19. Bölüm

BÖLÜM/17 BABA

Gecenin ışığı
geceninisigiii

Selamlarrrrr normalde cumartesi atıyordum ama canım istedi atam didim slskskd

Sizleri çokk seviyorum iyiki varsınızzz

Bu bölüm biraz ağlayacağız,biraz gülüp birazda kan akıtacağız iyi okumalar

*****

ELFİDA KIRCALI

Gerçekten kendimi tuaf hissediyordum..

Turgay komutan konuştukça kendimi iyice ajan gibi hissetmeye başlamıştım

Turgay komutan Atillanın sözleriyle sarsılsada konuyu sonra konuşulmak üzere rafa kaldırdı ve toplantıya devam etti

Anlattığına göre MIT özel olarak kurduğu gizli Gölge üssü bu operasyonu yönetecekti ve öldürdüğümüz insanlar veya zarar veridğimiz kurumlar onların sorumluluğundaydı

Tabii bu olayın içinde olan insanlar ve kurumlar..

İlk işimiz Atillayı sağlığına kavuşturmaktı bu görevi ben üstlendim..

Başta anlaştığımız gibi..onu fizyoterapi merkezlerine götürecek ve herşeyiyle ilgilenecektim..zaten o ilaçlara maruz kalmadığı için kasları gittikçe açılamaya başlamıştı

Atilla Bozkurt geri dönmeye başlamıştı ve alacağı intikamı gittikçe yakınlaşıyordu...

Turgay komutan ise öyle babacan öyle tatlı bir adamdı ki..

Yıllardır hayalini kurduğum baba gibiydi

Toplatıyı bitirmiştik Gurur

"Turgay Baba! Rusyadaki iş birlikçisine ulaşabildim! Adam fena güçlü Ziya beyide çoğu zaman sıkıştırıyormuş"

Turgay komutan dikleşti " Neymiş o itin adı?"

"Dennis..Dennis Kalaşnikov"

Mert buz kesti.. Turgay komutanın bakışları alev alev intikamla yanarken

"O herif itin teki! Kendi çocuğunu karda kışta sokağa atan bencil bir it! O çocuğuda kurtaramadım! Aldı benden!" Diye kükredi

"Kurtardın Turgay baba..kurtardın" dedi Mert..

Turgay komutanın gözleri irileşti

"S-sen-"

"Ben Mert.." dedi burukça gülerken..

"OĞLUM!" Diyip hızla sarıldı Turgay komutan ağlıyorlardı..

Sessizde olsa ağlıyorlar hasret gideriyorlardı...

Birkaç dakika öylece kaldılar

Turgay komutan "Özür dilerim affet be oğlum..." Dedi ağlarken

Boğazım düğümlendi..mert ise sıkı sıkı sarıldı babasına

Öz olmasada baba her zaman babalığını yapardı..

Benim olmamıştı hiç babam..beni sevmiyor deseydim ama olsaydı,kızıyor baskılıyor deseydim ama olsaydı..bilseydim yaşıyor mu öldü mü..​​​​​​

Dağ gibi babam var benim deseydim ne olurdu

Mert öz olmasada bir babaya sahipti..Atillaya babası cehennemi yaşatsada en azından bir kaç yıl annesi vardı yanında..Melek dünya tatlısı bir babaya sahipti annesi ona çektirsede..

Peki Elfidanın kimi vardı?

Benim kimim vardı bu hayatta!

Ne bir ablam,abim ne de annem babam.. ya niye kimsem yoktu benim!

O kadar mı kötülük etmiştim dünyaya! O kadar mı sevilmeyecek bir insandım!

Neden herkesin tutunacak bir dalı vardıda benim yoktu!

Atilla Mert ve Gururun Turgay babası vardı!

Meleğin dağ gibi babası vardı

Emirin Edası edanın emiri vardı!

Benim kimim vardı! Yoktu işte kimsem yoktu!

Bu arada ağladığımı fark etmemiştim düşüncelerim öyle çoktu ki gözümden akan yaşları farkedememiştim

Atilla "Mermaid? İyi misin?" Dedi..

"B-Ben iyiyim yok bişeyim.."

Turgay komutan bana baktı

"Bak Elfida kızım..benim 3 tane oğlum oldu şimdi.. " dedi burnunu çekerek ve ekledi

"Ben hep kızım da olsun isterdim.. sen..benim nadideme benziyorsun kızım olur musun sende? Turgay baba der misin bana?"

​​​​​​Gözyaşlarımı durdurmaya çalıştıkça daha çok akıyordu..Ona sımsıkı sarıldım

Turgay Savaş'ın Artık 5 çocuğu vardı

Gurur Karakaya

Atilla Bozkurt

Mert Kalaşnikov

Elfida Kıracalı

Melek Uğur

Ve bu çocuklar artık birer görev ajanıydı..

İntikamımız acı olacaktı

********

Yorgunluk! Tek hissetiğim şey yorgunluktu!

Ajan gönüllüsü olduğumuz için hergün çalışabildiğimiz kadar çalışıp güçlenmeliydik!

Turgay Savaş canıma okuyordu! Az evvel bağrına basıp kızım diyen adam artık bel fıtığımın sebebiydi!

Tam 3 saatir antreman yapıyordum

Mert zaten alışık olduğu için zor gelmiyordu ona Gurur zaten hazır olduğu için yapmıyordu

Melek Mertin yalvarmasıyla muaf tutulup Gururun araştırmalarına yardım ediyordu!

Ben ise kurbanlık koyun gibi ortaya atlımıştım

Ulan bende Elfidaysam boynuz kulağa geçer taktiği ile hepinizi geçeceğim!

Turgay baba bana bakıp "Haydi azad ettim seni gitte Atillayı fizyoterapiye götür bundan sonra hergün gitmeli"

"Tamam baba" dediğimde gözleri ışıldadı..

Hemen üstümü değiştirmek için odaya daldım

Atilla" Oha! Şafak operasyonu mu yapıyorsun kızım!"

" Ay valla yap desen yaparım Asker oldum resmen!"

Güldü "Turgay komutan öyledir bezdiriri adamı ben 17 yaşında başladım onun eğitimini almaya yani söz meclisten dışarı ağzıma ediyordu"

Deyip güldü

"Fizyoterapiye götürmem için azad etti beni hadi çıkalım"

Atilla "Umutsuz vakayım..yürüyemem artık mermaid"

Bak yine ya!

"Ne dedin kaptan yola ne zaman çıkıyoruz mu dedin? Hemen çıkıyoruz!"

Atilla "Mermaid-"

"Mermaid ölsün sana söyle kaptan?"

Atilla kulaklarına kadar kızarırken onu seyrettim

"Hadi geç kalıyoruz!" Deyip çıktık

********

İLAHİ BAKIŞ AÇISI

Melek Merte kahve hazırlamıl onu dökmeden götürmeye çalışıyordu..

Mert antremandan yeni çıkmış koltukta gözleri yarı kapalı otururken Meleği ve elindeki kahveyi gördü

"Çilli güzelim! Bana kahve mi yaptın sen!"

Melek cilveyle "Evet yorgunsundur diye düşündüm bitanem"

Mert "Bir daha söyle.."

Melek" Birtanemm"

Mert "Bir daha bir daha!"

Melek "Şımarma! İç şu kahveni!"

Mert dudak büzsede kahveyi dudaklarına götürürken

"Tuzlu mu bari"

"Mert!"

Mert bu ara meleğe aile ile tanışma baskısı yapıyordu bu kadar olayın arasında melek istemesede mert işleri ciddiye bindirmeye çalışıyordu

"bu kadar olayın arasında tek düşündüğün isteme,nişan, söz,nikah dimi!?"

"Evet" dedi mert arsızca

"Karım olmanı istemek suç mu çilli güzlelim!"

Melek derin bir nefes alıp

"Sorun olan bu kadar olayın arasında bunu istemen!"

Mert kafasını eğdi sesi gerçekten endişeli ve hüzünlüydü..

"Ben seni bir kere kaybettim...bir defa kaybedersem korkusuyla uyuyamıyorum bile...çilli güzelim..korkuyorum işte! Anla..."

Melek yumuşadı ve Mert'in yanına doğru yanaştı saçlarını yavaşça okşarken Mertin yüzü adeta huzurla dolup taştı..

"Mert...bu sefer kaybetmek yok..acı yok..keder yok.."

Mert huzurla gözlerini kapadı ve meleğe iyice yaklaştı

"Acı yok..keder yok...kaybetmek yok.."

Diye tekrarladı

Melek "Birtanem...babanla yaşadığın olaydan hiç bahsetmedin..aileden hiç bahsetmiyorsun...Ve bu senin omuzlarında bir yük..anlat..ben dinlerim seni.."

Mert gözlerini yavaşça araladı..

Hayatında ilk kez onu önemseyen biri oluyordu..onada yük olmak istemediği için susuyor içine atıp günden güne çöküyordu..

Hayatında ilk kez biri ona "Anlat..dinlerim" demişti..

Biri onu gerçekten önemsemişti

Gözleri gittikçe yanıyordu..baba kelimesi geçince hep yaşardı bu duyguyu gittikçe göz yaşlarını tutmak zorlaşıyordu..

Meleğe sıkıca sarıldı..Melekse neden diye sormadı...

Öylece birkaç dakika kaldılar..

Mertin sessiz gözyaşları hıçkırıklara dönüştü..sarsılıyordu..

Yıllardır dökemediği gözyaşlarını sevdiği kafının koynunda döküyordu..

Baba onun en hassas noktasıydı..hiç korkmamak isterdi babasından..hep yanında olsun isterdi..

Dennis Kalaşnikov kendi oğluna hiç sevgi göstermemişti..

Bunu kendi kibrinden yapsada mert hep suçu kendinde aramış kendisini düzeltmeye çalışmıştı

Babası tarafından sevilmek isteyen bir çocuğun küçük çabasıydı

Ama artık büyümüştü..Ve babası hep yanılmıştı..

Sevilmeyeceksin demişti..Melek sevmişti..

Kimse senle dost olmaz demişti..Atilla gelmişti..

Boksör olamazsın demişti..Birinciliklerden birinciliklere koşmuştu..

Mert babasını hep yanıltmıştı..

Babalar bazen yanılırdı..

*******

NASIL BULDUNUZZZ

Mert karakterini gerçekten çok seviyorum ve her ağlamaklı sahnesinde yüreğim cız ediyor..

Hikayemizin en aksiyonlu bölünleri yakında yolda!

Sizleri çooooook seviyorumm

Sağlıcakla kalın Mermaidle kalın!

🍷🧜🏻‍♀️💙

Bölüm : 27.11.2024 16:44 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...