Yeni Üyelik
8.
Bölüm

BÖLÜM/8 NEFES

@geceninisigiii

SELAMMMMM naber güzellerim bu gün en korktuğum sınavdan yüksek aldımmm ve bölüm yazam didimm

iyi okumalar.......

*******

2020/12/01

Mert zorlanıyordu.. kulakları adını haykıran tezhüratlarla dolarken rakibinin yumruklarını savuşturmaya çalışıyordu çok zordu.Çünkü rakibi doping almıştı...ne kadar çabalarsa çabalasın rakibi yorulmuyor sert yumruklarını mertin karnına geçiriyordu en sonunda mert sırt üstü düştü...

Hakem- NAKAVT

Mert henüz ayağa kalkamamışken koçunun ona doğru gelip bir yumruk atmasıyla kendisini iyice bıraktı....

sinirle ayağa kalkan mert hızla soyunma odasına gitti dolabının önüne gittiğinde aynada kendini gördü..dudağı patlamış,gözleri kan çanağı...burnu kanamış..göz altı morarmış..

bu görüntü onu iyice delirtti

O anda aynaya bir yumruk attı ayna ile birlikte elide parçalandı umursamadı..

en yakın hastaneye gitti..Hemşire ve doktorların ona olan korkmuş bakışlardan rahatsız olsada boş bir yere oturdu...Fakat ona korkmuş değilde endişeli şekilde bakan dalga dalga kahverengi saçları,derin kahverengi gözleri,beyaz tenin üstünde adeta sanat eseri gibi duran çilleri ile ona bakan bir hemşireyi fark etti..

Yıllardır unutmuş olduğu kalbi ilk defa sesinini gümbürtü ile duyurdu...Mert dik oturmayabaşladı nedense o hemşireye güçlü görünmek istemişti...

Hemşire çekingence ona yaklaştı "Beyefendi pansuman işlemlerine ben bakıyorum pansuman mı yapılacaktı"

Mert adını bile hatırlayamaz hale gelmişti konuşmak istiyordu ama sanki yanlış bişi söylemekten korkuyordu zorda olsa konuştu

"E-Evet ş-şey..pansuman" ne demişti lan şimdi yüklem neredeydi özne sanki hiç uğramamış gibiydi

Attila haklıydı edebiyat önemliydi.. KAHRETSİNDİ

Hemşire ise gülümsedi ve onu muaynaneye aldı ve pansumana başladı mert sohbet etmek için bir soru attı

"Adınız ne acaba" Mert kendine küfür etti YAV NEDEN CÜMLE KURAMIYORDU

Hemşire gülümsedi "Adım melek" Zaten böyle bir güzelliğin adı anca melek olurdu diye düşündü mert...

Ama biliyordu..Aşk ona haramdı.. Hele bir hemşire ile...Bakmazdı ki ona...Ağzı yüzü hep dağınıktı..hele onu dövüşürken görse korkardı..incinirdi..soğurdu..

Mert o hastaneden çıkarken ayazda üşümek yerine Aşkın kor alevlerinde yanıyordu..imkansız bir aşkın....

********

ELFİDA KIRCALI

Sabah kalkmamla baş ağrımın gelmesi bir olsada ilaçlarımı içip üstümü değiştirdim hemen Attilanın odasına doğru yöneldim

Fakat yakalanmam bir oldu..

Melek yüzünde hınzırca bir gülümseme ile

"Gözünü açar açmaz hastanın yanına ha doktor hanım?"

İstemsizce kızarırken

"Ne alakası var ya!"

Benim savunmalarım sokratesin savunmasıyla yarışırdı! Avukat mı olsaymışım acaba?

Melek " Kahvaltıya bekliyoruz yani hastandan ayrılabilirsenn"

Sinir etmek için " Ben seni korumanla yalnız bırakayım çilli güzel!"

Melek kızarırken ' Ne ara benim oldu ya!"

Güldüm "İlk görüşte canım! İlk bakışta birbirinizin oldunuz!"

Melek kızara bozara gitti ve bende Attilanın odasına girdim

"Günaydın! Bugün nasılsınız canım hastacığım?"

Bu sefer cevap vermesede günlük kontrollere başladım!

******

İlahi bakış açısı

Melek sofradaki enfes yiyeceklerden nerdeyse hiçbirini yemiyordu..Mert bu durumdan rahatsız oldu ve sordu

"İştahınız mı yok çilli güzel?"

Melek somurtarak "Yooo aslında yerim ama yiyemem"

Mert anlamamıştı boş boş baktı

Melek "Kilo alırsam...annemi utandırırım! Diyetisyenin kızı kilolu olur mu hiç! Çirkin derler sonra!"

Annesinin sözleriydi bunlar...

Mert "Seni bu dünyada çirkin gösterebilecek tek şey mutsuz bir yüzdür çilli güzel"

Dedikten sonra meleğin tabağına yemekleri doldurdu..

Melekse bu tavrına karşı güldü..

Hemde bir gülüşünün mertin kalbinde zelzele etkisi yarattığını bilmeden..

*****

ELFİDA KIRCALI

Çoğu kontrol bitmişken gözüm Attilaya bağlı olan makinalara takıldı..

Hep aynı seviyede gidiyordu sanki?

İnsan vucüdu bir süre aynı seviyede giderdi tamam ama bu kadar aynı giymesi imkansızdı!

Attilaya baktım ve "Attila üzgünüm ama biraz acıtacak!"

Kalp ritmini kontrol eden cihazın kablosunu Attilanın vucüdündan çıkardım

Tahmin ettiğim gibydi...kalp ritmi hala devam ediyor gözüküyordu..

Makina sahteydi! Bu odadaki "Attilanın sağlığı" için yapılan herşey sahteydi! Kalbolar Attilanın vucudünda morarmalara sebep oluyordu!

Aurıca hiçbir zaman serumu çıkartmıyorlardı? Tam elim seruma gidecekken

Kapı açıldı ve içeri Ziya bey girdi

Hah! İti an çomağı hazırla!

"Doktor hanım? Daha kahvaltı bile etmeden işe başlamak olmaz bir kahvaltı etseydiniz? Hem bakın arkadaşınız melek hemşire ve korumanız Mert bey aşağıda kahvaltı ediyorlar sizde onlara katılın"

1.si Mert ve Melek yalnız kalsın istiyorum 2.cisi Hastamla ilgilenmeliyim!

"Teşekkürler ama ben sabah erkenden işlerime başlarım hastalarımın durumlarını sık takip ederim meraklıyımdır yani ne ilacı kullanıyor,bu gün nasıl diye"

Yalandan bir gülümseme ile söylediğim bu laflar ziya beyi kızdırmış olacak ki

"İtalyanların bir atasözü vardır..Fazla merak kediyi öldürdü.."

Bu sözleri söyledikten sonra arkasını dönüp çıktı Attilaya döndüm

"Ben yanındayım merak etme" dedim güven verirce

Attila "Yanımda kalmak öldürecek seni mermaid...kaç kurtar kendini.." sesinde hüzün vardı bense onun sesini duyduğum için içimdeki huzur artıyordu

"Kaçıp kurtulacağız ama beraber! Bu yolda geride kalan olmayacak kaptan" dedim kendimden emin bir şekilde

Gülümsedi...

Gülüşüde ne güzeldi be...

​​​​​​Hemen kendimi toparladım! Ve Attilaya bir teklif sundum

" Denizleri seversin değil mi kaptan?"

Attila "Evet...3 senedir görmüyorum"

​​​​​"Bu gün görmeye ne dersin?"

Attila anlamaz şekilde baktı bense

"Saat öğlen bir buçukta! Sana biraz nefes aldıracağız" diyip gülümsedim ve odadan çıktım

Şimdi sıra bizimkilerle tekerlekli sandalye bulmaktı!

*****

İlahi bakış açısı

Attila bu teklif karşısında şaşırmıştı ve çok mutlu olmuştu...Denizi özlemişti..

Ayrıca yıllardır hayalini kurduğu kadın yanındaydı! Birlikte deniz kenarına gideceklerdi!...

Ama hayallerindeki gibi olmayacaktı..sarılamayacaktı ona..güzel sözler söyleyemeyecekti..insanlar dışarıdan tuaf bakışlarla ona acıyacaklardı..

Mermaid ister miydi ki böyle bir adamı?

3 senedir yataktan çıkamayan felçi bir adamı...Ne yapacaktı sevecek miydi?

Mermaid şuan yalnızca ona acıyordu..sevemezdi onu...Ama yimede mermaid'in uğraşı onun kalbini eritiyordu..

Birlikte kurtulacağız demişti..hiç tereddüt etmeden..Düşündü Attila..Ya mermaid böyle düşünmüyorsa? Ya onu yardıma muhtaç bir insan müsvettesi değilde gerçekten bir erkek olarak görüyorsa?

İçinde bir umut yeşerdi ve o yeşillik umutsuzluğun siyahını azda olsa hafifletti....

*****

Tekerlekli sandalyeyi merte taşıtıp üst kata çıkmıştık kapıyı açtım

"Kaptan! Biz geldik" dedim neşeyle

Attila bana doğru heyecanla baktı tekerlekli sandalyeyi görünce yüzümde buruk bir gülümseme oluştu

Merte döndüm " Sen Attilayı giydir bizde hazırlanalım"

Mert tamam dedi ve odadan çıktık biz hazırlanmaya giderken Mertin şu sesini duyup güldük

"Lan sen denizi görcen diye ben niye kaptanlık yapıyorum! Onu taşı bunu götür giydir! VALLA BEZDİM!"

İçeriden Attilanın kahkahası yükseldi..

****

Attila giyinmiş olarak tekerlekli sandalyede oturmuştu saçlarını mert taramış ve şekillendirmişti

Bahçeye çıkarken mert tekerlekli sandalyeyi bana verdi ve ben ittirmeye başladım

Bahçe kapısına geldik..

"Kaptan hazır mısın?"

*******

VE BİTTİİİİ NASILDIII?🌟🥺

 

Loading...
0%