Salonda oturmuş ders çalışırken camın kırılmasıyla çığlık atıp yerimde sıçradım
ve babama baktım. Babam masanın alt kısmına saklanmıştı. Babam orda öylece bi korkak gibi dururken elimdeki kitabı bırakıp camdan giren kâğıda baktım. Çam kırıkları arasında yuvarlak bir taşa sarılmıştı. Elimi atıp alırken camları üstünden temizlerken cam batmıştı elime. Babam sonunda beni hatırladı o da acıyla inlememle. Elimdeki taşı yere atıp kağıdı kaptı elimden. Kırışık kağıdı düzeltip okumaya başlayınca kaşları çattı. Babam kağıdı avucunda sıktı ve yere fırlattı.

"Allah kahretsin!" dedi.

"Baba noluyor?" dedim.

Elindeki kağıt parçasını yere atmıştı. Attığı yerden alıp ne yazdığına baktım. Bu kanla yazılmıştı. El yazısı.

"Işimiz bitmedi seninle Levent! Tekrar görüşmek üzere canım benim"

Diye yazıyordu. Babam elimdeki kağıdı alıp şömineye attı. Sonra bana döndü.

"Kızım benim kaçmam lazım" dedi

Yukarı çıkınca peşinden gittim. Dolaptan çantayı alıp yatağa attı ve fermuarını açtı. Dolapta ne kadar giysi varsa hepsini içine tıkıştırdi.

"Baba kim o? Bizden ne istiyorlar?" diye sordum.

"Kızım şimdi değil. Ateş'e mesaj attım birazdan burda olur. O artık senin koruman olacak. Onsuz hiç bir yere sakin gitme. Asla ve asla yanlız kalma!" dedi.

Kapı çalınca babam aşağıya inip kapıyı açtı. İçeri giren iri cüsseli adamla gözlerim büyüdü. Kolları kaslı gözleri çimen yeşiliydi
giydiği tişört sayesinde yapılı olduğunu gördüm. Bana gelip elini uzattı ama ben öyle bakakalmıştım.

"Ateş ben sen de... Yaz olmalısın?" dedi soru sorarcasina.

"Baba ben bu adamla bu evde mı kalacam?"

"Bu falan ayıp oluyor ama küçük hanım."

Deyince sinir olmuştum ona. Ellerimi yumruk yapmış ona bakıyordum.

"Küçük hanım değil Yaz diyeceksin" dedim.

"Peki Yaz hanım." deyince 'Ya sabır" çektim.

"Allah'ım ya. Yaz diyeceksin arkadaşım Yaz"

"Peki Yazcım ya." deyince

"Höst o kadar da değil." dedim.

Babam bana yaklaşıp ellerini yanaklarıma koyup anlımdan öptü.

"Ateş'le aynı okula gideceksiniz. Onu senin okudugun okula yazdırdım." dedi.

"😂😂 Güzel şaka... Değil mi?... Ya baba ben onunla değil aynı evde kalmak bununla tuvalete bile gitmem."

"Ben de çok istiyordum zaten seninle aynı okula gitmeyi." dedi.

Sonra gelip oturdu koltuğa. Bacağını dizinin üstüne attı. Cebinden çakmak çıkardı sonra sigara çıkarıp ucunu yaktı. Dudaklarına götürüp dumanı yüzüme üfledi. Elimle uzaklastirdim dumanı.

"Napıyorsun sen ya?" dedim ondan uzaklaşarak. Sigarayı yan tarafda duran çiçek saksısına yaklaştırıp işaret parmağı ile 3 kere vurdu. Kul düşmüştü. Sonra tekrar dudaklarına götürdü.

"Sağlığına zarar." dedim.

"Sağlık benim beden benim sana ne?" dedi ben de sustum.

Babam valiziyle inmişti. Kalkıp ona doğru yürüdüm. Babam bana sarıldı. Anlımdan öptü.

"Dikkatli olun. Ne olursa olsun Ateş nereye sen oraya! Lütfen yanlız gezme." dedi. Sesi korkulu çıkmıştı.

"Ne kadar sevmesemde tamam baba senin dediğin gibi olsun" dedim.

Babam valizi taşıyarak arabasının arka kapısını açıp oraya yatırdı. Baba döndü.

"Seni çok seviyorum güzel kızım." dedi ve bana sarıldı.

Arabaya binip uzaklaştı. Eve girince Ateş'i görmemiştim. Kim bilir nerde? Evi gezdim ama yoktu. Gitti mi inşallah? Ama sonra bahçede konuştuğunu duydum. Biraz yaklaşınca köpekle konuştuğunu duydum.

"Sakin bu cadalozu dinleme. Hayatımda gördüğüm ne burnu havada birisi. Sanki ben çok merakıyım onu korumaya." dedi başını okşayarak.

"Ne o beni köpeğe mı şikayet ediyorsun?" diye sorunca bakışları beni bulmuştu.

"İnan senden daha insan. Hem uysal biliyor musun? Ne dersem diyim bana çemkirmiyor. Söz dinliyor. Bi köpek kadar olamadın" deyince ona sinirle bağırdım

"Sensin be köpek hem de uyuz köpek." dedim.

Çöktüğü yerden kalkıp bana doğru gelip dibime girdi. Yanağını yanağıma sürterek.

"Inan bana gerçek yüzümü görmek istemezsin" dedi

Sıcak nefesi içimi titretti. Sonra içeri giderken birden durdu ve bağırarak...

"YAAT!" Deyip beni kendiyle çekti.

Beraber yere düştük silah sesi kulağımda çınladı. Duvara girdi. Ateş altımda ben de onun üstündeydim. Karanlıkta gözleri sanki parlıyordu. Durakları da sanki op beni der gibi çok biçimliydi.

"Rahat mı?" dedi bana düşüncemi dağıttı böyle sorunca.

"Çivili yatak gibisin her yerime battın" dedim iğleneyici sesle.

"Iyi ne güzel. Sen de çok ağırsın nefes alamadım." dedi. Sonra kırmızı ışık gördüm. Nokta şeklinde.

"O ne?" diye sorunca Ateş de

"Kalkma sakın yat!" dedi kafam göğsünde. Kokusu niye bu kadar güzel sigara içen bi adam niye böyle güzel kokuyordu? Nefesi bile güzel. Noluyor kızım sana kendine gel.
Silah sesi kesilince Ateş bana...

"Iyi alıştın sende" dedi kendini gösterdi.

"Lan yürü git be! Kendin çektin beni" dedim sinirle soluyarak içeri girdim. Benim bu manyakla isim vardı...

Devam Edecek.