Yeni Üyelik
4.
Bölüm

BÖLÜM/4 TOPLANTI

@geceninisigiii

SELAMM SÜPRİZZZ normalde pazar atacaktım sanki karakterler beynimi ele geçirdi! Yazmam gerek didim! Geldim efenim!

******

Çok..çok kötüydü!

Bu odada 1 saat dursamda bunalmıştım! Resmen oda değil hapishaneydi!

Pencere yoktu..makinalar eskiydi..televizyon yoktu sadece bembeyaz duvarlar..bu adamı hiç mi önemsememişlerdi!

Tekerlekli sandalye bile yoktu! Demekki hiç dışarı çıkarmıyorlardı.. Fakat adamın gözlerindeki o mutluluğu ve minneti görmüştüm..

Tansiyonunu normaldi şekeri de öyle kemik erimesi çok hızlanmıştı..ciğerleri ise rutubetli havadan zayıflamıştı..

En son olarak yaralarına merhem süreceğimi anladı ve gözleride bir korku gördüm ve hemen

"Canın yanmaz ,yakmaz yani yaralarını merak etme..hem yaraların çabuk iyileşir"

Ama sanki canın yakmamdan korkmuş gib değilde başka şeylerden korkmuş gibiydi..

Sen neyden korkuyordun Attila?

Başladım kremi sürmeye bir on dakika sonra bititrdim rahatlamış bir ifade ile bana bakıyordu..

"Tamam o zaman benim odam yan odada eğer bişi olursa koruman mert senin yanında olacak o bana haber verir görüşürüz Attila bey" gülümseyerek arkamı dönecekken acı içinde bir mırıltı duydum

Bunun anlamı belliydi.. Gitme..

"Pekala kalayım..Aa şey sen kitap sever misin? İstersen... Okurum" dedim gülümseyerek

Sanki bunu bekliyormuş gibi evet der gibi mırıldandı..

Kitap olarak kürk mantolu maddonayı okumaya başladım..

Yarım saat boyunca kendi yorumumu da katarak okumaya başladım..

Bakışları bende ve sevgi doluydu ve yorumumu kattığım yerde gülüyordu

"Ya ama ned-" tam onu yine güldürmek için yorum yapacakken kusmaya başladı.. hemen kitabı bıraktım ve bir kap getirdim safra kusuyordu...

Sonrasında kusması geçti ve onu birazdaha dik hala getirdim ve ağzını sildim yıkadım..

Gözlerinde bir doluluk..ve utanç vardı..gözlerime bakmıyordu

"Utanma..bu senin elinde değil..üzülme"

Gözlerinde gördüğüm ifade

Bana acıma...

​​​​​​"Sana acımıyorum..hatta sana bir sır vereyim mi?"

Meraklı gözleri bendeyken

"Ben senin hayranlarından biriydim...sıfır şaka ve sakın dalga geçme!"

Yanakları kızardı..yüzünde bir gülümseme vardı..

Tam birşey söyleyecekken Ziya bey odaya daldı..

"Doktor hanım çıkın lütfen"

"Ne? Neden? Oğlunuz henüz yeni kust-"

"ÇIKIN DEDİM!" Arkada mert duruyordu bana gelmemi işaret edince onun yanına gittim ve kapı kapandı..

"Mert neler oluyor?"

"Toplantı erken olacak doktor şu çilli güzeli çağır konuşmamız lazım"

Çilli güzel? Haydee bir lakabımımız eksikti!

"İyi tamam"

10 dakika sonra melek yani çilli güzel ben yani doktor ve koruma sıfatıyla mert benim odamdaydık

Mert söze girdi " Hanımlar hazır olun çığlık atmayın başım ağrır"

Birbirimize baktık

Melek " Anlat işte çatlatma adamı!"

"Ziya bey...Attilanın bu hale gelmesinin sebebi o.."

Ne? Ne demişti bu şimdi?

Melek "Nasıl olur? Ama-"

Mert"Araba kazasını bilerek ayarladılar..sadece ortadan kaldırmak içindi..Ziya bey oğlunun öğrendiklerini saklayacak bir delik bulamayınca..mecburen onu öldürmeye çalıştı..sakat kaldı..bu işine gel tabii..iyi baba rolünü devam ettirdi.."

"Odasından belliydi..anlamalıydım! Hapishane gibiydi! Ne pencere ne televizyon hiç bişi yoktu!"

"Onun bize ihtiyacı var özelliklede sana doktor burada en ihtiyacımız olan kişi sensin"

Melek "Ee ben?" Dedi canımın içi

Mert sırıttı "Sende lazımsın tabii ama başkasına..."

******

SELAMMM BEĞENDİNİZ Mİİİİİ?

 

 

Loading...
0%