14. Bölüm

Tramvalar

Gecenin hükümdarı
geceninhukumdari

 

Sevgili okurlarım bu bölüme bir özürle başlamak istiyorum. Çok sakar olduğum için birkaç ay önce telefonum kırıldı . Bu yüzden bu kadar çok geç kaldım . Umarım özürümü kabul eder ve kitabımı okumaya devam edersiniz .

 

 

Sevgilerimle

 

Yazarınız

 

 

 

Zaman bir öğretmendir , ne yazık ki tüm öğrencilerini öldürür .

Aras'tan

Boşluk... Kalbimde , ruhumda ve hayatımda büyük bir boşluk vardı . Emily'nin gitmesinin beni bu kadar etkilemesini hiç beklemiyordum . Hastane koridorunda yankılanan sesler kulağıma dolarken gözlerimi kapattım ve bir an olsada beni yiyip bitiren bu suçlama duygusundan sıyrılmaya çalıştım . Ama nasıl başarabilirdim ki ? Emily ölüm ve yaşam arasında savaş verirken ben nasıl huzurlu olabilirdim ki ? Gözlerimi açtım ve etrafta koşturan insanlara baktım . Hemşireler , doktorlar , hastalar , hasta yakınları ...

Gözlerimi tekrar kapattığım da gözümün önüne eski bir anı geldi . Emily'i küçükken birkaç kere görmüştüm . İlk kez onu oynamayı sevdiğim bir parkta tek başına köşede duran bir bankta otururken görmüştüm . Gözlerinde vahşi bir bakış vardı . Yanına birisi yanaştığı zaman onu korkunç öldürücü bakışlar atar ve önündekini korkuturdu. Bu bir yetişkin olsa bile . Ben her zaman gözlerinde hırs ve büyük bir karanlık görürdüm . Kara deliğe benzer bir karanlık...

Telefonumun çalmasıyla gözlerimi tekrar açtım . Elimi bıkkın bir şekilde saçlarıma geçirirken telefonumu elime aldım . Ve Tabiki de arayan Sinandı . Her 10 dakikada bir arayıp Emily'nin halini soruyordu . İkizim tam tamına 1 haftadır baygındı . Her gün annenle babam ve aramızdan birisi yanında kalıyor ve onun uyanmasını bekliyordu . Aramaya cevap verdim .

Aras : Bana bak Sinan . Kardeşim mardeşim demem sana sayarım . Niye aradığını çok iyi biliyorum ve cevabım hala aynı . İkizim uyanmadı . Hadi siktir git .

Telefonu kapattım ve ayağa kalkarak Emily'nin odasına yöneldim . Koridora geldiğimde büyük bir çığlık duydum . Şok olmuş bir şekilde koşturan hemşireye baktım . Bu tiz çığlığın Emily'nin odasından geldiğini anlamam birkaç dakikamı aldı . Hızla kapısı açık olan odaya daldığımda bunu görmeyi asla beklemiyordum. Emily ayakta duruyordu . Sonunda uyanmıştı ama bir sorun vardı . Hemşirelerden birisi Emily'e birkaç adım attı .

Emily : Hayır hayır hayır ! Yaklaşmayın ! Bana yaklaşmayın .

Emily yanında duran yarısı dolu kütüphaneyi tuttu ve tuttuğu gibi devirdi . Hemşireler çığlık atarak Emily'den uzaklaştı . İkizimin gözünden yaşlar akıyor ve "yaklaşmayın " diye sayıklıyordu . Hiç düşünmeden ona doğru atıldım.

Aras : Emily . Kardeşim . Sakin ol . Bak bu benim . İkizim Aras . Şimdi derin derin nefesler al . Tamam mı ?

Emily'e birkaç adım attığında Emily komidenin üstündeki vazoyu aldı ve kafama doğru fırlattı . Elimi yüzüme siper ettim . Bu hareketin yüzümdeki oluşacak çiziklerin çoğunu yok etti ama aynı şey ellerim için geçerli değildi . Ellerindeki ve yüzümdeki çizikler kanarken bakışlarımı kandan Emily'e çevirdim . Bana bakıyordu . Bir an yüzünde sanki yaptığını daha yeni anlamış gibi bir ifade belirdi . Daha sonra gözleri kana kaydı. Bir an patlamak üzere olan o fırtınayı gözlerinde gördüm . Hızla öne atıldım ve Emily'nin arkasına geçerek onu kolarımla sıkıca sardım . İkizim bir anda büyük ve tiz bir çığlık attı . Elleri onu sıkıca saran ellerimi çözmeye çalışırken kana bulandı ve bu onu daha çok panikletti Vücudu kollarımın arasında titrerken bakışları duygu yüklüydü. Gözlerinde çok büyük bir acı ve hüzün vardı. Kanla lekelenmiş ellerinde başka bir şey görüyordu . Büyük bir kayıp ... Gözlerinde yaşlar akarken sanki kaçmak istermiş gibi kollarımı çözmeye çalıştı . Ama benim onu bırakmaya niyetim yoktu. Gözlerinden daha fazla yaş akmaya başladı. Kalbimin sıkıştığını hissettim. Onun acısını bende yaşıyor gibiydim. Hızla elinde iğneyle korkmuş bir şekilde dikilen hemşireye bağırdım .

Aras : Ne bekliyorsun ?! Hızla iğneyi vursana . Onu daha fazla tutamam.

Hemşire hızla öne atıldı ve Emily'e iğneyi vurdu. Emily ne kadar karşı gelip debelensede birkaç hemşire onun kollarını tuttu ve hareket etmesini engellediler . Hemşire iğneyi vurduktan sonra Emily biraz daha debelendi ama sonra gözleri yavaşça kapandı. Vücudu yere yığılırken tutan kollarım yere düşmesini engelledi. Gözlerim vücudundaki yaralara kaydı ve kalbim tekrar sıkıştı. İkizimi kucağıma aldım ama yatağı kan ve camla dolu olduğu için onu yatıramadım. Hemşireler başka bir oda hazırlayacakları ve bekleneni söyleyerek odadan ayrıldılar. Birkaç dakika sonra Asaf abi geldi ve odanın hazır olduğunu söyledi. Emily'i yeni odaya taşırken Sinan ve Deniz dışındaki tüm aile ve İkizimi arkadaşları gelmişti. Ben Emily'i yatağına koyduğumda tüm aile bana ve İkizimi arkadaşları Emily'e bakıyorlardı.

Yakup : Aras burada neler oluyor ? Bana Emily'nin uyandığını söylediler . Bu ne demek oluyor ? Ve neden senin yüzünde ve ellerinde çizikler var ?

Sesli bir şekilde nefes verdim ve olanları en ince ayrıntısına kadar anlattım. Herkes beni şaşırmış bir şekilde dinliyordu. Sözlerimi bitirdiğimde Rüzgar konuşmak için ağzını açtı ama odaya dalan Sinan ve Denizle sözü başlamadan kesildi. Sinan ve Deniz nefes nefese ayakta duruyorlarken yüzlerinde dehşet dolu bir ifade vardı. Sinan gözlerini herkeste gezdirdikten sonra Emily'e baktı ve derin bir nefes aldı .

Sinan : Size göstermem gereken bir şey var.

 

 

 

Bölüm : 01.04.2025 14:17 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...