@girayinafyonsurubu
|
2 gün sonra/Pazartesi Arabamı park edip indim. Okula doğru yürürken belime bu çift elin dolanması ve beni havaya kaldırıp döndürmesi bir oldu. İlk önce çığlık atmaya başladım. Daha sonra duyduğum kahkaha sesi rahatlayıp benimde kahakaha atmama sebep oldu. Bide bipolar olduk iyi mi? Yavaşça yere bıraktı beni Emre. Ama ellerini çekmedi daha sıkı sardı beni. İkimizde gülmeyi bıraktığımızda uzun zaman sonra tekrar hissettiğim güven sardı bedenimi. Kulağıma Emre'nin sesi doldu. "Günaydın deniz kızı" dedi. Bunu da duyduğuma göre artık rahatlıkla uyuyabilirdim. "Günaydınn" dedim neşeli bi sesle. Ellerini belimden çekti ve iki adımda karşıma geçti. "Nasıl hissediyorsun kendini bugün?" diye sordu. "Yakışıklı bi bey tarafından uyandırıldığım için günüm güzel başladı." dedim. "3-4 ay önce "senden tiksiniyorum" diyen birine göre fazla iddialı sözler söylüyorsunuz Derin hanım" dedi tek kaşını kaldırarak. Hemende lafı yapıştırmıştı pis hödük. Trip atarcasına yanından geçip yürümeye başladım. "Eğer sana o mesajı atmasaydım belki de şuan burda değildik hödük Emre" dedim. Arkamdan kahkaha attı. Daha sonra adım seslerini duydum. Gelip elimi tuttu. Bugün de fazla romantikti bu öküz. "Olabilir. Ama sen o mesajları atmasaydın daha güzel bi şekilde tanışacaktık." dedi. "Hah. Çok beklersin. Ne varmış ki bizim tanışma hikayemiz de?" dedim. Sesim gene tripli çıkmıştı. Bana inanamaz gözlerle baktı. "Sapık bi hocayı yakalattık. Peşinde seni yatağa atmak isteyen 3 sapık vardı ki hala var. Pislik herifin elinde çıplak fotoğrafın vardı. Bayıldın 2 gün boyunca uyudun. Kafanın arkasını vurdun, kafan yarıldı. Daha çok saymama gerek var mı?" dedi. "Abartma istersen Emre. Ben mutluyum böyle" dedim. "Mutlu musun?" dedi. "Eğer böyle devam edersek daha ilk günden kavga edicez hadi içeriye girelim" dedim. Kafa salladı. Elimi elinin içine aldı. Birlikte içeriye girdik. Sınıfa çıktık. Benim sınıfıma girdik çantamı bıraktım ve artık benim için rutin haline gelen kantine inme işini halletik. Kantine indiğimizde Emre beni Efegilin olduğu masaya doğru yönlendirdi. Ege, Ela, Arkın, Efe buradaydı ama en önemlisi Miray buradaydı. Ağzım açılırken doğrudan Miraya bakıyordum. Miray kalktı sıkıca sarıldık birbirimize. Ayrıldığımızda herkesle ufak bi günaydınlaşma faslı yaşadık. Gidip Arkın'ın yanına oturdum. Emre karşı biraz sinirliydi. Beni üzdüğünü biliyordu. Çatık kaşlarıyla Emre'ye bakarken Emre de ona bakıyordu. Ama ikisi de konuşmuyordu. Arkının dudaklarında küçük bi tebessüm oldu. Aynısı Emre de oldu. Bakışmayı asla kesmiyorlardı. Ne oluyor bu aşağılık yerde!? Emre elden gideyeğğ! Yanında oturduğum Emre'nin koluna vurdum. İrkilip bana döndü. "Ne oldu güzelim?" dedi. Güzelim demesine içim gitsede kaşlarımı çattım. Kaş göz yaparak Arkını gösterdim. "Hayırdır? Ne oluyor Emre bey?" dedim. Güldü bu halime saçlarıma bi öpücük bıraktı. Elaya döndüm. Döndüm dönmesine de Elayı gördüğümde aklımdan geçen tek şey 'aradığınız Elaya şuan ulaşılamıyor' oldu. Çünkü kendisi Ege'nin kollarının arasındaydı. İkisini bu denli mutlu görmek beni de mutlu ediyordu. Ortamda bı sohbet dönerken nöbetçi öğrenci geldi. "12. Sınıfların bugün dersi yok. Öğretmenler konferansa gitmiş. İsteyenler evlerine gidebilir" dedi. Duyduğum haber beni kendimden alırken bizimkilere döndüm. "Ay hadi birşeyler yapalım o zaman" dedim neşeyle. Efe "Lunaparka mı gitsek?" dedi. Bahar daha yeni yeni geliyordu. Havalar soğuktu. Benim bu düşüncemi Ela dile getirdi. "Havalar daha soğuk. Yazın gidelim lunaparka" Herkes başıyla onaylarken bu sefer ben dile getirdim. "Spor salonuna gidelim" dedim. Ela sevinçle el çırptı. "Ayy evet!" dedi. Herkes anlamaz gözlerle bana baktı. Açıklamaya başladım. "Benim gittiğim spor salonunun alt katında dövüş salonu var. Ring gibi ama biz bize. Bi hünerlerinizi görelim. Biz her hafta düzenli giderdik ama uzun zamandır gitmiyoruz" dedim. Ela başıyla onayladı beni. Herkes garipsesede onayladılar. Okuldan çıktık ve evlere dağıldık. 1 saat sonra buluşacaktık spor salonunda. Ela benimle birlikte gelmişti. Evde kimse yoktu. Arkın kendi odasına giderken ben ve Ela yukarıya, benim odama çıktık. Eşyalarımızı hazırlayıp aşağıya indik. Arkında gelince arabaya binip spor salonunun yolunu tuttuk. ... Arabayı park edip hemen indim. Aynı zaman diliminde Emregilde gelmişti. Hemen yanına gittim. Elimi tuttu. Birlikte içeriye girdik. Soyunma odalarına gidip üstümüzü değiştirdik. Kısa siyah taytımı üstüne spor sütyenimi giydim. Allah'tan spor salonun içi sıcaktı. Yoksa şimdiye diğer taraftaydım. Hepimiz toplanıp ilk önce biraz ısınmaya karar verdik. Herkes bi yerlere dağılırken ben barfiks çekmeye gittim. Biraz çektikten sonra tam karşıma Emre geldi. O da barfiks çekmeye başladı. Yorulduğum için bacaklarımı onun beline sardım. İkimzide aynı anda hareket etmeye devam ettik. ... Aşağıya indiğimizde herkes eş olmaya başladı. Ben ve Emre. Efe ve Miray. Ege ve Ela. Herkes sevdiğiyle eş olurken benim yalnız kardeşim Arkın bı köşede bekliyordu. İlk önce ringin içine ben ve Emre girdik. Biz tam başlayacakken Arkının yanına gelen sarışın kızı gördün. Sapsarı saçlı, kahve gözlü bi kızdı. Maşallah çokta güzeldi. Başımı geri Emre çevirdim. "Acımak yok." dedim boks eldivenimin cırt cırtını sıkılaştırırken. "Nasıl istersen Deniz kızı" dedi. Efenin başla demesiyle ilk hamleyi ben yaptım. Gidip yanağına geçirdim yumruğumu aynı zamanda da "Bu beni ağlattığın içindi" dedim. Kafası yana düşün Emre, kafasını kaldırıp bana şaşkınlıkla baktı. "Ne oldu aslan parçası?" dedim. Güldü bu halime ama bişey yapmadı. Bu sefer gidip diğer yanağına geçirdim yumruğu. Bişey olmadı. Sadece kahkaha attı. Bense sinirlenmiştim. En sonunda gidip karnına vurdum. Ama öyle bir vurdum ki dağ gibi çocuk iki büklüm oldu. Bişey olmamıştır diyip arkamı dönmüştüm ki inlemesini duyunca koşup yerde boylu boyunca yatan Emre'nin yanına çöktüm. "Ay Emre" dedim. "Özür dilerim. Valla isteyerek yapmadım." İnledi. " Senin yüzünden çocuğum olmayacak Derin" dedi. Tek dert ettiği şey bu muydu yani? "Ay Emre tek dert ettiğin şey bu mu? Kalk hadi yok birşeyin" dedim ve omzuna vurdum. Ben böyle oynayamazdım kardeşim. Ringden çıkıp koltukların olduğu yere gittim ve bu tanesine oturup bacak bacak üstüne attım. Hanımefendi kişiliğimden çıkamazdım. Emre gelip yanıma oturdu. Biz çıktıktan sonra ringe Ela ve Ege girmişti. 30 dakika sonra... Son olarak ringe Arkın ve sarışın kız girmisti. Onları izlerken aklıma gelen şeyle duraksadım. Benim Emre'ye söylemem lazımdı. "Emre?" dedim. "Efendim güzelim?" dedi. "Benim sana bişey söylemem lazım." dedim. "Söyle güzelim" dedi. Biraz bekledim. Cümlelerimi toparlamam lazımdı. Ben tam ağzımı açmışken Efenin sesini duydum. "Hadi bitti bizim maçlarda. Başka bişeyler yapalım" dedi. Mirayın elini tutuyordu. Emre'nin bakışları benden Efe ve Miraya döndü. Ardından ellerine indi bakışları. Allah. Şimdi yandık. "Efe?" dedi sorgularcasına. Gözleriyle ellerini gösterdi. Efe yutkununca Miraya döndü bakışları. "Miray?" dedi. Mirayda ses etmedi. Efe konuştu "Ben Mirayı canımdan çok seviyorum be Emre." dedi. Emre bunu duyduktan sonra kıskanç bi abiye büründü. Gene iş bana kalmıştı. Emre tam ayaklanacakken kolundan tutup geri oturttum onu "Ay Emre insanlar birbirini sevemez mi yani?" dedim. "Olamaz." dedi direkt. "Benim kardeşimi hiç bi erkek sevemez." "Sen peki? Sende mi sevemezsin?" diye sordum. "Evet!" dedi "hiddetle bende sevemem. Ne gerek var birinin kardeşini sevmeye yani. Çok yanlış yani. Hiç mi düşünmüyor abisini seven herif" dedi. Efe başını önüne eğmişti. "Emre, benimde abim var biliyosun değil mi? Hemde 1 değil 2 tane. Sende mi düşünmüyorsun onları?" diye sordum. Bu yoldan kesin hallederdim ben bu mevzuyu. Durdu Emre. Düşündü. "Evet!" diye hiddetlendi. "Bende düşünmüyorum kimseyi" Ona "sen iflah olmazsın" bakışı attım. "Saçmalama istersen. Gönül bu kayar. Rahat bırak insanları." dedim. "Kaymasın Mirayın gönlü kimseye. Abisini düşünsün biraz." dedi. Ayağa fırladım. "İyi o zaman. Benimde sana gönlüm kaymaz. Abilerimi düşüneyim biraz" dedim ve yürümeye başladım. Arkamdan savurduğu küfür planımın işe yaradığını gösteriyordu. Merdivenlere geldiğimde arkamdan gelen adım seslerini duyuyordum. Hemen çıktım merdivenleri giyinme odasına girmiştim. Tam kapımı kapatacakken açılması ve Emre'nin içeriye girip kapıyı kapatıp kitlemesi bir oldu. "Aa beyefendi çıkar mısınız!?" dedim. "Derin, güzelim yapma böyle. Valla öyle demek istemedim" dedi ve duvarla arasına alırken. "Ya ne demek istedin o zaman?" diye sordum. İkna etmeyi başarabilirdim. "Miray için geçerli olsun o sadece. Senin gönlün kaysın bana" dedi. "Şimdi şuradan sana bi kayarım. Görürsün kim kime kayıyormuş? Hayır efendim. Eğer ikisinde seviyorsa olacaklar" dedim. Göz devirdi bana. "İyi tamam, olsunlar. Ama gözümün önünde flörtleşmesinler" dedi. Sevinçle zıpladım ve boynuna sardım kollarımı. "Tamam güzel sevgilim benim." dedim. Kollarımı boynundan ayırdığımda duvara dayandım. Bi dakika ya biz ne ara bu kadar yakınlaşmıştık? Sıcak oldu sanki! "Bi kere öpeyim mi?" diye sordu Emre. "Saçmalama Emre. Şimdi birisi gelirse rezil oluruz" dedim. "Ya ne olacak kızım ya. Ben ne zamandır bekliyorum bunu. Hadi ya bu kere" dedi. Romantik öküz izin almadan da bişey yapmıyordu. Öpmesini istiyordum. Çok güzel bakıyordu. İstekliydi. Dayanamayıp ben yapıştım dudağına. Bi an afallasada hemen toparlandı. Öpüşüme karşılık verdi. Nefessiz kalana kadar öptük birbirimizi tam ayrılacakken daha sert öptü. Afallayarak geriye doğru gidip duvara çarptım. Beni belimden yakalasada sırtımı vurmuştum. Duvardan tok bi ses çıktığında ağzımdan ufak bi inilti dökülmüştü. Dudaklarımızı 5 saniyeliğine ayırdım. "E-emre bi daki" dememi kesen şey görevlinin sesiydi. "Kabinlere iki kişi girmeyelim lütfenn!" Ben demiştim ama yaa _________________ Kestikkk Nasıl olmuş beğendiniz mii? Hemen yazıp atmaya çalıştım. Çok güzel olmayabilir. Oy ve yorum atarsanız sevinirim. Kendinize iyi bakın. Sizi seviyomm. Bayy. |
0% |