Yeni Üyelik
12.
Bölüm

Bölüm 12

@gezegeninenguzelye

 

Ada, Ezgi’yi uğurlarken içini hafif bir hüzün kapladı. Bir hafta boyunca beraber vakit geçirmişler, özlemlerini gidermişlerdi. Ancak Ezgi’nin işine dönme vakti gelmişti ve onu yolcu etmek Ada için zordu.

 

“Hadi ama, böyle somurtma,” dedi Ezgi Ada'ya kocaman sarılarak. “Hem ilk fırsatta yine kapındayım kızım.”dedi gülerek.

 

Ada hafif bir gülümsemeyle başını salladı. “Biliyorum, ama seni yine de özleyeceğim.”

 

Ezgi bir kahkaha attı. “Ben de seni özleyeceğim! Hadi, görüşürüz.” Arabasına binerken son bir el salladı, Ada da içtenlikle karşılık verdi. Ezgi uzaklaşırken derin bir nefes aldı. Tam eve dönecekti ki Mert’in arabasının sokağın köşesinden göründüğünü fark etti.

 

Mert, arabadan inip Ada’ya doğru yürürken elinde bir buket çiçek vardı. Gözlerinde sıcak bir gülümsemeyle yaklaştı. “Merhaba güzelim,” dedi ve ona çiçekleri uzattı. “Bunlar senin o güzel gülümsemeni görebilmek için.”

 

Ada derinden bir gülümseme yerleştirdi suratına. “Yaa Mert! Bu çok güzel.” Çiçekleri koklayarak ona sarıldı.

 

Mert, Ada’yı şefkatle öptü. “Daha bitmedi,” dedi göz kırparak. “Bir sürprizim daha var.”

 

Ada merakla baktı. “Ne sürprizi?”

 

Mert, cebinden bir zarf çıkardı ve Ada’ya uzattı. Ada heyecanla zarfı açtı; bir otelin çok güzel resimleri vardı. Gözlerine inanamadı. “Mert! Bu gerçek mi? Tatile mi gidiyoruz?”

 

Mert gülerek başını salladı. “Evet! Dizim sezon finali verdi, biraz dinlenmeye ihtiyacımız var diye düşündüm. Birkaç gün kafa dinleyelim dedim.”

 

Ada sevinçten havalara uçtu. “Bu harika bir fikir! Ne zaman gidiyoruz?”

 

“Yarın sabah yola çıkıyoruz,” dedi Mert. “Arabayla gideceğiz, o yüzden çok hızlı hazırlanmamız lazım.”

 

Ada heyecanla etrafta dönüp durdu. “Tamam! Hemen valizimi hazırlamam lazım. Mert nasıl yetişecek!” dedi tedirgin bir yüz ifadesiyle.

 

"Ben bunun için burdayım güzelim. Emrinize amadeyim. Hadi bir an önce hazırlayalım."

 

Ada, Mert’in ona hazırladığı sürpriz tatilin heyecanıyla yatak odasına koştu. “Hemen valizimi hazırlamalıyım, ama hangi kıyafetleri götüreceğim hiç bilmiyorum!” dedi, dolabının kapağını açarken.

 

Mert, kapı eşiğinden onu izliyordu. Kollarını göğsünde kavuşturup gülerek, “Bu kadar heyecanlanacağını bilseydim, valiz hazırlamanı izlemek için önceden kamera kurardım.”

 

Ada ona döndü, gözlerini devirdi. “Cidden mi Mert? Hani emrime amadeydiniz beyefendi. Kollarınız çalışsın. Hem kameraya gerek yok, bu tam bir kaos olacak zaten!”

 

Mert gülerek içeriye adım attı. “Tamam, tamam! Yardım edeceğim. Ama önce, bu kolların çalışması için ufak bir öpücük gerekebilir.” Ada Mert'e doğru yaklaştı ve tam Mert gözlerini kapatmışken Ada geri çekildi. "Önce valizi hazırlayalım sonra öpücüğe bakarız beyefendi."dedi gülerek. Mert uzunca bir iç çekişten sonra Ada'ya yardım etmeye başladı. Ada adeta ne bulursa bunu da giyerim diye valize yerleştiriyordu. Mert onun bu haline kahkaha atıyordu.

 

Ada, valizini kapatmaya çalışırken, Mert onun zorluk çekmesini izledi. “Sanırım biraz fazla eşya aldın, ha?”

 

Ada valizi kapatmaya çalışırken sıçrayarak üzerine oturdu. “Pek de fazla değil. Sadece biraz sıkıştı.” Valizin fermuarı kapanmamaya direnirken, Ada’nın dengesini kaybedip geriye düşmesiyle ikisi de gülme krizine girdi.

 

Mert, ona elini uzatıp ayağa kalkmasına yardım ederken, “Tamam, bu tatilin en eğlenceli kısmı senin valiz hazırlaman olabilir.” dedi, hala gülümseyerek.

 

Ada, valizi zorlukla kapatıp Mert’e baktı. “Bitti bile abartma. Şimdi senin sıran. Gidip valizini hazırlayalım hadi!”

 

Mert omuz silkti. “Benim valizim zaten hazır. Sadece birkaç kıyafet alacağım, hepsi bu. Hem erkeklerin valiz hazırlaması sadece beş dakika sürer, unutma.”

 

Ada kaşlarını çattı. “Tabii ya, siz erkekler basitsiniz unutmuşum.”

 

Mert ona gülümseyerek yaklaştı. “Laf sokmasan olmazdı dimi”dedi gülerek.

 

Ada gözlerini devirdi. “Napayım tabiatım böyle”dedi göz kırparak.

 

Ertesi sabah arabayla yola çıktılar. Yolculuk boyunca Mert ve Ada sohbet edip güldüler. Ada’nın radyodaki şarkılara yüksek sesle eşlik etmesi Mert’i kahkahalara boğdu.

 

“Ciddi misin? Bu şarkıyı hala biliyor musun?” dedi Mert, Ada’nın çocukluk şarkılarından birine eşlik etmesini izlerken.

 

Ada omuz silkti. “Tabii ki biliyorum! Beni hafife alma!”

 

Yolculuk boyunca sürekli şakalaşıp durdular. Bir ara Mert direksiyonu bırakıp Ada’yı yanağından öptü. “Bu tatil tam ihtiyacımız olan şey.”

 

Ada da ona içtenlikle baktı. “Evet, gerçekten. İkimiz için mükemmel bir mola.”

 

Otele vardıklarında, ikisi de manzaraya hayran kaldı. Deniz manzaralı büyük, şık bir oteldi. Odaya girdiklerinde Mert, Ada’ya dönüp, “Sana iyi bir yer bulacağımı söylemiştim,” dedi gururla.

 

Ada, gözlerini büyük yatak odasına ve balkondan görünen manzaraya dikerek, “Burası inanılmaz!” dedi. “Sen harikasın, Mert.”

 

Valizleri odaya bırakıp balkonun önünde durdular. Mert, Ada’ya sarıldı ve kulağına fısıldadı, “Bu tatil sadece bizim için, sadece senin için. Yanımda olduğun her an bana tatil gibi.”

Ada başını onun göğsüne yasladı ve gülümseyerek, “Benim için de öyle.Bu manzara, bu hava, sen... Her şey mükemmel.”dedi.

Mert, onu kendine doğru çekip fısıldadı. “Seninle olmak daha da mükemmel.”

Ada ona dönüp gülümsedi. “Sadece birkaç gün burada olmak yetmez. Keşke hep böyle kalsak.”

Mert, Ada’nın yanağına hafif bir öpücük kondurdu. “Bu sadece başlangıç. Daha yapacak çok şey var. Hem bu tatil sadece rahatlamak için değil, birlikte unutulmaz anılar biriktirmek için.”

Ada kıkırdayarak, “Unutulmaz anılara valizimi zorla kapatmaya çalışırken başladık zaten.” dedi.

Loading...
0%