Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Bu Nasıl olur?

@geceyazar

 

Eve geldiğimde Melisa beni bekliyordu.

-Nerdesin sen? Niye yüzün kireç gibi?
- Yok canım, niye kireç gibi olsun ?

-Bilmiyorum onu sen söyle.
-Yoruldum biraz ondandır.

 

Yorgun değildim. Şaşkındım. Anıl hoca neden öyle söylemişti anlayamıyordum.

 

Ne demek istedi? Neyden kurtulmak istiyordu?
Melisa çok heyecanlıydı. Kaldığı yerden devam etti;

 

-Çok mu yorgunsun? Bende birlikte dışarı çıkalım diyecektim,çok sıkıldım gerçekten.
-O kadar yorgun değilim seninle birlikte gelirim. Hem bende hava alsam biraz hiç fena olmaz.

-Tamam hadi hazırlan bekliyorum ben seni .

 

Odama giyinmek için girdim, kıyafetlerimi çıkarırken telefonumun olmadığını fark ettim.
" Allah kahretsin spor odasında düştü kesin "
Diyerek odadan çıktım

 

-Benim telefonum okulda kalmış Melisa. Önce onu alalım olur mu inşallah kapanmaz biz gidene kadar

-Leyla mısın kızım telefonu niye unutuyorsun ? Tamam alırız

-Aslında unutmak değil,

-Ne peki?

 


Meraklı gözlerle bana bakıyordu. Ondan bişey saklamazdım hiç. Herşeyi olduğu gibi anlattım.
Hayretle beni seyrediyordu;

 

-Adamın kucağına mı düştün? Diyerek kahkahayı patlattı. Durduramıyordu kendini . Bende onunla birlikte gülmeye başladım. Birden imalı gözlerle bana baktı

-Yoksa bilerek mi yaptın? Diye sordu. Sesinde ki tını beni sinirlendirdi çünkü ne ima ettiğini anlamıştım.
-saçmalama! Ne alakası var. Nasıl geldiğini görmedim bile gözümü açtığımda kucağındaydım.
-Peki peki inandım. Oyalanma artık hadi bi an evvel çıkalım.

 

Hemen hazırlandım ve evden çıktık.
Hızlı adımlarla okula ilerledik. Kapanmadan yetişemezsek sabaha kadar telefonsuz kalacaktım. Dedem arayabilirdi ulaşamazsa merak eder.

 

okulun kapısındaydık, henüz kapanmamıştı.

 

-Sen inip al telefonunu bende lavaboya gireyim çıkmadan .

-Tamam Melisa. İki dakikaya geliyorum hemen,sende işini çabuk bitir.

 

Aşağıya doğru indim merdivenlerden. Kimseler yoktu. Sadece okulun temizliğinden sorumlu Hizmetliler vardı.

 

Spor odasındaydım. Henüz burayı toplamamışlardı. Telefonu aramaya koyuldum. Dolabın içinde değildi peki neredeydi? Masanın olduğu yere doğru ilerledim. Belki oradadır diye. Ama yoktu. Bi dakika bu çanta kimin acaba?

 

Biri de çantasını unutmuş burda. Beril hocanın değil,belli bi erkeğe ait .

 

Anıl Hoca...

 

Onun çantası elindeki kitapta içinde çantanın. "Bugün eşya unutma günü sanırım herkes bişeyler bırakmış bu oda da" diye geçirdim içimden. Telefonum hala yoktu eğilip dolabın altına doğru baktım. İşte orada buldum sonunda. hemen aldım. Anıl hocanın çantasını burda bırakmamalıydım. Belki önemli şeyler vardır içinde. Zarar görebilirdi. En iyisi Öğretmenler odasına bırakmak.
Odadan çıktım elimde ki çantayı gören Melisa;

 

-Çanta nerden çıktı? Telefonunu bulmuşsun.
-Çanta Anıl hocaya ait galiba, orda unutmuştu.
-Kızım siz ne yaşadınız oda da aklınız uçmuş belli. Diyerek gülüyordu hala.
-Allah aşkına şunu öğretmenler odasına bırakıp çıkalım şuradan. Gülmeyi bırak sende . Dedim .

 

Birlikte çıktık yukarı ama odanın kapısı kilitliydi e ne yapacaktım çantayı geri de bırakamam. Hemen Gül hocanın odasına yöneldim belki oda açıktır diye Ama orası da kapı duvardı.

-Ee yanına al yarın getirirsin okula gelirken ne olacak. Ortalık yerde kaybolur yada öğrencilerden birinin eline geçerse zarar verebilirler. Dedi Melisa.

 

Doğru söylüyordu.

 


-Tamam hadi çıkalım.Doğru söylüyorsun yarın getiririm gelirken.

 

Okuldan çıkmıştım elimde çantayla birlikte ilerliyorduk. Yanlıştı belki ama çantanın içinde ne olduğunu merak ediyordum. "Saçmalama Bade " diyerek kafamdaki düşünceleri defettim.

 

Sahile gelmiştik. Deniz Havası iyi geliyor insanın ruhuna. Dalgaların sesi sanki bütün sesleri ve düşünceleri bastırmıştı. Birer kahve aldık. Saatlerce sohbet ettik Melisa'yla. Aklım birazda çantadaydı. Hala içinde ne olduğunu çok merak ediyordum. Normal bi dizüstü bilgisayar çantasıydı ama içine çeken bişey vardı sanki beni.

- Okulda neler yapıyorsun? Hiç bahsetmiyorsun artık bana. Alınmaya başlıyorum. diye sitem etti Melisa

-Okul işte canım. Ne olacak ki Aynı dersler vs bildiğin gibi yani .

 

Melisa iki sene olmuştu mezun olalı okuldan. Birlikte başlamıştık ama o bitirdi. Üniversite sınavında istediği puanı alamayınca mezuna kalmayı tercih etti. Bu sene birlikte sınava girip aynı şehri tercih edeceğiz çünkü biz kopamayız birbirimizden. İkimizin de birbirimizden başka arkadaşı yok. Bizde bi sıkıntı var galiba kimseyle anlaşamıyoruz, Belki kimse bizi anlayamıyor...

 

-Kalkalım mı Melisa? Yarın okul nöbetçisiyim ve çok yoruldum. Bi an önce uyumak istiyorum. Küçük işlerimde var evde onları da halletmem lazım. İstersen gel bana gidelim.
-Yok kanka ya bende eve gidip biraz ders çalışacağım. Hayallere kavuşmak kolay olmuyor maalesef. Dedi ikimizde gülümsedik.

 

Olduğumuz yerden kalktık ve yine sohbet eşliğinde yürüdük varmıştık eve. Evlerimiz yan yana binalardaydı. Şanslıydık. Öpüşüp ayrıldık.

 

Eve gidip ufak tefek işlerimi hallettim. Kendime bi kahve yapıp cam kenarına geçtim. bugün olanları düşündüm. Aklımda hala Anıl hocanın cümlesi vardı. "Peki beni kim kurtaracak?" Ne demekti bu anlamlandıramıyordum. Gözüm birden köşede duran çantaya takıldı. Çok meraklıydım ama bakmazsam uyuyamayacaktım. Bir an önce bakıp kurtulmak istedim. Hem en fazla ne olabilirdi içinde.
İçini açtım ve gerçekten de hiçbir şey yokmuş. O kadar merak boşunaymış. Bazen yaptığım çocuklukları düşünüyorum. Ben hala büyüyememişim galiba.. bi kaç ince dosya ve bugün elinde okuduğu kitaptan başka birşey yoktu içinde. Ne bulmayı umuyordum bilmiyorum zaten.
Kitabı elime aldım ve içini açtım. Daha önce okumuştum bu eseri. Güzel bi aşktan bahsediyordu. Sonu kötü bitse de aşkın ne olduğunu en derinden hissettirmişti bana. Sayfalarını teker teker çevirdim. Bi kaç yerin altını çizmişti. Aşkı anlatan En güzel cümlelerin.

 

Biz kötü tanışmış olsakta altını çizdiği cümlelerden iyi ve duygusal bi adam olduğu belliydi.
Yaptığımın yanlış olduğunu düşündüm bi an. Bu resmen insanların özel hayatını karıştırmaktı. Ne benim ne de başka kimsenin hakkı yoktu buna. Hemen kitabı sertçe kapattım. "O da ne ? "

 

Yüzüme doğru bi kâğıt uçtu kitabın sayfaları arasından. Kucağıma düşen kağıdı aldım...

 

 

Ellerim titriyordu,Kendime gelemiyordum. Bu nasıl olurdu anlamıyordum. Gözlerimde hem korku hemde şaşkınlık vardı.
Elimde ki kağıtta el ile çizilmiş bi kadın portresi vardı. Elbisesinden boynundaki kolyeye kadar aynıydı herşey.

 

Bu resimde ki kadın bendim...

 

Loading...
0%