Merhaba

Yeni bölüme hoşgeldiniz

Umarım beğenirsiniz,

Gün içinde kısa bölüm gelecektir...

Bu kitabın gerçek hayatla bir ilgisi yoktur.

🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙🌙

Telefonu yerine tekrar bırakıp mutfağa gittim.

"Efnan hanım hayırlı sabahlar

"hayırlı sabahlar

​​​​​​Dolabı açıp sandiviç malzemesi çıkarttım.

Kendime sandiviç hazırlayıp , bardağıma portakal suyu doldurdum ,

üzerime hırka giyip, tepsiyi elime alarak arka bahçeye çıktım.

Yanlış kararlar vermemk için yalnız kalmalıydım.

Dakikalarca boş baktım, elim yemeğe bir türlü gitmedi.

Aziz inşallah yanıma gelmezdi,

Şuan onunla konuşmak işleri çıkmaza sokabilir di.

Telefonumu elime alıp birşeyler izledim,

Yemeğimi Yavaş yavaş tırtıklamaya başladım.

Canım hiçbir şey istemiyordu, kırgın hissediyordum

Sadece beni sev istiyorum demişti,

işin kötü yanı sevmeye başlamıştım. Kimi sevsem elimi bırakıyordu.

Kimi sevsem benden gidiyordu,

kimseyi sevmeyecektim kendime söz vermiştim.

Tutamadım sözümü (!) yerine getiremedim, sandığım kadar güçlü değildim, sadce güçlü görünmeye çalışıyordum.

Yine aynı his vardı içimde, ben şuan ne yaşıyorum(!)

İçimde Bildiğim tek bir duygu vardı,

Artık okuluma devam edecektim, sınavlarım yaklaşıyordu, ve ben kendi ayakları üzerinde duran bir kadın olacaktım.

Oturduğum yerden tepsiyi de alıp kalktım, tepsiyi Mustafağa bırakıp salona yöneldim.

Aziz haberleri takip ediyordu,

geldiğimi fark edince bana döndü, yüzünde hayran kaldığım gülüşü peydah olmuştu.

Koltuğa onun karşısına oturdum, derin nefes aldım ancak nefessiz kalmışım gibiydi.

"Aziz Ben okuluma devam etmeye karar verdim,

" ve bugün gitmek istiyorum.

"Olur yavrum .

okuluna devam etmen sana iyi gelecektir,

ayaga kalkıp sehpanın altındaki bölmeden birşeyler çıkarttı, Elini bana uzattı.

" Bu senin arabanın anahtarı,

" Buda kredi kartın,

" Teşekkür ederim bunlara gerek yok.

"olmaz efnan , onlara çok gerek var .

okula dönmek isteyeceğini bildiğim için önceden hazırlanmıştım.

"Tekrar teşekkür ederim.

Aziz başını iki yana salladı önemi yok der gibi.

Odama gidip üzerimi değiştirdim,

hazır olduğumda evden çıkıp arabayı açtım.

"Yuhh..

karşımdakine araba demek hakaret sayılırdı,

Arbaya binip okulun yolunu tuttum,

"okul çıkışı.

İsmimi seslenen kişiyle olduğum yerde durdum.

"Efnan hanım bir dakika

Gelen adama döndüm, tanımıyordum buda kimdi ?

"Buyrun

" Şey ben nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ancak, şey.

"Ne söyleyeceksiniz?

"Be ben uzun zamandır size açılmak istiyordum, ancak nasıl olacak nasıl söyleyeceğim bilemiyorum.

"Bakın beyefendi hiçbir şey anlamadım, ne diyecekseniz uzatmadan söyleseniz.

"Efnan hanım ben sizi çok beğeniyorum.

Ve ben eğer sizde isterseniz ciddi düşünüyorum.(!)

Arkamdan yükselen sert sesle inen yumruk eş zamanlıydı.

"Lan sen kimsin, (!)

"kimsin benim karımı beğenip, benim karımla ciddi düşünüyorsun.(!)

Gebertirim lan seni, gebertirim.

benim lan, benim karım o.

"Aziz sakin ol lütfen evli olduğumu bilmiyordur.

"Bilecek lan, benim karıma asılmadan önce evli mi (!) bekar mı bilecek(!)

"Abi abi özür dilerim,

"ben efnan hanımı uzun zamandır tanıyorum,

"evli olduğunu bilmiyordum,bilsem vallahi yapmazdım.

"Artık biliyorsun koçum, herkes duysun bilsin.

Azizi daha fazla dinlemeyecektim herkes bizi izliyordu .

Hızlı ve öfkeli bir biçimde arabya bindim,

bütün kapıları kitleyip gaza bastım, arkamdan seslenen azizi kale almadım

Eksik kitaplarımı almaya gelmiştim , dükkana girip kitaplığın bulunduğu raflara ilerledim

Kitaplarımı bulmuştum.

* Borçlar hukuku

* Ceza hukuku

*İdare hukuku

* Hukuk felsefesi ve sosyolojisi

* Türk hukuk tarihi

Kitapları aldıktan sonra Almam gerken testleri de aldım,

sonra kalem silgi vs gibi şeyleri de alarak arabaya koydum.

"Efnan

"Ne var aziz,

"Yavrum bir konuşalım seninle hıı.

"Konuşmak istemiyorum aziz, bence biz biraz konuşmayalım .

"Beni dinlemeyecek misin ?

"Hayır dinlemeyeceğim, kendince haklısındır eminim,

benim etrafımdaki insanlardan önce kendi etrafında ki insanlara bak.

" Bu nedemek efnan, anlamıyorum.

" Biraz düşün belki sana birşeyler çağrıştırır.

Arbaya binip eve döndüm, ders çalışmam gerekiyordu,

Kütüphane olan oda dışında hiçbir yerde masa yoktu, bende eşyalarımı alıp oraya yöneldim.

Eşyaları bırakıp üzerime rahat bir şeyler giydim.

Kitaplarımın başına oturduğumda ders çalışmayı ne kadar özlediğimi fark etmiştim.

Saatlerce süren çalışmadan sonra acıkmıştım, saate baktığımda 9:30 olmuştu.

Kitapları kapatıp aşşağı mutfağa indim. Tezgahta yemekler vardı ama hiçbirini canım istemiyordu

Dolaptan tavuk göğsü ve yeşillik çıkartıp tavuklu salata yaptım.

Üst katta balkona çıktım, denizin muhteşem güzelliği, dalgaların hırçınlığı ağlama hissimi körüklemişti.

Telefonumdan film açıp koydum, salatamı yerken bir taraftan da film izledim.

Saat 11 e gelmişti, uykum yoktu ama uyumak isteyen bir yanımda vardı.

Kütüphane'den bir kitap seçtim,

tam çıkacakken sert bir şeye çarptım. Azizin taş göğüsüymüş burnum kırıldı sanırım.

"Acıdımı güzelim, özür dilerim ben seni son anda fark ettim.

Hiçbir şey söylemeden yanından geçip odaya gitmek için hareketlendiğim de aziz beni durdurdu .

"Yavrum bugün ne ima ettin,

ben anlamadım yemin ederim.

Boşver aziz,

sana hesap sormaya hakkım olup olmadığını bile bilmiyorum

" O ne demek yavrum, bu hayatta bana hesap soracak tek biri var oda sensin.

Merakım ağır basıyordu.

"Selin kim aziz ?

"Sen selini nereden biliyorsun?