Yeni Üyelik
18.
Bölüm

17. Bölüm

@girayinafyonsurubu

Evden nasıl çıkıp hastaneye geldiğimi bilmiyordum.

Hastaneye geldiğimde beni Efe karşılamıştı. Bana sarıldığı an hüngür şakır ağlamaya başlamıştım. Bana sıkıca sarılmıştı.

Hangi ara ona bu kadar bağlanmıştım bilmiyorum ama gitmesini, beden gitmesini istemiyordum. Sabah onunla konuşurken şimdi ameliyat masasında olması çok canımı sıkıyordu. Bide sabah mesajlarına bakmayıp bildirim çubuğundan okumuştum.

Telefonumdan mesaj sayfasına girdim. Silmişti sonra mesajları dediği gibi.

Daha çok ağlamaya başladım. Duvarın dibine çökmüş ağlıyordum. Efe geldi yanıma. "Ağlama kardeşim. Ağlama. İyi olacak o." dedi. Göz yaşlarımı sildim. "Bişey olmaz ona değil mi?" diye sordum.

Kafasını iki yana salladı. "Güçlüdür Emre. Hatırlasana malzeme odasında da kitli kaldığımız zaman son ana kadar dayandı" dedi. Aklıma gelince daha çok ağlamaya başladım. "Saçlarını okşamıştım. Kafasına kuş sıçmıştı yaa" dedim göz yaşlarımın arasından.

Efe "Ya kızım sen sürekli ağlarsan biz nasıl ilerleyeceğiz?" dedi hayıflanarak.

...

Göz yaşlarım durmuştu artık. Akmıyorlardı. Emre hala çıkmamıştı. Ve ben artık patlamak üzere olan bi bomba gibiydim.

Efe yanımda birisiyle konuşuyordu. Kolumdan sarstı. "Derin, Derin, Derin. Derin bana bakman lazım. Derin benimle kalman lazım" çok fazla şey söylüyordu ve ben artık algılayamıyordum.

Kolumdan sarstı tekrar bu sefer ona döndüm.

"Derin, Miray öğrenmiş. Hemşireler aramış. Benim onun yanına gitmem lazım. Kalabilir misin burada? Ela da gelecek az sonra" dedi. Halsizce kafa salladım.

"Tamam. Tamam gelicem ben geri. Sen Emre çıkınca ara beni tamam mı?" dedi boş boş baktım suratına.

Ne diyo bu be?

"Hay Allah kahretsin. Kime ne anlatıyorum ki ben? Derin dikkat ediyosun tamam mı?" dedi Efe ve gitti.

Onun gitmesiyle ayağa kalktım. Lavaboya gitmek istedim. Basım o kadar çok ağrıyordu ki. Kendimi çok kötü hissediyordum.

Bacaklarım beni taşıyamadı. Yere düştüm ve kafamı vurdum son duyduğum ses birinin "Hanımefendi iyi misiniz?" demesiydi.

(He he çok iyi kardo. Halay çekecek yerde.)

...

Yazarın anlatımıyla...

Genç kız bayılınca hemşire koşmuştu hemen yanına. Genç kızı sedyeye aldılar. Daha sonra odaya alıp sakinleştirici verdiler. Genç kız 1-2 gün uyusa iyi olacaktı.

...

4 saat sonra...

3 saat süren ameliyatın ardından genç adam ameliyattan çıkmıştı. Hala baygın yatıyordu.

Genç kız da hala uyuyordu. İkisi yan odalarda kalıyorlardı.

...

Emre'nin anlatımıyla...

1 gün sonra...

Göz kapaklarım yavaş yavaş açılıyordu. Vücudumda hafif bi ağrı vardı. Her yerim uyuşmuş gibiydi. Gördüğüm tavan bana hastanede olduğumu söylüyordu. En son arabamla kaza yapmıştım...

Gözlerim artık yavaş yavaş ortama alışırken etrafa bakmaya başladım. Başımda dikilen beyaz önlüklü doktoru gördüm. Elinde bi dosya tutuyordu.

"Günaydın Emre. Nasıl hissediyorsun kendini?" diye sordu.

Boğazım kurumuştu. Dudaklarımı ıslattım. "İyiyim. Sadece vücudum biraz ağrıyor" dedim ve öksürdüm.

"Tamam zorlama kendini" dedi ve gülümsedi.

Doğruldum hafif. Sonra kolumdaki alçıyı fark ettim. "Ne oldu bana?" diye sordum.

"Ağaca çarpmışsın. İç kanaman vardı. Ancak durdurduk. Bide kolunda kırık vardı. Bütün tetkiklerin yapıldı. Sapasağlamsın." dedi.

"Anladım" dedim ve devam ettim. "Arkadaşlarım. Onlar nerde? Derin nerede?" diye sordum.

"Dışarıdalar. İstersen çağırabilirim." dedi. Kafa salladım.

Gülüp dışarıya çıktı.

2 dakika sonra Ela ve Ege içeriye girmişlerdi.

Ege hemen yanına koştu. Sarıldı bana. "Kardeşim. İyi misin?" diye sordu. Kafa salladım ona.

Ela da gelip sarıldı. "Geçmiş olsun Emre." dedi.

"Teşekkür ederim" dedim ve devam ettim. "Ege ve Derin nerede?" diye sordum.

"Şey" dedi Ela. Onun yerine Ege konuşmaya başladı. "Efe, Mirayın yanında." dedi. Kahretsin ben Mirayı unuttum.

"O iyi değil mi? Arayın onu" dedim. Ege hemen telefonunu çıkarttı ve Mirayı aradı.

...

Mirayla olan konuşmamı bitirdikten sonra sorumu yeniledim. "Derin nerede?"

Ela "Derin," dedi. "Derin bayıldı. Doktorlar 1-2 gün uyusa iyi olur dediler" dedi. Neden bayılmıştı? Benim yüzümden mi?

"Ne? Neden? Nasıl?" diye sordum.

"Senin haberini alınca yıkıldı kız. Efe yanındaydı. Biz gelemeden Miray öğrenmiş Efe onun yanına gitmek zorunda kaldı. Derinde ayağa kalmış. Kalktığı gibi çat diye gitmiş" dedi Ege.

"N-ne? Bişey olmaz ona değil mi?"

"Yok kardeşim. Kız çok üzüldü. En sonunda da vücudu artık dayanamamış. Dün sakinleştirici verdiler işte. Yarın yada bugün uyanırmış" dedi Ege.

Şoktan Egeyi bile duyamıyordum. Benim yüzümden şuan uyuyordu ve ben onu göremiyordum. Bu çok çok kötüydü. Kahretsin ona zarar vermiştim.

...

1 gün sonra...

Derinin uyanmasını bekliyordum. Üstünü örmüştüm. Üşürdü o.

Başında bekliyordum. Uyurken çok güzel görünüyordu.

Kapı açıldı. İçeriye Ela girdi. Gelip yatağın ucuna oturdu ve arkadaşının elini ellerinin arasına aldı.

Elaya döndüm. "Didem teyzenin haberi var mı?" diye sordum.

Kafasını iki yana salladı. "Bende kaldığını sanıyor. Söyleyemedim. Çocukları onun için en kıymetli şeyi. Bayıldığını duysa yeri göğü inletir." dedi.

Kafamı salladım. Ben böyle bi duyguyu bilmezdim ki. Annem ben 4 yaşındayken ölmüştü. Miray daha 3 yaşındaydı. Babam kendini işine vermişti. Gece gündüz çalışıyordu. Ben liseye geçtikten sonra yurtdışına gitmişti. Ordan çalışmaya devam ediyordu.

Biz beklerken Derinin gözleri sonunda açılmıştı.

...

Derinin anlatımıyla...

​​​​​​Göz kapaklarım birbirine yapışmış gibiydi. Açmak için zorluyordum ama direniyordu bana.

Sonunda gözlerimi açabildiğimde herşey çok bulanıktı. Yavaş yavaş görüntü netleşti. Karşımda gördüğüm ilk sima endişeli bi şekilde bana bakan Emreydi.

Ölmüş müydüm lan ben?

"Derin" dedi. Bana dokunacakken uzaklaştım ondan. "Dokunma bana. Gerçek misin sen?" diye sordum. Güldü.

Ee gülüyo bu chat.

"Hayır, hayır bu yaşta şizofren olamam. Ben daha gençliğimin baharındayım. Olmaz" dedim ve bana dokunmaya çalışan hayali Emreden bi kere daha uzaklaştım.

Kesin hayaldi bu.

En son ölmemiş miydi bu?

"Sen ölmemiş miydin?" diye sordum hayali Emre'ye. Kafasını geriye atarak güldü. Sonra gülmesini durdurdu yüzü soğuk bi ifade aldı.

Yok chat real bu. Yoksa bu kadar hızlı duygu değişimi yaşayamazdı.

"Tövbe de kızım. O nasıl laf" dedi. Sonra sıcak bi tonla. "Derin. Bak gerçeğim ben. Hadi gel bi kere sarılayım" dedi.

Hayal olduğuna inanmamıştım zaten.

Kafa salladım ve kollarının arasına girdim. Okyanus gibi ferah koltuğuna göre kesin Emreydi bu. Emindim artık.

Emre'nin omzuna başımı koymuştum. O ise saçlarımı okşuyordu. Ayrıldığımızda ayağa kalktım. Emre'yi de kaldırıp sağına soluna baktım. Bi tek kolunda bı alçı vardı. "Birşeyin yok değil mi?" diye sordum.

"Yok. Turp gibiyim" dedi ve devam etti. "Hadi gidelim burdan. Sevmiyorum hastaneleri" dedi. Başımı salladım. Bende asla sevmezdim böyle ortamları.

...

Nurdan hep birlikte Emregilin evine gelmiştik. Miray abisi için doğal olarak çok endişelenmişti.

Hep birlikte kahvaltı hazırlamış ve yemiştik. Halbuki çoktan akşam olmuştu. Şimdi ise salonda oturuyorduk. Dediklerine göre 2 gündür uyuyormuşum ancak şuan bile kendimi çok yorgun ve halsiz hissediyordum.

Efe yanımda oturuyordu. Başımı onun omzuna koydum. Bana abilerimin hissettirdiği gibi hissettiriyordu.

Şimdi diyeceksiniz ki Miray nerde? O da kendi abisinin yanındaydı. Emre'nin bana söylediğine göre annesi onlar çok küçükken vefat etmiş, babaları ise kendini işe vermiş ve yurtdışındaymış. Bu yüzden ikisi birbirine çok bağlıymış.

Efe saçlarımla oynarken "İyi misin fıstığım?" diye sordu. Kafa salladım. "Sadece çok yorgun hissediyorum Efe. Sonsuza kadar uyumak istiyorum" dedim.

"Yaşadıkların çok kolay hemen unutulacak şeyler değildi ki Derin. Böyle hissetmen normal. Ama geçecek. Birlikte geçireceğiz" dedi bana. Daha çok sokuldum Efe'ye.

Tabi bizi izleyen Emreden haberdar değildim.

...

Artık herkes yatmak için odalara dağıtıyordu. Miray bugün hepimizin yatıya kalmasını istemişti.

Miray beni ve Elayı kendi odasına çağırdı. 3'ümüz birlikte Mirayın odasına gittik.

Yatağa oturduk.

"Ben size bişey söylemek istiyorum" diye başladı Miray.

"Söyle kuzum" dedi Ela.

"Ben..." diye başladı. "Ben artık dışarıya çıkmak istiyorum." dedi.

Duyduğum şeyle ağzım açıldı daha sonra gülümsedim.

"Ee çok iyi bi haber bu." dedim ve Miraya sarıldım. Ela da kalkıp sarıldı. Üçümüz yumak oluşturmuştuk.

Ayrıldığımızda Miray devam etti. "Artık arkadaşlarımla dışarıya çıkmak, sevgilimle vakit geçirmek, saatlerce mağzardaki vitrinlere bakmak ve üniversite okumak istiyorum" dedi. Bunları söylerken gözleri parlıyordu. Duygulanmıştım. Gözlerim dolmuştu.

Ela "Çok iyi bi karar vermişsin bence Miray. Ben hep senin arkandayım. Her türlü desteği sağlarım." dedi. Kafa salladım.

"Bence her zaman arkandayım kuşum. Ne gerekiyorsa yaparım" dedim.

"İyiki varsınız ya siz" dedi ve devam etti. "Ama asıl sürprizin abime ve Efe'ye olmasını istiyorum" dedi.

Herkes uyurken biz üçümüz bol bol dedikodu yapmış, Emre'yi, Efe'yi ve Ege'yi çekiştirmiştik. Bol kahkahalı bu gecenin ardından sabaha karşı 4 gibi uyumuştuk.

Pardon bayılmıştık.

___________

Kestikk

Bu bölümü de burda bitiriyorum.

İstediğiniz bı sahne varsa söyleyin lütfen.

Oy ve yorum atarsanız çok sevinirim.

Umarım beğenirsiniz.

Kendinize iyi bakın.

Sizi çok seviyorum.

Bayy.

Loading...
0%