Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Herşeyin başlangıcı…

@geceyazar

 

 

 

Günler geçiyor...Ben okula ve yeni hayatıma alışmıştım artık. Herşey eskisi gibi ilerliyor, derslerime,okuldaki diğer etkinliklere katılıyordum. Çok fazla arkadaş edinemiyordum Okul içinde. Sorun değildi. Yaşım onlardan büyüktü ve yakınlık göstermediğim için çekinmeleri normaldi. Sonuçta karşılarında yirmi yaşında okul kıyafeti giymiş biri vardı. Hocalarında bana karşı eskiye de dayanan düşkünlükleri pek hoşlarına gitmiyordu. Kimse içimi bilmiyordu, sormuyordu da...

 

 

 

Beden eğitimi dersi için bahçedeydik. Üzerimde okul forması olmadığı için mutluydum. Bankta oturmuş kitap okuyordum. Önceden de hiç oynamazdım zaten. Sevmiyordum çocukça gelirdi hep. Beril hoca (beden eğitimi öğretmeni) yanıma gelerek

-Tenis oynamıyor musun artık? Diye sordu

 

 

 

Evet ben tenis oynuyordum. Hiç aklıma gelmemişti birden hatırladım;

-Uzun zamandır oynamadım hocam.
-Bende epey oldu oynamayalı. Hadi pasımızı atalım . Spor odasından raketi ve topları alıp gelir misin?

 

 

 

Aslında pek içimden gelmiyordu ama yine de reddetmedim.

- Olur hocam gidip getiririm şimdi . Diyerek yanından ayrıldım.

 

 

 

Spor odası en alt kattaydı merdivenlerden indim, epey karanlık bi koridor . Tıpkı korku filmlerinde insanların gitmemeleri gerektiği yerler gibiydi. Kendi kendime gülümsedim aklıma gelenlere bak dercesine.
Odanın kapısını açtığımda gördüğüme pek memnun olmadığım biri masa da oturmuş kitap okuyordu.
Bu Anıl hocaydı.

Kafasını kaldırıp bana baktı. Hiçbir şey söylemedi, ben de öyle.
Dolaba yaklaştım ama raketler ve toplar orada değildi. Baktığım hiçbir yerde bulamıyordum. İyice sinirlendim.
Beni izliyordu, hissediyordum. Kafamı çevirip bakacak cesaretim yoktu. Dolabın üstünde ki kutuya takıldı gözüm. Onun içinde olabilirdi. Etrafa bakındım. Tabure bulup kutuya bakacaktım . Anıl hoca'nın olduğu masaya doğru ilerledim.
Gözlerimiz birbirine bakıyordu artık . Ama bu kez güzel bakıyorduk.

 

 

 

-Yardım edebilir miyim?
-Teşekkür ederim ben halledebilirim.
Gözlerimi çektim gözlerinden.

Yanında duran tabureyi alarak dolabın önüne geldim tekrar. Üzerine çıktım ama hala yetişemiyordum. Kutu da epey ağırdı. Kaldıramadım. Yaşanan bir sürü şey gibi...

 

 

 

Taburenin üzerinde düşecek gibi sarsıldım. Birden ayağım boşluğa geldi ve kendimi olmamam gereken bi yerde Anıl hoca'nın kucağında buldum.
tutmuştu beni. Şimdiye kadar kimseyle olmadığım kadar yakındım onunla. Gözleri o kadar güzeldi ki sanki uçsuz bucaksız bi orman gibi...

Gözlerimin içine bakıyordu. Sanki gözlerimin içine değil de yüreğimin içine bakıyordu.
Çekmiyordum gözlerimi. O kadar güzel bakıyordu ki birden içim titredi. Elim kalbinin üstündeydi. Kalp atışlarını hissedebiliyordum. "Bir insan bir insana böyle bakmamalı" diye geçirdim içimden. "Kurtardınız beni" diye mırıldandım. Sesim titriyordu. "Peki beni kim kurtaracak" diye girdi araya. Anlamamıştım. Ne demek istemişti?

 

 

 

Hala kucağında olduğumu fark ettim. Diğer Elimle göğsüne dokundum ve kendimi ittim. Bıraktı beni,ayaklarım yere basıyordu.Ondan uzaklaştım.Bakışlarımı indirdim. Kutuda benimle birlikte düşmüştü. Aradığım şeyler yoktu içinde . Aptallık etmiştim.

-iyi misin ? Diye sesi yankılandı kulaklarımda.
-İyiyim . Siz ?
-Çok iyiyim.
-Ben raket arıyordum ama bulamadım. Önemi yok Beril hoca kendisi bulur. Kutuyu toplayıp çıkayım. Dedim titreyen sesimle. "Teşekkür ederim" diye ekledim sonuna.

 

 

 

İçindeki herşey dökülmüş olan kutuyu topladım. Hızlı adımlarla orayı terk ettim. Dışarı çıkınca derin bi nefes aldım. Nefesimi kesen neydi? Neden çarpıntım vardı?

-Eee, Hani raketler toplar?
-Hocam bulamadım ben. Heryere baktım. Hiçbir yerde yoktu.
-Tamam, zil çalmak üzere zaten bir daha ki derse ben getiririm.

 

 

 

Zil çaldı. Çantamı alarak hızlı adımlarla okuldan uzaklaştım.

 

 

 

Bade odadan çıkınca Anıl olduğu masaya geri döndü. Bade giderken yanında Anılın ruhunu da götürmüştü.
yüzünde küçük bi tebessüm oluştu. Elindeki kitabın sayfaları arasında gezdirdi gözlerini, okumuyordu. Yüzünde ki tebessüm yerini derin bi kedere bıraktı; İçinden sadece şu geçiyordu O an;

 

 

 

"Hiç böyle hayal etmemiştim. O burda olmamalıydı".

Loading...
0%