Yeni Üyelik
8.
Bölüm

7. BÖLÜM: ÖLÜM:

@genc_bir_yazar

Çeliğin ağzından:

 

Edward ile marketin yanından uzaklaşıp bir yerde durmuş o haritaya bakarken bende motorların yanında bekliyordum. Bulduğumuz yavruyu Edward haritaya bakana kadar köpek yuvasından çıkarmıştım.

 

Yavru motorların etrafında ve çevremde dolaşıp uzaklaşmamaya çalışıyordu çünkü Fiona hâlâ onun varlığından hoşlanmıyor gibiydi. Fiona alışsa iyi olurdu çünkü bu yavruyu bırakmak gibi bir niyetim yoktu.

 

Edward haritaya bakarken cebimden Hande'nin iki fotoğrafını çıkardım. Bir fotoğrafta ikimiz kafede karşılıklı oturmuş sohbet ediyorduk bunu Ceylin çekmişti. Diğer fotoğrafta ise Hande samimi bir şekilde gülerek benim elimde olan kameraya bakıyordu.

 

İki fotoğrafı da Ceylin'in fotoğraf makinesiyle çekmiştik. Ceylin'in fotoğraf makinesi olması çok iyiydi çünkü o fotoğraf makinesi olmasa Hande'ye dair hiçbir şeyim olmayacaktı.

 

Telefonumda da bir iki fotoğrafı vardı ama telefonumu salgın başladığı gece kaybetmiştim hem bu dünyada artık telefonlar bir işe yaramazdı.

 

Edward harita ile işi bitmiş olmalı ki yanıma geldi. Fotoğraflara baktığımı görünce fotoğraflara bakmadı ama gülümsedi. "Tanıdığın biri miydi ?" "Edward'ın sorusuna olumlu anlamda kafamı salladım."

 

"Sevdiğim kızdı. Aslına bakarsan onu akşam yemeğine çıkarıp hislerimi de söyledim ama o akşam senin beni bulduğun akşama yani salgının başladığı akşama denk geldi. Ayrı düştük şu an nerede bilmiyorum."

 

"Dünya yok olmanın eşiğine geldi hayatta olmayabilir." "Başarılı bir polis memuruydu sağ kalması gerekmez mi ?" "Emin ol bunu bilemeyiz. Bu dünya öyle bir hal aldı ki en iyi askeri eğitime sahip sayısız kişi komutan bile çoktan ölmüş olabilirler."

 

Edward'a fotoğrafı uzattım belki görmüş olabilirdi. "Daha önce hiç görmedim dediğim gibi ne olduğunu bilemeyiz. Eğer akıllı davranıp iç güdüleri sağlamsa ve onlara güvenirse hayattadır ama. Başka biri var mıydı aile dost falan."

 

"Anne babamı hiç tanımadım iki yıldır bir kırtasiyede çalışıyordum oranın sahibi babam olmuştu bir de o vardı ondan başka kimsem yok." "Umarım ikisi de hayattadır ve onları buluruz." "Umarım."

 

"Yakınlarda büyük bir market var oraya gidip neler bulabiliriz bir bakalım." "Tamam." Yavruyu tekrar köpek yuvasına koyup motora atladım. Yolu Edward bildiği için o önden gidiyor bende hemen arkasından onu takip ediyordum.

 

On dakikalık yolculuğun ardından marketin önünde durduk. Yavruyu köpek yuvasının içinde bıraktım Fiona ise bizimle geliyordu. Av tüfeğini elimde sıkı sıkı tutmuş Edward'ın arkasında yürüyordum. Kapının önüne geldiğimiz an birkaç zombi üstümüze doğru koşmaya başladı. Edward ile zombileri indirirken lanet şeylerden biri benim motoruma dişlerini geçirip yakıt tankını delip olduğu yerden çekip çıkardı.

 

Zombiyi öldürdükten sonra Edward parçalanan yakıt tankına baktı. "Umarım marketin içinde tamir edebilecek şeyler buluruz hadi gel bakalım." "Umarım." Edward'a umarım dedikten sonra tekrar kapıya doğru yürüdük.

 

Edward kapının önünde bir süre durup içeriyi dinledikten sonra dikkatlice kapıyı açtı ve içeri girdi. Hemen ardından içeri girdim. Edward gördüğü birşey ile sessiz olmamı işaret edip beni durdurdu. Edward'ın baktığı yere bakınca bir zombi gördüm.

 

"Şimdi burada kal ve beni dikkatlice izle." Edward birkaç adım ötemizde duran bir zombiye sessiz adımlar ile yaklaşıp elinde olan bıçağı zombinin ayağına geçirdi zombi dizinin üzerine çökünce bıçağı kafasına saplayıp öldürdü.Edward ile yürürken reyonların birinin arka tarafında bir zombi gördük.

 

"Zombiler sesle uyarılır demiştim şimdi reyona doğru git ve reyonda olan birkaç şeye dokun ses çıkar. Ses zombinin dikkatini çekecektir zombi sesi duyup yaklaşmaya başlayınca reyonun arkasına geç geldiği an elinde olan baltayı kafasına geçirip onu öldür."

 

Edward'ı dinledikten sonra olumlu anlamda kafamı salladım. Reyonun önüne gidip elim ile cips paketlerinden birine dokunup sesler çıkardım.

 

Zombi sesleri duyunca önce bir an duraksadı ardından bu tarafa doğru yürümeye başladı. Zombi yaklaşırken bende reyonun arkasına geçtim.

 

Zombi reyonun önüne gelip ses çıkaran cips paketine boş boş bakıyordu. Reyonun arkasından dikkatli adımlar ile çıktım. Zombi arkasını dönemeden elimde olan el yapımı baltayı kafasına geçirmeye çalıştım.

 

Balta biraz ağır olduğu için kafası yerine sırtına denk gelmişti. Baltayı çıkarmak ile uğraşmak yerine yerde bulduğum cam parçasını kafasına sapladm.

 

Zombi öldüğü an Edward'ın yanına geri döndüm. "Gayet iyiydin ama daha dikkatli ol. Bir daha ki sefere ikinci şansın olmayabilir zamanla alışacaksın dert etme."

 

Edward'ın söylediklerine kafamı olumlu anlamda salladım yürümeye devam ettik. Yürürken zayıf bir zombi görünce Edward arkadan yaklaşıp bıçağını zombinin kafasına saplayıp öldürdü. Öğrenmem için zombileri o öldürüyordu. Başka bir zombiyi bu sefer ben indirdim yürürken Edward aniden beni durdurdu ve bir reyonun arkasına çekti.

 

Edward'ın baktığı şeyi görmek için kafamı reyonun yan tarafından çıkardım. Kadın bir zombi sessiz adımlar ile yürüyordu. Kadın zombinin üzerinde kirli yırtık pırtık bir elbise çıplak ayakları elinde sivri pençeler ve kirli saçları vardı.

 

"O gördüğün şey bir Çığırtkan. Çığırtkan tehlikeli bir zombi türü ama seni ilk gördüğü an sana saldırmayacaktır." Saldırmıyorsa nasıl tehlikeli olacağını soracakken Edward konuşmaya devam etti.

 

"Bir Çığırtkan seni gördüğü an ilk an saldırmak yerine tüm gücüyle tiz ve sağır edici çığlıklar atarak diğer zombileri başına toplayacak ve başını büyük derde sokacaktır. Bir Çığırtkan ile karşılaştığın an ya diğerleri fark etmeden veya o seni fark etmeden onu öldüreceksin ya da yanından uzaklaşacaksın. Bu Çığırtkan'ın hemen yanında iki zombi daha var öldürürsek kesin fark ediliriz gel başka bir tarafa bakalım."

 

Edward'ın peşinden temkinli ve sessiz adımlar ile yürürken Edward beni bir kez daha durdurdu ve reyonun arkasına çekti. Kafamı yan taraftan çıkarınca şişman yarı çıplak bir zombi ile karşılaştım. Zombinin beyaz ve kırmızı bir teni devasa kolları güçlü elleri kafasında birkaç tel saçı ve yanık izleriyle dolu bir vücudu vardı.

 

"O gördüğün koca çocuk bir Kokarca. Kokarcalar seni görürse yanına gelip patlarlar patlamanın sana fiziksel bir hasarı olmayacaktır ama üzerinde iğrenç bir koku bırakacaktır ve bu koku da zombilerin üstüne üşüşmesine sebep olacak yine."

 

"Aynı yerde bir Çığırtkan ve kokarca varken arama riskine giremeyiz. Fark edilirsek bu kadar kalabalık bir zombi grubundan sağ çıkmamız pek olası görünmüyor en iyisi geri dönmek."

 

Edward'ı onayladım ve birlikte çıkış kapısına doğru yürümeye başladık. Çıkış kapısına ulaşacağımız anda bir Çığırtkan bizi fark etti lanet olsun ikinci bir tane vardı.

 

Çığırtkan'ı görür görmez üstüne atlayıp elimde olan cam parçasını boğazına geçirdim ama ölmeden önce son bir çığlık attı ve aynı anda bize doğru gelen bir sürü adım sesi işittik.

 

Kapıyı açmak için uğraşmaya başladık ama sıkışmıştı kapı açılmazken adım seslerinin kaynağı olan zombiler başımıza toplandı. Yapacak birşey yoktu savaşmak zorundaydık.

 

Üstüme doğru gelen ilk zombinin diz kapağına Edward'ın bana attığı bıçağı sapladım zombi dizinin üzerine çökerken bıçağı daha sonra kafasına saplayıp onu öldürdüm.

 

Üzerime gelen diğer zombiye bir tekme attım ardından baltayı kafasına geçirdim. Baltayı çıkardığım an bir zombi üzerime atlayacakken Fiona zombinin üzerine atlayıp onu yere yıktı.

 

Edward iri bir zombi ile uğraşıyordu ve arkasından başka bir zombi ona yaklaşıyordu. Koşup zombi Edward'a ulaşmadan bıçak ile zombiyi öldürdüm.

 

Edward kendisini uğraştıran zombinin dizine tekme attı ardından elinde olan palayla zombinin kafasını kesip zombiden kurtuldu. "Git ve Fiona'ya yardım et." "Emin misin ?" "Başımın çaresine bakabilirim merak etme."

 

Edward inat ile gitmemi söyleyince Fiona'nın yanına gittim. Fiona bir zombiyi boğazlarken ona arkadan yaklaşan zombiyi bulduğum tırmığı zombinin karnına sokarak zombiyi öldürdüm.

 

Bahçe bölümünün girişte olması ve bu tırmığı bulmuş olmam iyiydi. Fiona üzerinde durduğu zombiyi öldürüp yanıma geldi Edward'ın yanına gidip onu da alıp bir an önce kapıyı açıp buradan gitmemiz lazımdı.

 

Edward'ın yanına varınca Edward yanında olan son zombiyi haletti yanımıza gelecekken bir zombi üstüne atladı. Yardıma koşacağım esnada birkaç zombi ben ve Fiona'nın önünü kesti.

 

Hepsi tam önümdeydi ve bıçak ve balta ile baş etmem çok zordu. Spas-12 Tüfeğimi elime aldım ve hepsini ateş ederek yere yıktım. Fiona da iki tanesinin boğazına dişlerini geçirerek onları öldürmüştü.

 

Zombileri öldürmüştük ama bize doğru gelen adım sesleri vardı. Bir an önce Edward'ı alıp buradan çıkmak zorundaydık. Edward'ın yanına varınca üstünde olan zombinin kafasına ateş edip Edward'ı zombiden kurtardım.

 

Edward'ı kurtardım ama korkunç manzara ile karşı karşıya kaldım. Lanet olası zombi ilk olarak Edward'ın ayaklarına saldırmıştı ve ayaklarının yarısını yemişti.

 

"Edward gel seni sırtıma alıp buradan çıkaracağım." "Hayır Çelik benim için kurtuluş yok buradan kurtarsan ne olacak ben çoktan virüsü kaptım. Git Fiona'yı al ve kaç ben size zaman kazandıracağım."

 

"Ama." "Aması maması yok Çelik gitmek zorundasın sen de hayatta kalacak ışık var sadece kendine güven ve iç güdülerine kulak ver lütfen git artık sizin de ölmenizi istemiyorum." Fiona Edward'ın yanına gidip sahibine son kez sarılıp yüzünü yaladı ve yanıma geri döndü.

 

"Çelik silahlarımı al ve git sığınakta her türlü bilgi olacak hayatta kalmana ve zombiler ile baş etmeni sağlayacak dikkat edin kendinize." Edward'a cevap vereceğim sırada yaklaşan zombi sesleriyle ters ters bize baktı.

 

"Defolup gidin artık sizi de kaybedemem." Edward'a asker selamı verdikten sonra Fiona ile kendimizi dışarı attık ve tek kişi olup yanımda Fiona ve yavru olduğu için Edward'ın motorunu aldım.

 

Silahları ve köpek yuvası ile birlikte yavruyu kasaya bırakıp motora bindim. Fiona da kasaya atlayınca motoru çalıştırdım uzaklaşırken Edward'ın acı dolu çığlıkları kulaklarımızı dolduruyordu.

 

Durmadan duraksamadan sığınağa gittim ve motoru park edip yavruyu köpek yuvasından çıkardıktan sonra odaya çekilip boş boş duvarı izlemeye başladım. Edward'ı kaybetmiştim ve ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.

 

Evet yeni bölüm ile karşınızdayım bölümün geneli hakkında ne düşünüyorsunuz ?

 

Edward karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz ?

 

Çelik karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz ?

 

Çelik yalnız başına kaldı bu dünya ile baş edebilecek mi ?

 

Sizce Çığırtkanlar mı daha teklikeli Kokarcalar mı ? İkisi de aynı mantığa sahip sonuçta zombileri sana çekmek.

 

Çelik kaçtı ama birşey unuttu ne olduğunu fark ettiniz mi ?

 

Yeni bölüm de görüşmek üzere...

 

Loading...
0%