22. Bölüm

BÖLÜM/19 İNTİKAM GECESİ

Gecenin ışığı
geceninisigiii

AY SELAMLARRRR ben yazarınız Azra ve bugün sizi ağlatmaya geldim! (Şeytani gülüş) Ksksks

İyi okumalarrrr

*******

İLAHİ BAKIŞ AÇISI

İntikam ve intikam alevi nedir bilir misiniz?

İntikam karşıdakinden öcalma veya karşılık vermedir..İntikam alevi ise saftır..saf yok etme,zarar verme arzusu..

Dennis Kalaşnikovun tam olarak hissettiği intikam alevi idi..

Şuan sevdiği kadına sarılan oğlu onu görmüyordu..sırtı dönüktü..

Onu gözlerinin içine bakarak öldürmek isterdi..ama sırtından vurarak öldürecekti..

Tamda bir hain gibi..

Elini belindeki silahına atıp doğruldu..Ziya bey ona doğru değilde..Kendi oğluna bakıyordu..nasıl güldüğüne nasıl eğlendiğine..O Elfida olacak doktorun onunla nasıl ilgilendiğine...

O kendi derdine yanarken..Dennis Kalaşnikov nişan aldı..

Ama unutmuştu..Melek uğur onu farketmişti ve panikle bağırarak

"MERT! ÇEKİL!" Kurşunun önüne atladı..saniyeler içinde olan bu olay Dennisi de şok etmişti...içinde tek mermisi olan tabancayı beline koydu ve hemen oradan uzaklaştı..

Göğsünün üstü kanla kaplanan melek mertin kollarına düştü...

Mert " MELEK! melek...melek bana bak canım...çilli güzelim bana bak lütfen! Tamam..sen iyisin...sen iyisin lütfen canım!" Gözlerinden akan yaşlar ile çırpınırken Elfida hemen meleğe eğildi..

Çok kanaması vardı hemen ambulansın araanmasını istedi..beyaz elbisenin kenarını yırttı ve meleğin göğsüne bastırdı..

Melek acıyla inlerken kafası mertin kucağındaydı..

Titreyen bir ses tonuyla "M-mert.."

"Söyle meleğim! Söyle canım konuş benimle!"

​​​​​​"Ba-bana çilli güzel de...meert sen melek deyince acıyor..."

Mertin gözyaşları arttı

"çilli güzelim...çilli güzelim yalvarırım beni bırakma..bizi yarım bırakma!"

Melek gülümsedi acısına rağmen.."S-sana demiştim ya..pembe seni açar diye"

Mert gözyaşlarının arasında bir buruk gülümsedi

"D-Demiştin çilli güzelim"

"B-benim için hala giymedin..giysen olur mu" dedi gülerek kanaması çoğalıyordu Elfida nın gözünden akan yaşlar ve yardım çığlıkları duyulıuyordu ambulans geldi..

Gurur ve Turgay sedyeyi çıkardı ve Mert meleği kucaklayarak sedyeye koydu..

Mert ve Elfida ambulansla meleğin yanında giderken sürekli onla konuştular..bilinci açık olmalıydı

Hastaneye vardıklarında direk ameliyata alındılar... Mert kapıda beklerken Turgay Elfidanın kötü olduğunu görünce ikna etmesi zorda olsa eve götürdü..Atilla ve Elfida eve gitti..Elfidanın gözleri şişmiş ve yorgundu..

​​​​​​*****

ELFİDA KIRCALI

Benim lanetim buydu işte....mutlu olduğumda illa ki birşey olurdu...

Mutluluk bana haramdı..

Meleğin yerinde ben olmalıydım! o pislik onu değil beni vurmalıydı!...

Ben berbat bir arkadaştım! Arkadaşım orada hayat mücadelesi verirken ben yorgunmuşum dinlenmeliymişim!

Turgay babaya ne kadar anlatsam yalvarsamda dinlemedi...Eve gelmiştik..üstüm başım kan içindeydi...

Arkadaşımın kanıydı...

Hıçkırıklarım bir türlü dinmezken Atilla sessiz sessiz bana bakıyordu...

"Mermaid...o iyileşecek..."

Hıçkırıklarım arttı...iyileşmesi çok düşük ihtimaldi... Onun yanına doğru gittim..

"Ben iğrenç bir arkadaşım...o orada yatarken ben burada dinlenemem Atilla! Ben-"

"Biliyorum...biliyorum..ama güçlü kalman gerek...melek dayanacak..."

Başımı salladım...ve aklıma hiç gelmeyecek bir şey yaptım..

Atillanın kucağına oturdum...cenin poziyonunda ona sığındım... Boynuna başımı yasladım..ve hıçkıra hıçkıra ağladım...başını çevirdi...bana baktı..

O yapamasada kollarını bana sardığını hissettim...

Kokusunu içime çeke çeke ağladım..

"B-ben hiçbir şeyi haketmiyorum...hiçbirşeyi....ne seni ne meleği.."

Atillanın kaşları çatıldı "Mermaid....senin haketmediğin tek şey kötü bir hayat..."

​​​​​​Kötü bir hayatı haketmesemde yaşıyordum işte...

Atillanın kulağına fısıldadım.. "Seni çok seviyorum kaptan..."

Atilanın gözünden sessizce bir yaş düştü

"B-bende seni çok seviyorum Mermaid.. biliyorum sarılamam..saçlarını okşayamam ama...ömrümü feda ederim senin için..."

"Sen ol bana yeter..."

Dudaklarına yaklaştım...sıcak mefesi dudaklarımı yakarken

"Mermaid...annem "bir deniz kızını öpersen bütün yaraların geçer" derdi..benim deniz kızım...öp beni.."

Dudaklarımız buluşurken hözyaşlarımız yanaklarımızı ıslatıyor yüreğimizin ateşine adeta bir yağmur gibi damlıyordu...

Ben onundum o benim..

******

​​​​​​Dennis Kalaşnikov kendi malikanesine gelmişti göğsü gururla kabarıyordu....

Oğluna duyduğu intikam alevi sönmemişti...ama bir kozu daha vardı..

Onun en büyük desteklerini yıkmak...

Meleği bir kurşunla yıkabilmişti..ama arkadaşı Atilla onun desteği idi...Madem Merti tamamen bitirmek istiyordu...yıkması gereken merte güven,sevgi duyanlardı..

Düşündü Dennis...Atillanın zaafı neydi?

​​​​​​​​​​​Bu sorunun tek cevabı Elfidaydı....

Elini cebindeki telefonuna attı rusça olarak sağ koluna emir verdi..

"Elfida kırcalıyı bana getirin canlı olsun...sağlıklı değil"

Dennis Kalaşnikovdu o...intikam ve güç için kendi öz oğluna kıyan adamdı...

O Sağ kolundan haber beklerken viskisini yudumluyordu...Ziya bey ise kendine aytılan odada serum takılı koluna bakıyor..haline acıyordu..

Tek düşündüğü şey Atillanın acı çekişini izlemekti...Öldürme isteği içinde büyüdükçe büyüyor bütün bedenini sarıyordu...

****

ELFİDA KIRCALI

Atilla yorulmuştu...onu yatağına yatırıp üstünü örttüm....gözlerine bakınca yanaklarımın kızarmasına engel olamasamda hala aklım melekteydi...

Ölüm ihtimali yüreğimi kor gibi yakıyordu

Atilla uykuya kendini bırakmışken telefonum titredi..

Turgay baba arıyordu ellerim titreyerek açtım

Turgay baba: "Elfida kızım nasılsın?"

"Kötü...melek nasıl? Ameliyattan çıktı mı?"

Turgay baba: "Çıktı..durumu iyiye gidiyor...doktorlar uyanacağını söyledi.."

Sesinde buruk bir sevinç vardı..yüreğime su serpildi..

"Ben gelebilir miyim?..arkadaşımın yanında olmalıyım...lütfen.."

Turgay baba "Emin misin?dinlenseydin?"

"Arkadaşım ölümle cebelleşirken nasıl dinleneyim!"

Turgay baba onaylayan bir mırıltı çıkartı ve kabul etti...Atilla uyurken son bir defa ona bakıp çıktım...ayakkabılarımı giydim..

Merdivenlerden aşağı inip kapıyı açtığım an 3 tane adamı karşımda buldum siyah giyinmişlerdi... Bunlar Dennis Kalaşnikovun adamlarıydı..

Korkuyla kapıyı kapatmaya ve kaçmaya çalışsam da adamlar fazla güçlüydü beni kolumdan yakalayıp sürüklemeye başaldılar sağ kolumu tutan adamın bacak arasına bir tekme savurdum adam acıyla inlerken ben diğer korumadan kurtulmak için debeleniyordum. O esnada 3. koruma cebinden bir zarf çıkarıp yukarı çıktı...kapının altından zarfı içeri attı. Ben hala debelenirken kafama çok sert bir şey ile vuruldu...sopa mıydı yoksa bir taş mı bilmiyordum...

Beynim adeta sarsıldı...kulaklarım uğuldarken kafamdan enseme bir sıvı damladı...kan...

Ben Elfida Kırcalı... ölüme yaklaşıyordum...

**********

​​​​​​OY VE YORUM ATALIM LÜTFENNNNN

​​​​​​

 

Bölüm : 22.12.2024 12:48 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...