Yeni Üyelik
24.
Bölüm

23. Bölüm

@girayinafyonsurubu

"Üvey kardeşine merhaba de Emre" dedi Eren kendini göstererek.

Emre'nin ağzından "Ne?" nidası döküldü. Şaşırmıştı. Öylece kalakalmıştı.

"Emre" diye seslendim. Kollarından tutup sarstım. "Emre bişey de hadi bana"

Eren ise kahkaha atıyordu. "İlk duyduğumda bende böyle olmuştum. Merak etme zamanla alışır." dedi Eren ve arkasını dönüp yürümeye başladı. Şoktan çıkan Emre ise Erenin arkasından hızlı adımlarla yürüydü, Ereni kolundan tutup kendine doğru çevirdi ve yumruğu geçirdi suratına. Eren kahkaha attığında Emre bı kere daha daha vurdu, ve bu kere daha...

Eren hala psikopat gibi kahkaha atıyordu artık yüzü kan havuzu olmuştu. Emre'yi kolundan tutup ve kaldırdım. "Emre hadi gidelim artık. Sakin ol" dedim Emre burnundan derin derin nefes alırken.

Yukarıya çıkıp çantalarımızı aldık ve benim arabama gidip bindik. Arabayı çalıştırdım ve seyir tepesine doğru sürmeye başladım.

...

Geldiğimizde arabadan indik. Yol boyunca hiç konuşmamıştık. Arabadan indikten sonra arabanın ön tarafına doğru gittim ve kaputa yaslanıp İzmir'i seyretmeye başladım. Emre gelip yanımda durdu ve o da kaputa yaslandı.

Bi süre ikimizde konuşmadık. En sonunda ben Emre'ye döndüm.

"Biliyorum sinirlisin. Ama durma böyle Emre. Vur kır, bağır, ağla... Ama bişey yap. Tepkisizlik seni daha iyi yapmaz" dedim.

"İstemiyorum..." dedi. "Düşünecek, bişey yapacak kafam kalmadı. Nasıl bizim kardeşimiz olur anlamıyorum. Babamın annemi aldatması... Çok iğrenç hissettiriyor." dedi ve devam etti.

"Hangisine yanayım bilmiyorum. Babamın annemi aldatmasına mı? Evrenin üvey kardeşim olmasına mı? Yoksa senin bunu bana söylemediğine mi?" dedi. Küçük bi kavga sinirini atmasına yardımcı olurdu bence.

"Ne yapsaydım Emre? Konuşmuyorduk. Kavga etmiştik. Zaten okulda ruh gibi dolaşıyordun, bide gelip bunu mu söyleseydim?" dedi hafif bağırarak.

"Söyleyebilirdin Derin. Hatta söylemeliydin, bunu ilk anlatman gerek kişi bendim" dedi. O da bağırıyordu.

Güzel.

"He he. Söyleseydim de sonra gidip öldürseydin Ereni değil mi? Sen cezaevindeyken bende sana temiz çamaşır getirirdim artık" dedim bağırarak.

"Niye ben birini öldüreyim Derin? Canı miyim ben?" dedi. Sinirliydi.

"Ben bilmem artık. Zaten kaç gündür söylemeye çalışıyorum sürekli birileri bölüyordu. Ben napabilirim?"

"Sen zaten hiç bişey yap-" demesini kesen şey benim ona sarılmam oldu. Bi an afallasada elleri belimi buldu. Sımsıkı sarıldım ona.

Bu süre de öyle kaldık. Ayrıldığımızda parmağımı ona doğru salladım. "Bana bak Emre, bi daha böyle bişey için üzülürsen seni döverim. Senin tek bi kardeşin var o da Miray. Ve Mirayın bundan haberi olmayacak. Sadece sen, ben ve Eren biliyoruz bunu. Başka kimse bilmeyecek tamam mı?" dedim.

Kafasını salladı. Elleri tekrar belimi buldu. Başını boyun girintime gömdü. Boğuk bi sesle "Çok seviyorum kızım seni" dedi.

Sırtına bi tane geçirdim. "Ben seni daha çok seviyorum" dedim.

Gülerek ayrıldı benden. Gözlerim güzel gülüşünde takılı kalmıştı.

...

Geri okula geldiğimizde herkes dersteydi. Bizde geçip kantinden oturduk. Zil çaldığında herkes kantine doluşmaya başlamıştı.

Bizimkiler de dahil.

Efe Mirayın elini tutarak geldiğinden olsa gerek Emre'nin kaşları çatılmıştı.

Koluna çimdik attım. Bana doğru döndüğünde kaş göz hareketleriyle Efegili işaret edip işaret parmağımı dudaklarıma doğru götürdüm.

Bana göz devirip geri onlara döndü. Veya dönemedi çünkü masaya gelmişlerdi bile. Herkes oturduğunda Ege malum soruyu sordu.

"Nerdeydiniz siz?" diye sordu.

Biz Emreyle sessiz kaldığımızda ben konuşma kararı aldım.

"Vakit geçirelim dedik valla. Seyir tepesine gidip biraz oturduk konuştuk. Sonra da geri geldik" dedim.

Ela gözlerini kısarak baktı. "Bu inek eğer okulu bırakıp gittiyse kesin bişey var" dedi. Kurcalama işte.

"Ya ne olacak Eloşum. Gittik, konuştuk, geldik. Bu kadar yani" dedim.

İyi hadi neyse der gibi başını salladı.

Bu süre ortam sessiz kaldığında Ela "Haftaya yarıyıl tatiline giriyoruz. Bişeyler mi yapsak?" diye sordu. Herkes onaylayan mırıltılar çıkardı.

Ben biraz düşündükten sonra aklıma bizim Sapanca da ki bungalov geldi aklıma. Annemin sülalesi ortak olarak almıştı. Biri haber verip istediği gibi gidiyordu ve kafa dinliyordu.

"Bizim bı tane ev vardı Sapanca da. Oraya mı gitsek? 1 hafta kalır döneriz. Sonrasında da abimin nişanı var zaten" dedim. Yarıyıl tatilinin 2. Haftası abim ve İrem abla nişanlanıyordu.

Herkes gene onayladığında akşam anneme soracağımı söyledim. Ardından zil çaldı ve herkes sınıflara dağıldı.

...

1 Hafta sonra.../ Cuma günü

​​​​​​Gözlerim yavaş yavaş açılırken nerde olduğumu kavramaya çalıştım. Boynumdaki keskin ağrı ise doğruluğumda kendini belli etmişti.

Görme yetim netleşince etrafıma baktım. 7 kişi hep birlikte film gecesi yapmıştık ve salonda uyuya kalmıştık.

En güzel ev Miraygilin evi olduğu için -kesinlikle yalan. Emre ölmesin diye- onlarda toplanmıştık.

Etrafa baktığımda çokta dağınık olmadığını gördüm. Yerde iki seksen uzanan Arkın, tekli koltukta büzülerek uyumuş Ela, tekli koltuğun hemen altında yerde oturarak uyuyan Ege, diğer üçlü koltukta oturarak uyuyan Efe ve Efenin kolunun altında uyuyan Miray ve benim kafasında unicorn boyunuzlu bandana ile üçlü koltuğa boylu boyunca uzanarak uyuyan yakışıklı sevgilim.

Gülümsedim ve yerde olan telefonumu alıp geniş açıyla hepsini çektikten sonra bide Emre'yi tek çektim. Çok komik çıkmıştı kurban olduğum.

Ela ve Mirayı uyandırdım ilk önce bi afallasalarda hemen kalktılar. Mirya odasından hoparlörünü getirmesini söyledim. O odasına hoparlörü getirmeye gittiğinde bizde Elayla birlikte şarkı aramaya başladık. En sonunda damat halayında karar kıldık. Miray hoparlörü getirdiğinde telefonu bağlayıp müziği son ses açtık.

Biz halay çekemeye başladığımızda herkes uyanıyordu. Hatta Efe oturarak uyuduğu koltuktan sıçramış dahaa sonra dengesini sağlayamayıp yere düşmüştü. Biz ona gülerken Miray bize ters bakışlar atarak sevgilisinin yanına gitmişti.

Emre kafasındaki unicorn boynuzlu bandana ile bana melül melül bakarken yanına gidip yanağına bi öpücük kondurdum. "Günaydın şekerparem" dedim.

Boğuk bi sesle "Günaydın güzelim" dedi.

...

Etrafı topladıktan sonra hazırlanmıştık. Altımda kerem rengi dizimin 2 karış üstünde bi korgo etek vardı. Üstümde ise beyaz bi crop vardı. Ayakkabı olarak kerem rengi dizime kadar uzanan çizmelerimi giymiştim ve donmamak adına üstüme trençkot almıştım. Hava güneşliydi. En azından biraz da olsa sıcaktı.

Evden çıkıp arabalara bindik ve okula doğru yola çıktık. Okula geldiğimizde arabalardan indik. Ben ve Emre biraz geriden gidiyorduk. Emre elimi elinin içine hapsettiğinde eridiğimi hissettim.

Kısa süreli keyfimi bölen şey okula yeni gelen kızın -Deniz- sesi oldu.

Deniz okula yeni gelmişti ve bu bir haftada alışmaya çalıyordu. Biden bı yaş küçüktü. Ancak bu Deniz denen şahıs tapusunun bende olduğu biricik sevgilime yavşıyordu.

"Günaydın Emre" dedi Deniz ve sarılmak adına kollarını açtı.

Hayırdır ne bu samimiyet?

Hemen araya girdim ve ben gidip sarıldım Denize.

Şekerli parfüm mü? Bi de bütün şişeyi boşaltmış.

"Günaydın tatlım" dedim gıcık bi sesle. "Emre sarılamıyor. Belinde ufak bi problem oldu"

"Anladım" dedi bana karşı tuttuğu soğuk sesiyle. Emre'ye döndü. "Ayy çok geçmiş olsun Emreciğim. Bir an önce iyileşirsin umarım" dedi.

Emre'ye dönüp öldürücü bi bakış kuşandım. Bunun karşında sadece kafa sallamakla yetindi. Geri Denize dönüm. "Güzelim senin dersin yok mu? Hadi git bak. Hem seneye sınav senen. Gidip çalış hadi" dedim. Bana göz devirdi ve "Sana soracak değilim ya. Hem ne bu kıskaçlık. Yemedim Emreciğimi" dedi ve arkasını dönüp götünü kıvırta kıvırta yürüdü.

Arkasından tam "Ben şimdi sana gösteririm Emreciğimi" diye gidiyordum ki belime dolanan bu çift el buna engel oldu. "Lan! Emre bırak beni. Öldürürüm ben bunu" dedim.

Emre "Boşver güzelim. Sen olduktan sonra başkasına bacak değilim ya. Kendi halinde takılıyo işte velet" dedi.

Tek kaşımı kaldırarak ona döndüm. "He yani ben olmasam başkasına bakacaktın" dedim.

Yazarın anlatımıyla...

​​​​​ Genç adamın bakışlarını "sıçtık" ifadesi kuşanmıştı. Güzeller güzeli sevgilisine bakıyordu. Genç kız ise bir açıklama bekliyordu. En sonunda konuştu genç adam.

"Saçmalama Derin. Sen olmasanda kimseye bakmazdım ben." dedi.

"Aferin adam ol böyle" dedi genç kız.

Kısık sesli bi kahkaha attı genç adam.

...

İçeriye girip boş bi sınıf buldular hep birlikte oturdular ve sohbet etmeye başladılar. Hocaların uyarması ile hepsi kendi sınıflarına dağıldı ve karneleri aldılar.

Karnelerini alan gençler okuldan çıktılar. Arabalara doluşup Sapancaya doğru yol almaya başladılar.

Güzle bı tatil onları bekliyordu.

___________

Kestikkk.

Umarım beğenirsiniz çünkü ben çok beğenmedim. Çok içime sinmedi. Biraz geçiş bölümü gibi oldu.

​​​​​Oy ve yorum atarsanız sevinirim.

Kendinize iyi bakın.

Sizi seviyorum.

Bayy...

Loading...
0%