@girayinafyonsurubu
|
2 Ay sonra... Bu geçen iki ayda hayatımda hiç bir değişiklik olmamıştı. Tek yaptığım okula gidip gelmek ve ders çalışmaktı. Arkadaş çevrem biraz değişmişti. Tamam biraz değil baya değişmişti. Hala aynı olarak kalan tek kişi Elaydı. Şu sıralar samimi olduğum kişilerin başında Ela daha sonra Efe, Ege ve Selim geliyordu. Emre'yi ise bu 2 ayda sadece 4 kere görmüştüm. 8 teneffüsün 5 ini Efelerle geçirmeme rağmen sadece 4 kere falan görmüştüm. Bana çok güzelsin demişti ve öncesinde şaka yaptım gibi bişey söylemişti. Bu bipolarlık değil de neydi? Düşüncelerimle boğuşurken sınıfıma nihayet gelmiştim. İçeriye girdiğim anda herkes bana dönmüştü. Neden bana bakıyorlardı. Eğer moraran göz altlarıma bakıyorlarsa hepsini yolardım. "Ne bakıyonuz?" dedim. Bunu dememle herkes geri önüne döndü. Sırama ilerlediğimde neden herkesin dönüp bana baktığını anladım. Emre zorbası benim sıramda oturuyordu. Ne bu kamera şakası falan mı? "Oo deniz kızı naber görüşmeyeli?" dedi alayla daha sonra saniyesinde eski haline döndü. "Konuşmamız lazım" dedi soğuk sesiyle. Ben boşuna demiyordum buna bipolar zorba diye. ... Öğle arası Elayla birlikte yemekhaneye çıkmıştık. Ama 3 kat çıkıcaz diye de canımız çıkmıştı. Yemeğimizi aldıktan sonra gidip bi masaya oturduk. Biz sohbet ederken Efegil geldi. Efe gelip yanıma kuruldu. "Naber kız?" dedi neşeli sesiyle. "İyidir Efoş sen nasılsın?" diye sordum. "Kızım kaçtır sana bana 'Efoş' deme diyorum. Niye hala diyorsun" diyip dudak büzdü. Erkek kardeşim gibiydi bu çocuk. Sırtını sıvazladım. "Tamam demem bi daha. Zırlama hemen." dedim. Dakikasında geri gülücükler saçmaya başladı. Hep birlikte sohbet edip yemeklerimizi yemeğe başladık. 10 dakika sonra bi el omzuma dokundu. Arkamı döndüğümde Emre'yi gördüm. "Hadi kalk gidiyoruz" dedi. Yediğim yemek boğazım da kaldı. "Ne-Neden" derken öksürmeye başladım. Arkamdan Efe var gücüyle sırtıma vurdu. Ağzımdan ufak bi inleme kaçtı. Emre, Efenin bileğini tuttu. "Yavaş kardeşim, yavaş." dedi. Efe gülerek kafa salladı ve yemeğine geri döndü. Ben öylece bakıyordum. Emre beni bu daha dürttü. "Derin hadi kalk" dedi. "Gelmiyorum Emre. 2 ay önce benimle olan işinin bittiğini söyleyen sendin." dedim. "Derin önemli diyorum. Benimle gelmelisin diyorum." dedi. Omuz silktim ve yemeğime dönüm. Yemeğime devam edecekken sandalyem geriye çekildi. Emre omuzlarından tutup beni ayağa kaldırdı ve beni kaldırıp omzuna attı. Çuval mıyım lan ben? "Geliyosun dediysem geliyosun" dedi. "Napıyosun pis zorba. Sana gelmicem demedim mi ben?" dedim. "Hem ben çuval mıyım? Sana beni omzuna atma hakkını kim veriyor?" dedim ve sırtına vurdum hödüğün. "Rahat dur deniz kızı. Bu kez daha uyarmicam." dedi. Ben ağzımın içinde homurdanmaya devam ederken merdivenlerden iniyorduk ve ben artık kusma dercesine gelmiştim. -1e indiğimizi anladığımda spor salonuna girdik. Beni aniden yere bıraktı. Ani bırakmasıyla dengemi sağlayamadım ve totomun üstüne düştüm. Sadece "İyi misin?" diye soran Emre'ye cevap vermeye gerek duymadım. Ayağa kalkmak yerine yere yattım ve spor salonunun tavanını izledim. Vizyona bak. İnsanlar yıldızları izler. Biz tavanı izliyoz. Nemden oluşan lekeler burdan bile görünüyordu. "Ne konuşacaksın benimle?" diye sordum. "Eren, Çağan ve Ozan seni ilk kim altına alır diye bi iddiaya girmişler." dedi. Yerimde şaşkınlıkla doğruldum. "Ne?" dedim. Kafa salladı. "Eren seninle geçen bişey konuşacaktı hatırladın mı?" diye sordu. Bende ona kafa salladım. Aramızda bi sessizlik oldu. "Sen nerden biliyorsun bunu?" diye sordum. "Konuşurlarken duydum. Erkekler tuvaletinde herşey ortaya çıkar deniz kızı." dedi. Bana yalan söylediğini düşünmüyordum. "Ee çözümün ne?" diye sordum. Biraz düşündü. Söylemekte kararsız gibi görünüyordu. "Sahte sevgilim olabilirsin. 2-3 aylık bişey olur. Benim çıktığım kişilere bulaşmaya cesarat edemezler." dedi. Tek kaşımı kaldırdım. "Kendimi koruyabilirim bence" dedim. Kısa ve öz bi şekilde. "Bi kafanın güzel olmasına bakar." dedi. Ona doğru döndüm. "Ne? Geçen sene yılbaşında gördük. Okulda parti verdik. Tek kadehte senin kafa gitti" dedi. Haklıydı. Çok çabuk kafayı buluyordum. Doğruydu ama o, bunu nerden biliyordu? Ben bela mıknatısı mıydım? Niye hep böyle şeyler başıma geliyordu? 2 aylık bi oyundan zarar gelmezdi bence. Hem gerçek bile olmayacaktı. "İyice düşün deniz kızı. Doğru karar ver." dedi. "Sonra gene konuşuruz" dedi ve gitti. ... Bütün gün bunu düşünmüştüm. Elaya anlattığımda beni tam gaz desteklemiş, kesinlikle bu teklifi kabul etmem gerektiğini söylemişti. Nedenini sorduğumda "Emre ve seni çok yakıştırıyorum ve kendini böyle şeylerden bi şekilde koruman lazım." cevabını vermişti. Bence ufak bi oyundan zarar gelmezdi. Ve zaten ben bunu kendimi korumak için yapıyordum. Telefonumu alıp Emre ile olan mesaj sayfasına girdim. Siz: Teklifin hala geçerli mi? (21.06) Derin çevrimdışı.(21.10) Zorbacık çevrimiçi.(23.42) Zorbacık: Kusura bakma görmemişim (23.42) Zorbacık: Ve evet teklifim hala geçerli. Zorbacık: Kararını verdin mi? Siz: Evet verdim. Siz: Ufak bi oyundan zarar gelmez. Siz: Tek kural var. Siz: Yakınlaşma ve karşı tarafa aşık olmak yok. Zorbacıj: Zaten. Zorbacık: Oyun başlasın o zaman deniz kızı. Görüldü. Derin çevrimdışı. Zorbacık çevrimdışı. ... Sabah kalktığımda hemen işlerimi halledip üstümü giyindim. Hafif bi makyaj yaparken telefonumun bildirim sesi doldurdu odayı. Zorbacık: Okula kendin gelme. Ben seni alıcam. Görüldü. Hödük Emre, bı günaydın bile demeden "ikili kindin gilmi. Bin sini alirim." Diye mesaj atmıştı bana. Acaba yanlış bi karar mı vermiştim? Aşağıya inme kararı aldım. Çantamı alıp merivenlerden indim ve annemi, babamı ve kan bağımım olup ruhsal bağımın olmadığı abi dediğim insan yavrularını gördüm.(Ciddiye almayın, tamamen ironi) Geçip koltuğa oturdum. Annem merakla bana bakıyordu. "Kızçem sen niye gitmiyosun okuluna?" diye sordu yumuşak ses tonuyla. "Arkadaşımı bekliyorum annem. O alıcak bugün beni" dedim. Gülerek kafa salladı. "Tamam canımın içi" dedi. Kaya abim ve Demir abim ters ters bakmaya başladı bu sefer. "Nasıl bi arkadaş bu?" diye sordu Kaya abim. "Arkadaş işte abi. Baya bildiğimiz bizim gibi insan yavrusu, nefes alan, haraket eden, ne bilim işte okula gidip gelen bi birey yani" dedim. Kaya abim "Sen benim neyi kast ettiğimi biliyosun Derin." dedi. Tam ağzımı açmışken kahramın olan babam "Karışmayın kızıma, o nasıl mutlu ve güvende olacaksa öyle olsun. Siz bu işe karışamazsınız. Sadece anneniz ve ben karışabilirim o da gerektiğinde." dedi. Gidip annemin ve babamın yanağına kocaman öpücükler kondurdum. Telefonum titreyince bildirim çubuğuna baktım. Emre yazmıştı. Mesajını açmadan bizimilerle vedalaşıp evden çıktım. ... Emre'nin arabasına bindiğimde tok bi sesle "Günaydın" demişti. Benimde ağzımdan yanlışlıkla "İyi bari bunu dedin hödük" cümlesi dökülmüştü. Ama hiç pişman değildim. Bu dediğime alayla güldü. Kısa bi sessizlik olduktan sonra "Biz şimdi ne yapacağız?" diye sordum. "Ya işte el ele tutuşucaz. Birlikte dolaşıcaz. Sen beni öpeceksin, ben seni öpeceğim falan. Sevgili gibi davranıcaz. Sanki daha önce hiç sevgilin olmadı." dedi bilmiş bilmiş. "Sahte sevgilim hiç olmamıştı. Ama görüyorum ki sen deneyimlisin" dedim. "Ben her konuda iyiyim" diye cevap verdi. Daha sonrasında ikimizde konuşmadık. ... Emre arabayı park ettiğinde arbadan indim. Okulun önünde dururken Emre gelip elimi tuttu. Parmaklarımızı birbine kenetleyip birbirimize baktık. Sakın adımlarla okula doğru yürümeye başladık.Gelen geçen bize bakıyordu. Bizim sınıfın katına çıktığımızda koridorda arkadaşlarıyla konuşan Gizemi gördüm. Aynı anda gözlerimiz kesişti ama onunkiler bı süre sonra aşağıya doğru indi elindeki kahvesi ise yeri boyladı. "E-emre nasıl yani siz sevgili misiniz?" diye sordu Gizem. "Evet" dedi Emre tereddüt bile etmeden. "Sevgiliyiz, hadi gidelim buradan sevgilim" dedi ve bana da ona memnunmuşum gibi gülümseyerek kafa sallamak düştü. Umarım bu oyun bir an önce biterdi. ___________ Kestikk Çok içime sinmedi ama atıyorum. Umarım beğenirsiniz. Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın. Sizi seviyorum. Bayy. |
0% |