Yoğun istek üzerine 2. Bölüm sizlerle sizi seviyorum♥️⚘💞 Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

Sabah müzik sesiyle uyandım. Yuksek ses acımıştı. Odama kadar geliyordu ses. Yastığı kafama bastırdım. Hâlâ ses azalmadı.

"Offf! Ananı sikim senin puşt!" dedim.

Kalkıp yataktan kapıyı açıp aşağıya bakınca mutfakta kahvaltı hazırlayan ve hazırlarken aynı anda oynayan... Bir dakka oynayan mı dedim ben? Valla oynuyordu. Kollarımı göğsümde birleştirdim onu izlemeye devam ettim. Erkek adam kalça oynatır mı ya? Kahkaha attım. Ama beni nasıl oldu da duyup bana döndü bakışları bilmiyorum... Hemen şarkıyı kapattı.

"Dansöz olsana sen" kahkahayı bastım...

"Donsoz olsono son" deyip ağzını eğdi bana.

"Çok komik." dedim. Kahvaltı masada çok güzel duruyordu.

Masaya doğru ilerledim. Masada bir kuş sürü eksikti. Meyve suları, peynir ve zeytin. Ona baktım.

"Eline sağlık Ateş hanım." dedim ve kıkirdadım.

"Susta yemeğini ye okula geç kalacaz." dedi.

"Ha şunu bil sen gelmiyor-"

"Babanı aratma bana" deyince.

"Piç!" dedim. Üstüme yürüyünce geri geri gittim.

"Ne dedin lan sen?" deyip elini arkamdaki duvara dayayıp üzerime eğildi.

"Bi- Bir şey demedim." dedim titrek sesle. O da sakince bana baktı.

"Hmm peki yedim say" deyip uzaklaştı. Niye bana yaklaşınca kalbim hızlanmıştı?

Okul saati yaklaşıyordu. Hazırlanıp banyoya girdim. Makyajımı yapıp çıktım. Aynada rujumu sürmeye başladım. Isim bitince okul üniformamı giyip indim aşağı.Ateş de aynı üniformanın erkek olanını giymis kapıda sigara icip dumanını savurdu bakışları beni bulunca öylece baktı. Beni baştan aşağıya süzüp.

"Çok kisa" dedi eteğime bakıp.

"Bu okul forması yanlız. Hem sana ne!" dedim indim aşağı.

"Öyle dışarı çıkmana izin vermem. Değiş" dedi.

"Değişmiyorum." dedim. Beni omzuna alıp yukarı çıkardı.

"Indir beni seni pis zorba herif!" diye hem bağırdım hem vurdum poposuna.

"Bu beni tahrik etmekten başka bir işe yaramıyor küçük hanım." deyince vurmayı bıraktım. Dirseğimi poposuna dayayıp bekledim. En sonunda beni indirdi.

"O eteği değiştir öyle in. Bacak şov yapmaya değil okula gidiyoruz." dedi uyarı sesle. En sonunda inmiş ben de rahat bi nefes almış rahatlamıştım.

Dolabımda üstümdekinden biraz daha uzun olan bi etek giydim. Bu dizlerime kadar geliyordu. Aynada kendime baktım. Resmen rahibe gibiydim. Sinirden eteği çekiştirdim aşağıya. Çizmelerimi giyip indim aşağıya.
Benu tekrar gözleriyle kontrol etti.

"Şimdi oldu. Hadi gidelim." Motora doğru yönelince durdum.

"Ben binmem buma." dedim küçüklükten beri motor korkum vardı.

"Korktuğunu söyleme bana." dedi. Sustum.
Kahkaha attı.

"Gülüyor bide gülme ya!" dedim azarladım.

"Hadi yürü arabayla gidelim bugün."

"Bugün değil hergun." deyip bindim.

Okul bahçesine girdim Bahçe doluydu herkes toplanmış sohbet ediyordu. Arabadan inip sınıfa doğru giderken kolumu tuttu.

"Beraber gidecez" dedi. Elimi tuttu.

"Ne yaptığını sanıyorsun?"

"Başka bir yerini mı tutsaydım?"

"Pislik!" deyince güldü piç gülüştü bu.

Sınıfa girince herkes Ateş'e bakıyordu. Özel olarak kızlar bakıyordu. Biri saçını savurdu diğeri sacini parmağına almış dolandırıyor. Yosmalar. Ateş hiç birine bakmadı. Sıraya oturduk. Hoca içeri girince Ateş'i gördü.

"Yeni gelen öğrencimiz var hoş geldin" dedi

"Hoş bulduk hocam." dedi samimî sesle.

Hoca sınav kağıtlarını dağıtmaya başladı. Ben 3. soru da takılmıştım. A şıkkını işaretleyecekken..

"Yanlış yaptın." ona döndüm.

"Sen suss- Yanlış mı?" diye sordum.

"Evet. Cevap D" dedi. Onu dinleyip işaretledim. Sınav bitince herkes çıktı.

Okul saati bitiş zili çalınca hazırlanıp çıktık. Çıktık diyorum çünkü Ateş kuyruğum gibi nereye gitsem dibimde. Arabaya binip onu bekledim. O da bekletmedi bindi arabaya. Biraz gidince bana döndü.

"Sen yeni saat mı aldın?" diye sordu.

"Ne saati?" diye sordum.

"Tik tak sesleri geliyor." dedi.

"Ateş benim saatim akıllı saat."

"Benim de akıllı. O zaman..." Ateş bekledi sonra.

"Kapıyı aç ve alta hemen!" dedi bağırarak.

"Neden noluyor!"

"Arabada bomba var ATLA!" Deyince atladım. Araba biraz gittikten sonra patladı.

"Iyi mısın?" diye sordu bana.

"Iyiyim sen?" kafa salladı.

"Iyiyim."

"Ne istiyorlar benden?" dedim. Ağlayarak.

"Senden değil babandan" dedi Ateş.
"Sen eve git kapıyı iyice kilitle ben gelice-"

"Hayır beni bırakma ben korkarım." dedim.

"Asıl yanımda tehlikedesin beni dinle eve git kapıyı kilitle hadi. Ben de bunu kim yaptı bulacam." dedi.

"Ben de gelecem dedim." dedim kararlı bir sesle.

"Başımın belası. Tamam ama yanımdan ayrılmak yok" dedi. Kafa salladım. Yola çıktık yine başka bir arabayla. Yıkık dokok bir harabe evlerin orda durduk.

"Biz niye buraya geldik?"

"Çok soru soruyorsun Acaba susmayi mı denesen?" deyince sustum.

Arabadan inince ben de indim. Elimi tuttu yanıma gelip. Bu sefer tutmasına bir şey demedim. İçeri girdik kapı gıcırdadı. Içerisi sidik kokuyor resmen. Bi ses gelince çığlık atıp Ateş'in kucağında bulmuştum kendimi. Kedi miyavlaarak çıkınca rahatladım.

"Rahat mı?" deyince indim kucağından. "Kediden bu kadar korkacağın aklımdan bile geçmedi." kahkaha attı.

Onu duymazdan gelip etrafa baktım. Duvarlardaki boyalar sökülmüştü. Yırtık koltuklar vardı. Sonra gördüğüm şeyle kanım dondu.

"Ateş!.."

DEVAM EDECEK...