Yeni Üyelik
10.
Bölüm

♧10. Bölüm

@gelmemeyegitmisimm

Umarım bana çok kızmazsınız bu bölümde 🥰

 

Arven Alkay

"Uğur abi şimdi sadece müşterilerden şarkı isteği alacağız değil mi?" Dememle uğur abi bana yorgunca gülümseyip, "Evet güzelim ne isterlerse çal çorba zevk gibi olur bence herkes efkarlı olacak diye bir şey yok sonuçta." dediğinde gülümsedim benim de şarkı zevkim çorbaydı.

"Tamam abi biz geri çıkalım sahneye ara bitti." Başını sallayıp beni onaylayınca verdiğimiz şarkı molasını bitirmiştik bir kaç tane şarkı söyleyip dağılacaktık. Ayaz çok fazla şarkı söylediği için artık söylemek yerine gitar çalacağını söylemişti.

En fazla on tane istek alacaktım.

Ayaz'ın elinden tutup tekrar sahneye çıktığımda alkışladılar.

Burağa baktığımda Ayaz ve benim elime baktığını gördüm.

KISKANDIIIIIIIIII!!!!!!!!!!!!!!!

Sus Lütfiye

Arkalardan birisinin bağırmasıyla bakışlarım oraya döndü.

"Arvenciğim yanındaki çıtır sevgilin mii!?" Ona gülerek başımı sallayıp "Hayır o benim ikizim." dedim.

Ayazın yanakları kızarırken kıkırdadım ve yerime oturdum.

"Evet şimdi arkadaşlar hepinizden şarkı isteği almaya çalışacağım bu gece fazlaca efkarlandık azcık da eğlenelim. En fazla on tane şarkı isteği alacağım." dediğimde hepsi bir ağızdan bir şeyler söylüyordu.

"Hey, hey ,hey sakin olun millet."

Yavaş yavaş sustuklarında yanıma minyon tipli dediğimiz kızlardan birisi geldi eğilmemi işaret ettiğinde yanına yaklaşıp ona doğru eğildim. "Bengü~ Sahici çalabilir misiniz?" dediğine başımı salladım ve doğruldum kız yerine geçerken Ayaz'a ne söyleyeceğimizi söyledim.

"Ben söylemem bunu ben çalayım sen söyle." dediğini onaylayıp sandalyeme oturdum.

"Başlıyorum!"

Bengü~ Sahici

Sesimi ayarlayıp şarkıya başladığımda herkes alkışlamaya başlamıştı minyon kız da arkadaş grubu olduğunu düşündüğüm yerdeki çocuğa bakıyordu.

Şarkıyı bitirmem ile Ayaz ve ben kahkaha atmaya başlamıştık tüm masalarsan gülüşme sesleri geliyordu nedenini biz bile bilmiyorduk.

Zor da olsa gülmemizi durdurup "Evet başka istek?" Bir gencin el kaldırmasıyla söylemesi için gözlerimi ona diktim.

"Abla ingilizce kabul eder misin?" dediğine ilk şaşırsam da "buyur gel" dedim.

Ne söyleyeceğini merak ettiğim için "Ne söyleyeceksin?"

Kulağıma eğilip şarkının ismini söylemesiyle kıkırdadım "Tamam..." dedim.

Eline Ayazın gitarını alıp söylemeye başladı.

I Know What You Did Last Summer

Ah-ah, hey-hey
Ah-ah, ah-ah
Ah-ah, hey-hey
Ah-ah, ah-ah

He knows
Dirty secrets that I keep
Does he know it's killing me?
He knows, he knows
D-d-does he know
Another's hands have touched my skin?
I won't tell him where I've been
He knows, he knows, he knows

It's tearing me apart
She's slipping away (I'm slipping away)
Am I just hanging on to all the words she used to say?
The pictures on her phone
She's not coming home (I'm not coming home)
Coming home, coming home

I know what you did last summer (ah-ah)
Just lied to me, "There's no other" (hey-hey)
I know what you did last summer
Tell me where you've been
I know what you did last summer (ah-ah)
Look me in the eyes, my lover (hey-hey)
I know what you did last summer
Tell me where you've been

I know, I know, I know, I know (ah-ah)
I know, I know, I know (hey-hey)
I know, I know, I know, I know (ah-ah)
I know, I know, I know (ah-ah)
I didn't mean it, no (ah-ah), I didn't mean it, mean it, no (hey-hey)
Can't seem to let you go (ah-ah)
Can't seem to hold you close (ah-ah)

I know
When she looks me in the eyes
They don't seem as bright
No more, no more
I know
That she loved me at one time
Would have promised her that night
Cross my heart and hope to die

It's tearing me apart (it's tearing me apart)
She's slipping away (I'm slipping away)
Am I just hanging on to all the words she used to say?
The pictures on her phone (the pictures on my phone)
She's not coming home (I'm not coming home)
Oh, na, na, na, oh, yeah

I know what you did last summer (ah-ah)
Just lied to me, "There's no other" (hey-hey)
I know what you did last summer
Tell me where you've been
I know what you did last summer (ah-ah)
Look me in the eyes, my lover (hey-hey)
I know what you did last summer
Tell me where you've been

I know, I know, I know, I know
I know, I know, I know
I know, I know, I know, I know
I know, I know, I know (no, no)

Can't seem to let you go
Can't seem to keep you close
Hold me close
I can't seem to let you go
Can't seem to keep you close (you know I didn't mean it, though)

Tell me where you've been lately
Tell me where you've been lately
Just hold me close
Tell me where you've been lately
Tell me where you've been lately (don't, d-d-don't let me go)

Can't seem to keep you close
Can't seem to let you go (I didn't mean it, though)
I know you didn't mean it, though
I know you didn't mean it, though (I don't wanna let you go)
Tell me you didn't mean it, though (no, no, no)
Tell me you didn't mean it, though (can't seem to let you go)

I know you didn't mean it, though (seem to let you go)
I wanna know you mean it, though (hold me close)
I know you didn't mean it, though (just hold me close)
I know you didn't mean it, though
I can't seem to let you go
Can't seem to hold you close

I know what you did last summer (ah-ah)
Just lied to me, "There's no other" (hey-hey)
I know what you did last summer
Tell me where you've been
I know what you did last summer (ah-ah)
Look me in the eyes, my lover (hey-hey)
I know what you did last summer
Tell me where you've been

I know, I know, I know, I know (ah-ah)
I know, I know, I know (hey-hey)
I know, I know, I know, I know (ah-ah)
I know, I know, I know (ah-ah), hey
I know, I know, I know, I know (ah-ah)
I know, I know, I know (hey-hey)
I know, I know, I know, I know (ah-ah)
I know, I know, I know (ah-ah)
I know

(Bu şarkıyla bu aralar aşk yaşadığım için sözlerini koymak istedim)
Şarkı bitince Ayaz ve ben nefes nefese sustuk.
"Evet başka şarkı isteği?"

"Ateşle Barut söyle sesine kurban olduğum!" Adamın biri bağırırken Ayaz, abiler, Efe ve kuzenler o tarafa dönmüştü.

Bende fazla bir şey olmasın diye hemen şarkıya başladım.

Sertab Erener~ Ateşle Barut

(Şunu fark ettim ben bu tarz sahneleri düzgün yazamıyorum...)

Herkes yine alkışlamaya başlayınca nefesim tükeniyordu yavaş yavaş.

"Son şarkı çünkü nefesim beni terk etmek üzere!" Dediğimde hepsi bir ağızdan gülmüştü Burağın dudağının bir kenarı usulca kıvrılmıştı.

"BUNU DA SEN SEÇ ARVEN LÜTFEN OYNAK BİR ŞEY OLMASIN HATTA KENDİNİ ANLATTIĞINI DÜŞÜNDÜĞÜN BİR ŞARKI OLSUN!" Arka sıralarda bağıran kızı herkes onaylayan mırıltırlar çıkartmıştı.

Ben tam Ayaz'a aklımdaki şarkının ismini söyleyecektim ki içeriye giren sayamadığım kadar, elinde silah olan adamların girmesiyle her yerde mermiler uçuşmaya başlamıştı Burakların olduğu masaya baktığımda onlar masanın altına girmişlerdi, abiler, kuzenler ve abim de kendilerini koruyacak yerdeydiler Ayaz ve ben ortada kalmıştık gözlerim telaşla etrafı tararken küçük bir kızın kulaklarını kapatmış ağlayarak silahlı kişilerin tam ortasında durduğunu gördüm etraftaki silah seslerinin ardı arkası kesilmezken kıza doğru gelen mermiyle son hızla koşarak kızın önüne geçtim. Mermi tam yanımızdan geçmişti! Kurtulduk!

Kızı kucağıma alıp tam gidiyordum ki yakınımızda üç el silah sesi duyuldu...
Kucağımdaki kızın acı çığlığı ve benim karnımda ve kasığımda hissettiğim şiddetli acı...

Adamlar ne olduğunu algılayamadığım bir sebepten dolayı bir anda mekanı terk etmişti küçük kızın ailesi yanıma telaşla gelirken ben artık ayaklarımın benş taşıyamadığını hissediyordum.

Kucağımda kuş gibi titreyen ve gözyaşlarını akıtan kızı alan babası ile yere yığıldım.

Sesler çok uğultulu geliyordu ismimi duydum kişisini seçemiyordum, dayanmalıydım, dayanmalıydım, dayanabilirdim...

Yanımda diz çöken bedeni zar zor seçebilmiştim vücudumdaki acı gittikçe artarken herkesin bizim başımıza toplandığını anlayabiliyordum.

Yanımdaki kadının haykırışları küçük kızı uyandırmıyordu.

Ayaz "Arven! Abi, abi yardım edin A-arvene yardım edin! Ambulans yokmu ulan!" Bağırıyordu fakat bu sesler bana uğultudan farksızdı.

"Ambulansı aradık yoldalar az sonra burada olurlar!" Kimdi bu?

"NEDEN BU KADAR ÇOK TİTRİYOR? ABİ DURMA ORDA GEL VE YARASINA BAK!" Ayaz durmadan bağırıyordu sesler gittikçe azalırken gözlerimi aralamaya çalıştım az da olsa araladığımda Ayaz'ı abileri ve kuzenleri şok içinde görüyor olmak içimi acıttı nedenini anlayamamıştım.

Ayaz, "Dayan ikiz... sen benim ikizimsin çok güçlüsün..."

Zar zor çıkan sesimle kendimi konuşmaya zorladım. "B-başaramam... Ay-az ben a-artık başarmak is-temiyorum... bırak da öleyim..."

Gözlerim kapanmaya zorluyordu "HAYIR SEN ÖLMEYECEKSİN! ARVEN ÖLEMEZSİN BENİ BIRAKAMAZSIN LÜTFEN GİTME YAPAMAM LAN YAPAMAM SENSİZ!" Bir anda kan kusmaya başlamam ile vücudumdaki ağrı zaten fazla değilmiş gibi daha da arttı...

Ve seslerin sonu geldi.

Caner Alkay

Kurşunlardan sıyrılmaya çalışırken herkesi aynı yerde tutmaya çalışan abimin yanına koştum "Abi Ayaz ve Arven nerede!?"

Abim yeni fark etmiş gibi "Hasiktir!" dedi ve etrafa bakmaya başladı.

Tam o sırada gözlerim Arven'i buldu ortaya tam da silahların fazlaca patladığı alana doğru koştuğunu gördüm.

"Abi orada! Orada ne işi var onun!"

Bir anda hızını daha fazla arttırıp yeni gördüğüm küçük kızı kenara çekti yanlarından son sürât geçen şey mermiydi!

Herkes Arven'e odaklanmıştı azat ağlıyor Ayazı göremiyordum abimler ve kardeşlerim oraya gidemiyorlardı çünkü giderlerse kurşun yiyeceklerine adım gibi emindim.

Biz tam Arven ve küçüğün mermiden kurtulmasına sevinirken onların yan tarafında duran adamın silahını gördüm.

Ayaz'ın görüş alanıma girmesi ve oraya doğru koşması bir olmuştu tam o sırada adam silahı ateşlemişti!

Mermilerden birisi küçük kızın koluna denk gelirken Arven'in kasıkları ve karın kısmına denk gelmişti.

HAYIR HAYIR HAYIR

Adam onları vurduğu zaman şok ile kalırken diğerleri de bunu görüp adamı da alıp kaçmışlardı! Etrafta ki yaralı sayısı oldukça fazlaydı.

Arvenin kucağındaki kız bağırarak ağlamaya devam ederken Arven ayakta öylece dikiliyordu.

Şoktan hala çıkamamışken oraya gidemiyordum.

"Arven!" Hepimiz aynı anda oraya koşarken elim ayağım tutmuyordu.

" ULAN CANER, KENDİNE GEL DOKTORSUN SEN!" Diyen Berk abime gözlerimdeki bariz korluyla bakıyordum.

"A-abi beynim durmuş gibi..." Fısıltım ona ulaşmamıştı bile.

Arvenin kucağındaki küçük kızın yarası fazla bir şey değildi fakat fazla acıtırdı.
Ayaz yere düşen Arven'in başını dizine koyarak ağlamaya başlamıştı kardeşim orada gözlerini kapatmamaya zorlarken ben hiç bir bok yapamıyordum!

"NE DEMEK BEYNİN DURDU!? KURTARMAN GEREKEN KİŞİ KARDEŞİN!" Haklıydı ama şu anda resmen aldığım tüm eğitimler beynimden silinmiş gibiydi!

Ambulans sesleri gelirken içeriye polisler doluşmaya başlamıştı bile...

𖤍𖤍

Yazar'dan

Caner bir doktordu değil mi, peki neden hiç bir şey yapamıyordu?

Sanki aklındaki tüm bilgiler silinmiş, beyni işlevini yitirmiş gibiydi. Kız kardeşinin sedyedeki kanlar içindeki bedeni ambulansa götürülürken şoktan çıkamamıştı.

Caner Alkay

En sonunda Ayaz beni omuzlarımdan tutup sarstıktam sonra önümdeki bedeni zangır zangır titriyordu.

Korkuyordu, çünkü ikizi ölümün eşiğindeydi. "Siktir..." dedim ve kendime zar zor geldim. Arven'in arkasından Küçük kız da götürülürken titreyen dizlerimi umursamadan, "Ayaz, benim arabama koş abicim. Kuzenleri de al abimler başka arabayla gelsin." dedim.

Arabanın anahtarını elimde sıkıca tutarak dışarıya koştum, ambulansa büyük ihtimalle Araf gitmişti ortalarda gözükmüyordu...

Arabaya bindiğimde arkamdan hıçkırıklarını tutamayan Efe, sinirden titreyen Ayaz, Efe'den bir farkı olmayan Azat ve tepkisizliğini koruyan Erdem binmişti.

Arabayı çalıştırdığımda aynadan sinirle Erdem'e baktım. "Ulan sikik! Senin kardeşin ölüm ile yaşam arasında bu ne tepkisizlik! Sikeceğim ebeni az kaldı." dedim.

Arven'in bir suçu olmamasına rağmen bu sikik sokuk tavırları sinirimi bozuyordu.

"Bağırma bana." dediğinde son nokta oldu...

Araf Yıldız

Küçük meleğim...

Kanlar içindeki bedenini gördükçe daha fazla ağlıyordum. Güzel kızım ne hâle gelmişti öyle?

Doktorlar kanamayı durdurmak için uğraşırken tek yaptığım Arven'imin Deniz Gözlü Kızım'ın elini tutmaktı.

"Abim..." fısıltım ona ulaşmış mıydı?

"Bırakma beni be güzelim yapma bunu seni seven bir sürü insan var bak güçlüsün sen..." Kıpırdamadı.

"Şakan hiç komik değil. Gülmedim." Dedim ve devam ettim belki de uyanırdı. "Daldığın rüyada beni gör tamam mı belki korkup uyanırsın." yine ses yok.

Hıçkırıklarım çoğalırken doktorlar nabzının bulunamayacak kadar az olduğunu söylüyorlardı.

Umurumda değildi.

Ben yine de Deniz Gözlü Kızım ile konuşacaktım. "Bak beni de ağlattın yazıklar olsun sana..." daha fazla dayanamayacaktım.

"U-uyansana güzelim."

Saçlarını sevdim.

Gözyaşlarım durmuyordu.

Ağzımdan acı bir haykırış firar etti en sonunda. Küçük meleğim bu savaşı bırakmamalıydı!

Ben onsuz yapamazdım ki..

Bunca sene zaten onsuzluğa dayanmıştım üstelik karışıklık ortaya çıkmıştı. Babam kim bilir Arven'e neler yaşatmıştı. Kendimden bu yüzden nefret ediyordum işte!

Gözlerini bir türlü açmayan kız kardeşime baktıkça bağırasım geliyordu.

Bunu bana yapmazdı değil mi? Gitmezdi benden.

Hastanenin önünde durduğumuzda sedyeyi dikkatle aşağıya indirdiler ben de aceleyle ambulanstan indiğimde kapıdakilere baktım.

Bir türlü ısınamadığım abi sürüsü ve kuzenleri olan çocuklar vardı.

Hiç birini sevmiyordum.

Ben, sanırım kız kardeşimi paylaşmak istemiyordum...

Sedyeyi takip ederken abi sürüsü falan da arkamdaydı ismi Caner olan çocuk bağırarak, "Ben de doktorum! Ameliyatına gireceğim." dediğini duydum.

Doktorsan orda müdahale etseydin ya puşt!

Ellerimin titremesini durduramıyordum. O sırada başka bir doktorun, "Sen giremezsin Caner, yakının olduğu için bunu yapamazsın!" dediğinde Caner denen çocuk gür bir bağırış kopardı.

"Yapacağım! ONU SİZİN ELİNİZE BIRAKAMAM BANA İHTİYACI VAR!"
Caner'i dinlemeyen doktor Kız Kardeşimi ameliyathane kapısından içeriye sokmuştu bile.

Daha fazla dayanamayarak hıçkırıklar eşliğinde ağlamaya başladım.

Ellerimle yüzümü kapatıp ameliyathane kapısının önünde dizlerimin üzerine düştüğümde birisi omzuma dokunmuştu.

Bu, abi sürüsünden Alperen'di sanırım her ne bokumsa! İsmini hatırlamıyordum.

Bu şerefsiz de benim kardeşime kötü̆ davranmıştı değil mi? "Sakin ol iyi olacak..." dediğinde sinirle ayağa kalktım.

"Senin kardeşimi düşünmen için illa ölüm riski mi olması gerekiyor? Aptal ergen tavırların -ki ergenliği bile atlatmışsın, kız kardeşimi üzmeye hakkın yok!" bağırışım koridorda yankılanırken daha fazla bağırdım. "Siz yokken ben vardım! Bebeğiliğini gördüm, büyürken beraberdik ama ben bir kez olsun onun kalbini kırmadım babam olacak o piç yüzünden ben kız kardeşimi bıraktım ulan bunun için kendimden nefret ediyorum. Siz babamın ona neler yaşattığını biliyor musunuz, ha!? Bu kız zaten yaralıyken sizin yüzünüzden daha da yara aldı. Ne biçim adamsınız lan siz hadi tamam diyelim ki istemediniz, SİZİN BİR KADINA BÖYLE DAVRANMAYA HAKKINIZ YOKTU!" Hırsımı alamıyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Sakin olamıyordum.

Birisi beni durdurmazsa burası yerle bir olabilirdi.

Kuzenlerden adını bilmediğim bir çocuk kolumu tutarak, "Bak kardeşim... Şimdi sakin olman gerekiyor tamam mı? Kız kardeşin, kız kardeşimiz içeride yaşam savaşı verirken sakin olman gerek. Eğer sen şimdi sakin olmazsan ortalık karışabilir. Lütfen kendini tut." Düzensiz nefeslerimin ardından elimi saçlarıma geçirerek çektim. Hastane koltuklarından birine oturarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Abi demeye bin şahit olacak adamlardan ses bile çıkmıyordu. Kardeşimi bu kadar mı önemsemiyorlar?

💫💫

Yazar'dan

Caner koridorda volta atarken ailesine bu durumu nasıl açıklayacağını düşünüyordu.

Araf sinir krizinin ardından suspus olmuş, gözlerini ameliyathane kapısına dikmiş bir an olsun ayırmıyordu. İçi kanıyordu ama bunu kimse görmüyordu.

Caner az da olsa cesaretini toplayarak telefonunu cebinden çıkarttı. Bahar Alkay'ın numarasını tuşladığında titrek bir nefes aldı.

Telefon saniyeler içerisinde açılmıştı.

"Alo, efendim oğlum?" Bilmiyordu ki bu neşeli sesi birazdan yok olacaktı.

"A-anne..." Bahar Alkay kaşlarını çatarak oğlunun çatallı sesine odaklandı.

"Caner? N'oldu annem?" Caner daha kendine kabul ettiremezken annesine bunu açıklayamadan ağlamaya başlamıştı. Bahar Alkay oğlunun ağlayan sesini duyar duymaz telaşla, "Bak korkuyorum Caner bir şey söyle!"

"Anne A-Arven..."

"N'oldu Arven'e? Caner Arven'e bir şey mi oldu düzgün anlat artık!" Titreyen parmaklarını kalbine götürürken Pamir Alkay karısının halini görüp hızla karısının yanına gitti.

"Arven vuruldu..." Bahar Alkay çığlık atarak telefonu düşürdüğünde Pamir Alkay anlamayarak, "Bahar, ne oldu?"

Bahar Alkay ağlamaya başlarken "Arven vurulmuş!" dediğinde Pamir Alkay yerdeki telefonu alarak Caner'e "Hangi hastane Caner!" dedi.

Caner zorlukla konuşarak, "DNA Testi yaptırdığımız hastane baba." der demez Pamir Alkay telefonu kapatmıştı. Karısını yerden kaldırarak arabaya bindirdi. Kalbi korkudan hızlanıyordu.

Hastanedeki durum pek farksız değildi. Efe ve Azat koltukta ağlayarak uyuyakalmış, Demir, Gediz ve Mahir bir köşede oturmuş, abi takımı (çılgın tosbağalar) da bir köşedeydi Araf herkesten uzakta ameliyathane kapısına odaklanmış durumdayken Caner'in gözleri Erdem'e değdi.

Yüzüne bakıldığında duyguları anlaşılmasa da gözlerinde bariz bir korku vardı. Hem Araf'ın söylediklerini düşünüyordu hem de kendini bir vicdan mahkemesine çıkartmıştı.

💫💫

7 saat... Deniz Gözlü Kız 7 saattir acı çekiyordu.

Bahar ve Pamir Alkay geldiğinde ortalık daha da karışmıştı. Bahar Alkay bayıldığı için hastane odalarından birine yatırılmıştı.

Herkes perişan haldeydi.

Ve unuttuğumuz bir kişi vardı... Burak.

Sevdiği kız gözlerinin önünde vurulurken o yanına gidememişti. Dumura uğramıştı sanki. Şimdi durumunu dahi bilmezken kendine lanet etti.

Arven yine o güzel kalbi yüzünden yara almıştı fakat bu sefer fizikseldi, ruhsal değildi.

Güzel Gözlü Kadın bir kez olsun içten gülümseyememişti....

Burak kendini suçluyordu nedenini o bile bilmese bile kendini suçlu hissediyordu.

Ve beklenen o an gelmişti... Doktorlardan bir tanesi başı öne eğik şekilde ameliyathane kapısından dışarıya çıkmıştı.

Herkes hızla doktorun başına toplanmışken Araf doktoru inceledi. Bu doktoru daha önce ameliyathaneye girerken görmemişti.

"Durumu ne?" Pamir Alkay korlarak durumunu sorarken Bahar Alkay Pamir Alkay'a daha çok sokuldu.

Herkes doktorum ağzından çıkacak tek bir cümleye muhtaçken o sözler duyuldu...

"Başınız sağolsun... Hastayı kaybettik."

Güzel günler geride kalmış yıkım başlamıştı.

Loading...
0%