Yeni Üyelik
9.
Bölüm

KISKANÇLIK

@geceninnkuytusuu

YAZ'DAN = Okula giriş yaptık. Hoca da gelmişti biz girince. Gözler Murat'a döndü.

 

"Kız Yaz senin yanında yeni birini görüyorum. Eskisine ne noldu?"

 

"Sen benim eskilerime mı merak sardın? Bu kadar mı düştün?" dedim sinirle. "Ayrıca sen onu nerden biliyorsun?" bu okula daha yeni başlamıştık.

 

"Beni tanımadığını söyleme" dedi. Ona iyice baktım.

 

"SUDE!" dedim. Hoca da bağırdı "Sessizlik!" diye. Yerimize geçtik. Bu benim eski okulumdan Sude'ydi. Bu okulu nerden buldu? En sonunda Ateş sınıfa giriş yapınca Sude Ateş'i süzdü.

 

"Önune bak gözlerin düşecek" dedim.

 

"Anlamadım şekerim?"

 

"Gözlerin diyorum. Pörtledi dikkat et de düşmesin" dedim. Murat beni dürttü.

 

"Sana ne Yaz? Ne yaparsa yapsın" dedi bana Murat.

 

"Biliyordum" dedi Ateş.

 

"Pardon duymadım" dedim bilerek.

 

"Yok bir şey" dedi. Sonra önüne döndü. Ders 45 dakika sürmüştü. Murat'a dönüp.

 

"Ben bi levaboya gidiyorum." dedim.

 

"Tamam git güzelim." deyip yanağımdan öptü. Levaboya girip elimi yüzümü yıkadım.

 

"Kendine gel. Sen Murat'a aşıksın Ateş sana yalan söyledi..." dedim kendi kendime aynaya bakarak. Tam arkamı döndüm ki onu gördüm.

 

"Çekil" dedim. Ama o çekilmek yerine beni kapı ile kendi arasına sıkıştırdı.

 

"Ondan ayrılacak ve benim olacaksın!" dedi.

 

"Ateş çekil önümden" dedim. Kollarını duvara dayayıp üzerime eğildi.

 

"Seni ona yar etmem. Kuzen falan dinlemem onu öldürürüm." dedi sinirle.

 

"Ateş burası kızlar tuvaleti bilmem farkında mısın?" dedim.

 

"Erkekler tuvaletine benziyormuş burası."

 

"Allah aşkına ne saçmalıyorsun? Cekil bak yoksa..."

 

"Yoksa ne olur döver mısın?" dedi. Birden kolunu belime atıp beni kendine çekti.

 

"Çek o pis ellerini üzerimden!" dedim. Ama o inatla bana bakıp.

 

"Sen benimsin sadece benim!" dedi elini yumruk yapıp duvara vurdu. Sonrada hırsla kapıyı çekti ve çıktı kapıyı da çarpmıştı. Ben irkildim. Sonra ben tuvaletten çıkınca zil çaldı. Herkes çıkıyordu sınıftan. Murat'ı gördüm. Bana doğru geliyordu.

 

"Ateş'i gördüm sen de onun arkasından cıktın noluyor Yaz?"

 

"Bir şey yok ger-"

 

"Yaz o adamla bir araya gelme bir daha." elimi tutti ve şu sözleri söyledi. "Sana Aşık oldum"

 


🦋🦋


Eve gelmiştik. Murat ceketini çıkarıp bana "Acıktım." demişti. Ben de hemen mutfağa girdim. Çorba yapacaktım ve malzemeleri alıp tezgaha koydum. Buzdolabını açarken koluma kapandı kapı. Bağırmamla Murat'ın bana doğru koşması bir oldu.

 

"Noldu iyi misin?" diye sordu.

 

"Kolum buzdolabı kapısına sıkıştı." Murat kahkaha attı.

 

"Tek elle açılmıyor yanlız o kapı." dedi.

 

"Ne gülüyorsun ya sana kolalı çorba yap-"

 

"Ne çorbası dedin? Kola mı?"

 

"Evet ne var değişik bir tad." dedim.

 

"Yok ben onu yemem. Öteki tarafa gitmeye hiç niyetim yok." dedi.

 

"Hangi tarafa sağa mı sola mı?"

 

"Yok arkaya. Allahım sen bana bu kızı seçip de mi verdin?" dedi. "Dışarda yiyelim bu gece gel hadi." dedi.

 

"Murat kolum." dedim.

 

"Ah sikey- Yani şey unutmusum. Hemen gidelim" dedi beni arabaya bindirdi.

 

"Of ya ne güzel değişik bir çorba yiyecektin" dedim hüzün dolu sesle.

 

"Ben çorbayı yeseydim gözümü acilde açardım."

 

"Iyi bir dahakine kök yersin" dedim sinirle.

 

"Kök mu ne kökü?"

 

"Ağaç kökü... ne olacak zıkkımın kökü" dedim. Elimi tutup öptü...

 

"Tamam güzelim senin elinden zehir olsa bile yerim şaka yaptım." dedi...

 

"Hah şöyle."

 

"Ama zehirlenmek de istemem doğrusu."

 

"Bi öyle diyorsun bi böyle. Senin ortan yok mu? Kafa bırakmazsın sen insanda." hastanenin önüne gelince park edip indi. Murat kapımı açıp bana.

 

"Kolun mosmor olmuş ya" deyip moralimi sıfıra indirdi.

 

"Ne güzel moral veriyorsun"

 

"Bir şey demedim ki sanki kolunu kesecekler dedim." dedi. Gözlerim büyüdü.

 

"Ne! Kesebilirler mı?" diye sorunca kahkaha attı.

 

"Yürü hadi" dedi beni birden kucaklayınca çığlık attım. İki adam yanımıza geldi.

 

"Iyi misiniz hanımefendi?" diye sorunca adam. Murat da sinirle soludu.

 

"Sevgilisiyim lan ben onun!" dedi adamlar da kafa sallayıp.

 

"Pardon bilader kız bağırınca..." dedi sonra uzaklaştılar. Biz de hastaneye girdik. Doktor hemen müdahaleyi yapıp.

 

"Fazla yormayin mümkünse kolunuzu oynatmayın geçmiş olsun" kolumda resmen kocaman bir alçı vardı boynuma bezle asılmış.

 

"Sakar bir sevgilim var ne cici" dedi güldü.

 

"Gülme Murat." dedim uyarı bir sesle ama o hâlâ kıkırdıyordu. "Bak hala gülüyor ya gülme" dedim.

 

Murat beni tekrar kucağına aldı.

 

"Ya millet bakıyor yanlış anlayacaklar." dedim.

 

"Sevgilimi kucaklıyorum. Niye yanlış anlasınlar? Hem anlasalar anlasalar seni karım anlarlar." dedi ona öylece baktım.

 

"Murat seni bazen gerçekten anlamıyorum. Ne dili bu öküzce mı odunca mı?"

 

"Yaz beni delirtme pat diye bırakırım seni" deyince boynuna sarıldım.

 

"Sakın bak seni öldürürüm adam" dedim. Kahkahası o kadar güzeldi ki...

 

"Sen bana kıyamazsın" dedi.

 

"Öyle bir kıyarım ki... Feleğin şaşar." dedim.

 

Eve doğru yola çıktık. Murat yemeğe gidelim diye çok ısrar etmişti ben de eve yemek söyleyelim diyerek onu zor ikna etmiştim. Hastaneden çıktığımızdan beridir Murat tek kelime etmemişti. Ona döndüm yola konsatreydi. O yüzden evde sormaya karar vermiştim.

 

"Sor hadi" dedi birden.

 

"Anlamadım." dedim.

 

"Bir şey var sor hadi" dedi tekrar.

 

"Neden suskunluğa büründün?"

 

"Ateş... Boş ver ya" dedi.

 

"Söyler mısın? Rahatsız mı ediyor seni?" direksiyonu tutan eli kırmızı olmuştu sanırım direksiyonu sıkmıştı.

 

"Bana çocuk gibi tehtit mesajları atıp arıyor sen korkma diye sana söylemedim." dedi.

 

"Ateş ulan Ateş. Ya senden kurtulamayacak miyim ben?" dedim. Evin önüne gelince yine onu görmüştüm. Ateş. Arabasına yaslanmış bize bakıyordu. Murat sinirle kapıyı açıp.

 

"Ben şimdi senin..." onu durdurdum. Kolunu tutup bana bakmasını sağladım. Gözleri lav gibiydi.

 

"Onun derdi benim. Belliki konuşmak istiyor sen geç içeri ben geliyorum.."

 

"Yaz sacmalama seni bu piçle yanlız asla bırakmam!" dedi. Ona sarıldım.

 

"Güven bana sevgilim." dedim. Dudağına bi minik öpücük verdim.

 

"Seni seviyorum." dedi Murat. Ben de ona.

 

"Ben de seni seviyorum" dedim ve indim. Murat eve geçerken Ateş'e sinirle bakıp öyle girdi. Tam önünde durdum.

 

"Niye geldin? Senden kurtulmak istedikçe sen dibimde bitiyorsun." Ateş ellerini omzuma koyacaktı geri çekildim. Ellerini indirdi.

 

"Biliyorum yaptığımın affı yok zaten af dilemeye gelmedim. Sana olan aşkımı itiraf etmeye geldim. Sana aşığım."

 

"Aşık olan insan sevdiğine senin yaptığını yapmaz Ateş." dedim. "Ben sana güvendim. Neden kar yağdırdın güvendiğim dağlara? Neden güvendiğim limanımı yıktın yerle bir ettin? Neden sırtımdan bıçaklayıp arkamdan iş çevirdin?"

 

"Abartma." demesiyle ona sinirle baktım.

 

"Abartma öyle mi? Ateş senin yüzünden ölebilirdim. Bunu bile bile nasıl ona göz yumdun?"

 

"Engel olmaya çalıştım. Sana söyledim beni senle tehtit etti." dedi yine.

 

"Bir daha karşıma çıkma." dedim. Kolumdan tuttu.

 

"Madem benim olmayacaksın o zaman onun da olmayacaksin." demesiyle elinde bıçak görmemle karnımda bir acı hissetmiştim. O bıçak nasıl oldu da bana saplandı bilmiyorum. Sonrası karanlık....


DEVAM EDECEK....

Loading...
0%