Yeni Üyelik
12.
Bölüm

11. BÖLÜM: İNŞAAT:

@genc_bir_yazar

Çeliğin ağzından:

 

İki saatlik bir kestirmenin ardından uyandım. Kolumda ağrı hissettiğim için odadan çıkıp revire yöneldim. Devirden içeri girdiğim zaman Melodi'nin de revirde olduğunu gördüm.

 

"Merhaba kolay gelsin." Melodi beni duyunca arkasına dönüp gülümsedi. "Merhaba sağol ilaçların envanterini tutup düzenledim bolca ilacımız vardı ama karmaşık yerleştirilmişti bende düzenledim." "Eline sağlık sanırım bir doktorun yardımına ihtiyacım var."

 

"Tabii neyin var ?" Kazağı sıyırıp kolumun sargılı kısmını Melodi'ye gösterdim. Melodi sargıyı çözüp diş izleri ve yarayı görünce şok oldu. "Koluna ne oldu ?"

 

"Dün bir zombi ayı ısırdı ama merak etme Edward'ın notları arasında bulduğum bilgiler arasında zombi virüsü kapmış hayvanlardan virüsü kapmayacağımız yazıyordu yani zombi olmayacağım."

 

Melodi olumlu anlamda başını sallayıp dolaba yöneldi ve gereken şeyleri aldı. Bir iğne ile yanıma yaklaşınca sorgular şekilde ona baktım. "Zombi olmayabilirsin ama hayvan ısırığı kuduz riski var kuduz iğnesi yapacağım."

 

Kafamı salladım Melodi iğneyi koluma vurduktan sonra yarayla ilgilenip yarayı sardıktan sonra revirden çıktık. "Kızın nerede ?" "Derya garajda arabalara çocukluktan beri ilgisi var umarım bakmasının bir sakıncası yoktur." "Yok ya baksın ne olacak."

 

Melodi ile ana binaya döndüğümüzde telsizden gelen cızırtılar ile telsizin başına oturdum. "Alo evlat beni duyuyor musun ? İron Sam ben." Telsizi elime alıp konuşmak için boğazımı temizledim.

 

"Sesin net bir şekilde geliyor Sam seni dinliyorum." "Senin için bir işim var karşılığında ileride sana lazım olabilecek yedek motor parçaları vereceğim." "Tamam iş ne ?"

 

Sığınakta her türlü malzeme vardı buna motor parçaları yedek parçalar silah parçaları ve bakım malzemeleri de dahil ama ne kadar fazla olursa o kadar iyiydi. İron Sam'in işini bu yüzden kabul ediyordum.

 

"Kampa gelirsen daha rahat konuşabiliriz." "Tamam çok geçmeden orada olurum." Telsizi kapattıp Melodi'ye döndüm. "Sana bahsettiğim İron Sam isimli adam için bir iş yapıp döneceğim."

 

"Bende seninle gelebilirim." Melodi'nin şu an benimle gelmemesi daha iyi olurdu. Ne de olsa kızı hâlâ tam iyileşmemişti ve sığınağı başıboş bırakmak istemiyordum.

 

"Derya hâlâ hasta ve sığınağı başıboş bırakmak istemiyorum bu seferlik kalsan iyi olur." "Tamam sorun değil." Garaja girdim Derya garajda yoktu herhalde bir süre baktıktan sonra sıkılmıştı.

Araçlardan siyah bir pikabı silah olarakta av tüfeği Arbalet ve Alev Makinesi aldım. Ayıdan sonra dersimi almıştım yanımda ki silah ne kadar güçlü olursa o kadar iyiydi çünkü neyle karşılaşacağımı bilmiyordum.

 

Sessiz olmam gereken durumlarda Arbalet çok işime yarayacaktı. Arabayla birlikte İron Sam'in kampına varınca kapı açıldı. Neil denen salak işini yapacağına yine boş muhabbetler edip içiyordu.

 

Gelen pikaba şaşkınlık ile bakarken benim indiğimi görünce yüzünü buruşturdu. Arabadan bindiğim zaman Neil yanıma gelip onu takip etmemi söyledi.

 

Neil beni büyük bir binanın önüne kadar götürdü ve kapıyı çaldı. "Gel." İçeriden gelen İron Sam'in sesiyle Neil kapıyı açıp içeri girdi bende arkasından girdim.

 

İron Sam yanında bir adam ile masa başında oturmuş konuşuyordu. İçeri girince bakışları bize döndü ve selam verdi. Yanına yaklaştığımızda yanında ki adam binadan çıktı.

 

İçeride ben İron Sam ve Neil kaldık. Keşke İron Sam Neil'i de gönderseydi. "Evet İron Sam seni dinliyorum beni ne için çağırdın ?" "Kampı korumak için bazı şeylere ihtiyacım var ve bunların başında kaynak makinesi geliyor."

 

"Kaynak makinesi mi ?" "Evet. Kampın çevresine koruma ve duvarlar inşa edip güvenliği arttırmayı düşünüyoruz ama dediğim gibi kaynak makinesi ve inşaat malzemelerine ihtiyacım var."

 

"Tamam elimden geleni yaparım İron Sam ama bu bölgenin yabancısıyım bu şeyleri nerede bulabileceğimi biliyor musun ?" "Evet evlat biliyorum şehrin güneyinde bir inşaat alanı var gereken malzemeleri orada bulabilirsin."

 

"Sam iznin olursa Çelik ile gitmek istiyorum." İron Sam sesini çıkarmazken ben şaşırdım. "Neden ? Yanlış anlama bir sebebi mi var yardım etmek mi istiyorsun diye soruyorum."

 

Neil Sam'e ve bana bakıp konuşmaya başladı. "Dün güney tarafından bir grup geldi orada diğer bölgeler gibi çok aşırı sayıda zombi yok ama orada ki zombiler çok güçlü ve tehlikeli mutantlar olduğunu söyledi."

 

İron Sam Neil'i dinledikten sonra ikimize baktı. "Benim için sorun değil Neil Çelik gelmeni istiyorsa gidebilirsin." Neil bana bakınca başımı olumlu anlamda sallayıp onay verdim yardıma ihtiyacım olabilirdi.

 

"Tamam ben hemen hazırlanıp geliyorum çok bekletmeyeceğim seni." Neil çıkınca Sam bana haritada bahsettiği yeri gösterdi. Haritayı alıp binadan çıktım ve arabaya gittim.

 

Neil motoruna bineceği sırada ona durmasını söyledim. "Bak Neil motorla gelmesen daha iyi. İki araç hem daha fazla gürültü çıkarır hem de daha dikkat çeker." Sam bir motoruna baktı bir pikaba baktı ve ardından söylediğim şeyleri kafasında tartıp bana hak vererek yanıma geldi.

 

"Dediğin şeyi hiç düşünmemiştim iyi akıl ettin." Kafamı olumlu anlamda salladım ve arabaya bindim. Neil eşyalarını ve silahlarını benim gibi arka koltuğa bıraktıktan sonra yanıma oturdu. Aracı çalıştırıp Sam'in kampından uzaklaşmaya başladık.

 

Yarım saatlik yol boyunca Neil ile hiç konuşmadık. Açıkçası hiç konuşmamıştı ve bende onunla veya bir başkasıyla sohbet edecek havada hiç değildim.

 

İnşaat alanının önünde durduğumuz zaman arabayı dış tarafa park edip silah ve sırt çantaları ile içeri girip bir bariyerin arkasına geçip konuşmaya başladık.

 

"Büyük bir inşaat alanı gibi görünüyor." "Evet adamım gerçekten çok büyük ikiye ayrılmaya ne dersin ? Daha çabuk ve farklı noktalarda daha çok şey arama şansımız olur."

 

"Tamam Neil ben sağ tarafı alacağım sen de solu al." Neil beni başıyla onayladıktan sonra tabancasını eline alıp sol tatafta olan bitmemiş bina ve inşaat araçlarına doğru yürüdü.

 

Yanımda getirdiğim Dbs pompalı tüfeğini elime aldım. Dbs güçlü bir tüfekti ama uzak mesafeye uygun değildi ve pek isabetli atışlar yapmıyordu. O yüzden onu kullanırken en iyi seçenek yakın mesafe kullanımdı yakın düşmanlara ağır darbeler indirebiliyordu. Neil'in sola doğru yürüdüğünü görünce bende sağ tarafa doğru yürümeye başladım. Umarım çok fazla zombi veya sorun ile karşılaşmazdım.

 

Bu çevredeki zombilerin diğer bölgelere göre az ama daha tehlikeli olan mutantlar olduğu söylenmişti. Edward'ın notlarından her türü öğrenmiştim umarım çok büyük sorun çıkaracak türler bu bölgede değildir.

 

Karşımda olan ilk büyük inşaat halinde olan binadan içeri girdim. Bina sağlamdı yıkılacak gibi görünmüyordu ama inşaat yarım kaldığı için henüz bir ev olmamıştı.

 

İlk katın hepsini aradıktan sonra merdivene yöneldim burada ne zombi ne de İron Sam'in istediği inşaat malzemeleri veya başka birşey vardı. İkinci kata ulaştığım zaman duvarın arkasına geçmek zorunda kaldım.

 

Lanet olsun bu katta bir Yarık Derili vardı. Yarık Derililer tehlikeli mutantlardan biriydi. Derilerinin altında iskeletlerini kaplayan ikinci bir et derisi daha vardı ve bu deriyi ilk deriyi yararak ortaya çıkarıp orada olan dikenli sivri dokunaçlar ile saldırıyordular.

 

Ya da ağır yaralandığı ve ölüme yaklaştığı an dayanmak için ilk deriden kurtulmak adına ikinci iskeletli deriyi ortaya çıkarıp savaşıyordular. Zaten güçlü bir zombiydi bir de bu çift deri yüzünden çoğu zombiden iki kat dayanıklı bir türdü.

 

Edward'ın notlarında pek zeki olmadığı yazıyordu. Bir ses kaynağı fark edince onu bulduktan sonra etrafa bakmak yerine o sesin çevresinde öylece duruyordu. Ya da ölü bir zombi bulunca ya umursamıyor ya da zombiyi öldüren birşey olduğunu ve birşeylerin ters gittiğini anlamıyordu. Notlarda bu konuya açıklık getirilmemişti ama bu iki ihtimalden bahsediliyordu.

 

Yarık Derililere karşı en etkili şey Ateşli Silahlar'dı. Yanımda Alev Makinesi ve Molotof vardı ama bunlar ile saldırırsam Yarık Derili'nin çıkaracağı ses diğer iki katta zombi varsa onları bana çekebilirdi.

 

En iyisi yapabilirsem Yarık Derili beni fark etmeden bir üst katta ardından diğer katta çıkıp oralarda zombi varsa temizleyip olan malzemeleri alıp en son Yarık Derili ile savaşmaktı.

 

Yarık Derili bana arkası dönük duruyordu sessiz adımlar ile merdivenlerden bir üst katta çıkıp üçüncü katta ulaştım. Şükür ki bu katta tehlikeli olan mutantlar değil de sıradan zombiler vardı.

 

Topu topu üç zombiydi ve hepsi farklı noktalarda duruyordu. Tabii ilk önce en uzakta olan Çığırtkan'ı indirsem daha iyi olurdu. Tabancamı elime alıp susturucusunu taktım ve Çığırtkan'ın kafasına ateş ettim.

 

Çığırtkan iki zombinin tam önünde ölü yatarken zombiler bu durumu umursamıyordu. Bu katta ki iki tane zombinin algı ve zekâ seviyesinin düşük olması iyiydi.

 

Ayağımın yanında duran levyeyi alıp ilk kadın zombinin kafasına geçirdim. Kadın zombi ölürken erkek arkasına döndü. Levye kadın zombinin kafasında sıkıştığı için erkek zombiye tekme atarak onu yere yıktım. Ardından bıçağı kafasına saplayıp onu öldürdüm.

 

Bu kat tamamdı sıra diğer katta gelmişti. Son kat olan dördüncü kat tamamen boştu ama eh en azından burada işe yarar birşeyler bulmuştum ama kaynak makinesi yoktu.

 

Bulduğum şeyleri aldıktan sonra Yarık Derili'nin olduğu katta geldim. Onu öldürüp bu katta da bakmam lazımdı. Alev Makinesinin menzilini ayarlayarak uygun bir mesafeden Yarık Derili'ye nişan alıp tetiğe bastım.

 

Alev Makinesinin ateşi Yarık Derili'ye çarpar çarpmaz onu yakmaya başladı. Yarık Derili çığlık atarak üstüme gelmeye başladı. Bana saldıracağı sırada yan tarafa kaçıp ateş etmeye devam ettim.

 

Alev Makinesinin şarjörü bittiği an şarjör doldurmak ile uğraşmamak için Dbs pompalı tüfeğe geçtim. Onaltı kurşun sıktıktan sonra Yarık Derili yere yığıldı ama ölmedi.

 

İlk derisini yok ettiğim için ikinci derisine geçmeye başladı. İkinci deriye geçerken aniden cebimden çıkardığım el bombasının pimini çekip ağzından içeri soktum ve önümde olan masayı devirip arkasına geçtim.

 

Bomba patladıktan sonra masanın arkasından çıktım. Patlama sonucu Yarık Derili'nin vücudu ve derisi ortadan ikiye ayrılmış şekilde öylece duruyordu.

 

El bombasının zamanlamasını çok iyi ve attığım yeri çok iyi ayarlamıştım. Bomba ağzına tam da deriyi kapattığı an girdiği için Yarık Derili'nin içten hem organları hemde derisini patlattığı için kurtulma şansı olmamıştı.

 

Yarık Derili öldüğü için katı aramaya başladım ve kaynak makinesini buldum. Kaynak makinesi dışında malzeme bulamamıştım ama kaynak makinesini bulmakta iyi olmuştu. Benim tarafımda olan diğer iki binayı da uzun uzun arasam da oralardan birşey çıkmadı.

 

Kaynak makinesi ve diğer malzemeleri alıp aşağıya indim. Neil de arabaya doğru yaklaşıyordu o da baya bir malzeme bulmuş gibiydi. Ona sesleneneceğim esnada arkasında ki kulübeden bir grup zombi çıktığını gördüm.

 

"Neil malzemeleri bırak ve tüm gücün ile koş." Neil söylediğim ile arkasına bakıp zombileri görünce hemen malzemeleri bırakıp yanıma koştu.

 

Neil'in ateş etmesine gerek kalmadan zombilere doğru bir boru ve çivi bombası atarak onları öldürdükten sonra birlikte gidip malzemeleri aldık.

 

"Kıçımı kurtardığın için sağol adamım." "Ne demek hadi daha fazla zombi ortaya çıkmadan şu malzemeleri yükleyip gidelim buradan." Neil'in yere bıraktığı ve benim topladığım malzemeler ile kaynak makinesini pikaba yükleyip İron Sam'in kampına gittik.

 

Binaya doğru yürürken Neil konuşmaya başladı. "Bu pikap nereden çıktı ?" "Anlamadım." Neil verdiğim cevaba göz devirdi. "Motorun var geçen sefer çok sağlam değişik bir araçla gelmiştin şimdi ise pikap nereden buluyorsun bu araçları ?"

 

"Amcam emekli bir asker ve her türlü aracı satın alıp koleksiyon yapmayı seven bir adamdı bunlar ondan kaldı. Motor askeri araç özel araç her türlü araca sahip bir koleksiyonu vardı."

 

Neil'e güvenmiyordum ona sığınağı ve işin aslını anlatacak değildim. Neil anladım dedi emin olmamıştı ama konuyu uzatmadı. Malzemeler ile binadan içeri girdiğimiz zaman İron Sam malzemeleri inceleyip herşeyin tamam olduğundan emin olunca bize döndü.

 

"Bravo çocuklar herşey eksiksiz tam istediğim şeyleri getirmişsiniz. Çelik tamirhaneye git William sana söylediğim parçaları verecek." İron Sam'e selam verip binadan çıktım.

 

William'ın bana verdiği parçaları pikabın kasasına bırakıp sığınağa döndüm. Melodi dışarıda Derya ile oturmuş konuşuyordu. Melodi Derya 'ya sağlık ve ilk yardım ile ilgili şeyler öğretiyordu sanırım ona birşey olursa diye kızına bildiği herşeyi öğretmek istiyordu.

 

Onlara katılıp bende öğrettiği şeyleri öğrendim sağlık ve ilk yardım bilgisi bana da lazım olabilirdi ne olacağı belli olmazdı. Hava kararınca içeri girip uyuduk yarın yeni bir gün olacaktı.

 

Evet yeni bölüm ile karşınızdayım bölümün geneli hakkında ne düşünüyorsunuz ?

 

Çelik karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz ?

 

Melodi karakteri hakkı

nda ne düşünüyorsunuz ?

 

Yeni bölüm de görüşmek üzere...

 

 

Loading...
0%