Arven Alkay
"Kim dedin anlamadım? Kahramanın kim kızım senin?" Ayaz kolumu dürterken ben hala Ona bakıyordum.
Burak benim çocukluğumu kurtaran kahramanım dı...
Sevinç hoca burağı tanıtırken Ayaz kolumu cimcikledi.
"Cevap versene ya!" sesini biraz fazla yükselttiği için sevinç hoca bize seslendi.
"Çocuklar bir sorun mu var?"
"Yok hocam Ayaz yine delirdi de!" dedim dişlerimin arasından.
"Ben delirmedim hocam Arven bana cevap vermediği için birazcık sesimi yükselttim o kadar." Dedi.
Sevinç hoca "Oğlum dersteyiz o yüzden sesini az daha alçak tut." Ayaz utançla başını eğdiğinde zorlukla konuştu. "Özür dilerim hocam..." dediğinde şokla ona baktım.
Yerimize tekrar oturduğumuzda kolunu tekrar cimcikledim. "Ulan biraz önce utanmadan devam ediyordun şimdi ne oldu!?" Sessizce bağırmamla oda konuştu.
"Ne bileyim utandım bir anda ya!" Derken bir insanın nasıl bu kadar tatlı olabilmesini sorguluyordum kendimi tutamayıp yanığını öptüm ve ona sarıldım. Hem dövüp hem sevmek buydu arkadaş!
Oda erkeksi kıkırdamasıyla kollarını bana dolayınca hoca Burağı tanıtma faslını geçip sırasına uğurluyordu ve tam da şansıma arka sıramızda oturacaktı.
Ben ve Ayaz ortada, Kardelen ve Emir önümüzde, Arka sıramızda da Ali ve Burak oturuyordu.
Kalbim hızla çarparken Burağın gözleri gözlerimi buldu.
Bana bakıyordu o ela gözler gözlerime sabitlenmiş ayakta beklerken beni çözmeye çalışıyordu ben onu hatırlamıştım ama o beni hatırlamamış mıydı?
Gözlerimi kaçırıp Ayaz'a döndüm ona cevap vermemiştim.
"Tenefüste konuşuruz İkiz." dedim.
Oda tamam anlamında başını sallayıp kolunu omzuma attı. "Var ya seni çok seviyorum Arviş." dedi.
"Ne o? Arven'dik Arviş mi olduk?"
"Sana Arven deyince sanki soğukça dermiş gibi geliyor o yüzden Emir ve Kardelen sana Arvi diyince benimde aklıma bu geldi. " Gülümseyip saçlarını karıştırdım.
"Unutturma tenefüste saçlarını yolcam." dedim Ayaz bu dediğime kısık bir kahkaha atıp. "Sen de beni dövmeye meraklandın iyice he(!) " Dedi.
Sabır dilenip önüme döndüm Sevinç hoca ders anlatmaya başlamıştı bile.
✯✯✯
"Arven koş Çılgın tosbağalara haber vercek bu itler!" Kardelen ile Ayaz,Emir ikilisini yakalamaya çalışıyorduk bu ikisi bizim kızlar gecesinde onları yanımıza almayacağımız için abilere yalan yanlış şeyler anlatacaklardı!
"Kardelen asıl çılgın tosba bunlar lan maraton koşucusu gibi koşuyorlar!" Yorularak ellerimi dizlerime koyduğumda Kardelen de yanıma geldi.
"Haklısın valla kanka bunlardan hayır gelmez Emir sevgilim diye demiyorum tam bir katıksız maldır." dedi göğsünü kabartırken.
Onlara her şeyi başından sonuna kadar anlatmıştım her şeyi Burağı daha bilmelerini istemiyordum.
Kardelen abi takımına Çılgın tosbağalar ismini takmıştı. Buna iki saat gülmüştük.
Emir ve Ayaz da yanımıza gelip aynı anda "Bizi almazsanız çılgın tosbağalara söyleriz sizi!" dediler.
"TAMAM ULAN TAMAM SİZDE GELİRSİNİZ!" Kardelen ile aynı anda söylediklerimizden sonra ikiside pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.
Sırıtırlar tabii
Sen yine geldin mi?
Sen de iyice delirdin mi?
Yoo delirmedim.
Arven? sence bir şeylerin farkına varma zamanı gelmedi mi? Bu yaşadıklarını başka birisi yaşasa şimdiden kafayı yemişti. Fakat sen nasıl bu kadar mutlu gözüküyorsun? Ben senin iç sesinim, ben bile boğulurken sen nasıl böylesin?
İç ses...ilk defa haklısın.
Bunları düşün sadece...
"Arven iyi misin güzelim?" Kardelen endişeyle bana bakıyordu.
"İyiyim dalmışım sadece."
"Neredeyse 10 defadır sana sesleniyoruz, iyi olduğuna emin misin tatlım?" Kardelen'e baş sallayıp yerin pis olmasını umursamadan oturdum.
Ayaz neredeydi?
"Ayaz nerede Kardelen?" dedim.
Başıyla ileride telefonla konuşan Emir ve Ayaz'ı gösterdi "Ayaz telefonla konuşuyor Emir ile çok iyi anlaştılar, sen ve ben de çok iyi anlaştık kanki." dediğinde gülerek başımı salladım.
"Ben de kendimden beklemezdim ama senin sıcak kanlılığın ve enerjin çok cana yakın bu da sana uzak olmamı engelliyor." dedim.
Ayaz ve Emir yanımıza gelirken onlara odaklandım. "Arviş, abimler ve kuzenler bizi almaya gelecekler çıkışta Lunaparka gideceğiz." dedi.
Lunapark mı? Ben Lunaparkları sevmezdim ve korkardım bana o günü hatırlatıyor...
"L-lunapark mı?"
"Evet gitmek istemiyor musun?"
"İstiyorum sorun değil." Çok büyük sorun ölesiye korktuğum yere gitmek benim için çok büyük sorun!
"Tamam o halde abimlerle çıkışta gidiyoruz!" sevinçle el çırptığında zil çalmıştı.
Cenazeme son iki ders...
𖨆𖨆𖨆𖨆
İşte o an gelmişti... son ders ziline kalan son 2 dakika hocayı bile dinleyemiyordum Kardelen bir yandan konuşurken ona bile dikkatimi veremiyordum.
"Hocam artık toplanabilir miyiz Maşallah canımızı çıkardınız e bari son dakikada toplanmamıza izin verin." Arka sıralarda sınıfın şebeği olan Cihan ile herkes gülmeye başlamıştı.
Hoca göz devirerek "İyi toplanın yarın derste görüşürüz." diyerek kalemlerini çantasına koymaya başladı Kadın kalemmatik mübarek!
Zilin çalmasıyla derince yutkundum buyrun cenaze namazına...
"Arviiiiiğş koş kız koş abimler kapıdadır şimdi hadiiiğ!" Ayaz bağırarak yanıma gelince ona baktım.
"Kişneme Ayaz kişneme!" diyerek ayağa kaltım çantamı tek koluma asıp Kardelen'e sarıldım.
"Görüşürüz Kardelen." Gülümseyip oda bana görüşürüz deyince Ayaz beni sürükleye sürükleye dışarıya çıkardı.
Abim ordaydı o bilirdi Lunaparklara olan korkumu yüzünde beni görünce hüzün oluştu oda hatırlamıştı neler yaşadığımı...
(Geçmiş)
(Arven= 8,Araf=15 )
Abisi Arven'e bir süpriz yapmak istemişti Arven babası izin vermediği için odasından dahi çıkamıyordu.
Araf, Arven'i lunaparka götürmek istiyordu babaları evde değildi ve uzun saatler de gelmeyecekti.
Araf da bu fırsattan yararlanarak canından çok sevdiği kız kardeşinin odasının önüne geldi.
Kapıyı tıklattığında içeride hareketlilik oldu ama açılmadı. Araf kapıyı tekrar çaldığında Arven "K-kimsiniz?" babasının evde olmadığını bilen küçük kız korkuyla kapının arkasına geçti.
"Abicim, benim sana bir süprizim var kapıyı açabilir misin?" dediğinde Arven rahatlamıştı.
Tam kapıyı açacaktı ki yüzündeki yaraları unuttuğunu fark etti.
Dün gece babası onu sabaha kadar dövmüştü!
"T-tamam abi beklesen olmaz mı?"
"Abicim neden bekleyeyim hem babam da evde yok seni görmeyi özledim..." Haklıydı, babası evde olunca Arven ve Araf'ı yan yana getirmiyordu.
Arven dolan gözlerini sıkıca kapatarak kapıyı açtı abisi yüzünü böyle görünce üzülecekti.
Araf'ın gülümseyen yüzü kardeşini görünce solmuştu; Kurumuş kan izleri, patlamış dudak, yarılmış kaş ve daha niceleri...
Araf yavaşça kardeşine yaklaştı. Kollarını yavaşça açıp sarılmak istediğinde Arven abisinin sarılmasını beklemeden kollarını beline dolayıp ağlamaya başladı.
Araf cevabını bilse bile sordu.
"Çok acıdı mı?"
"Çok acıdı abi,"
Kollarında hıçkırarak ağlayan kız kardeşine daha sıkı sardı.
"Gel yaralarına pansuman yapalım güzelim sonra da süprizimi yaparım tamam mı?" Abisinin dediklerini duyunca yüzünde hüzünlü bir gülümseme belirdi Arven'in.
"Ama babam... izin vermez k-" diyecekken abisinin kesin sesi durdurdu onu.
"Sus bakalım itiraz yok babam gelene kadar gidip gelmiş oluruz zaten hadi koş bakalım odana."
Arven kafa sallayıp abisinden ayrıldı.
"Tamam abi."
O gün çok eğlenmişlerdi tabii bu eğlenceleri fazla uzun sürmemişti.
Gecesinde Hasan, Arven'i komaya girene kadar dövmüştü. O gün arven 1,5 ay boyunca komada kalmıştı...
(Günümüz)
Koşarak abime sarıldığımda kolları belimdeki yerini bulunca kulağıma fısıldadı.
"Gitmek istersen seni kaçırabilirim yani bu sarı çiyanlarla aynı ortamda bulunmak bana bile iyi gelmiyor da!"
Kıkırdayıp yanağını öptüğümde konuştum. "Abicim bazı korkuların üstüne gitmemiz gerekiyor bunu biliyorsun değil mi?"
Korkularımın üzerine gitmezsem daha da korkan bir insanım ben!
Abim saçlarımdan öpüp benden ayrıldığında Çılgın Tosbağaların sinirli bakışlarıyla karşılaştım bananeydi ki!?
Aklıma gelen fikirle sırıttım.
Efe'yi yeteri kadar süründürmüştüm bence çocuk resmen bir haftadır dibimden ayrılmıyor özür diliyordu.
Yavaş adımlarla Efe'nin yanına ilerledim. Bu yaptığım harekete şaşırsa bile belli etmemişti.
"Efeciğim" şirince gülümseyerek ismini söylediğimde daha da şaşırmış gibi görünüyordu.
"A-abla-" demesine izin vermeden ona sarıldım.
Bedeni kasılan Efe, şoktan çıkıp kollarını belime doladı çılgın tosbağalar ve kuziler bana ve Efe'ye şaşkınlıkla bakıyordu.
Azat hariç çünkü onunla bu konuyu uzun uzun konuşmuştum.
"B-beni affettin mi?" dediğinde.
"Evet seni çok fazla süründürdüğümü fark ettim ve affettim."
"Süründürmedin, ağzıma sıçtın abla!" diye isyan ettiğinde kahkaha attım.
"Güzel kardeşim hak ettin maalesef." dediğimde Efe bir şoka daha girmişti.
"KARDEŞİM DEDİ! ABİ KUDURABİLİRSİNİZ BANA KARDEŞİM DEDİ SİZE DAHA ABİ BİLE DEMEDİ AHAHAHAHAHA!!"
"Sakin çocuk!" Efe beni dinlemeden abimlere kapak çekince hayretlerle izliyordum!
Çılgın. Tosbağalara. Kapak. Çekmişti!!!!!
Çılgın tosbağalar kırmızı görmüş boğa gibi Efeye bakıyorlardı berk tam ağzını açmıştı ki ben lafa atladım "Efeye tek söz ederseniz benimle lunaparka gelmeyi unutun."
Erdem bana bakmıyordu diğerleri homurdanarak arabalarına binince bende abiminkisine binmiştim.
Hadi Bismillahirrahmanırrahim
𖠌𖠌𖠌
Üzerimdeki gerginliği atmak için müzik açtım ama bu da işe yaramadı.
"Abicim hatırlama o günü..." abim de gergindi o gün benim kadar onun da canı acımıştı.
Benim canım fiziksel, onun canı ruhsal olarak acımıştı.
Kardeşinin gözleri önünde acı çekişini engelleyemediği için acıyordu...
"İyiyim abi sadece... o gün gibi olur hissi gitmiyor içimden." dediğimde başını 'anladım' dercesine salladı.
"Sarı çiyanlardan seni kurtarabilsem keşke."
"Bunu bende çok isterim ama gördüğün gibi durumları vahim." Diyerek gülümsemeye çalıştım.
Abim bir şey demeden yola odaklandığında bende sesimi çıkartmayıp yolun akıp giden görüntüsünü izledim.
⚠︎⚠︎⚠︎
Ayaklarım tersine gitmek istese bile ilerideki Lunaparka attığım adımlarla yanımdaki abime baktım.
"İyisin değil mi güzelim?"
Ona başımı sallayıp "İyiyim abi." dedim.
Caner Alkay
Lunaparka geldiğimizden beri Arven'in üzerinde bir durgunluk vardı. Her gülümsemesi buruk, her oyuncağa korkarak bakıyor ve hep o Araf itinin yanında dolaşıyor.
Onun güvenini kırmıştım, Gözde'ye inanarak onun güvenini kırmıştım...
Bana güveniyordu ben şansımı kullanamadım!
"Abi!" Erdem bana seslenince ona baktım.
"N'oldu Erdem?"
"Arven ve Araf bir şeyler konuşuyor ve Arven ağlıyor." Ağlıyor mu? Ve erdem bana Arven ağladığı için yanıma mı geliyordu hah! ne gülerim ama!
"Arven'in ağlaması seni ilgilendiriyor mu Erdem? En son yüzüne nefretle bakmıyor muydun, ah hayır, ölmesini diliyordun değil mi?"
Suratı bozulan Erdem,"Abi sanki sen az hata yaptın!" dedi ve gitti.
Lan bir dakika Arven ağlıyor demişti!
Sessiz adımlarla onların konuştuğu şeyleri duyabilecek kadar yakınlarına gittiğimde Arven'in; "Abi o gün senin bir suçun yoktu ki..." diyerek burnunu çekince Araf iti bir suçlu gibi başını eğdi.
"Abim, güzel kardeşim, güzelim... eğer o gün ben seni lunaparka götürmeseydim 1,5 ay komaya girmezdin, lunaparklardan korkmazdın, karnında ve belinde oluşan o yaralar olma-" Arven, eliyle ağzını kapatınca Araf da susmak zorunda kalmıştı.
"Ya bak! canım abim senin suçun değildi! bir kere oldu bitti! yahu zaten o gün o yaralar olmasa başka gün yine olcaktı!" Sesini yükseltince parktaki ̧ bir kaç kişi onlara baktı.
"Seni çok seviyorum kardeşim..." Araf Arvene sarılınca arven de onun saçlarını okşamaya başladı Araf yerine ben olabilirdim orada! hay lanet kafam nasıl o masumluğu görememiştim!
"Bende seni çok-" onları daha fazla dinlemeden abimlerin yanına döndüm.
"Saat kaç?" Gedizin sesiyle saatime baktım "17:53" Dedim.
"Abi bence yeteri kadar gezdik eğlendik eve gidelim benim ödevlerim de var." Efe'nin konuşmasıyla Azat da ona katıldı.
"Efe haklı Caner abi."
"Tamam o halde Arven ve Araf da gelsin gidelim." diyerek arka tarafı gösterdim.
Hala orada oturmuş sarılıyorlardı.
"Ben çağırırım." diyen Mahir' e inanmazca baktık.
"Sen daha kıçını yerden kaldırmıyorsun nasıl çağıracaksın acaba Mahir?" Gediz alayala Mahire bakarken bizler gülüyorduk.
Mahir göz devirerek oturduğu yerden kalktı ve kıvırtarak yürümeye çalıştı.
Yanlız kıvırtamıyor sadece çişi gelmiş ve tutuyormuş gibi görünüyordu!
Mahir gidince hepimiz gülme krizi tutmuştu.
Bu hali çok komikti.
Arven Alkay
"Arven!" Aceleyle göz yaşlarımı silip arkamı döndüm.
Mahir vardı.
Abim "Ne geliyorsun öyle bir anda kardeşim korktu." dediğinde Mahir göz devirdi. Göz devire devire gözleri çıkacak haberi yok!
"Yanlız sadece senin kardeşin değil bizim kuzenimiz ve abileri de var!" Mahir bir türlü alışamamıştı abimin her sözüne ters bir cevap veriyordu.
"N'oldu Mahir bir sorun mu var?" Gerginliği dağıtmak için araya girmemle Mahir.
"Abinler gidelim diyor sizi çağırmaya geldim," dedi ve gitti.
Abim ve bende ayağa kalkıp yanlarına ulaştığımızda kimse tek söz etmeden arabalara dağılmıştı.
Demir arabaya binerken bana bakıp göz kırpmıştı.
Onu affettiğimde tepkisi çok komikti ilk şaşırmış sonra da... twerk atarak dans etmeye başlamıştı.
ÇOCUĞUN İÇİNDEN RESMEN CANAVAR ÇIKMIŞTI!!!!!
Bende arabaya bindiğimde yola çıkmıştık.
Alperin arabasında; Berk, Erdem, Alaz ve Gediz vardı.
Caner abinin arabasında; Demir, Alaz, Mahir binmişti.
Efe, Ayaz ve bende abimin arabasındaydık. Efe kafasını cama koymuş yolu izliyordu.
Bir anda telefonumun çalmasıyla sessizlik bozulmuştu.
Arayan Uğur abiydi?
"Alo abi?" Abim, ayaz ve Efe bana sorarcasına bakınca telefonu azıcık kulağımdan uzaklaştırdım.
"Uğur abi." Hepsi başlarını sallayıp işlerine döndü ama kulakları bendeydi.
"Güzelim sana işim düştü."
"Her türlü yardıma hazırım abi yolla gelsin."
"Bu gece mekan doldu, taşıyor şarkı söylemek için gelebilir misin?"
"Tabi abim o ne biçim söz! heralde gelirim ve sana da bir süpriz getiririm!" dedim mutlulukla Ayaz da çok güzel şarkı söylüyordu ikimiz ortalığı yıkar geçerdik!
"Neymiş bu süpriz?"
"Süprizler söylenmez"
"Tamam güzelim tamam hadi elini çabuk tut gitarın yanında değilse bile sorun olmaz- Oğlum o biblo oraya değil ya! pardon Güzelim bir kaç değişiklik yapıyoruz da ne diyordum heh! gitar var burda bir kaç tane onlarla idare edersin artık."
Bu dediği tam olmuştu işte!
"Tamamdır abi biz geliriz."
Uğur abi telaştan telefonu yüzüme kapatınca abime döndüm "abi uğur abinin mekana sürebilirmisin bize ihtiyacı var." dedim.
Ayaz "Ne bu heyecan Arviş?" deyince sevinçle ellerini tuttum "Beraber şarkı söyleyeceğiz!"dedim.
Efe "Abla bizde gelebilir miyiz?"
"Tabi gelebilirsiniz sizin için özel yer ayırtırım." Efe de hayecanlanmış olacak ki "Tamam o zaman abimleri arayalım onlar bizi takip etsinler."
Ayaz ve Efe aynı anda telefonlarını çıkartıp çılgın tosbağalar ve kuzenleri aradılar.
☔︎☔︎☔︎
Lunapark mekana uzak olduğu için anca bir saatte varmıştık. Uğur abinin mekanının önüne geldiğimizde içerisi dolup taşıyordu.
Kuzenler ve çılgın tosbağalar arkamda dururlarken İçeriden uğur abi çıkmıştı.
Adam boncuk boncuk ter akıtıyordu!
Beni görünce hızla yanıma geldi ve sarıldı.
"Sana ne zaman ihtiyacım olursa olsun yardımıma yetiştiğin için teşekkür ederim güzellik."
Bende sırtını sıvazlayarak "Lafımı olur be abim kardeşiz biz." dedim. Uğur abi başını kaldırdıiında abimi gördü "Hassiktir- Araf!"
Uğur abi tayfayla da tanıştıktan sonra içeriye girdik Ayaz'ın da benimle şarkı söylemesini istediğimde hemen kabul etmişti. bizim tayfayı En ön sıralarda bir yerlere koymuşlardı.
Şimdi ise gitarlarımızı almış uğur abiyi bekliyorduk.
"Evet arkadaşlar hepinizin bu anı beklediğini biliyorum hani şu hepinizin sevdiği, dertlerinize ortak olan, hepinizi sesine hayran bırakan kız var ya. İşte o geliyor! ARVEN ALKAY! VE AYAZ ALKAY! ALKIŞLAR!" Bu bara gelen kişilerin neredeyse hepsi beni tanıyordu.
İçeriden gelen tezauratlar benim içindi Ayazı daha tanımadıkları için bir şey yapmıyorlardı.
"Arven! Arven! Arven!"
Gülerek sahneye attığım adımla büyük bir alkış tufanı koptu.
Abi takımı ve kuzenler şaşkınlıkla etrafa şaşkın bakışlar atıyorlardı.
E tabi beklemiyorlardı bunu!
Ve o an... onunla göz göze geldim.
Kahramanım... Burak oradaydı. Ailesi ile oturduğu masada gözlerini benden ayırmıyordu.
Mikrafonu bana uzatan uğur abiye tebessüm yollayıp kalabalığa döndüm.
"Bu gece bir efkarlanıp bir güleceğiz hazırmısınız arkadaşlar!?" bağırmamla herkes bir ağızdan evet demişlerdi.
"O halde ilk şarkımıza başlıyoruz!" diyerek benim boyumda olan sandalyeme oturdum Ayaz da onun için ayarkanmış sandalyesine oturunca çalmaya başladık.
Erol Evgi ft. Atiye~ Öyle Çok Sevdim Ki Seni
Ayaz söylemeye başlayınca bende gitarımla eşlik ettim.
Şarkıyı o kadar içten söylemiştik ki tüm herkes Ayaz ve beni alkışlıyordu.
Bizim tayfa bile şaşkındı.
Gözlerim Burağı buldu bana bakışları çok değişikti çözemiyordum...
Mikrafona yaklaşıp konuşmaya başladım.
"Gece daha yeni başlıyor!"
☂︎☂︎☂︎