliğin için uzak durmasını istedim, sadece uzak dur dedim fulya tehdit etmedim, hakaret etmedim onun ailesi gibi, mesafeni koru dedim yemin ederim. Çok pişmanım kızım ben seni korumak isterken hayatına müdahale edeceğimi düşünmemiştim, ben baba olmayı beceremiyorum özür dilerim.

"Sana söz veriyorum meleğim bundan sonra senden gizli hiçbir şey yapmayacağım, lütfen affet babanı.

" Umarım sözünü tutarsın,! artık benim bir damla acıya daha takatim kalmadı, bende sana söz veriyorum bundan sonra canım bir kere daha böyle yanacak olursa kendimi hevllere öldürteceğim.

"Hayır hayır deme öyle, sakın sakın bebeğim sakın yaşayamam ben , sensizliğe tekrar dayanamam günlerdir öldüm öldüm dirildim zaten.

Fulya'nın aklına bir anısı geldi, şimdi durup dururken nerden düşmüştü zihnine bilmiyordu , yetimhanenin bahçesinde oynarken kaldırımda bir kız görmüştü, babasının elini tutmuş diğer elinde de pamuk şekeri vardı, çok mutlu görünüyordu, acaba fulya'nın pamuk şekeri olmadığı için mi böyle acı çekiyordu, hayatı boyunca hiç pamuk şeker yememişti .

"Bana pamuk şeker alır mısın? Diyi verdi.

Babasının sesi gelmedi, şaşırmıştı herhalde."Alırım meleğim, sen istersen dünyayı sererim önüne, nezaman döneceksin babacımm,?

"2 gün sonra, bana pamuk şeker alırsan seninle uyuyacağım", göz yaşları aktı tekrar fulya'nın, sevilmeye ihtiyacı vardı, babası sevsin Şevketle bağrına bassın istiyordu" Bana sarılırsın değil mi?

"Fulya yapma babacığım beni oraya gelmek zorunda bırakma, zaten seni çok özledim.

"Gelir miydin? Canım acıyor baba desem gelir miydin?

"Gelirdim, ne pahasına olursa olsun, sadece baba gel desen gelirim.

Baranın ciddiyetle nöbet tuttuğunu görünce kendinden utandı fulya"Kapatmam lazım nöbetteyim, iyi geceler baba

"İyi geceler güzelim, iyi nöbetler babacımm.

Telefonu cebine koydu, gözyaşlarını silerek ayağa kalkmış gece görüş dürbünüyle etrafı izlemeye koyulmuştu,saat akıp gitmişti .

*Gün doğmuştu fulya'nın gözleri baygınlık geçirmek üzereydi artık,çok uykusu gelmişti, zaten dün çok yorulmuşlar'dı, Allah'tan etraf sakindi, ayağa kalkıp etrafta dolandı, yanına koşarak zümrüt gelmiş selam durmuştu"

"komutanım nöbet sırası bana geldi."fulya başıyla onaylayarak askerlerin kaldığı çadıra doğru yürüyüp içeri girdi, savaş sırtını yaslamış oturuyordu, göz altları çökmüş gözleri kıp kırmızı olmuştu, fulya'nın gelişiyle gözlerini fulya'ya dikmişti.

baran yüzbaşı yatmış uyuyordu, fulya'da boş olan yere oturup can yeleğini çıkartarak kenarıya bıraktı, sonra yatarak sırtını savaşa dönüp gözlerini kapattı. Okadar yorgundu ki hemen uykuya dalmıştı.

Savaş uzaktan sevdiğini izlemeye çalışıyordu, yüzünü göremiyordu, sadece at kuyruğu yaptığı saçlarını görebiliyordu, yarım saatin sonunda fulya'nın aldığı düzenli soluklardan uyuduğunu anlayarak yaklaştı, göz ucuyla barana baktığında onunda uyuyor oluşu işini kolaylaştırmıştı.

Savaş fulya'nın uzun saçlarından bir tutamını eline alıp burnuna yaklaştırarak kokusunu içine çekti, sevdiği çok güzel kokuyordu, deli gibi özlemişti, saçlarına öpücükler bıraktı hasreti burnunun direğini sızlatmıştı, çok özlemişti fulyasını, gözünden akan bir damla yaş fulya'nın saçına düştü.

"Ne bok yedin sen savaş, Allah belanı sevdiğini alarak verdi!

Fulya'nın başının yakınına yastığını koydu, yastığa yatarak bacaklarını aşşağıya uzattı.elini uzatıp, up uzun saçlarının birazını yastığının üstüne koyduktan sonra saçlarını acıtmayacak şekilde burnunu yasladı, birlikte bir kere bile uyuyamamışlardı, oysa ne çok beklemişti sevdiği kadınla uyumayı.

Saatler sonra fulya gözlerini açtı, yattığı yerden doğrulmaya çalışıyordu ama saçları nereye takılmıştı uyku sersemi anlayamadı،

Bir kaç kere gözlerini kırpıştırdı, saçlarını savaşın yastığına yayılmış görünce şaşırmıştı, her Zaman yattığı gibi kalkardı, saçlarını yavaşça çekmesiyle savaş kıpırdayıp fulya'nın saçlarını avucunun içine hapsederek burnunu saçlarına yaslamıştı.saçları kopasa'da umrumda değildi zorla çekti saçlarını bir kaç teli kopmuş canı acımıştı, parmaklarını saç diplerine atıp ovuşturdu .

Çadırdan çıkınca neredeyse ikindi vakti olduğunu anlamıştı, etrafı koloçan etmeye karar verdi, baran ona taç yapan minik kızla oynuyordu, öyle tatlı bir kızdı ki kendini sevdirmeyi çok iyi biliyordu, hemen yanlarına gitti ."Fuşyaa diyerek sarılmıştı minik kız

"Fuşya ablan sonunda uyandı, bizde narin'le beraber senin uyanmanı bekliyorduk

"Neden beni bekliyordunuz ki?

"Çünkü karnımız acıktı, narin sen olmadan yemek yemeyecekmiş, ne yaptıysam kabul etmedi.

"Neden yemedin miniğim?

"Şeni şok seviyorum o yüşden gelmeni bekledim. Fulya'nın yüzü günler sonra mutlulukla parladı, narine sıkı sıkı sarıldı, onunla beraber yemek yedi, fulya baran ve narin birlikte oyunlar oynadı, fulya bir kere daha emin olmuştu ,küçük çocukların büyükleri iyileştirme gücü vardı kesinlikle.

Şimdi de saklambaç oynuyorlardı, fulya bordobereli gibi düşünmemesi gerektiğinden çok zor saklanmıştı. En kolay bulunacak yere gizlendiğini düşünüyordu.

Narin geriye doğru sayarken baran gelmiş fulya'nın yanına dikilmişti. "Sonunda mutlu olmaya karar vermene sevimdim .

"Üst üste gelen olaylar yüzünden biraz güçsüz düştüm diyelim, şimdi azda olsa dinlenmiş gibi hissediyorum.

"Senin sevilmeye ihtiyacın var fulya, sevgi iyleştirir، bak narine ne anası var ne babası , dün abisini gömdün, ama o gülümsüyor neden?

"Onu sevdiğimizi bildiği için mi?

" Bizide kaybetmekten korkuyor, yalnız ve sevgisiz kalmaktan korkuyor fulya, ne demeye çalıştığımı anlamışsınızdır eminim.

"Anladım.

"Buldum sizi, abartılı tepkiler vererek çok şaşırmış gibi yaptık, narini kucağıma alıp sıkı sıkı sarılıp yanağına peş peşe öpücükler bıraktım, öyle güzel kıkırdıyordu ki, içimde ki minik çocuğun bile gülümsediğini hissettim. Kucağımda narinle Kendi etrafımda döndüm, o da başını boynuma gömmüş gülüyordu.

 

Bölüm sonu

 

Bölüm : 27.12.2024 20:38 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...