41. Bölüm

MERHABA YENİ BÖLÜME HOŞGELDİNİZ

BU KİTABIN GERÇEK HAYATLA BİR İLGİSİ YOKTUR

DİKKAT ŞİDDET VE KÜFÜR İÇERİR

💜💜

Bütün tim üyeleri albayın emriyle toplantı odasında oturmuş yeni çıkacakları görev hakkında bilgi alıyorlardı.

"Hadim, denilen tek gözlü teröristin sınıra yakın dağlık alana birden fazla kamp kurduğunun istihbarat bilgisini aldık,

"Çok kalabalık olduklarını biliyoruz, bu yüzden şimdilik fulya ve baranın timi siz iki tim olarak gideceksiniz, daha sonra ihtiyaç olursa yardımcı bir timde size katılır, 1 saat içinde helikopter de olun hazırlanmak için çıkabilirsiniz.

Fulya albay gidince timiyle beraber hemen mühimmat odasına girmiş hazırlanmaya başlamıştı, aynanın karşısına geçmiş saçlarını örüyor'du fulya, arkadan onu izleyen baranla iç çekti, kimi seviyordu acaba, zümrütü, dilanı, kendi timinde ki aleynayı, kafası allak bullak olmuştu,bu si,,timinin duyguları yine meydana çıkmış fulya'ya hayatı zehir etmeye başlamıştı.

Fulya hazır olunca helikopter pistine geldi,hazır olan helikoptere binerek camın kenarına oturdu, yanına'da baran oturmuştu, başını çevirmeden onun olduğunu barutla karşık yağmur kokusundan anlamıştı, istemsizce gözleri kapandı, bu hayatta çok az şeyi seviyordu fulya, çok az kokuyu, çok az insanı, az olan şeylerin değeri Fulya için bambaşkaydı.

"Ne o bana küstün mü sen? Fulya'nın dudağı ister istemez hafiften sarkmıştı, baran hemen anladı bir şeye üzülmüştü, ama neye üzüldüğünü şuanlık bilmiyordu, bal dudakları çok dikkatini daağıtmıştı.

"Yooo niye küsecekmişim, küsecek bişey mi var. ? Dedi fulya imayla

"Söylemesen'de ben anladım, küsecek bir şeyin var .

Fulya kendine kızdı, duygularını saklaması gerekirken beceriksizin önde gideni olmaya başlamıştı yine.

"Yok dedim ya" diye çıkıştı,

"Dönünce sana pamuk şeker alayım mı?

Fulya'ya ilk pamuk şekerini babası almıştı,öyle sevinmiş öyle mutlu olmuştu ki o anı ölünceye kadar unutamaz'dı,

"sen sevdiğine al,! babam bana alır," başını camdan dışarı çevirdi, işte baran derdini tamda şuan anlamıştı, sevdiğim var deyince başkası olduğunu düşünmüştü, kendi kendini kıskanmak kaçıncı derece alfalıktı acaba.

"Demek baban alır, şimdi böyle olduk hıı bende kendi kendime seninle aram iyi diye mutlu olmuştum .

"Senin artık beni görecek vaktin olmaz, yoğun olursun, benimle uğraşıp ne yapacaksın zaten, neyse ben şarkı dinleyeceğim."

diyerek kulaklığını takıp dışarıyı izlemeye daldı, baran gidinceye kadar bir saniye bile gözlerini fulya'dan ayırmadı, nasıl bir güzellikti bu, kendine söz verdi baran, eğer onu üzersem Allah benden sorsun, onu kırmayacağıma, üzmeyeceğime söz veriyorum dedi kendi içinde.

Yol uzayıp gitmiş bütün herkes uyumuştu,sadece baran uyumamış sevdiğinin başını omzuna yaslamış kokusunu içine çekerek saçlarına öpücükler bırakmıştı, içinden akıp giden hislerine engel olamıyordu, günden güne onsuz olamadığını hissetmeye başlamıştı.

Belirlenen alana gelen tim üyeleri kurdukları planla harekete geçmişlerdi, iki timde, iki keskin nişancı olduğu için ilk atışı onlar yaptıktan sonra timin geri kalanı içeriye sızıp hepsini gebertecekti

Baran fulya'yı yanına almış mağaranın arkasında olan hevalleri tek tek öldürüp gizlemişler'di, yavaşça etrafı saran tim üyeleri, yüzbaşıların emriyle ilk atışı yapınca askerler mağraya sızarak tek tek hepsini gebertmeye başlamıştı, baranla bir an ayrılan fulya başının arkasında hissettiği namluyla sakince arkasına döndü.

"Seni yetimhaneye bırahmah yerine gebertmeliydim esker oros,,,,i

Fulya duyduklarıyla neye uğradığını şaşırmıştı, çünkü babası öldürdüğünü söylemişti, sarı saçları, pislikten siyahlaşan yüzü, iğrenç ifadesiyle fulya'ya bakan adam oldukça sinir bozucu duruyordu,

Fulya ani bir manevrayla silahı elinden alıp, adamı etkisiz hale getirmişti, tam o esnada içeriye baran'da girmiş yerde iki seksen yatan adamı incelemşti.

"Ben aradığımı buldum yüzbaşı, yardım et'de intikamımı soğuk soğuk alayım.

Baran yerde yatan leşi ensesinden tutup yüz üstü sürüyerek mağradan çıktı, askerlerine sıkı sıkı tembihler ettikten sonra yaşayan kimse kalmamıştı, fulya bombaları yerleştirip girecekken patlayan silahla ne olduğunu bir türlü kavrayamadı.

Acı yoktu, acı hissetmiyordu, peki kim vurulmuştu? Etrafında döndü fulya, kimin yaralandığını anlamaya çalıştı,nefesi korkuyla sarsıldı, ikinci bir kurşun sesiyle girdiği şoktan çıkmış arkasında kolumu tutmuş barana baka kalmıştı, kendine gelince hızla yanına gitmişti, baranın elini çekip cebinden çıkardığı fuları koluna sıkıca sardı.

"İyimisin?

"Sevdiğim kadın yaramı sarmış nasıl kötü olayım.

Fulya anlayamadı, (yarasını saran oydu, ama sevdiği........... ha.......sssss ne yani beni mi seviyordu)

Fulya'nın şaşkın bakışlarını gören baran kolunu beline sıkıca sarıp anlından öpücük aldı, " çok güzelsin fulya, kokununda senin de meftunu oldum ."

"Komutanım etraf temiz '

Kulaklıktan gelen sese cevap verdi baran" Herkes helikoptere gidiyoruz

Fulya sonunda görevde olduğunu hatırlayıp zar zor aklını başında tutarak helikoptere gelip bindi, havalandıktan sonra da bombaları patlatıp karargaha döndüler .

​​​​