Yeni Üyelik
13.
Bölüm

Geçmişin izleri..

@geceyazar

Bu ses hem çok tanıdık, hem de çok yabancı. Bana geçmişte bir çok duyguyu tattıran bir ses.
Geriye doğru bir adım attım. Kafamı çevirdiğimde karşımda gördüğüm yüz kalbimini titretti. Bu Selimdi.

 

Anıl, Bade'den ayrıldıktan sonra hemen eve gitmişti. Yatağa uzandı. Ellerini kafasının altına koyup öylece tavanı seyrediyordu. Aklında az önce konuştukları vardı. Kendini aciz gibi hissediyordu. Bade'ye karşı hissettikleri düşündüğünden daha derin. Daha can yakıcı. Unutmak istiyordu ama tek bir an bile çıkaramıyordu aklından. Bugün Anıl için 26 yıllık hayatının belkide en güzel günlerinden biriydi. Bu dertten nasıl kurtulacağını bilmiyordu. Haftanın sonundaydılar. İki gün göremeyecekti. Ama o daha şimdiden hasret kalmıştı.

Selim, benim ilk aşkım sandığım insan. Sırf babam istemiyor diye benden vazgeçen, arkasına bile bakmadan giden. Giderken bütün hislerimide yanında götüren, Kalpsiz.

-Ne işin var senin burada ?
-Beni gördüğüne sevinirsin sanmıştım.
-Hİç sevinmedim Selim.
-Ama ben seni gördüğüme çok sevindim. Hiç değişmemişsin. Hala çok güzelsin.
-Bırak bu zırvalıkları neden geldin?
-Unuttun galiba benim okulum burada. Mezun oldum. Ama mezuniyet töreni bir türlü yapılamamıştı. 1 hafta sonra yapılacak. Sonra döneceğim İstanbul'a.
-İyi edersin. Geldin gördün. Gayet iyiyim . Şimdi git lütfen. Karşıma çıkma bir daha.
-Gidemem. Aslında gideceğim . Buraya seni almaya geldim.
-Ne saçmalıyorsun sen? Ne demek seni almaya geldim?
-Benimle geleceksin İstanbul'a. Senin orda da bi hayatın var unuttun galiba.
-Bırak boş konuşmayı lütfen. İyi geceler sana.

Arkamı dönüp ilerledim Binaya doğru. Arkamdan koşup kolumdan tuttu. Kendine çevirdi. Bana dokunsun istemiyordum.

 

-Ne yaptığını zannediyorsun? Dokunma bana .

-Bade ben seni çok özledim. Bir gün bile aklımdan çıkmadın. Üç senedir tek bir gün bile. Bana bi şans vermen için geldim buraya. Mezuniyet faln bahaneydi. Senin için geldim.

-Bak Selim, biz ayrılalı yıllar oldu. Seni ben bırakmadım. Beni bırakıp arkasına bile bakmadan çekip giden sendin. Şimdi bana pişmanmış ayakları yapma. Gittikten sonra gayet mutluydun.

-Değildim. Hiçbir zaman da olmadım. Sensiz bu imkansızdı zaten.
-Ben artık çocuk değilim. Beni kandırabileceğini faln düşünüyorsan hiç zahmet etme.
-Kandırma faln yok. Ne düşünüyor ne hissediyorsam o. Ben gitmek istedim mi Bade. Çocuktum. Baban Allah rahmet eylesin, beni buna zorlamadı mı? Hiçbir zaman görmek istemedi beni senin yanında.
-Evet sende pes etmiştin hemen.
-Yapma Bade. Bunun doğru olmadığını biliyorsun.
-Cenaze de bile gelmedin. Babamı kaybetmiştim artık ama sen gelip beni sarmalayacağın yerde, kuru bi telefona sığındın.
-Gelmek istedim. Biliyorsun bunu. Ama daha çok canın yansın istemedim. Çünkü seni incitmiştim.

-Tamam neyse ne Selim. Ne istiyorsun? Neden geldin?
-Seni istiyorum. Seni bir daha asla bırakmayacağım. Artık bende çocuk değilim. Karşında koskoca Mühendis Selim Koca duruyor..

Bunları söylerken gayet ciddiydi. Son söylediğinin ardından güldü.
Ne diyeceğimi bilmiyorum. Söylediği şeylerin çoğunda haklıydı. Ama yine de beni bırakıp gitmesi canımı çok yakmıştı unutamıyordum. Artık ona güvenebileceğimi sanmıyordum.
sözüne devam etti;

-Lütfen bana son bi şans ver. Eğer istemezsen hiç canını acıtmadan gideceğim buralardan. Çıkmam karşına bir daha.

Ne hissedeceğimi, ne cevap vereceğimi bilmiyorum. Bu öyle hemen verilecek bi karar değil. Biraz düşünmem gerek.

-Bilmiyorum Selim. Ben artık sana güvenebileceğimi sanmıyorum.
-Çocuktuk be Bade'm. Bir daha seni üzersem çocuğum olmasın.
Dedi gülerek. Beni de güldürmüştü.
-Ha şöyle, gülüşünü bile o kadar özledim ki anlatamam.
- Üşüdüm ben içeri girmek istiyorum.
-Tamam Canımın içi. Git düşün biraz olur mu ? Hemen karar verme. Ben seni bir ömür beklerim.
-Selim başıma Mecnun kesilme lütfen. Bu kadar yoğun olamazsın bana karşı. Aradan o kadar zaman geçti. Göz görmedi, kulak duymadı. Unutmadın mı hala?

-Sen unutulacak biri değilsin. Bu delilik olur herhalde. Sana bakmak bile insanın ömrünü uzatır. Sen ne unutmasından bahsediyorsun?

Güzel şeyler söylüyordu. Hemen yüz vermeye niyetim yok. Samimi olup olmadığını bilmem gerekiyor.

-Anlaşıldı, sen hala aynısın. Hiç değişmemişsin. Ağzın hala iyi laf yapıyor. Ama gerçekten üşüdüm. İyi geceler sana.
-İyi geceler. Sen bi kaç gün düşün olur mu sık bozmaz etmeyeceğim sağlıklı bi karar vermen için. Ben seni çok seviyorum bunu unutma sakın. Yaptığım hataların hiçbirini yapmayacağım. Yep yeni bi sayfa açacağız. Seni çok özledim. Daha fazla bekletme beni.

-Hiç bişey için söz veremem bunu bil. Düşüneceğim ama bu kabul edeceğim anlamına gelmiyor. Kararım hayır olursa bunu asla sorgulama.
-Emredersin. Nasıl istiyorsan öyle olacak herşey. Bundan sonra Kölenim. Sen iste ben yapmaya hazırım.

Güldük ikimizde. Arkamı dönüp Eve geldim. Saat gece yarısı olmuştu bile Çok karışıktı kafam nasıl çıkacağım bu işin içinden bilmiyorum. Biriyle konuşmadan asla kendime gelemem. Kimle konuşacağımı çok iyi biliyorum..

Hemen Gül ablaya mesaj attım. "Müsaitsen bana gelir misin abla saat geç ama uyumamışsındır belki?"
İki dakika geçmeden cevap verdi"Geliyorum bebeğim "

On dakika sonra geldi.

-Neden gelmedin? Bizde de misafir vardı. Geç gittiler biraz o yüzden arayamadım da .
-Uyumuşum, bayağı yorulmuştum. Uyanınca da sahile gittim biraz hava almaya.
-Pek iyi değilsin gibi bişey mi oldu?

-Selim. Gelmiş buradaydı.
-Yok artık. Daha bugün bahsettik ne çabuk. Ahahha

-Gerçekten, bende görünce şoke oldum.
-Ne dedi? niye gelmiş?

-Tekrar birlikte olmak istiyor. Bayağı da kararlı gibi.
-Ya detaylı anlatsana Bade şunu iyice merak ettim.

Konuştuklarımızın hepsini anlattım. O da benim gibi şaşırmıştı. Selim, kendini bu kadar net şekilde ifade ettiği için bi tebriği hak ediyordu.
Gül abla Şaşkınlığını atmak istercesine;

-Neler söylemiş öyle? Helal olsun çocuğa. Kızım ben sana hep söyledim Selim iyi bi çocuktu.
-Öyle mi düşünüyorsun gerçekten?
-Evet. Tamam seni terk edip gitmiş olabilir. Ama Babanın onu sopayla kovalaması bile gitmesini açıklıyor. Küçüktünüz o zaman . Şimdi ikiniz de kocaman insanlarsınız. Ne güzel okulunu da bitirmiş. Sende bitireceksin. Ben bi engel görmüyorum.
-Bilmiyorum. İlk gördüğümde kalbim titredi yalan yok ama sonra fark ettim de çok heyecanlanmadım. Neden acaba?
-E çoktandır görmüyorsun onu biraz kendine zaman ver. Hemen olmaz öyle. Resmi nasıl bırakmış okula sorabildin mi?

Hiç aklıma gelmemişti resmi sormak. Nasıl unuttum. Tam zamanıydı aslında. Ama Gül hoca haklı çıkmıştı. Selimin bıraktığı aşikardı. Sormaya gerek bile yoktu artık.

-İnan sormak hiç aklıma bile gelmedi abla. zaten artık gerekte yok gibi. Haklı çıktın Selim bırakmıştır. Artık bende eminim.
-Sormadan emin olmayalım yine de ama kesin Selimdir yani.
-Ya değilse?
-Eğer resmi Bırakan Selim değilse. Bu çok kötü işte.

-Niye kötü anlamadım?

-Resmi bırakan kişi çok acı çekecek gibi duruyor da ondan.

Gül Doğru söylüyordu. Bade, Selimle yeni bir yola çıkarsa resmini çizecek kadar ona hayran olan kişi çok acı çekecek.

 
 

 

Loading...
0%