Yeni Üyelik
5.
Bölüm

4. Bölüm Nazlı kuş

@gecmisten_okur

Bir varmış bir yokmuş, Tanrı tarafından büyü taşının varisi Vengeful zycna intikam ateşi ile kasıp kavurulurken gökten aşk inmiş. Aşk ateşi ile varis su taşını kaybetmiş. İntikam ateşi büyümüş, büyümüş ve yakacakmış cinayetler ölümler bir şifa olmuş.

VENGEFUL

Saraydan ayrılmıştım. 5 elemntin 5'ini de ruh kolyeme sıkıştırdım. Tanrı'nın bana verdiği güçleri basit insanlar çalmıştı aşk adında saçma duygu adına rüzgar elementini kaptırmıştım ama önce intikamımı sonra ise elementi alacaktım.

Rakip krallık şuan benim en güvenli yerdi. Krallığın dövüş salonundan geçerken bir ses duydum. "Var mı benimle savaşacak bir yiğit adam" diye bağırdığında dudaklarımda ki gülümseme ile "Ben varım" dedim. Ardından savaş alanına çıktım.

"Bir kadına el kaldıramam" dediğinde dudaklarımdaki gülümseme ile eteğimi yırtıp kısaltarak bağladım. "Tamam o zaman keybettin" dedim ve kılıcımla ilk darbemi indirdim. Hızlı başlamam onu afallatmıştı kılıcı benim kılıcımla çarpışıyordu, bir kılıç darbesi ile kendimi geriye çektim. Yere bilerek kendimi attım tam kılıcı karnıma gelecekken dönerek hızlıca kalktım kolum ile kalkan yaparak sertçe karnına tekme attım. Baldırlarına sertçe tekmeyi geçirince yere düştü kılıcı hızlıca karınına geçirdim. Gelen sesle gülümsedim.

"Kazanan bayan" içimden Vengeful dedim dudaklarımı okudu ve "Vengeful" herkes hayretle bakıyordu. "Ben prens Strong Acelia kranlığının veliyath varisiyim. Sizi krallığımıza davet edelim leydi Vengeful" gülümseyerek onu kaldırdım.

"Onur duyarım bundan prensim" Prens yada her ne bokumsa güçlü olmak için elinden geleni koymak gerekir. Bir penislerinin ve bir prens olmak gücümüzün olmadığını göstermez biz kadınlar çok güçlüyüz. Güç bizde hanımlar bir erkek için sürünmek mi asla tacınızı düşürmeyin ve dik durun güç bizde.

...

Stong Acelia beni Acelia krallığına götürmüş misafir etmişti. Nişanlıydı ama nişanlısını sevmediği açık açık belliydi bakışları benim adını anmak istemediğim şahısa baktığım gibi bakmıyordu.

Storng kralı Paule Acelia'yı bulup Ole krallığı ile ilgili bilgileri verip ondan alacağım intikamımın ilk adımını atacaktım. Tabi ki bununla kalmayacaktım orada veliyath prens ile evliydim yani kraliçe olabilirdim beni aldatmasaydı. Kızıl saçlarımı geriye attım ve odamdan çıkarak kralın çalışma odasına gittim.

Kızıl saçlarımı geriye atarak duruşumu dikleştirdim ve gözlerimde alaycı bir gülümseme oluşturdum. Artık eski o küçük kız çocuğu olmayacaktım sonuna kadar dik duracaktım Tanrı tarafından bana bahşedilmiş bu güçler onları sonuna kadar kullanacaktım.

Çalışma odasının önüne gelince kapıyı çaldım kral oturmuş kadehinde ki şarabı yudumluyordu. Gel sesini duyunca kralın yanına geldim ve önünde ki koltuğa oturdum.

"Kralım size yardım ederim ama karşılığında sizde bana yardım edecek siniz!" Duruşunu dikleştirdi gözlerinde alaycı bir tavır vardı.

"Bana nasıl yardım edeceksin oğlumun misafiri olmaktan başka ne işlevin var gözümde" dudaklarımda alaycı bir gülümseme oluştu. Kadehime birazcık içki doldurdum ve kocaman bir yudum aldım.

"Ole krallığına ihanet etmeye zorlanan ve size intikam için her türlü bilgiyi verebilecek olan o prensesim. Peki siz bana intikamım için ne verirsiniz" kaşları havalandı ve gülümsedi.

...

"Size kralım her türlü bilgiyi aktardım ayrıca Enmy'nin babası hasta yani genç yaşta Enmy kral olması zor olacaktır o yüzden şimdilik zayıf olan doğu hattına yoğunlaşın. Tüm güçleri oraya gidince kuzeye gidin ve savaşı ilan edin. Sadık hizmetkarlarımdan hayla 1 tanesi orada kralın ilacına zehir katacağını söylerim genç kral kalkışamaz ve krallık batar" en ince ayrıntısına dağir her şeyi anlatmıştım.

"Senin kazancın ne olacak peki" diye sordu gözlerini dikmişti.

"Veliyath prensle beni evlendireceksiniz ve Acelia krallığının ileride kraliçesi olacağım" sertçe yutkundu.

"O Ewtya krallığının prensesi. Ayrılırlarsa ilişkilerimiz zayıflar ama seni ortanca oğlum Eswdf ile evlendiririm. Sonra ise ikisinin ayır bunun için sana yardım edeceğimden şüphen olmasın. Gülümseyerek yanıtladım.

"Tamam nikah işlemleri 4 gün içerisinde hazır olsun." ateşten bir kılıç yarattım ve onu masanın üzerine koydum. Sonra ise ona uygun bir kın yarattım ve içine kendi güçlerimle ustaca soktum.

"Ben Ateş'in evrimleşmiş Tanrıçasıyım. Sizin basit kralıığınız kraliçesi olmak sadece hedefimin en başı zamanla bu diyarın adaletli bir imrotoriçesi olacağım. Veliyahtlarızdan birisi ise benim gönlümü kazanırza onu imparotor yapacağım, gücümü gördünüz şeçim sizin kralım" Odadan yüzümde ki bir gülümseme ayrıldım.

Misafır odasının banyosuna sıcak suyu açtım buharlı sıcak bir duş aldım. Alev rengi saçlarımı tarakla taradım ve demirle şekillendirdim. Gümüş rengi halter yaka saten elbiseyi üzerime geçirdim dizlerime kalan gelen etekleri düzeltim . Normalde krallıkta kısa elbise giymek yasaktı saçma kurallardan birisi işte ama krallık üyesi değildim öyle değil mi?

Pelerin takma zahmetinde bulunmadım böylece gayet güzeldim sadece vişne çürüğü bir ruj ile mascara sürerek çıktım odamdan zaten doğuştan güzel yüzüm vardı makyajla tazeliğini bozamazdım.

Kraliçeyi görünce durdurdum sanki hiç bir şeyden haberim yokmuş gibi. "Kraliçem Kral Paula beni neden hayla sarayda tutuyor?" gözlerini gözlerime dikti ve derin bir nefes aldu.

"Akşam bizimle yemeğe katılınca öğrenirsin" küstah bir cevap verdikten sonra saçlarını savurarak gitti. Gıcık!

Akşam yemeğine zaten az kalmıştı. Kralın planı her neyse güçlerimin farkında olan her akıllı insan eminim ki bana uyardı o yüzden rahattım. Saçlarımı geriye doğru attım ve kurcalamak için bahçeye çıktım.

Hizmetçiler üzerinde beyaz gömlek kadınlarda etek erkeklerde ise pantolon vardı. Bahçede ki çam ağaçların altında yürürken yağmur yağmaya başladı. Sımsıkı saçlarım topluydu onları açtım ve yağmurda özgür bıraktım. Ne kadar süre yağmurun altında öylece ıslandığımı bile bilmiyordum ki bir şemsiye bana çevrilene kadar.

"Yağmurda ıslanıyorsun" kelimeleriyle mest olmuş gibi önüme döndüm ve gözlerim onun siyahlarıyla buluştu. Kapkara gözleri gözlerime bir su gibi bakıyordu. Saçları da kapkarıydı kraliçe kızıl, kral ise sarışındı. Bu karanlık sanki onların ruhunun karanlığıydı. Teni ise saçları ve gözlerine inat bembeyazdı.

"Hayatımda hep ıslanmak istedim. Bu yüzden severim yağmurları, ailemin; bahtsız aşkımın kirlerini yağmur temizler. Islanırsam belki yağmurla beraber karışırım toprağa insanın var olduğu o ıssız bucaksız toprak. Uğruna savaşlar verildiği; adamlar, kadınlar, çocuklar, öldürüldüğü ama aslında hepimizin sonunda o ıssız bucaksız toprakta kavuşacağız özgürlüğe. Kimi için iyi kimi için kötü olacak bu özgürlük..." Hayran gözleri mavilerime buluşuyordu.

Ama ben yeniden aşık olamazdım yada değer veremezdim şemsiyeyi alıp teşekkür ettim. Saçlarımı ıslanmasına rağmen yine topladım arkamdan bir nefes sesi geldi.

"Yağmurda beni tek bırakıp saraya gitmeyeceksin heralde." istemeye istemeye onunla beraber yürüdük. Sevmekten korkuyordum artık en büyük hançer aşk olmuştu bana. Kalbime saplanıp çıkmıştı bir hançer her seferinde. Kan, öfke, kin artık sevmek ve sevilmekten bana daha yakındı. Siyah gözlerine son kez baktım ve odama kurulanmaya çıktım.

...

Islanınca odama çıkmıştım kurulanıp dekolteli bir beyaz elbise giymiştim. Eteği yine kısaydı kare yaka bir elbiseydi. Saçlarımı açık bıraktım ve normalde giyilen beyaz babetlerin aksine topuklu bir ayakkabı giymiştim. Bileklerime kadar gelen büyük bir kabanı üzerime geçirdim pelerin bu kombine yakışmazdı o yüzden kabanla planlamıştım.

Masaya geçtiğimde tam en son koltuğa oturacaktım ki kraliçe beni dürttü gözlerinden kin akıyordu. Kralın yanına oturdum ve kabanımı sandalyeye astım.

Sonunda kralda gelice herkes ayağa kalktı mecburi olarak bende kalktım. Yerine oturdu ve 2 kez üst üste öksürdü kelimeleri seçmeyi çalışıyordu. Sonunda kelimeye girdiğinde herkes onu dinliyordu. "Vengeful bizim için karşı krallığa karşı çok büyük bilgiler verebilir. O yüzden oğlum Taro siz formoliteden evleneceksiniz. Sadece 6 ay yeterli olacaktır o üstler için buna ihtiyacımız var" Esmer siyahi bir kadın gülümsedi Storong'un yanında oturuyordu. Taro ise sadece o kadının gözlerinin içine baktı.

"Ama kralı-" diye isyan bayrağını çekecekken kral eliyle beni susturdu.

"Sadece 6 ay Vengeful bu senin intikamın için benimde kan davam için en iyisi olacak. Taro bir isyanın varmı?" Kafasını hayır anlamında salladı.

"Bende öyle düşünmüştüm." Sertçe masadan kalktı kraliçe ise onun arkasından geldi. Taro'ya öfkeyle bakıyordum sadece tam bağıracakken arkamdan bir ses duydum "Vengosus da burdaymış" dedi bedenimi kendisine çekerek sarıldı. Bu Charseden başkası değildi.

"Chorso vay bir saniye" dedim nefes nefese heyacanla. "Şimdi sen burada kraliçeysen biz akraba oluyoruz ve o uyuz enişte bir pres mi" dedim ve yüzümü buruşturdum. Onunla arkadaşlığımız çok önceden başlamıştı. Dövüş eğitimi aldığım zamanlar o ailesinden gizlice alırdı eğitimleri benden. Onun hocası değildim hatta aramızda max 1-2 yıl vardı. Onu eğitmiştim ve bunu ücretsiz yapmıştım zamanla kanka olmuştuk o evlenince iletişimimiz tamemen kopmuştu.

Arkadan gelen dombili suratlı tahtın en güçsüz varisi olan eniştem ile karşılaşınca yüzümü buruşturdum ve hemen konuma döndüm. "Bir saniye ya ben az önce pardonda zorla evlendiriliyorum resmen" diyen ona çıkıştım kulaklarını kapatıp odasına gitti.

"Sende pis iğrenç enişte git uzak dur Chorsemden, aaaa" sertçe çıkışarak odama gittim ve kapıyı kitleyerek uyudum.

Selam ilk bölüm bu kadardı umarım beğenmişsinizdir. Uzun yazamadım çok yinede bakmaınızı tavsiye ederim. Noktalamada yada uyak hatası varsa lütfen açık açık yazın henüz yeni yazarım ve sadece 14 yaşındayım.

<3 sevilyorsunuzz.

İnstagram: gecmistengelen_okur

 

Loading...
0%