@girayinafyonsurubu
|
1 hafta sonra... Sabah kalktım ve banyoya girip eleimi yüzümü yıkadım. Regl olmuştum ve karnım çok olmasada ağrıyordu. İşlerimi halledip banyodan çıktım. Siyah eşofmanımı ve okulun siyah tişörtünü üstüme geçirdim. Onunda üstüne lacivert bi sweat giydim. Saçlarımı da yukarıdan basit bi topuz yaptım ve önden bı kaç perçem çıkardım. Daha sonra aşağıya indim. Etrafta kimseyi göremeyince bende evden çıktım ve arabama binip okula doğru yola çıktım. Kış resmen gelmişti ve hava çok soğuktu. Arabamı park edip arabadan indim ve hızlı adımlarla okula girdim. Sınıfıma çıkıp çantamı sırama gelişi güzel fırlattım ve kantine indim. Ela kesin oradaydı. Bende bi kahve içsem harika olurdu. Kantine girdiğim anda gene gözler bana dönmüştü. Gene ne olmuştu be? Elayı görmemle direk yanına uçtum. Öncesinde ikimize kahve aldım ve yanına gittim. Masaya oturduğumda beni yanağımdan öptü. "Ayy ne yaptınız dünn?" diye sordu hemen. Emre, elaya çıkmadan önce haber vermişti. Elaya dün olanları anlattım. Mirayı çok tatlı bulduğunu söyledi. Eğer Mirayda isterse ikisini tanıştırmak istiyordum. Ben bunları düşünürken Ela kolumu dürttü. "Efendim balım?" dedim. "Ya Derin benim sana bişey söyleyemem lazım" dedi. "Söyle zaten Ela. Biz boşuna mı arkadaşız seninle. Senin derdin benim derdim. Anlayabilirsin bana herşeyini. Bunu benim söylememe gerek yok zaten. Biliyorsun de mi?" diye sıraladım cümlelerimi. "Kız tarmalı tüfek gibisin valla" dedi ve devam etti. "Ya Ege çok sempatik çocuk değil mi? Hem ilgili, hem konuşkan, korumacı..." dedi. Bunu derken gözleri parlıyordu. "E kızım aşık olmuşsun sen" dedim. Koluma vurdu. "Aşk diye bişey yok. Ben sadece beğeniyorum Egeyi" dedi Ela. Aşkın gerçek olduğuna inanmıyordu. Hoş benimde pek farklı bi fikirde olduğum söylenemezdi. "Yakışırsınız be" dedim. "Ayy de mi? Acaba o da beni beğeniyor mudur?" dedi. "Kız civcivim, ben seni biriyle tanıştırmak istiyorum." dedim. Elayı, Mirayla tanıştırmak istiyordum. Mirayla şu 1 haftada çok sıkı fıkı olmuştuk. Keşke abisi değilde o benim sevgilim olsaydı. Çok sevmiştim onu. Herşeye gülebiliyorduk. Miraya onu Ela ile tanıştırmak istediğimde kabul etmişti. Ela ile de iyi anlaşacaklarına emindim. "Tabiki balım. İstediğinle tanıştır beni" dedi ve kapıya bakmaya başladı. Onun baktığı yöne bende neye bakıyor diye baktım ve Emregili gördüm. Hemde Emre'nin yanında Gizem vardı. Koluna mı girmişti o Emre'nin? Şimdi anlaşıldı neden sabah bana baktıkları. Sahte sevgilim güya beni aldatıyordu. Ayağa kalktım ve sakince onlara doğru gitmeye başladım. Gizem, Emre'ye birşeyler anlatıyor. Emre ise Gizemin tuttuğu kolunu ondan kurtarmaya çalışıyordu. Benim adım seslerimle bana döndü. 'beni kurtar' der gibi bakıyordu. Kalbimin hızlanması normal miydi? "Gizemcim" diye seslendim gıcık bı tonda. "Şu elini diyorum. Bi çeksen mi diyorum" diye de devam ettim. "Ayh sanane be varoş." dedi. Bana varoş mu demişti o az önce? "Gizem sen iyi misin? Ne demek sanane, ayrıca ben varoşsam sen neysin. Şu dediklerine bi bak. Emre benim sevgilim sen gelmiş burda koluna yapışmışsın. Sana diyorum ki çek şu ellerini. Sen bana sanane diyorsun. Bu normal bişey mi?" dedim. Ağzı beş karış açıldı. "Ay yemedik sevgilini, tapulu malı sanki. Amma da çok konuştu. Basım şişti. Paralooğğuu olağğaann vaağğrr mığığ" diye bağırdı en sonda. Tiz sesine yüzümü buluşturdum. "Hadi yürü Emre" dedim ve onu sürüklemeye çalıştım ama o beni sürükledi. Yangın merdivenine götürdü beni. İkimzide ayaktayken karnım ağrıdığı için gidip merdivene oturdum. "Demek "çek şu elleri ha"" dedi ve kahakaha attı. "Kırk yıl düşünsem senin beni kıskanacağın aklıma gelmez" dedi. Hemen söze girdim. "Geçmesinde zaten. Sahte sevgili olduğumuz anlaşılamasın diye yaptım. Bide regl oldum. Duygu değişimlerim hızlı oluyor o yüzden" dedim. "Hı hı. Kesin öyledir" dedi Emre. Ardından zil çaldı. Ayağa kalktım ve "He he aynen çok kıskandım seni pis, ukala zorba." dedim. Omzuna bi tane yumruk vurup yanından geçip gittim. ... Dersler bittiğinde Ela ile dışarıya çıkıp Emre'yi beklemeye başladık. Emre'ye öğle teneffüsünde söylemiştim. Biliyodu Elanın da bizimle geleceğini. Emre de geldiğinde hep birlikte arabaya bindik. Yola çıktığımızda radyoya uzanıp müziğin biraz sesini açtım. Yalın-Olmasa da olur çalıyordu. Biraz daha yükselttim sesini ve eşlik etmeye başladım kısık bi sesle. Müzikle birlikte evin önüne geldiğimizde arabadan indim. Ela da arkamdan indi. Kapıya koşar adımlarla gidip zile bastım. Üstünde mutfak önlüğü ile Miray karşıladı beni. Beni görünce hemen sarıldı. Bende ona sarıldım sıkıca. Ayrıldığımız da Elayı gösterdim. "Ela, Miray. Miray, Ela" dedim. "Ela benim çok çok yakın bi arkadaşım. İyi anlaşacağınızı düşünüyorum." dedim. Miray gülümsedi. "İçeri gelin hadi" dedi. "Abin gelmedi" dedim. "Boşver onu gelir o kendi. Biraz götü donsa bişey olmaz" dedi ve beni içeriye çekti. 3'ümüz içeriye girdiğimizde içerisi mis gibi yemek kokuyordu. Mutfağa koştum. Tencerelere baktım üstten. "Ooo Miray hanım döktürmüşsünüz yine" dedim. Güldü kahkaha atarak. "Tabi kızım ne sandın sen beni" dedi kaba dayı gibi. Ela da Mirayın bu haline kahkaha attı. Sonra hep birlikte gülmeye başladık. Bizim gülmemizi kesen şey kapının açılması ve Emre'nin gelmesiydi. "Geldi yine meymenetsiz" dedim. Emre " Buranın benim evim olduğunun farkındasın değil mi?" dedi. Miray abisine döndü. "Benimde evim. Benim evim, Derinin evi. Sus abi" dedi ve sonra bana döndü. "Seni de korudum ama eğer seni kolundan tutup çekmeseydim sende dışarıda abimin gelmesini bekliyordun" dedim. Ela artık gülmekten karnını tutuyordu. "Demek öyle Derin hanım" dedi Emre. "Hiçte bi kere" dedim ve kollarımı göğüsümün altında birleştirip kafamı başka bi tarafa çevirdim. "Miray ne dediğini bilmiyor." dedim. Miray alınmış gibi duruyordu. "Aşk olsun yenge" dedi. Son dediği şeyle ışık hızında ona döndüm. "Ne yengesi be, ben demedim mi sana bana yenge demeyeceksin diye" dedim. Telefonunda bişey açtı ve bana çevirdi. "Çok geç yengeciğim, telefonuma seni öyle kaydettim bile" dediğinde onu kovalamaya başladım. Elanın arkasına geçti. Ben ne tarafa gitsem Elayı o tarafa döndürüyordu. Ela ne olduğunu anlamamıştı. En sonunda "Ay yeter basım döndü" diyince durmak zorunda kaldık. Miray anne edasıyla "Hadi ellerinizi yıkayın sonra da yemeğe" diyince hepimiz bu güldük sonra da ellerimizi yıkayıp sofrayı kurduk. Yemek yemeğe başladığımızda Ela ve Miray sohbet ediyorlardı. İyi anlaşmışlardı. Bu beni çok mutlu etmişti. Emre ise tebessüm ederek onları izliyordu. Sonra bana döndü "Teşekkür ederim Derin, kardeşim için yaptığım herşey benim için çok kıymetli" dedi. Bana gülerek teşekkür mü etmişti o. Kalbim niye hızlanmıştı. Ay chat ne oluyor? "Miray benimde kardeşim gibi. Bu kadar kısa sürede bu kadar iyi anlaştığımız için çok mutluyum. İyi ki tanışmışım onunla" dedim ve yemeğimi yemeğe devam ettim. Bu süre sonra Emre'ye baktığımda gülerek beni izliyordu. Kafamı kaldırdım. "Ye o yemeğini yoksa senin yaptığın gibi ben tıkıştıracağım ağzına" dedim. Benim odunluk real mi chat? O yemeğini geri yemeye devam etti. Sonrasında bol kahkahalı bu yemek yedik. ... Mutfağı toplamış salona geçmiştik. Ege ve Efegil aramıştı. Emre onlarında davet ettiğinde tek eksik olan kişi Selimdi. O da kız arkadaşıylaydı. Oturup sohbet ederken bu grup ergen olduğumuz için şişe çevirmece oynamaya karar verdik. Şişeyi ben çevirdiğimde şişenin ucu Mirayı gösteriyordu. "D mi C mi?" diye sordum. "Doğruluk" dedi Miray. "Abinin bile bilmediği bir şeyi benim kulağıma söyle" dedim. Miray biraz düşündü. Emre o sırada "Onun benden sakladığı bişey yok ki" diye övünüyordu. Ama Miray benim kulağıma doğru eğilince afedersiniz ama göt gibi kaldı. Miray "Biz Efe ile sevgiliyiz" diyince ağzım beş karış açıldı. Biraz düşündüm. Efe okulda hiç karı kız konuşmuyordu. Hem Efegil geldiğinde Miray su getirme bahanesiyle mutfağa gitmişti. Arkasından da Efe bende yardım edeyim diye gitmişti. Vay çakallar vay. Kolumdan sarsılmamla beni sarsan Emre'ye dönüm. "Derin ne dedi Miray. Söylemen lazım bana." dedi. "Banane be. Kardeşim isterse kendi söyler." "Ne demek banane. Ben senin sevgilinin bana söylemek zorundasın." diyince ortamda bi "Ne!" nidası koptu. Miray ayağa kalktı. "Oley be sonunda gerçekten olmuş" diyor Elmayla birlikte zıplıyordu. Efe ve Ege'nin yüzünde bir tebessüm vardı. Ne oluyo chat? "Ya hayır" diye bağırdım. Bağırmamla herkes duruldu. Emre "Sahte sevgilim diyecektim" dedi ve elini alnına vurdu. Herkes gene koro halinde "Haa" dediler ve yerlerine oturdular. Bu kaç tür daha oynadık. Sonra Emre çevirdi. Şişenin ucu bana denk geldi. "D mi? C mi?" diye sordu. Ben niye heyecanlandım ya? Kalbim bi türlü durmuyordu. "Doğruluk" dedim. "Hala nefret ediyo musun benden?" diye sordu. Hiç tereddüt bile etmeden "Hayır" dedim. Nasıl bu kadar rahat bi şekilde demiştim hiç bi fikrim yoktu. Bana gülümsedi. Bende ona gülümsedim. Oyun devam etti . Bi kaç tur sonra Ege çevirdi. Şişenin ucu Ela da durmuştu. "Doğruluk mu? Cesaret mi?" diye sordu Ege. "Doğruluk" dedi Ela. "Hoşlandığını biri var mı?" diye sordu Ege. "Var" dedi Ela. Kısa kesmişti. 3 tur sonra yine Emre çevirdi. Şişenin ucu gene bana denk geldi. "Doğruluk mu? Cesaret mi Deniz kızı?" diye sordu. "Cesaret" dedim kararlılıkla. Tek kaşını kaldırdı. "Madem benden nefret etmiyorsun;" dedi. "Öp beni." diye tamamladı cümlesini. Ben şaşkınlıla bakarken silkindim ve kendime geldim. Emre'nin yanına gittim. Yanağına küçük bi buse kondurmak bu kadar zor olmamalıydı. Kalbim yerinden çıkacakmış gibiydi. Kedimi ilk defa bu kadar garip hissediyorum. Neden böyle olmuştum. Yanağına küçük bi buse konduracakken Emre kafasını çevirdi. Ve dudaklarının dudaklarıma değmesine izin verdi... _________ Kestikk Ayy nasıl buldunuz bölümü??? Benim içime çok sindi ya. Çok sevdim. Normalde dün atacaktım ancak bölüm hiç içime sinmemişti. Bende o yüzden sildim ve bunu yazdım. Bu yüzden bu kadar geç geldi. Hepinizden özür diliyorum. Oy ve yorum atarsanız sevinirim. Kendinize iyi bakın. Sizi çok seviyorum. Bayy. |
0% |