Yeni Üyelik
1.
Bölüm

♧1. Bölüm

@gelmemeyegitmisimm


Merhaba arkadaşlar, bu kitabı wattpad'de notlarakonusuraga ismiyle yayımlamıştım. Son bölümleri yayımlayamadım için buradan bölümleri düzenleye düzenleye baştan atmak istedim.

Herhangi bir yanlış anlaşılma olmasın lütfen.

İyi okumalar! ♡♡♡

Arven Yıldız (Alkay)

Sahil kenarında oturmuş, batan güneşi seyrederken eve geç kaldığım için yine dayak yiyeceğimi biliyordum...

Hava iyice kararınca eve doğru korkak adımlar ile yürümeye başladım.Canımın acımasını istemiyorum artık... bu kadar çok acımasını istemiyorum.

Telefonumun titreşimi ile cebimden çıkardım ve arayana baktım.

Baba arıyor...

Fazla bekletmeden telefonu hemen açtım. "Efendim," bir süre ses gelmedi. Sonra babamın sakin sesini duydum.
"Nerdesin sen?"

"Birazdan evde olurum." dediğimde;
"Çabuk gel," dedi ve beklemeden suratıma kapattı. Sesi neden bu kadar sakin çıkıyordu??

Genelde geç kaldığımda bana telefonun diğer ucundan sayısız laf ederdi ama bu sefer çok sakin çıkmıştı sesi...

Ben düşüncelere dalmışken eve vardığımı sonradan fark etmiştim. Kapıyı çaldığımda annem benim mavi gözlerime zıt şekilde olan yeşil gözlerini bana dikmişti.

"Geç içeri baban seni bekliyor," kafa sallayıp odaya girdim. "Gel otur şuraya." Ne? burada ne oluyor ya? dünyanın sonu mu gelecek acaba yoksa ölecekmiyim de bu adam bana böyle sakin davranıyor? Şimdiden bilmem kaçıncı tokadın yüzüme inmesi lazımdı!

Kaşlarımı çatarak oturdum ve sordum: "Neler oluyor ne bu sakinlik?" Babamın yüzünde bir sırıtış belirdi.

"Yarın hastaneye gidiyoruz."

"Neden?"

"Bizim kızımız olmayabilirsin bebeklerde bir karışıklık olduğu söyleniyor kan vereceksin. Benim kızım olmadığın belli zaten ben kendi kızımı alıp evime geleceğim sende ne bok yersen ye." Bu sözleri canımı acıtmıştı... Nasıl bir karışıklık olmuş olabilir ki? kim böyle aptal bir hata yapar? Ben 17 yıl boyunca babam bildiğim adamdan şiddet görmekten erkeklerin yakın teması delirmeme neden olurken, babamın karşıma geçip 'Sen benim kızım değilsin' demesi şaka gibiydi daha karıştırılma işi bile belli değilken nasıl emin olabiliyor?

Sinirden gözlerim dolduğunda yumruklarımı sıktım. "İnşallah senin kızın değilimdir en azından bir caniden kurtulmuş olurum," dedim ve Anneme döndüm; "Sen de sadece seyret zaten ikinizden de nefret eyorum!" bağırdığımda babam ayağa kalktı sinirle.

"Bir daha Annene ve ya bana bağırırsan keserim o dilini!" yüzüme inen tokat ile başım yana doğru düştü. Yüzümdeki yanan yeri umursamadan güldüm ve bir şey bile demeden odama çıktım geceliklerimi giyip yatağa uzandım ve düşünmeye başladım. Doğru olabilir miydi? karıştırılmış mıydım?

Hayat bizim yüzümüze güler mi be Arven...

Haklısın iç ses gülmez

Daha fazla düşünmeyip yorganın altına girdim. Kendimi uykunun kollarına teslim ettim...

❄︎❄︎❄︎

Gözlerimi açtığımda tüm vücudumun sızladığını hissettim neden bu kadar ağrıyor bu vücudum?

Acaba yataktan düştüğün için olabilir mi süper zekalı?

Seninle uğraşamam iç ses o yüzden bir süre yok olmayı dene bence!

Sininli iğrişimim iç sis bir siri yik il.

Oflayıp salona girdim saat daha erken olduğu için annemler uyanmamıştı bile ve biliyordum ki kahvaltı uyandıklarında hazır olmazsa azar işitecektim.

Omletin sonuncusunu da masaya koyduktan sonra her şeyin hazır olduğuna netlik getirdim.

Ayak seslerinden anladığım kadarıyla geliyorlardı. Babam mutfağa girdiğinde soğuk bir sesle, "Günaydın, kahvaltı hazır," dedim
başını sallayıp sofraya oturdu annem de geldikten sonra yemeye başlamıştık.

Yemekleri yiyip bulaşıkları da yıkadıktan sonra hazırlanmaya gittim. Hastaneye gideceğimiz için her zamanki halimden ödün vermeyerek rahat kıyafetlerimi geçirdim üstüme. Gri eşofman ve kırmızı swet gayet idealdi bence...


Aşağıya inip annemleri beklemeye başladım. İlk babam geldi sonra annem arabaya binip hastaneye doğru yol aldık. Alkan Özel Hastanesi'nin önünde durduğumuzda etrafa baktım. Oldukça özenli ve hoş tasarlanmıştı ki çok güzeldi.

"Hadi Arven!" babamın kızması ile hemen yanlarına gittim. Ne kadar belli etmesem de ondan korkuyordum...

Bir odanın önünde durduğumuzda babam kapıyı çaldı. İçeriden 'Gel' komutu gelince içeriye girdik bir aile daha vardı içeride.

"Hoşgeldiniz Hasan bey buyrun oturun lütfen." doktora baş selamı verip boş koltuklardan birine oturdu babam. Etrafa göz gezdirdiğimde bana bakan bir çift mavi göz ile karşılaştım bakışları soğuktu.

mavi gözlü çocuğun yanında muhtemelen karıştırıldığım kız vardı. Fiziği ve yüzü gayet de iyi olan fakat güzel yüzüne zıt aşırı derecede abartılı olan makyajı yüzünü kötü göstermişti ben ona bakarken o bana dönüp üzerimi inceledi bana göz devirip önüne döndü.

Aptal kız!

"Zuhal hanım kan almaktan sizden başlayalım" demek kızın adı Zuhal.

Zuhal yine baygınca doktora bakarken ağzındaki sakızı yeni fark ediyordum. "Neden şurdaki şeyden başlamıyorsun doktor?"

O şey diye bana mı dedi??

Ne kadar bişey demek istemesemde,
"Pardon da bence senden başlamasının sebebi her yerinde boya olmasıdır bu halini gören insanın miğdesi kalkar hangi boya reklamından çıktın kızım sen?" Zuhal bişey demeden babam bana bağırdı.

"Kes o sesini! Yoksa ben kesmesini iyi bilirim Arven!" Zuhale ölümcül bakışlarımı yollayarak önüme döndüm karşımdaki adam babama çok kötü bakıyordu.

Doktor tekrar konuşunca ona döndük. "İlk kimin kanı alınacak kızlar acele etmemiz gerek."

"İlk benim kanımı alın bu boya kovası ile işiniz zor olur," doktor kafasını salladığında "Buyrun bayan Arven," sandalyeye oturup kolumu açtım iğnenin derime girişini izledikten sonra anneme baktım kıza gülümseyerek bakıyordu... bana hiç gülümsememişti bile.

Sıra boya kovasına gelince mini eteğini ve cropunu düzeltip geldi doktor daha iğneyi vurmadan bağırdı. "Zuhal hanım daha iğneyi vurmadım."

"Sakın canımı acıtma doktor kolum morarırsa sana dava açarım!"

"Zuhal saçmalama istersen bırak da doktor işini yapsın." karşıdaki kadın konuşunca Zuhal göz devirdi bu göz devirmede ne var arkadaş?

Doktor zar zor Zuhal'in kanını aldıktan sonra bize iki saat içinde çıkacağını söyledi. Adamlar zengin aga bir haftalık işi iki saate indiriyolar.

❄︎❄︎❄︎

Pamir Alkay

Her zamanki gibi evdeki kavgayı ayırmaya çalışıyordum Zuhal, Alper'i yine çıldırtmıştı. Daha fazla dayanamayıp bağırdım bütün ev halkı bana döndüğünde. "Size bir açıklama yapacağım!"

"Ne açıklaması baba?"

"Zuhal... sizin kardeşiniz olmayabilir."
herkes a 6xşaşkın şaşkın bakarken Berk konuştu. "Nasıl yani?"

"Dün bana bir mesaj geldi, hastanede bir karışıklık olduğu yazıyordu... yani Zuhal'in bizim kızımız olmama ihtimali var."

"Mesaja bakabilir miyim baba." Mesajı açıp Berk'e verdim Berk sesli bir şekilde okumaya başladı:

Merhaba Efendim,
Hastanemizin yaptığı bir yanlışlık olduğunu düşünüyoruz fakat... bebekler karışmış olabilir. Pamir Alkay'ın kızı Zuhal Alkay ve Hasan Yıldız'ın kızı Arven Yıldız yarın özel Alkay hastanesine bekleniyor imkanınız varsa gelmenizi rica ediyoruz.

Berk mesajı okumayı bitirdiğinde Zuhal sevinçle el çırptı. "Ayyy kardeşiniz değil miyim yaşasın sizin gibi salaklardan kurtuluyorum yaşasın yaşasın!" O kahkahalarla yerinde zıplarken ben de bu durumu düşünüyordum olabilir miydi aslında ailemizi paramparça eden kız benim kızım değilmiydi? Peki gerçekten karıştırılma olayı varsa gerçek kızım nasıldı?

Hastaneye gelmiştik odada bekliyorduk
kapı çalınca doktorun komutu ile içeriye girdiler benim yaşlarımda bir adam ve kadın arkalarından ise sarışın mavi gözlü bir kız girdi bu 'o' muydu?

İsminin Arven, olduğunu öğrendiğim kız Zuhal'e laf soktuğunda Hasan bey ona bağırdı ben Hasan bey'e öldürecekmiş gibi bakarken Arven'in bakışları bana dönmüştü gözlerinde acı vardı...

Kanı alınırken çıt çıkarmamıştı o kadar güzeldi ki kelimeler yetmiyordu Bahar bana dönüp kulağıma fısıldadı. "Kesin bizim kızımız Arven, baksana aynı bana ve Alper'e benziyor!" sessizce kulağıma fısıldadığında bile sesindeki heyecan fark ediliyordu.

Arven Hasret hanıma baktığında Hasret hanım Zuhal'e gülümseyerek bakıyordu Arven ise sadece burukça bakıyordu Hasret hanıma.

Bu kız neden böyle sanki her şey içinde kalmış, sevgi görmemiş gibi bakıyordu?

Saatin geçmesi için Arvenin ailesi ve biz cafe ye inmiştik Arven köşede elleri ile oynarken Hasan bey ve Hasret hanım onu umursamadan Zuhal'e sevgi ile bakıp gülümsüyorlardı bu yaptıkları canımı sıkarken Arven Hasan beye bakıp konuştu. "Bana neden hiç böyle bakmadın baba?"

Bu sözleri herkesin ona dönmesine sebep oldu Arven dolu gözlerle Hasan beye bakarken Hasan bey ifadesizce Arven'e bakıyordu sözleri içimi yakarken Hasan bey acımasızca konuştu.

"Sevmediğim bir varlığa neden gülümseyeyim?" Arven yumruklarını sıkarken Bahar'a baktım Efe umursamazca telefonla uğraşırken Zuhal tırnaklarını törpülüyordu. Bahar dolu gözlerle Arven'e bakarken Arvenin bağımasıyla bakışlarım oraya döndü.

"Kızınım ben senin!... kızın!"

Hasan bey Arven'e tokat atarak bağırdı "Kes sesini bana bağırma demiştim değil mi sana!" Hasan'ın bileğini tutup sıktım "Bir daha sakın vurmayı bile deneme! yoksa o eli kırarım! Kızın dahi olmasa kimseye el kaldırma hakkına sahip değilsin lan!" Bakışlarım Arven'e
kaydığında kulaklarını kapatıp ağladığını gördüm.

Sesler kesildiğinde Arven kulaklarını açtı ve bana baktı sonra gözleri Efe de durdu Efe ona nefretle bakıyordu Arven ise hangi duygu olduğu belli olmayan gözlerle.

Doktor odaya çağırdığında hepimiz odaya gittik.

Arven Yıldız (Alkay)

Sonunda odadaydık kafede olanlardan sonra doktorun çağırmasıyla odaya gelmiştik içimdeki ufak heyecan ile doktoru bekliyordum. Doktor elindeki zarf ile odaya girdiğinde herkes ayağa kalktı.

Babam sabırsızca "Hadi doktor acele etsene," doktor başını sallayıp zarfı açtı.

"Zuhal Alkay %99.9 Hasan Yıldız'ın kızı Arven Yıldız %99.9 Pamir Alkay'ın kızıdır hastanemizin hatası üzerine her birinizden çok özür dileriz."

"Ben öz kızımı istiyorum!" babam heyecanla bağırdığında buruk bir gülümseme ile ona baktım. 17 Yıldır yanında olan kızından bu kadar kolay mı vazgeçecekti?

Zuhal de hemen lafa atlayıp Pamir Bey'e bakarak konuştu. "Ben de öz ailemi istiyorum." Bu boya kovası nasıl vazgeçiyor ailesinden aklım almıyor.

Pamir Bey "Ben de öz kızımı istiyorum.
Pamir Bey'e baktığımda Bahar Hanım'ın ve Pamir Bey'in zaten bana baktığını gördüm. Ve cevap verdim, "Ben... ben bilmiyorum."

"Bize bir şans versen olmaz mı kızım bir kerecik denesen?" Bana yalvaran gözlerle bakıyordu ama ben o kelimede takılıp kalmıştım kızım bu kelime bana çok tuhaf hissettiriyordu ne annem ne de babam bana hiç kızım dememişti.

Kimseyi kırmak istemiyordum denemekten bir şey olmazdı değil mi? "Tamam size bir şans vereceğim." Bahar Hanım'ın gözleri parladığında hevesle koluma girdi ama hemen geriye kaçtım "Şey yakın temas sevmiyorum da." anladım dercesine başını salladı ve heyecanla "Hadi o zaman gel evimize gidelim abilerin ile tanışırsın hem-" sözünü bitirmeden çocuk sanırım adı Efe'ydi konuşmaya başladı. "Anne bu kız ablam değil ve abilerimin de kardeşi değil!" kızgınca söyledikleri kalbimi kırdı ama yansıtmadım.

Ve abi mi dedi o?

Bahar Hanım "Efe ablan o senin, düzgün konuş," Efe hızla odadan çıktığında annem ve babamın odada olmadığını gördüm, bir şey bile demeden gitmişler miydi?...

❄︎❄︎❄︎

Arabadan inip karşımdaki eve daha doğrusu saraya baktım

Oldukça sade ve görkemli olan bu ev gerçekten harikaydı etrafa attığım hayran bakışlarını gören Bahar Hanım kıkırdadı "Sevdin mi güzel kızım?"

Başımı hevesle sallayıp "Çok sade ve şık Bahar Hanım çok sevdim" bana gülümseyip "Hadi o zaman eve gidelim."

Bahar Hanım ile eve girdiğimizde büyük ihtimalle evin çalışanı bizi görünce gülümsedi. "Hoşgeldiniz Bahar Hanım, Pamir Bey" dedi.

"Hoşbulduk Aysun'cum Alper'ler içeride mi?" Aysun abla, başını sallayıp bana döndü.

"Hoşgeldiniz küçük hanım,"

"Hoşbuldum ve hanım demenize gerek yok Arven deseniz yeterli olur." Ona sıcak bir gülümseme gönderdiğimde başını salladı gülümseyerek.

"Tamam o zaman Arven'cim tanıştığıma memnun oldum,"

"Bende memnun oldum Aysun abla."
Bahar hanım ve Pamir bey bizi gülümseyerek izliyordu Efe de bana nefretle bakmaya devam ediyordu.

Bu çocuğun derdi neydi? eve daha yeni gelmeme rağmen bana karşı olan bu nefreti hiç de normal değil!

Odaya girdiğimizde tam dört tane erkeğin bana baktığını gördüm tahminen en büyükleri olan ve Pamir bey'e çok benzeyen adam konuştu.

"Baba bu kız kim?" Baba dediğine göre abilerimden birisiydi şu anda o kadar gergindim ki anlatamam. Dokunsalar ağlayabilirim.

"Kardeşiniz oğlum." Adam kaşlarını çatarak bana döndü. "Kardeşimiz derken bu ezikten mi bahsediyorsun bize baba?" bu konuşan o adam değildi benden bir iki yaş büyük gibi duran adamdan gelmişti bu soru. Ben ezik değildim ki...

"Kardeşinle düzgün konuş Erdem!"
adının Erdem olduğunu öğrendiğim abim bana döndü. "Bu ezik için bana mı bağırıyorsun baba?!"

Birden üzerime yürümesiyle kollarımı yüzüme siper edip gözlerimin dolmasını engelleyemeden konuştum,

"Vurma lütfen..."

Ellerim hala yüzümde dururken bağırdığım için bana vuracaklarını düşünmüştüm gelecek darbeyi beklemiştim, ancak tam aksine darbe falan gelmemişti.

Ellerimi yüzümden indirdiğimde karşımda bana şaşkın gözlerle bakan dört kişi vardı.

Bahar hanım, Pamir bey, Erdem ve yine sarışın bir adam...

Diğerleri umrunda değilmiş gibi bakıyordu.

Erdem hala şaşkınca bana bakarken konuştu. "Sana vurmayacaktım! İlgi çekmek için böyle yapıyorsan boşuna uğraşma ezik!" dediğinde Bahar hanım, Erdem'i uyardı.

"Kardeşine bağırma Erdem!" diğer yandan da Efe bağırdı. "Anne bu kız için abime bağırma!"

Bahar hanımın gözleri dolunca hem şaşkın hem kızgın hem de hayal kırıklığı ile bakıyordu oğullarına "Ben sizi böyle mi yetiştirdim? Efe büyüklerine saygılı olmayı öğretemedim mi sana? Erdem eve gelmeden önce sana attığım mesajı hatırlıyormusun? Peki ya Alper, en büyükleri olarak senin kardeşlerini uyarman gerekmiyor mu? karşınızdaki kim olursa olsun saygılı olmanız gerek ben sizi böyle yetiştirmedim!" Ağlayarak odadan ayrıldığında Pamir bey de ardından teselli etmek için gitmişti.

Alper üzerime yürüyerek kolumu tuttu öyle sıkı tutuyordu ki kırılacak sandım. "Ailemizi dağıtmak için daha ne gibi planların var söylesene böyle masum rolü yapıp bizi kandıramazsın asla kardeşimiz olmayacaksın sen olamayacaksın anladın mı beni!?"

"Abi sakin ol" bana gülümseyerek bakan adam konuşunca Alper sözlerine sinirlenip daha da sıkı sıktı kolumu. Kolumu hemen bırakmalıydı, kolumu bırakmalıydı, kolumu bırakmalıydı!

"Sus Caner tekrar mı dağılsın lan ailemiz?" Konuşamıyordum ne ben bir şey yapmam diyebiliyordum ne de kendimi savunabiliyordum...

"Abi baksana daha kendini savunamıyor ezik işte karışma." hiç konuşmayan adam konuşunca ne zaman dolduğunu bilmediğim yaşlar düştü gözlerimden. Bu kadar kötü olmak zorundalar mı ki?

Alper alay edercesine "Berk haklı Caner bu kız evde bir fazlalık."

Caner'e baktım abisine sinirli bir şekilde bakıyordu. Bakışları bana döndüğünde ağlayan beni gördü.

"Duygu sömürüsü yapma ezik git burdan!" Erdem tekrar konuşunca Caner yanıma geldi. Erdem'e öfkeli bakışlar attı "Gel Arven seni odana götüreyim ben." elini belime koyunca anlık refleksle kaçtım.

"N'oldu?"

"Bana temas ettin, erkeklerin temasından hoşlanmıyorum."

Düşünceli bakışları üzerimdeyken bakışlarımı kaçırdım. Caner "Tamam o zaman gel bakalım." Dediğinde yukarıda bir kapının önüne geldik içeriye girdik.

"Karşıdaki benim odam, onun çaprazındaki Alper abimin. Yukarıda da Berk abim, Erdem ve Efe kalıyor Annemlerin odası ise aşşağı katta."

"Tamam ve şey acaba eski evimdeki eşyalarımı almam gerek orda önemli şeylerim ve kıyafetlerim var..." İzin vermez sandım.

Ama yanıldım.

"Tabiiki gider alırız güzelim," Bana yine kocaman gülümsediğinde ben sadece güzelim de kalmıştım.

Yiaaa güzelin miyim gerçektennnnn??????

Ben de ne eksik diyordum Şerafettin sus artık be! Daha sabah uyarmıştım seni az bi kaybol iç ses Şerafettin sus!

Şerfattin ne amına koyayım küfreder gibi?

Ne diyeyim Hüsamettin mi?

Ya sabır! Kızım Allah beyin dağıtırken sen şemsiye mi tuttun?

"Ne düşünüyorsun böyle Güzelim?"
Doğru ya Hüsamettin'le tartışmaktan doktor civanımı unuttum!

"Hey sana diyorum."

"Şey pardon dalmışım."

Kıkırdayıp yanağımdan makas aldı kendimi hafifçe geriye çektiğimde bozulsa da,"Ne düşünüyordun?"

"Hüsamettin..."

"Hüsamettin mi o kim?"

"İç sesim..."

"İç sesinin ismi Hüsamettin mi?"

"Yok ara sıra Şerafettin oluyor"

Caner abi kendini gülmemek için zor tutarken "Anladım o zaman ben hastaneye gideyim, yarın da seninle beraber eşyaları alırız ne dersin?"

"Olur derim!" heyecanla başımı salladığımda aklıma gitarım geldi umarım babam gitarımı kırmamıştır o bana abimden kalan son şey...

❄︎❄︎❄︎

Yazar'dan

Arven uyuyamıyordu, çünkü düşünceler onu boğuyordu...

Ailesi 17 sene boyunca büyüttükleri kızlarından vazgeçmişti Annesi de babası da ona hiç gülümsememiş daha yeni tanıştıkları kıza gülümseyip sevmişti o kızı. Zuhal'i o evde el üstünde tutarlarken Arven'i dışlamışlardı,şiddet uygulamışlardı ve görmezden gelmişlerdi. Arven bu düşüncelere daha fazla dayanamadı ve bahçeye çıkma kararı aldı.

Pamir bey de bahçedeydi oda uyuyamamıştı Erdem sadece üzerine yürümesine rağmen Arven vurma diye bağırmıştı kabul etmek istemediği düşünceler aklına geldikçe kafayı yiyordu. Arven o evde şiddet görürken Zuhal burada şımartılmıştı. Bu içini daha çok yakıyordu Pamir beyin.

Arven çok masumdu gözlerinden okunuyordu masumluğu.

Arven bahçede Pamir beyi görmesiyle şaşırmıştı.

"Pamir bey?" Pamir bey de Arven'i görmeyi beklemiyordu.

Kendine gelip sordu "Neden bu saatte uyanıksın güzel kızım?" Pamir beyin ona kızım demesi Arveni şaşırtmıştı kızım demesi çok hoşuna gitse de tuhaf gelmişti...

"Şey bahçede olduğunuzu bilmiyordum özür dilerim ben sadece uyuyamamıştım da bahçeye çıkayım dedim," Pamir bey kızının kendini açıklama çabasını görünce gülümsemeden edemedi.

"Özür dilemene gerek yok kızım gel otur yanıma." Arven Pamir beyin yanına oturmayı çok istesede oturmadı korkusu buna izin vermedi.

Gözleri dolunca kendine lanet etti,
Pamir beyin çaprazındaki koltuğa oturdu Pamir bey bozulsa da belli etmedi, o gece Arven ve Pamir bey sessizliği paylaştı ne konuştular ne de uyudular ikisi de düşünmeye devam etti...

Arven aslında Pamir beyi üzmek istemiyordu ama içindeki his ona her şekilde engel oluyordu ya oyunsa bu davranışları. Ya onlarda üvey ailesi gibiyse Arven ne yapardı abilerinin derdini anlamıştı zaten Caner abisi hariç diğerleri ondan nefret ediyordu.

Hep kardeşi olmasını istemişti Arven olmuştuda ama o bile nefret ediyordu...

Üvey ailesinde tek dert ortağı abisiydi
ta ki Hasan bey Arven kendinden geçene kadar dövüp odasına kilitlemeseydi.

Araf yaşıyor olacaktı...

❄︎❄︎❄︎

Arven Alkay

Birinin kolumu dürtmesiyle uyandım.

"Kalksana seni mi bekleyeceğiz biz!?"
Erdem'in bağırmasıyla yataktan fırladım aceleyle konuşup. "Hemen kahvaltıyı hazırlıyorum baba!"

Mutfağa doğru koştuğumda Aysun abla da oradaydı.

"N'oldu kızım ne bu hal?"

Aysun ablayı dinlemeden ne aradığımı bilmeden etrafa baktım aklıma gelenlerle ağlamaya başladım.

Sabah geç kalktığım için kahvaltı hazırlayamamıştım.

"Bir daha biz kalkmadan bu kahvaltı hazır olmazsa olacakları sen düşün!" ve karnıma gelen darbe.

"Baba vurma canım acıyor-"

"Sus!" Omlet yapmayı unuttuğum için yediğim darbeler...

Ağlamam şiddetlenirken dizlerimin üzerine düştüm. Ellerimi başımın arasına alıp bağırmaya başladım.

"Hayır! vurma!"

"Yapma lütfen!"

"Baba canım acıyor!"

Sesler geliyordu ama algılayamıyordum birisi kollarımdan tutmuştu sahi kim di bu?

"Bırak beni!"

Bağırarak ağlıyordum. Sakinleşemiyordum derime bir şeyin girmesi ile bilincim kapanmaya başladı büyük ihtimalle sakinleştiriciydi iğnenin etkisiyle kendimi karanlığa teslim ettim...

❄︎❄︎❄︎

"Pamir uyanıyor!"

Gözlerimi açmaya çalıştım ama sanki üzerine fil oturmuş gibi açılmıyordu.
Zorda olsa açtığım gözlerim ağrıyordu.
Etrafa baktığımda Bahar hanım'ın ağladığını ve Pamir beyin de teselli ettiğini gördüm, abi takımı da telefonları ile uğraşıyordu. Odamda durmalarını istemiyordum abi takımının gözlerim Caner abimi aradı ama odada değildi.

"Caner abim nerde?" herkes bana şok olmuş gibi bakıyordu abi takımı da dahil.

"Abi mi?" Bahar hanım hala şaşkınlıkla bana bakarken sormuştu bu soruyu.

"Evet ama rahatsız olursa demem..."

Birinin odaya dalmasıyla yerimde sıçradım Caner abimdi, "Abinim demi? Neden rahatsız olayım? Anne bana abi dedi değil mi?" Ard arda ve heyecanla sorduğu sorular ile kıkırdadım.

"Evet abi"

"Ay balım sen bana hep abi de tamam mı?" başımı salladım onun bu mutlu hali benide neşelendirmişti aklına bir şey gelmiş olmalı ki yüzü düştü. Pamir beye bakarak göz kırptı.

Pamir bey "Bizim... seninle bir konu hakkında konuşmamız gerek Arven"

"Ne hakkında?"

"Mutfakta nasıl o hale geldin ne yaptılar sana? Neden temastan nefret ediyorsun" beklemediğim soru karşısında afallamıştım anlatmalı mıydım yoksa yalana baş vurup kabus mu demeliydim?

❄︎❄︎❄︎

Loading...
0%