Yeni Üyelik
4.
Bölüm

TEHLİKELİ YAKINLAŞMA

@geceninnkuytusuu

ATEŞ 

Yaz kendinden geçince kucağıma alıp odaya çıkardım. Yatağa yatırdım. Tam kalkarken koluma yapıştı.

"Gitme!" dedi.

"Burdayım" deyip karşıda duran tek koltuğa oturdum.

"Yanıma uzansan?" demesiyle şoka uğradım.

"Yaz sen bayılırken kafanı bir yere mı vurdun? Aklın başında değil sanki."

"Gayet iyiyim. Aklım da başımda" kafamı sağa sola salladım.

"Bunlar hiç senlik hareketler ve konuşmalar değil" dedim ve koltuğa yayıldım.

"Ateş az önce beslediğim köpeğin kafasıni başka bir yerde gördüm. Sence bu doğal mı?" sesi sinirli çıkmıştı.

"Değil tabi ki ama kurduğun cümleyi düşün kafanda tart." dedim.

"Düşündüm evet ama ciddiyim." dedi. Yerimden kalktım yatağın kenarında durdum.

"Bak ciddi mısın?" dedim.

"Denize düştüm ve sana sarıldım."

"Sen bana yılan mı demek istiyorsun?" deyip yüzüne eğildim.

"Yo-yok ha-hayir" sesi titredi. O kadar kız tanıdım bu kadar korkağını hiç görmedim.

"Kay" dedim yana geçti ve örtüyü açtı. Içine girip örtüyü üzerime çekti.

"Niye bunu yapıyorsun?" diye sordum.

"Çünkü sana güvenmekten başka çarem yok" dedi ve kafasıni yastığa koydu. Yaz arkasını döndü bana.

"Kıçını dönme bana" dediğimde bana dönüp

"Terbiyesiz! Seni terbiyeye davet ediyorum"

"Bilmiyorum oraları tarif etsene neresiymiş terbiye?" Bana 'sen şaka mısın?' der gibi bakıyordu.

"Sen ne saçmalıyorsun? Ciddi olamazsın?"

"Yaz... yat hadi." deyip kafamı yastığa koydum...

1 Saat Sonra...

Gözlerimi açtım açınca ne göreyim Yaz kollarını belime sarmış kafasıni boynuma gömmüş uyuyordu. Uykusunda yapmıştı bunu şimdi onu uyandırsam bana cırlar vay sen bana sarıldın yok ırzıma namusuna göz ne diyorum ben ya?..

"Yaz" deyip işaret parmağımla dürttüm omzunu. Daha da sarıldı bana.

"Yaaz" dedim.

"Hımm" dedi uykulu sesle.

"Yaz şu an bana sarılmış uyuyorsun" dememle fırladı yataktan.

"Ben sana sarıldım mı?" diye sordu.

"Uykunda olur böyle şeyler uyandırmasam daha çok kızabilirdin bana suçum yok gerçi ama suçlu durumuna düşmemek için seni uyandırmak zorunda kaldım." deyince Yaz

"Tamam ben deli uyurum senin suçun yok" dedi ona öyle baktım.

"Sen ciddisin bana kızarsın sandım" dedim. Yaz kalkıp banyoya girince kafamı tekrar koydum yastığa ama koyar koymaz Yaz'ın çığlığı ile kalkmam bir olmuştu. Banyoya girdim. Allah'tan soyunmamıştı.

"Ateş aynaya bak" deyince aynaya baktım.

"Görüşmek üzere Levent'in kızı"

Diye yazılmıştı. Bu köpeğin kanıydı sanırım. Çünkü bu yazı kanla yazılmıştı.

"Ateş gidelim burdan nolur" deyip boynuma sarılıp ağlamaya başladı. Belini sardım kollarımı.

"Gitmekten başka çözüm yok gibi. Sen hazırlan o zaman ne eşyan varsa al." dedim

"Ama okulum?" diye sordu.

"Ona bulurum ben bir çare ama önce burdan gidelim. Hadi ben çıkayım sen giyin" deyip indim aşağıya.

Bu kızın yaşadıklarını başka bir kiz yaşaya Yaz gibi davranmaz ruh ve sinir hastalıklari hastanesine yatardı... Koltuğa oturdum elime telefonu alıp Levent abiye mesaj attım. Sonuçta bilmeli.

"Levent abi bazı olaylar oldu biz o yüzden şehir değiştirmek zorunda kaldık. Birazdan Izmır'e yola çıkacaz aklın kalmasın abi." diye yazıp attım. Yaz elinde vaizle inmeye çalışınca.

"Dur bana ver" deyip elinden aldım.

Arabaya doğru yürüdüm. Bagajı açıp içine koydum. Yaz kapıyı kilitleyip arabaya bindi. Ben de işimi bitirip bindim. Emniyet kemerini takmaya çalışıyordu. Ben takarken eli elime değince hemen çekti. Ona bakınca kafasıni cama çevirdi. Utanmış gibiydi.. Gülümsedim. Yola çıktık. Ona dönüp.

"Uyu istersen yol uzun." dedim. Kafa salladı ve gözlerini kapattı...

Yolda ilerde benzinlikte durup benzin aldım o ara uyanmıştı Yaz.

"Lavabo ihtiyacın varsa gir bir daha durmayacam." dedim.

"Tamam ben gireyim o zaman... Ama sen de gel" dedi...

"Tamam kapıda beklerim." deyip indim. O da lavaboya girdi ben de kapıda durdum...

3 dakika sonra çıkınca arabaya doğru ilerledi.

"Acıkmadın mı? Marketten çikolata alayım"

"Çok severim." dedi ve gülümsedi. Içeri girdik. Çikolata reyonlarını gezdik. Eline laviva, canga, eti karam, bi dolu aldı ve kasaya ilerledi. Ben de ruffles alıp onu takip ettim. Kasaya ücretini ödeyip çıktık. Yaz çok acıkmış gibiydi hemen yemeye başladı. Yerken arabaya kırıntı dökmüştü. Ona baktığımı görünce.

"Özür dilerim temizlerim hemen" dedi eğildi onu durdurdum.

"Ben sonra yaparım sen çikolatanı ye" dedim. güldü.

Yola devam ediyorduk. Az bir yolumuz kalmıştı o yüzden biraz yavaş surdum hem yağmur bastırmıştı... Izmır'e giriş yapmıştık

"Biz geldik İzmir!" diye bağırdı Yaz Yüzü gülüyordu bu yaşanan olaylar onu çok yıprattı. Onu düşündüğümden değil babasına sözüm olduğundan onu koruyor kolluyordum. En sonunda bir ev bulup oraya yerleştik. Çantalarımızı alıp koyduk salona. Bu ev dublexti.

"Evi gezmek ister mısın?" diye sordum.

"Evet."

"Tamam sen gez ben şunları taşıyayım." deyip valizleri kaldırdım. Odaya koydum.
Yaz'ın valizini de kendi kaldığı odasına koydum.

"Ateş!" diye bağırdı. Bu kız her Ates diye bağırdığında korkuyordum artık.

"Ne oldu?" Baştan aşağıya süzdüm onu. "Bir yerine bir şey mi oldu?" Televizyonu gösterdi.

"Ünlü iş adamı Levent Karasu'nun oğlu Yavuz Karasu çalıştığı is yerinde ölü bulundu. Yavuz Karasu'nun gizemli ölümü meçhuliyetini koruyor..." Yaz ağlamaya başladı.

"Abiiii..."

Devam Edecek...

Loading...
0%