@gevezeyazar
|
Yıllar sonra tahmin bile edemeyeceğim sebepten karşılaşacaktık belki de. Hatta belki değil kesin karşılaşacaktık. İkimizde o masum çocuklar değildik artık. Tam yedi yıl geçmişti ayrılığımızın üzerinden. Hiçbir zaman sormadım gerçekleri öğrenmek istemedim yüzleşemedim ihanetin sebepleriyle neden korktum bilmiyorum ama sormaya cesaret edemedim. Düşüncelerim arasında kaybolurken uykuya esir düşmüştüm yine. Telefonumun çalmasıyla sıçrayarak uyandım. "Efendim sultanım" Neredesin, ne zaman geliyorsun demesiyle hemen fırladım yataktan. Geliyorum dedim birazdan ordayım. Gitmek istiyordum yıllar önce yaptığım gibi yeniden kaçmak. Eve vardığımda tüm düşüncelerimden kurtulup yüzümde zorla da olsa oluşturduğum gülümsemeyle içeriye girdim. "Günaaaaydın" Masadaki herkes karşılık verirken babamın gözleri üzerimdeydi her zaman olduğu gibi yine fark etmişti gülümsememin altın da ki yıkılışı. Kahvaltından sonra sohbet eşliğinde çay keyfimizi yapıyorduk ama son zamanlar keyfim fazlasıyla kaçıyordu. Televizyondaki son dakika haberine gözüm takıldı. Hemen kumandayı alıp sesini açtım. Haber de ki adam soğukkanlılıkla "Yeniden Doğuş Oteli ortaklarından Devran Akabey'in Küçükçekmece'deki ofisine silahlı saldırı meydana geldiği ve alınan bilgiye göre yaralı olmadığı öğrenildi diyordu. Herhangi açıklama yapılmayan olayla ilgili soruşturma sürüyor". Korku ve panikle hemen telefonumu aldım Devran'ı aradım cevap vermemişti. Endişelerim artmaya başlamış kimseye ulaşamıyordum. Çok geçmeden aradığın da iyi olduğunu anladım. "İyi misin bir şeyin var mı neler oluyor" diye nefes almadan sıraladım. "Hayır iyiyim nedeni öğrenmeye çalışıyorum" demiş olsa tahmin ediyordu aslında bunu kimin yapabileceğini. Yarın orada olurum dedim kapattım. Yaşanmış olay kötü olsa da gitmem için fırsattı. Sorun olmadığı ama gitmem gerektiğini söylediğim de her zaman olduğu gibi gitmemi istemiyor olsalar da bir şey söyleyemediler. Topladım bütün dertlerimi düştüm yine yollara bana ait olmayan şehirde kendime yer bulmaya. Arkamda bıraktım yine sevdiklerimi. Geçerli bi sebebim olduğu için kolaylıkla biletimi alıp gelmiştim. Saat geç olduğu için sabah gidecektim Devran'ın yanına iyi olduğunu bildiğim için de eve geçtim direkt. Yıllardır yaptığım gibi yine içimdeki enkazın aksine güçlü duruş göstermek için hazırlandım. Devran ile küçük bir toplantı yapacak olayları değerlendirecektik. Otele vardığımda öncelikle bir kahve içip derin bi nefes aldıktan sonra toplantı odasına geçtim. Tıpkı benim gibi dışardan tek parça dursa da içerisi paramparçaydı. İyi misin neler oluyor dememle hiç uzatmadan net bir şekilde beni evlendirmek istiyorlar dedi. Evlendirmek için mekân baskını mı gerekiyor bu nasıl bir sebep. Şaşırmamam gerekiyor aslında ben de nasıl bir oyunun içinde olduğumu bilmiyordum. "Ne olacak şimdi sen evlenmezsin ki" "Mecburum başka çarem yok. Eğer evlenmezsem düşmanlık başlar iki ailenin de huzuru bozulur ve sonunda kan dökülür." Şaşkınlıkla dinlemeye devam ediyordum Devran'ı Karar verildi razı gelmek zorundayım. "Zorundayım mı biz ne zaman bize mecbur bırakılanları yapıyoruz Devran." "Bilmiyorsun dedi sen bizim adetleri o yüzden kolay geliyor sana. Hayır kolay gelmiyordu ama anlamsız geliyordu neden sevmediğimiz birisiyle evlenmek zorunda kalalım. Kendi kendime sayıklarken farkındaydım oysa bunun için nereli olduğunun kim olduğunun önemi yok. Onlarca kadın sevmediği adamların yanında ömrünü heba ediyordu ve tabi ki onlarca adamda dahildi buna. Hep kadınların penceresinden bakıyorum ben hayata hem kadınları haklı hem kadınlar haksız. Çünkü kendi ellerimizde cellatlarımızı büyütüyoruz. Ve yine kadın kadının en büyük düşmanı oluyor. Oysa kadın kadının sığındığı liman olmalı. Eee ne yapacaksın dedim neler olacak şimdi Kızın okulunun bitmesini bekleyeceğiz sonrasında nişan ve düğün İstemsizce alay eder gibi gülsem de sinirden olduğunu anlayacak kadar iyi tanıyordu beni Verilen karar karşısında bu kadar duyarlı olmaları gözlerimi yaşarttı doğrusu Sen bunları boş ver dedi benim altı yedi ayım var sen ne yaptın neler oluyor anlat demesiyle sanki duvara çarpmış gibi hissettim. Arsen bir kızla görüşüyor problem yaşamışlar ama çözüldü bir sorun yok dedim. Biri evleniyor diye üzgün biri evlenemiyor diye ne garip bi hayat. Neyse dedim ben biraz çalışayım görüşürüz diyerek çıktım yanından. Düşünmek için kendime zaman vermiyordum. Yapmam gereken işleri bazen de fazlasını yapıyordum. Bir hafta olmuştu geleli kendimle konuşmayı bırakmış cevapsız kalan sorularıma cevap aramaktan da vazgeçmiştim. Telefonumun çalmasından nefret ettiğim günlerdeydim sanki. Arsen aramıştı ama cevap vermeye cesaretim yoktu. Bir süre daha oyalandım olmayan işlerle kendimi meşgul ettim ama faydasızdı kaçmak. Tekrar aradı. "Efendim dedim düz bir sesle farkındaydı kırgınlığımın çünkü ben ona böyle cevap vermezdim ama benim kırgınlığım ona değil yaşanması gerekirken yaşayamadıklarımaydı. Hâl hatır sorması tamamen olaya giriş yapmak için zaman kazanmak içindi. Söyle hadi tutma içinde dediğim an sanki bunu bekliyormuş gibi heyecanla "Aileler arası tanışma ve sonrasında kız istemeye gideceğiz geleceksin dimi abla lütfen" nasıl hayır diyebilirdim. Her heyecanına tanık olduğum kardeşim bildiğim canımdan can olanın en mutlu gününe nasıl gitmezdim. Gidecektim gitmem gerekiyordu kalbim buna dayanabilirse tabii. Hafta sonu için planlar yapılmış aileler tanışmış isteme aşamasına geçilmişti. Birkaç güne gitmem gerekiyordu bunun için işlerimi toparladım hazırlıklarımı yaptım ve artık gitme zamanı. |
0% |