Yeni Üyelik
2.
Bölüm

1. BÖLÜM: UYUŞTURUCU:

@genc_bir_yazar

Yazarın ağzından:

 

5 Ocak 2050:

 

Ocak ayının ilk günlerinden soğuk bir kış günüydü. Saat sabah sekizi bulunca genç kızın odasında ki alarm çalmaya başladı. Alarmın sinir bozucu sesine sinirlenen kız eline geçen yastığı tutup alarma fırlattı.

 

Alarmı ufak masadan düşürmesine rağmen alarm hâlâ ötmeye devam edince genç kız alarmın sesini duymamak için kafasını diğer yastığın ve yorganın altına gömdü.

 

Uyku tekrar onu sıcak kollarına alacakken odasının kapısı büyük bir gürültüyle ardına kadar açıldı. "Ah hadi ama Ceylin sen hâlâ yatakta mısın ?" Genç kız ablasının sesini duyunca homurdandı.

 

"Yemin ederim Ceylin ben olmasam bir türlü uyanamıyor olduğun için on kez işinden kovulmuştun. Hadi daha bugün Rex'i veterinere götüreceksin." Hande kız kardeşinin hâlâ hareket etmediğini görünce yorganı kardeşinin üzerinden çekip aldı.

 

Ablasının son yaptığı ile iyice uykusu kaçan Ceylin mecburen uyanıp yataktan kalktı. Lavaboda elini yüzünü yıkadıktan sonra tekrar odasına döndü.

 

İşe gitmeden önce giyinmek için birkaç kıyafet seçti. Siyah bir kazak pantolon atkı bere ve montunu alıp ayna karşısına geçti. Doğuştan kızıl saçları ve hafif çilleri ona tatlı bir hava katıyordu. Cam mavisi gözlere sahipti.

 

Saçlarını toplayıp at kuyruğu yaptıktan sonra odasından çıkıp aşağıya ablasının yanına indi. Ablası çoktan kahvaltıyı hazırlamış ve işe geç kalmamak için kahvaltı etmeye başlamıştı.

 

"Günaydın abla." "Günaydın Ceylin." İki kardeş hem dış görünüş hem de karakter olarak zıttı. Ceylin kızıl saçlara cam mavisi gözlere sahipken Hande koyu kahverengi saçlara koyu mavi gözlere sahipti.

 

Ceylin daha kısa boylu ve daha zayıf bir vücuda sahipken Hande mesleği gereği çoğu kadından uzun boylu ve yapılı bir vücuda sahipti. Ceylin şakacı enerjik bir tavıra sahipken Hande ciddiyetini sürekli koruyordu.

 

"Bugün işten erken çıkıp Rex'i veterinere götürmeyi unutma ben karakoldan geç dönebilirim." "Tamam abla." Rex evcil hayvanları olan Doberman cinsi bir köpekti.

 

"Sen bir korkaksın abla." "Başarılı bir polis memuruna korkak deme sebebin ne ?" "İki yıldır tanıyor olduğun ve aşık olduğun çocuğa hala duygularını söyleyemiyorsun."

 

"İlk adımı ondan bekliyor olmam suç mu ?" "Çocuğun söz konusu sen olunca ne kadar utangaç olduğunu biliyorsun. Çocuk çoğu zaman seninle göz göze gelmekten bile çekiniyor bakınca da kızarıyor." "Tamam tamam söz bugün birşey yapmaz ise onu bir akşam yemeğine ben davet edeceğim."

 

Ceylin sonunda istediği şeyi elde ettiği için gülümsedi. "Allah'ım bana bugünleri gösterdiğin için çok teşekkürler şükürler olsun." Hande kız kardeşinin tavrına homurdanıp çayından son bir yudum alıp silahını beline taktı ve evden çıktı.

 

Arabasına binip vakit kaybetmeden direksiyonu karakola kırdı. Ceylin evden çıkıp çalıştığı markete gidip işe başladı öğle molasında yemek yedikten sonra patronun yanına gitti.

 

"Patron bir saat sonra gidebilir miyim ?" "Neden ?" "Köpeğim Rex'i veterinere götürmeyi düşünüyorum." Ceylin'in patronunun adı Benjamin Swift'ti.

 

Söz konusu iş ve dakiklik olunca takıntı denecek kadar bir ciddiyet sahibiydi. Benjamin'in kel küçük bir kafası büyük bir göbeği kalın kolları sakalsız bir yüzü vardı.

 

Normal şartlarda Ceylin'e izin vermezdi ama Ceylin sahip olduğu en çalışkan ve dürüst çalışandı. Ceylin'in ondan ilk defa izin istiyordu izin vermez ise Ceylin işi bırakıp başka bir yerde kolayca işe başlayabilirdi. O yüzden yüzden izin vermeye karar verdi.

 

"Tamam Ceylin ama hafta sonu mesaiye kalırsın." "Çok sağol patron." Ceylin izini aldıktan sonra daha bir şevk ile işine döndü. Ceylin işe devam ederken Hande karakoldaydı ama sabahtandır boş oturuyordu.

 

Sabahtandır bir olay olmamıştı evet bu ona dinlenme imkânı sağlıyordu ama doğruyu söylemek gerekirse canı sıkılmıştı. Kahvesinden bir yudum aldığı sırada meslektaşları arasında ki en yakın arkadaşı Jacob yanına gelip oturdu.

 

"Hayrola ne düşünüyorsun ?" "Canım sıkılıyor birşey düşündüğüm yok." Jacob Hande'nin cevabına gülümseyip başını olumsuz anlamda salladı.

 

"Polis akademisinden beraber mezun olup göreve birlikte başladık. Bu halin sadece operasyon yok diye olan can sıkıntısı değil başka birşey daha var."

 

"Bugün birine açılmayı düşünüyorum ama emin değilim." Jacob duyduğu şeyler ile yutkunmak zorunda kaldı. Hande'nin hayatında hiçbirinin olduğunu olabileceğimi düşünmemişti.

 

Polis akademisine birlikte başladıklarından beri Hande'ye karşı hisleri vardı. Doğru zamanı bekleyeceğim diye diye sürekli duygularını ertelemişti ve şu an sevdiği kızın birinden hoşlandığını öğreniyordu.

 

"Seviyorsan açıl neden emin değilsin ?" "Bir polis memuru olsam da bazen kontrolümü kaybettiğim anlar oluyor biliyorsun. Onlardan birine tanık oldu ellerim falan kan içindeydi. Kan kokan birini hayatında ister mi bilmiyorum."

 

"Bak bahsettiğin kişiyi tanımıyorum ama şöyle bir gerçek var. O kişi mesleğini biliyor değil mi ?" Hande başını olumlu anlamda salladı ve boşalan karton kahve bardağını çöpe attı. "Evet."

 

"Öyleyse ve seni gerçekten seviyorsa işini yapıyor olduğunu anlayacak ve o olayı görmezden gelecektir." "Bilemiyorum ama sanırım haklısın."

 

Jacob açıkçası neden böyle birşey yaptığını bilmiyordu. Başlangıçta aklında çocuğun böyle bir durumu kabul etmeyip Hande'yi sevmeyeceğini söylemek vardı. Bu sayede Hande cesaret edemezse ve çocuk ile konuşamaz ise hâlâ kendisinin bir şansı olacaktı.

 

Hatta bunu söylemek üzereydi ama sonra içinden bir ses bunun yanlış olacağını ve yapmaması gerektiğini söyleyince iç sesini dinlemişti.

 

Jacob Hande'nin gözlerine bakınca Hande'nin hâlâ kendi kendine yapıp yapmama konusunda kararsızlık yaşadığını fark etti. Artık Jacob'ın elinden birşey gelmezdi.

 

O arkadaşına söylemesi gereken şeyi söylemişti artık geri kalan tamamen Hande'ye bağlıydı. Hande bir kahve daha almak için ayağa kalktığı sırada odaya telaşla nefes nefese bir memur girdi.

 

"Acil durum şehir alışveriş merkezine şu yeni uyuşturucunun kurbanı olanlardan birkaç tane saldırmış ve tüm güvenlik görevlilerini öldürmüşler. Kaçanlar kaçmış ama hâlâ içeride sıkışan insanlar var."

 

"Tamam hemen gidip müdahale ediyoruz." Hande ve Jacob yanlarına birkaç memur daha alıp karakolun otoparkına girip iki devriye aracı ile yola çıktılar.

 

Alışveriş merkezinin önüne gelince arabalardan inip doğru silah ve teçhizatları aldılar. Bu yeni uyuşturucu ciddi anlamda tehlikeliydi o yüzden dikkatli olmaları lazımdı.

Hande tabancasının yanında bir av tüfeği de arabanın arka koltuğundan aldı. Diğer polisler de aynı silah ikilisini aldı.

Jacob ise büyük olaylarda giyilen siperlikli ve kalkanlı polis kostümünü giydi. Yanına ise tabanca ve polis jopu almıştı. Takımın kalkanı Jacob olacaktı.

 

Hep birlikte alışveriş merkezinden içeri girdiler. Toplam altı kişiydiler üçe ayrıldılar birinci grup ilk ikinci grup ikinci kata Jacob ve Hande ise en üst kat olan üçüncü kata bakmaya başladı.

 

Üçüncü kata geldiklerinde Hande'nin işaretiyle Jacob sağ tarafı ararken Hande sol tarafı aramaya başladı. Hande ses çıkarıp kendini tehlikeye atmamak için attığı her adıma dikkat ediyordu.

 

Yürürken duyduğu kırık cam sesi ile kendisini hemen önünde olan devrik masanın arkasına attı. Hafifçe masanın üstünden kafasını kaldırıp bakınca uyuşturucunun etkilediği bir adam küçük bir kızı yere yatırmış ve yediğini gördü.

 

Kız hâlâ hayattaydı ama artık son nefeslerini veriyordu. Adam elleriyle kızın karnını yarmış ve canlı canlı kızı yiyordu. Hande bu manzaraya daha fazla dayanamadı tabancasını çekip susturucu taktı ve arkadan adama yaklaştı.

 

Adamın kafasına sıktığı tek kurşun ile adamı öldürürken kız ile göz göze geldi ama küçük kız çoktan ölmüştü. Bir eliyle oyuncak ayısını sıkı sıkı tutmuş hem elbisesi hem de ayısı kan içinde kalmıştı.

 

Kim bilir ne güzel hayalleri vardı ne kadar mutlu enerjik bir kızdı ama o şimdi gözleri boş bakan bir cesede dönüşmüştü. Hande arkasına döneceği sırada birden birşey ayağını yakaladı.

 

Ayağını yakalayan az önce kafasına sıktığı adamdı nasıl olmuştu da ölmemişti ? Adam Hande'nin ayağını çekip onu aniden yere düşürdü. Hande yerdeyken tabancası ondan uzağa uçmuştu.

 

Adam kanlı ağzında olan dişlerini Hande'nin bacağına geçirmeye çalışıyordu. Hande adamın suratına iki tekme atsa da bunun bir etkisi olmadı. Tam dişlerini Hande'nin ayağına geçireceği sırada kafasına inen şey ile kafası paramparça olup öldü.

 

Hande kafasını kaldırınca Jacob ile göz göze geldi. Jacob elinde olan kalkanı zombinin kafasına geçirerek zombiyi öldürmüştü. Elini uzattıp Hande'yi ayağa kaldırdı.

 

"Bu şeyler hiç normal değil kafasına kurşun sıktım ama tekrar bana saldırdı." "Bende aynı şekilde düşünüyorum ama biliyorsun halka yapılan tek açıklama yeni bir uyuşturucu. Bizim de bunun hakkında konuşmamızı üstler yasaklıyor. Bu konuyu kurcalayan son memur Alex işinden oldu biliyorsun. İşinden olmasının sebebini ise adamın paranoyak olduğunu aklını kaybettiğini söyleyerek boş yere endişe yarattığı için akıl sağlığı yerinde değil dendi ve doktor raporuyla deli hastanesine yatırıldı."

 

"Alex en zeki memurlardan biriydi aklını kaybetmemişti." Jacob Hande'ye hak verircesine başını salladı. "Bunu bende biliyorum ama gördün çocuğa ne yaptıklarını bu yüzden biz bu konuyu araştırırken en iyisi dikkatli olalım. Açık seçik özensiz bir araştırma ile hiç şüphesiz biz de kendimizi Alex'in yanında buluruz." "Tamam."

 

Bu katta başka uyuşturucuya maruz kalan olmadığı için bir aşağıya indiler. İkinci katta girdikleri sırada bir çığlık sesi duyunca oraya doğru koştular.

 

Çığlık sesinin kaynağı memur arkadaşlarından biriydi. Uyuşturucuya maruz kalmış birini üstünden atmaya çalışıyordu ama başarılı olamıyordu. Hande arkadaşının yanına koşup elinde olan av tüfeği ile adamın kafasına bir el ateş etti.

 

Bu sefer av tüfeğini tercih etmişti çünkü tabanca geçen sefer işe yaramamıştı. Memur arkadaşlarını ayağa kaldırdıkları sırada omzundan yaralı olduğunu gördüler. Adam dişlerini memurun omzuna geçirmişti.

 

Ambulans çağırıp sağlık görevlileri gelene kadar kanamayı durdurup arkadaşlarına ilk müdahaleyi yaptılar. Arkadaşları ambulans ile hastaneye giderken onlar da alışveriş merkezini temizledikleri için karakola döndüler. Bu olaydan sonra alışveriş merkezi bir süre kapalı kalacak gibi görünüyordu.

 

Hande işleri erken bittiği için karakoldan çıktı. Çıkma işini konuşmak için Çeliğ'in yanına gidecekti. Arabasına binip Çeliğ'in çalıştığı kırtasiyeye geldi.

 

Çeliği iki yıldır tanıyordu Çelik ile bu kırtasiye de tanışmıştı. Max Amca'dan sürekli Ceylin ile birlikte alışveriş yapardılar ikisi de kitap okumayı çok seviyordu.

 

Max amca Çelik ile çalıştığına çok memnundu. Max Amca Çeliğ'in çok dürüst ve çalışkan olduğunu söylemişti buna Hande kendi gözleriyle de şahit olmuştu.

 

Hande kırtasiyeden içeri girdi Max amca yoktu Çelik ise elinde olan kitabı okumaya daldığı için Hande'nin geldiğini fark etmemişti. Hande masaya iki kere tıklatınca Çelik kafasını kaldırıp Hande'yi fark etti hemen ayağa kalkıp selam verdi.

 

"Hoşgeldin Hande." "Hoşbulduk Çelik nasılsın ?" "İyiyim birşey mi alacaksın." "Yok öyle bir uğrayayım dedim. Max Amca yok mu ?" "Bir yere kadar gitti gelir şimdi."

 

"Hande sana birşey sormak istiyorum." "Tabii sor." "Yarın akşam müsait misin ?" Hande biraz şaşırdı ama toparlandı. "Evet bir planım yok neden sordun ?"

 

Çelik derin bir nefes alıp boğazını temizledi. "Yarın akşam saat sekizde seni yemeğe çıkarabilir miyim ?" Hande ufak bir şaşkınlık yaşadı ama kendine geldi.

 

"Tabii yarın sekizde hazır olurum." "Sağol yarın akşam görüşürüz." Hande yüzünde engel olamadığı bir sırıtma ve mutluluk ile dükkandan çıktı. Sonunda Çelik ilk adımı ona gerek kalmadan atmıştı.

 

Ceylin'i arayıp güzel haberi vermeyi ve eğer veterinerde ise kardeşini kendisi almaya karar verdi. Ceylin ablasından aldığı haber ile sevinç çığlığı atmış ve sakinleştikten sonra hâlâ veterinerde olduğunu eklemişti.

 

Hande kardeşine onu almaya geleceğini söyleyip telefonu kapattı ve veterinere doğru yola çıktı. Hande veterinere gidip Ceylin ve Rex'i veterinerden alıp eve döndüler.

 

Eve döndüklerinde Rex onlardan önce davranıp arabadan indi. Abla kardeş arabadan yeni inmişlerdi ki Rex'in acı dolu sesiyle birbiriyle göz göze geldiler.

 

Ceylin hemen hızla evin arka tarafına doğru koşmaya başladı. "Ceylin bekle yalnız gitme." Hande bir terslik olduğunu anladığı için tabancasını eline aldı.

 

Ceylin'in peşinden gittiğinde Ceylin'in olduğu yerde donakalmış olduğunu gördü. Kız kardeşinin bakışlarını takip edince dehşete düştü.

 

Uyuşturucuya maruz kalmış kişilerden biri Rex'i yakalamış yere yatırmıştı. Zaman kaybetmeden dişlerini köpeğin ayaklarına geçirip kırmış sonra karnını parçalamıştı.

 

Hande manzaranın korkunç etkisini üstünden atmayı başarıp adamı kafasından vurdu. Bugün yaşadığı olaydan ders almıştı. Kafasına kurşunu sıktıktan sonra bahçe küreğini eline alıp adamın kafasına sertçe geçirip kafasını parçaladı ve bu sayede öldüğünden emin oldu.

 

Hande hemen ardından bakışlarını Rex'e çevirdi zavallı küçük dostları kan içinde kalmıştı ve çoktan ölmüştü. Hande ağlamamak için dudağını ısırdı ve hayvanın cesedinin yanında diz çöktü.

 

Ceylin de çok geçmeden ablasına katıldı sadık ve sevimli dostlarını kaybetmiştiler. Ceylin Rex'in başında gözyaşları dökerken Hande kız kardeşinin daha kötü olmaması için gözyaşlarını içine attı.

 

Birkaç dakika daha orada öylece kaldılar ardından Hande karakolu arayıp durumu anlattı polisler iki cesedi alıp gitti. Ceylin Rex'i ciddi anlamda çok seviyordu. Kaybetmek onu çok üzmüş ve iyi gelmemişti.

 

Kararını vermişti Çeliği arayıp buluşmayı yarınlık iptal edecekti kardeşinin yanında olması gerekiyordu. Ceylin eve girince duş aldı duştan sonra kestirmek istediğini söyleyip odasına çekildi. Hande de hızlı bir duş alıp akşam yemeğini hazırlamaya başladı.

 

Yemek hazır olunca Ceylin'i çağırmaya gidecekken Ceylin kendisi geldi mutfağa. Hâlâ uyku mahmurluğu ve Rex'i kaybetmenin hüznü vardı üstünde ama biraz daha iyi görünüyordu.

 

Sessiz bir şekilde yemeğe oturup yemeye başladılar. Yemek huzursuz edici bir sessizlik ve sıkıcı bir hava içinde geçmişti. Yemeği birlikte topladılar Ceylin bulaşık makinesini doldururken Hande çay üstüne bıraktı.

 

Çay kaynarken iki kız kardeş karşılıklı oturdu. "Rex çok uslu bir köpekti abla hiç kimseye saldırmadı şu ana kadar." "Gerçekten çok usluydu çünkü onu sevgi ile büyüttük."

 

"O adamı vahşi yapan şey uyuşturucu değil değil mi ?" "Bence değil Ceylin ama ne olduğunu bilmiyorum araştırmaya çalışıyorum ama bir yere kadar. Karakol ve teşkilat işi kurcalayan memurları ortadan kaldırıyor."

 

"Bu olayı kurcalayan memurlardan biri asılsız şeyler iddia edip halkı korkutuğu ve akli dengesinin yerinde olmadığı iddiasıyla tımarhaneye kapatıldı ki o gördüğüm en zeki memurdu. Aklını kaybetmemişti sadece bu konuyu kurcalamış ve birşeyler bulmuş olmalıydı çünkü bu konuyu kurcalayan çok memur vardı. Birşey bulamadıkları için bir süre sonra vazgeçtiler kendiliğinden. Ama bu memuru iyi tanıyorum inatçıdır birşey buldu ufak veya büyük fark etmez bu yüzden de işinden olup oraya kapatıldı."

 

"Aynı şey sana olmayacak değil mi ?" "Olmaması için elimden geleni yapıyorum araştırma yapıyorum ama araştırmalarımın dikkat çekmemesi için çok yavaş ve dikkatli yapıyorum."

 

"Beni yalnız bırakma abla seni de kaybetmek istemiyorum." "Kardeşimi asla yalnız bırakmayacağım Ceylin hep birlikte olacağız." Kız kardeşine sıkı sıkı sarılıp çaydanlığı ve bardakları alıp masaya bıraktı.

 

"Yarın abla kız günü yapalım biraz kafa dağıtırız." "Olmaz Çekik ile buluşacaksın." "Ceylin kolay bir gün değildi." "Olabilir ama çocuk cesaret etmiş evet anlatsan seni anlar ama ben buluşmanızı istiyorum."

 

Hande biraz daha ısrar etti ama Ceylin kararlıydı ablasının gitmesini ve güzel vakit geçirmesini istiyordu. Sonunda ablasını yarın için izin alıp buluşma saatine kadar birlikte vakit geçireceklerini söyleyip ikna etti. Hatta Hande'nin elbisesini de birlikte almaya gitme kararı vermiştiler.

 

Birlikte oturup uzun uzun sohbet ettikten sonra uyumak için odalarına çekildiler yarın için her ikisi de işten izin almıştı. Abla kız vakit geçirecek sonra da Hande Çelik ile buluşacaktı.

 

Evet yeni bölüm ile karşınızdayım bölümün geneli hakkında ne düşünüyorsunuz ?

 

Ceylin karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz ?

 

Hande karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz ?

 

İnsanları vahşi bir hayvana çeviren şey gerçekten yeni bir uyuşturucu

olabilir mi ?

 

Jacob karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz ?

 

Yeni bölüm de görüşmek üzere...

 

 

 

Loading...
0%