Bu kurgular sadece bana aittir. İyi okumalar canlarım ❤💋💞

Bugün uzun bi aradan sonra okula gidecektik Ateş'le. Ben banyoya girmiş duş alırken o ne yapıyor bilmiyordum en son uyuyordu. İnşallah onu affettime pişman olmam. Yine aynı şeyi ihaneti yaşarsam kaldıramam. İşimi halledip bi güzel saçımı kuruladım.

Sonra bornozla odaya girip dolapdan okul formamı alıp attim yatağa. Ateş yoktu nerde acaba?? Üzerimi giyinmeye başladım. Onun burda olmaması güzeldi giyinerken beni görmeyi çok istediğini söyler hep...

Hazırlanıp indim aşağıya, abim masada kahvaltı kurmuş oturmuş bana bakıyor. Masaya yaklaştım oturdum.

"Abi Ateş nerde?" diye sordum.

Abim eline çatalı alıp sucuklu yumurtanın sucuğunu alip attı ağzına. Sonra çayını yudumladı.

"Bilmiyorum güzelim. Sabah isim var deyip çıktı." dedi.

Ne isi acaba? Yine neyin peşindeydi acaba? Kahvaltımı yaptım. Abimi hemen kalkıp gülümsedi.

"Çıkmam lazım güzelim isim var sonra görüşürüz." deyip anlımdan öpmüştü.

Abim amirmiş. Bunu bir hafta içinde çözmüştüm. Abim çıkınca ben de sofrayı toplayıp bulaşıkları makineye attım. Bu Ateş nerdeydi acaba? Telefonu ceketin iç cebimden çıkarıp aradım. ‘𝐚𝐫𝐚𝐝ığı𝐧ı𝐳 𝐤𝐢ş𝐢𝐲𝐞 𝐬𝐮 𝐚𝐧𝐝𝐚 𝐮𝐥-’ deyince kapattım. Nerdesin be Ateş nerdesin?

Dışarı çıkıp arabama bindim. Kemeri takip yola çıktım. Ama aklım hala Ateş'de iyi miydi acaba? Sınıfın bahçesine girince bizim kızları gördüm. Cemre ve Nazlı bana el sallıyordu. Arabayı park edip indim. Onların yanına doğru yöneldim.

"Nasılsın kurabiyem?" dedi Cemre.

"Karışık." dedim duvara yaslanarak.

"Noldu kız?" dedim nefes aldım.

"Kızlar Ateş yok" dedim. üzgün sesle.

"Nerde ki? Aradın mı?" diye sordu Nazlı.

"Aradım telefonu kapalı. Ya başına bir şey gelmesinden korkuyorum." dedim. Zil çaldı hemen sınıfa girdik. Sude bana bakıyordu.

"Ne o şekerim? Ateş'in terk mı etti seni yoksa?"

Ona doğru yönelirken Cemre kolumdan tuttu.

"Boş ver sen bu orospuyu." Sude ellerini masaya vurup kalktı.

"Bana mı dedin sen onu varoş gülü?" deyince benim asfalyalar atmıştı.

"Bana bak..." Hoca sınıfa girince sustuk tabi.

Yerimize oturduk. Hoca dersi anlatıyordu ama aklım orda değildi. Ateş! kim bilir başına ne geldi.

"Evet çocuklar bugün gruplu çalışacaksınız. Osmanlı tarihinden herkes bi konu bulup bana getirsin" deyip eline bi kağıt almıştı. "Gruplari sayıyorum... Emre ve selin, Yasemin ve Burak, Cemre ve Savaş, Nazlı ve Emre, Sude ve Cansu, Yaz ve Ateş..." iyi de Ateş yokki. "Bu ismini saydıklarım bana Osmanlı tarihinden bi konu seçip bana getirsin." dedi ve çıktı sınıftan.

Okul bitince arabama bindim. Neden bilmiyorum ama içimde kötü bir his vardı. Eve doğru sürdüm. Evin bahçesine girince onu görmüştüm sonunda oturmuş bizim kapı ağzına. Arabayı park edip indim yanına gittim hemen. Kafasını kaldırıp bana bakınca ağzı yüzü kan içinde olduğunu görmüştüm.

"Ateş'im noldu sana!" deyip yanına oturdum.

"Babamın adamları yaptı." deyince şok oldun.

"Neden yaptı bunu sana? Elleri kırılsın hepsinin!" dedim hırsla.

Bakışları bana döndü. Gülümsemeye çalıştı ama canı yanmıştı sanırım çünkü inledi.

"Ben seni hak edecek ne yapmış olabilirim?" diye sordu.

Ona sarıldım dikkat edip canı yanmasın diye. O da bana sarıldı.

"Neden peki?" diye sorunca

"Boş ver güzelim" deyip anlımdan öpmüştü.

"Bari bi pansuman yapmama izin ver." dedim ona.

"Tamam" dedi ve onu kaldırıp koluna girip içeri soktum. Koltuğa oturmasını sağladım. Ateş kafasını koltuk başlığına koymuş bana bakıyordu. Aşkla. Pansuman malzemelerini alıp yanına oturdum.

Pamuğu hangi yaraya bastırdıysam hep inlemişti. Kalbimde hissettim onun can acısını. Pansumanı yapıp kaldırdım malzemeleri. yanına oturunca beni kendine çekti.

"Ateş canın yanar." dedim.

Ama o cebinden sigara çıkardı. Sonra çakmak yakıp sigarayı dudağına götürdü. İçine çekip dumanı üfledi.

"Içme şunu ya!" dedim.

"Bana en çok bu iyi geliyor" kollarımı göğsümde bağladım ve kendimi geri çektim.

"Haa ben size iyi gelmiyorum yani Ateş bey" dedim sinirle.

Kahkaha atmıştı. Bi insanın kahkahası cennet olabilir miydi? O gülerken ki çıkan gamze çukurlarına beni gömsünler keşke...

"Güzelim sen bana ayrı huzur veriyorsun ama bu da yani yeri başka bende." deyip tekrar bi nefes çekti sigradan.

"Bana ne ilk olmak istiyorum ben" dememle dudağımı dudağıyla örttü. Beni kendine daha çok çekip altina almıştı. Elindeki sigara yere düşmüştü. Umrumda değildi. Çünkü sigarası bitmişti.

Beni sonra kucağa alıp yukarı çıktı. Kapıyı kapatıp tekrar öptü. Kapıyla arasında kalmıştım kucağındaydim. Ilerleyerek yatağa beni attı. Sonra boynumu öptü...

Dudaklarıma yönelip sömürdü dudağımı. Benim tırnaklar onun sırtını çiziyordu. Ateş inleyince durdum.

"Iyi mısın?" diye sorunca güldü.

"Iyiyim parçala beni yavrum!" demesiyle kıkırdadım.

Göğüslerimi öpünce inledin. "Ateş!" dedim.

"Sana deliriyorum beni delirtiyorsun!" dedi hırlayarak.

Sonra kadınlığıma indi. Dudakları orayı buldu. Vajinamı yalayınca kendimden geçtim. "Mmm" diye inledim. "Devam et" dedim.

"Beni istediğini söyle güzelim hadi." dedi

"Seni istiyorum Ateş!" dedim azmış bir şekilde.

Ates boxerini çıkarıp bana baktı. "Çok büyük ama canım yanarsa?" dedim.

"Yavaş bir şekilde yaparız." dedi.

Yavaşça erkekliğini vajinama sokmuştu. "Ahh!" diye bağırınca Ateş durdu.

"Siktir! Canını mı yaktım?" diye sorunca ben şaşırdım.

"Hayır zevk verdi." dememle rahat bir nefes almıştı.

"Eh be güzelim ödüm koptu." dedi.

Içimde git gel yapıyordu. İnlemelerim evi doldurmuştu. Ateş içimden çıkınca erkekliğini ağzıma alıp bi güzel yaladım.

"Ahh siktir! Devam et güzelim." dedi inleyerek.

Ateş'in kendinden geçmiş hali beni sevindirdi çünkü bunu ben yapmıştım. Bir anahtar sesi duyunca durdum.

"Siktir abim olabilir bu!" dedim.

"Siktir!" deyip giyinmeye başladı benim gibi sonra ses geldi.

"Yaz abicim nerdesin?" diye bağırınca onun olduğunu anladım.

Kapı kolu aşağıya inince şimdi sıçtık dedim ne yapacaz şimdi?..

DEVAM EDECEK...