@girayinafyonsurubu
|
Murat hocanın gelmesiyle ayağa kalkmaya çalıştım. Başım hala çok ağrıyordu. Ayağa kalktığımda elimi kafamın arkasına götürdüm. Hissettiğim sıcaklık başımın neden bu kadar çok zonkladığını açıklıyordu. Bi kez daha dokunduğumda hissettiğim acıyla yüzümü buruşturdum. Mustafa hoca ise bağırmaya başladı. "Ya oğlum niye sorun çıkarıyorsunuz." dedi. "Bi kere de doğru düzgün gidip gelin şu okula. Hele sen Emre. Bi kez de vukat işleme ve oğlum" diye devam etti. "Hepiniz odama" dedi. Bana döndü "Sende dahil kızım." dedi. Ofladım. Murat hoca önde biz arkasında yürümeye başladık. Odaya girdiğimizde Murat hoca koltuğuna oturdu. "Ne yapıyosunuz siz ya! Neden böylesiniz. Dingonun ahırı mı burası? Kavga etmeye mi geliyorsunuz buraya?" dedi Murat hoca. Emre'ye baktım. Artık alışmış olmalı ki yüzünde bi ifade yoktu. Boş boş Murat hocaya bakıyordu. "Anlatın gene ne için kavga ettiniz." dedi Murat hoca. Ben hiç karışmadım. Emre güzelce olanları anlattı. Ancak anlatırken bile yüzünde mimik oynamamıştı. Eren, Çağan ve Ozan da doğruları bildikleri için ses etmemişlerdi. "Gelelim cezanıza" dedi Murat hoca. Emre hemen söze atladı. "Hocam Derinin bi suçu yok. O bişey yapmadı. Aksine ona" Yutkundu. "Bişey yapmaya çalıştılar." dedi. Murat hoca kafa salladı. "Tamam ona ceza vermeyeceğim. Sanada bi ceza vermeyi düşünmüyorum. İlk defa güzel bişey yapıp arkadaşını korumuşsun. Ama şiddet bi çözüm yolu değil. Seni sadece bunun için uyarıcam. Siz çıkabilirsiniz" dedi Emre ve bana. İkimizde çıktık. Emre kapıyı geri kapattı. Elimden tutup beni lobiden koridora çekti. Bir eliyle çenemden tutup kafamı kaldırdı. Diğer eliyle ise kafamın arkasına dokunudu. Acıyla ağzımdan ufak bi inilti döküldü. "Ah be kızım. Ne diye arkamda bekliyorsun ki?" dedi. Sesi uzun zaman sonra ilk defa endişeliydi. Bişey demedim. Beni belimden ve bacaklarımdan tutup kucağına aldı. "Emre dur! Tamam abartma kendim gidebilirim. Küçük bi sıyrık." dedim. "Aynen aynen küçük bi sıyrık. O yüzden bütün saçın kan olmuş." dedi. Abartıyordu. -1 e inip spor salonunun yanındaki revire gittik. Emre beni yavaşça yere indirdi. Kapıyı çaldı. Ses gelmeyince açtı kapıyı. İçeride kimse yoktu. Emre'nin koluna dokundum. "Bak kimse yok. Hadi gidelim ben evde kendim hallederim." dedim. Direk "Olmaz." dedi. "Geç otur ben yaparım." dedi. Hiç itiraz etmedim çünkü itiraz edecek bi durumda değildim. Geçip beyaz sedye gibi olan yere oturdum. Yan dönüm. Emre bi kaç malzeme alıp arkama geçti. Birşeyler yaptı. Ne yaptığını bende bilmiyordum. Çünkü göremiyordum. Kafama bişey sürdüğünde yaralı olan yer yandı. Acıyla ağzımdan bi inilti daha döküldü. "Özür dilerim. Özür dilerim. Çok acıdı mı canın?" diye sordu. Uzun zaman sonra bu Emre'yi görmek iyi gelmişti. Ağzımdan bu kıkırdama döküldü. "İyiyim. İyiyim. Sorun yok" dedim. "Bi daha seni kavga da falan etrafımda görmek istemiyorum." dedi. "Şu kafanın haline bak. Bi de hocaya da söylemedin. Biraz daha Murat hocanın odasında bekleseydik kan kaybından ölecekmişsin." dedi. "Abartma Emre. Sıyrık işte. Ne olacak? Temizlenir geçer." dedim. "Sıyrıkmış. Böyle sıyrık mı olur Derin? Kafanın arkasını görsen sende sıyrık demezsin buna." dedi. Ses etmedim. Biraz daha uğraştı. Sonunda "Bitti." dedi. "Hadi kalk. Eve bırakayım seni." dedi. "Olmaz. Annemgil beni böyle görürse meraklanır okula gelirler. Gitmem eve" dedim. "Akşam gitmeyecek misin zaten?" dedi. "Ben eve geldiğimde annemgil misafirlikte olacaklar. Onlar görmeden hallederim akşam." dedim. Biraz düşündü. Daha sonra "Benim evime gidelim. Duş alırsın. Hem annemle babam da evde yok. Rahat rahat halledersin işlerini. Akşam da seni evine bırakırım." dedi. Söylerken biraz çekinmiş miydi bu? Biraz düşündüm. Ben küçük bi sıyrık diye geçiştirsem de basım çok ağrıyordu. Duş alsam fena olmazdı. "Tamam" dedim. "Olur. Teşekkür ederim" diye de ekledim. "Benim yüzümden oldu Deniz kızı. Yapmam gerekiyordu. Teşekkür etme" dedi. Sesi gene soğuk çıktı. Tekrar hoşgeldin eski Emre. "Sen kapıya çık. Ben çantaları alıp gelirim." dedi. Kafa salladım ve bahçeye çıkıp demir kapıya yöneldim. Şansımıza güvenlik yoktu. Umarım Emre gelene kadar gelmezdi. 5 dakika sonra Emre geldiğinde güvenlik hala yoktu hemen okuldan çıktık. Emre'nin arabasına binip yola çıktık. Biraz sessiz kaldıktan sonra Emre konuştu. "Evde kardeşimde var. Bizden bi yaş küçük. Onunla da tanışmış olursun" dedi. Bunu söylerken yüzünde bu tebessüm vardı. Kardeşini çok seviyordu. Bunu duyduğumda heyecanlandım. "Tabiki" dedim hemen. "Çok isterim kardeşinle tanışmayı." ... Evin önünde durduğumuzda arabadan indik. Evin zilini çaldı Emre. Kapı biraz sonra açıldı. Simsiyah saçlı. Yeşil gözlü bi kız çıktı. Bana benziyordu. Benim gibi saçları benim gibi gözleri vardı. "Kız, Miray ben demiyor muyum sana "kim o?" demeden kapıyı açma diye" dedi Emre ve kardeşini gıdıklamaya başladı. Bizim yanımızda beton gib olan Emre, kardeşinin yanında anne gibi oluyordu. Adının Miray olduğunu öğrendiğim kız kardeşi ise gülerken kaçtı abisinden. "Ya abi dur." dedi nefes nefese. "Kapı deliğinden baktım." Emre kardeşinin üzerinden çekildi. Miray yüzünde kalan tebessümle bana döndü. "Bu kim abi?" dedi çekinerek. Bana döndüğünde yüzündeki tebessüm sönmüştü. İçimde birşeyler koptuğunu hissettim. Emre ilk önce bişey demedi onun yerine ben konuştum. "Emre'nin kız arkadaşıyım ben" dedim. Kızın kaşları havalandı. "Hmm. Derin olmalısın sen. Abim bahsetmişti senden." dedi. Kafa salladım. Mirayin yüzünde gene bu tabessüm oldu. "Gel hadi içeriye" dedi. 16 yaşındaki bi kız çocuğuna göre sesi çok olgun çıkıyordu. Ayakkabılarımı çıkarıp içeriye girdim. Amerikan mutfaktaki ada tezgâha yaslanmış olan Emre elma yiyordu. Miray da abisinin yanına gitti ve oda bi elma alıp yemeye başladı.Yanlarına gittim. Emre'nin yüzüne baktım. Kaşı dışında bi yerinde birşeyi yoktu. Ama kaşı kötü durumdaydı. "Emre şu kaşının haline bak" dedim. Miray hemen yanıma dikildi. "Hii. Abi ne oldu gene" diye sordu. "Abartmayın. Ayrıca sen ilk önce bi kafanın arkasına bak Derin." dedi. Bu sefer Miray hemen arkama geçti. "Oha Derin. Ne yaptın kafanın arkasına?" sesinden telaş akıyordu. Yerdim ben bu kızı. "Derin abla" diye uyardı Emre. Ben hemen söze girdim. "Sanane ve Emre. İstediğini der kız." diye hiddetlendim. Sonra Miraya dönüm. "İstediğini de tatlım." Bana gülümsedi. "Teşekkür ederim Derin" dedi. Derin kelimesini bastırarak söylemişti. Bende ona gülümsedim. Emre bana döndü. "Hadi Derin duş al." dedi bana. "İlk önce senin kaşına pansuman yapalım. Sonra ben duş alırım" dedim. "Kaşıma yapılacak bişey yok. Hadi sen gidip duş al" dedi kararlı sesiyle. Omuz silktim "Hayır. Senin kaşına pansuman yapmadan şuradan şuraya gitmem" dedim. Sabır çekti. "Hadi Derin. Hadi. Ben yaparım." dedi. "Banane. Sen benim kafama yaptın. Bende seninkine yapıcam. Şimdi yürü" dedim. "Derin sinirlendiren beni" dedi Emre. Miray ise şaşkınlıkla bizi izliyordu. "Ne sinirlenirsen ne olur? Bu oyunu mu bitirirsin." dedim. Daha sonra ise "Hödük" dedim. Bunu dememle ortamda bi kahakaha sesi duyuldu. İkimizde kafamızı Miraya doğru çevirdik. Miray eli karnında katıla katıla gülüyordu. "Ay" dedi nefes nefese. "Hiç güleceğim yoktu." dedi. "Hödük ne ya?" dedi bu daha güldü. "Hödük Emre" dedi bu sefer. Emre de bu kez güldü. Kaynana sendromu yaşıyordu bu sanırım. Oğluna gülüp, gelinine somurtan kaynana. "Hadi Emre. Geç otur şuraya." dedim. Miray evde ilk yardım seti falan var mı?" diye sordum. Miray kafa salladı. Emre ise "Beni hiç bir güç oraya oturtup, sana pansuman yaptıramaz" dedi. ... "Bitti. Geçmiş olsun" dedim ve kalktım Emre'nin karşısından. Miray mutfaktan seslendi. "Geçmiş olsun hödük abi" dedi. Kahkaha atmaya başladım. Mirayda ordan gülmeye başladı. İkimiz katıla katıla gülüyorduk. "Allah kahretsin seni Derin. Şu yaptığına bak. Kendi kardeşimin diline düşürdün beni." dedi Emre. Ben buna da kahkaha attım. Miray gülmesini durdurdu. "Ya siz sevgili misiniz? Değil misiniz? Ben anlamadım?" dedi. İkimizde sessiz kaldık. Sonra ben konuştum gene. "Aslında tam sevgili değiliz" dedim ve anlatmaya başladım. (Derin burda ingilizce hocasının ve Eren, Ozan ve Çağanın girdiği iddiayı Mirayın travması tetiklenmesin diye söylemiyor. Sadece öyle olması gerekti diyor.) ... Miraya gerçeği anlattıktan sonra Emre'nin odasındaki duşu kullanıp çıkmıştım. Mirayın verdiği kıyafetleri üstüme geçirdim ve aşağıya indim. Aşağıya indiğimde abi kardeş birlikte mutfkta birşeyler yapıyorlardı. Miray kahkaha attı birden. Çok tatlı görünüyorlardı. Mutfağa gittim bende. Miray bana döndü. Çok sevmiştim onu çok tatlıydı. "Sıhatler olsun Derin" dedi. Teşekkür ettim. Emre ise bana "Saçını kurutsaydın keşke. Hasta olacaksın" dedi. "Yok ya bişey olmaz" dedim. Bunun üstüne bişey söylemedi. Makarna yapmışlardı. Tabaklara koyup masaya oturduk. Yemeğe başladık. Daha doğrusu onlar başladı. Çünkü benim yiyesim yoktu. Emre kafasını kaldırıp bana baktı sonra Miraya dönü. "Miray. Sor bakalım Derin ablan enerji çok hangi tür filmleri izlemeyi severmiş" dedi ve göz kırptı. Miray bana döndü. "En çok hangi tür filmler izlersin Derin?" diye sordu. Ben konuşmaya başladım. Takı ağzıma gene birşeyler tıkıştırılana kadar. "Yo Omro" diye sitem ettim. "Oko oldo bo" diye homurdanmaya devam ettim ağzımdaki makarnayla. "Ne ya Emre? Hiç bişey yemiyosun." dedi Emre. Miray ise sadece gülüyordu. Miray gülmesi bitince bize döndü. "Sizi bazen gerçekten sevgili sanıyorum. Bazen çok güzelken, bazen çok toxsic oluyorsunuz" dedi sonda yüzünü buruşturarak. ... Emregilden çıkmış benim evime doğru gidiyorduk. Emre konuşmaya başladı. "Mirayın ilk defa bi günde bu kadar çok güldüğünü gördüm. Teşekkür ederim Derin" dedi. Sesi çok yumuşak çıkmıştı. "Asıl ben teşekkür ederim Emre. Beni onunla tanıştırdığın için. Miray çok güzel, çok naif bi kız. Sende çok güzel bi abisin. Umarım hep böyle iyi anlaşırsınız." dedim. Tebessüm etti. "Teşekkür ederim" diye mırıldandı. Bişey demedim. Zaten evime gelmiştik. "İyi geceler" diyip arabamdan indim. Evime doğru giderken Emre arabasının camını indirdi. "İyi geceler Deniz kızı" dedi ve benim eve girmemi bekledi. Eve girdikten sonra ise arabanın sesini duydum. Kalbim çok hızlı atıyordu. Nefesim düzensizdi. Allah'ım ne oluyordu bana? _________ Kestikk. Kız Derin aşk kız o. Biraz da aşk ama değil mi? Size bi soru sormak istiyorum. Bu bölüme kadar (bu bölümde dahil) en çok sevdiğiniz bölüm/sahne hangisi oldu. (Benimkisi Emre, Derin ve Efe'nin malzeme odasında kilitli kaldığı bölümdü) Bölümü nasıl buldunuz. Umarım beğenirsiniz. Oy ve yorum atmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın. Sizi seviyorum. Bayy... |
0% |