Yeni Üyelik
11.
Bölüm

Geçmi̇ş (İhanet)

@gevezeyazar

İhanet, altı harften oluşan koca bir yara ve benim en büyük yaram. Çok sevmiştim, güvenmiştim zaten hep sevdiklerimiz gitmez mi? Gitmişti arkasına bile bakmadan bir hoşça kal demeden gitmişti. Önce kabullenemedim kavga etmiştik geçer dedim sakinleşince arar gelir yanıma bensiz yapamaz. Kendimi kandırmaktan başka bir şey değildi. Çünkü gidişinin ardından yedi yıl geçti, yılın kırk beşinci haftası aylardan Kasım günlerden Cuma saat akşam dokuz tarih 2017.

Düşünsenize bir sonbahar sabahı sevdiğiniz adamın mesajıyla uyanıyorsunuz “Günaydın Kelebeğim” heyecanlanıyorsunuz yıllardır aynı mesaj aynı heyecan. “Hazırlan kahvaltıya gidelim” sınav benim sınavım var bugün daha üniversite üçüncü sınıf öğrenciyim. Okul önemli ama sevdiğim adam daha önemli. Fırladım yataktan hazırlanmaya başladım önce kahvaltı yapar sonra okula giderdim.

Karşımda tüm heybetiyle ilk gün olduğu gibi yine kalbimin tam orta yerinden vuruyor bakışları. Bakmaya doyamadığım dokunmaya kıyamadığım ilk aşkım ilk sevdam. Mükemmel bir kahvaltı yaptık en sevdiğimiz yerde en güzel sohbetlerimizle.

Kim derdi ki böyle güzel sabahın akşamında yollarımız bir daha bize çıkmayacak. Anlatması zor geliyor ama yaşaması daha zordu evet kolay olmadı “Seni Seviyorum” diye uyandıran adamın sessizce gitmesi. Saçmalama dedim diye gitmez dimi?

“Gitti” ama bahanesiydi…

Gidişinin ardından üç ay geçmiş ara ara konuşmuştuk ama olmayan problemimizi çözememiştik. Ve sonra o kara günü yaşadık hayatında başkası varmış gördüm sevdiğim adamı sevdiği kadınla gördüm.

Kaldığı öğrenci evinin olduğu apartmana gittim üçüncü katta olduğunu biliyordum daha önce hiç gitmemiştim ama binayı biliyordum. Kata çıktığımda kapıda duran otuz yedi numara beyaz ayakkabılar gözüme çarptı. Bu kat değildir yanlış gelmişimdir diye kendimi avutup bir üst kata çıktım. Kapıyı çaldım uykusundan uyandırdığım bir adam açtı kapıyı ev arkadaşı olduğunu düşünsem de değildi onu tanıyordum. “Kusura bakmayın Uraz’a bakmıştım da ev mi acaba” mahcubiyetle sordum gözlerini açmakta zorlanıyordu. “Hayır alt katta oturuyor” kapıyı yüzüme kapattı. Haklıydı beni de biri uyandırsa bende aynısını yapabilirdim.

“Alt katta hangi alt katta iki alt kattır ya orda kız öğrenciler vardır. Hayır ya orası değildir yanlış apartmana mı geldim acaba en iyisi gitmek ya da arasam mı” kendi kendime konuşmaya ve cevap vermeye başlamıştım hayır deliriyordum bence.

Topladım tüm cesaretimi zile bastım birkaç basamak aşağıya indim görmesin kapıyı açsın diye birkaç dakika bekledim tekrar zile bastım ve kapı açıldı etrafa bakmaya başladı hızla içeriye girdim. Evet Uraz’ın eviydi karşımda duruyordu yeni uyanmıştı muhtemelen beni görmeyi beklemiyordu. “Sen neden geldin” bunu mu sorması gerekiyordu.

Hesap sormaya gelmiştim ama hesap bana kesildi. Karşısına geçtim konuşmaya başlayacağım sırada içeriden bir ses geldi. “Kim geldi aşkım”. Aşkım mı daha ayrıldığımızı kabullenemezken kimdi bu kız.

Karşımda duruyordu ikisi de garipti ama kim diye sormamıştı sahi biliyor muydu kim olduğumu. Hiçbir şey söylemeden çıktım o lanetli evden. Ve bir daha sokağından bile geçmedim.


Sonbahardayız ne bu soğuk ellerim, ayaklarım neden titriyor. Hava ne zaman karardı göremiyorum. Nereye gidiyorum neredeyim ben. Öldüm mü?

Evet o gün yaşarken öldüm ben sevdiğim adamın ihanetiyle o gün öldüm ben üzerime toprak atan olmadı ama.

Yedi yıllık ilişkimiz bitmişti artık emindim gidenler geri gelmez, gelseler de eskisi gibi olmaz. Yedi yıl geçti üzerinden ve ben yeniden yaşamaya başladım.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Anlattığım hikayem gerçektir. Yirmi iki yaşında ihanetle yüzleştim ve şimdi yirmi dokuz yaşında yeniden sevmeye başladım. Hak ediyor muyum?


Lütfen değerli yorumlarınızı esirgemeyin benim için önemli…


Aşk’la kalın…

Loading...
0%