Yeni Üyelik
25.
Bölüm

24. Bölüm

@girayinafyonsurubu

2 araba gitme kararı almıştık. Ege'nin arabasında Ege, Ela, Arkın ve ben vardım.

Emre'nin arabasında ise Emre, Efe ve Miray vardı.

Emre, Efe ve Mirayın gözünün önünde olmasını istediği için onları kendi arabasına almıştı. Miray her ne kadar itiraz etsede abisine kabul ettirememiş ve bana gelmişti. Bende oyun oynayayım derken kendimi yakmıştım.

Arabalara binerken...

"Ya abi ne olur?" diye kıvrandı abisinin karşısında Miray. Emre ise "Hayır Miray. Benimle geliyorsunuz" dedi. Miray göz devirerek yanıma geldi ve kulağıma yaklaştı. "Derin hallet hadi şu işi ya" dedi yalvaran gözlerle.

Kafa salladım. "Tamam o iş bende" dedim. Bana "Aslan yengem ve. En sevdiğim yengem sensin" dedi. Ona dönüp öldürücü bi bakış attım. "Başka yengen mi vardı Miraycığım?" diye sordum.

"Y-yok yengeciğim" dedi. "Ağzımdan kaçtı" Alayla gülümseyip Emre'nin yanına doğru adımladım.

"Sevgilimm" dedim yumuşak bi sesle. Bakışları bana döndü. "Ne oldu güzelim?" diye sordu. Yavru kedi bakışımı kuşandım. "Hadi şu çocuklara izin ver de beraber gitsinler" dedim.

"E zaten birlikte gidecekler ama benimle birlikte" dedi kollarını göğüsünde birleştirerek.

"Ya Emre," dedim. "Miray artık genç kız ne isterse yapabilir. Bırak gitsinler baş başa. Hem bizde baş başa oluruz" dedim. Büyük oynacaktım az sonra.

Kafasını iki yana salladı. Kesin bi dille "Olmaz" dedi. Kaşlarımı çattım.

"Nasıl olmaz Emre. Konuştuk bunu seninle. Bal gibi de olur" dedim.

Efe ve Mirayın bakışları ikimizin arasında mekik dokuyordu.

"Olmaz Derin. Kardeşimi ve kardeşim dediğim adamı baş başa bırakamam" dedi.

"İyi o zaman, sen eğer Miraygille gitmek istiyorsan onlarla git çünkü ben Elagille gidicem" dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Bileğimin tutulmasıyla Emre'ye doğru dönüm.

"Derin saçmalama güzelim. Hadi binelim şu arabaya basalım gidelim." dedi. Kafamı salladım. "Olmaz ben baş başa gitmek istiyorum" dedim.

"Başka zaman olsa?" diye sordu Emre uzlaşmaya çalışan bi ses tonuyla.

Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Tamam Emre. Sen şimdi git kardeşin ve sevgisiyle. Biz sonra baş başa gideriz" dedimm ve yürümeye başladım ama bu sefer ne bileğimden yakalayan vardı, ne de arkamdan gelen.

Seslenmiyordu bile!

Burada kızdığım kişi kesinlikle Miray veya Efe değildi. Burada tek kızdığım kişi Emreydi. Tamam abiler kıskanç olurdu ama bu kadar da değil yani

Senin abilerin...

Onları karıştırma!

Miray da gelip bizim arabaya bindi. O da sinirli görünüyordu.

...

Günümüz...

Ve sonuç buydu. Emre'ye tek kelime bile etmemiştim. Mola vermek için duracağımız zaman çantamdan cüzdanımı aldım ve Arkını uyandırdım. "Ben inmicem" diyip geri uyuyan öküz kardeşime bu daha dokunmadım.

Durduğumuzda dördümüz arabadan indik. Emregilde hemen yanımıza durmuşlardı. Onlarda hemen arabadan indiler.

Emre gelip elimi tuttu. Yok ya derecesine elimi çektim ve hızlı hızlı yürümeye başladım.

Çok beklerdi.

Ben hızlı hızlı yürürken yanıma Ela ve Miray geldi. Miray bana dönüp "Bana kızmadın değil mi?" diye sordu. Hemen ona dönüm.

"Hayır güzelim saçmalama. Ben abine kızdım sadece" dedim ve gülümsedim bana gülümsedi. Sabahtan beri bişey yemediğimiz için gidip tost ve ayran aldık. Emre gene dibinde bitmişti.

"Güzelim hadi konuşalım biraz" dedi. Omuz silktim. "Hayır Emre. Sen gidip Efeciğinle konuşabilirsin. Malum birlikte gidiyorsunuz. Baş başa" derken baş başa kelimesini bastırmıştım.

"Ya ne alakası var güzelim. Hadi gel konuşalım biraz" dedi. Tekrar omuz silktim. "Git başımdan Emre. Ben Miraycığım ve Elacığımın yanına gidiyorum" dedim ve elimdeki tost ve ayranla ilerlemeye başladım.

Belime dolanan el beni kendine çekti ve ayaklarımı yerden kesti. Allah'tan ayran paketliydi.

"Emre ne yapıyorsun!?" dedim hafif bağırarak.

"Ne ne yapıyorum. Sevgilimle barışmaya çalışıyorum" dedi.

İlerlemeye başladı. Kendi arabasına doğru ilerledi. Herkes dışarıya çıkmıştı. Efe ve Miray seslendi "Bana bakın eğer yakınlaştığınızı görürsem ikinizi de öldürürüm" dedi ve ekledi "Siz gidin önden biz yetişiriz size" dedi. Beni yolcu koltuğunu oturttu.

Ahh benim duman gözlüm...

​​​​​Arabanın etrafından dolanıp sürücü koltuğuna attı kendini. Yanıma binip ayranımı çalkalayıp açtı. Ve dudaklarıma doğru uzattı. Dudaklarımı aralayıp içtim ayranı. Daha sonra yeterince içtiğime kanat getirip bu sefer tostu ağzıma tıktı. Onu da çiğnedim. En sonunda boğuk bi sesle "Ne yapıyorsun Emre?" diye sordum şaşkın bi sesle.

"Yemezsin sen şimdi. Bende işimi garantiye alıyorum güzelim" dedi. Dudaklarım iki yana kıvrıldı.

Benim gülümsediğimi görüp o da gülümsedi. Daha sonra konuşmaya başladı. "Özür dilerim güzelim. Bazen kıskançlık krizlerin tutuyor. Biliyorsun Mirayın üstüne ne kadar düştüğümü. Kardeşim dediğim bu insandan bile kıskanıyorum onu. Çok özür dilerim. Seni üzmek istememiştim." dedi.

Yerim ben bunu has

Dudaklarımı dişledim gülerken. Ardından " Blöf yapacaktım aslında ama sonra sen geri adım atmayınca bende atmadım. Bende özür dilerim. Büyüttüm biraz" dedim. Tebessüm etti ve yaklaşıp alnıma bı öpücük kondurdu.

...

Arabayı evin önüne park ettik. Buradaki bungalovlar site halindeydi. Her evin kendi havuzu vardı. Arabadan inip valilerimizi alık ve eve doğru yürüdük. Çantamdan anahtarı çıkardım. Ve kapıyı açtım. Hemen üst kata koştum. Üst odada 3 tane oda vardı ve bunlardan biri baya büyüktü ayrıca full camla kaplıydı ve manzarası müthişti.

Odaya girdim arkamdan Emre de girdiğinde hemen kapıyı kapatıp kitledim. Kapı çaldı. Daha doğrusu yumruklandı.

"Ya Derin! Bu oda benimdi aç şu kapıyı!" diye bağırdı kapı arkasındaki Arkın.

"Yok ya. Bizim bu oda" dedim. "Bizim derken?" dedi ve devam etti. "Derin sakın aklımdan geçeni yapmış olma"

"Çok geç yaptım bile" dedim ve kahkaha attım.

Ofladıktan sonra adım sesleri geldi. Gitmişti sanırım. Emre ile birlikte odaya yerleştik. Ardından üzerimizi değiştirdik.

Aşağıya indik. Ege ve Elayı market alışverişine yolladık. Onalr gittikten sonra ilk önce evi temizledik, daha sonra erkekler mangalı hazırlamaya başladı. Bu sırada Ege ve Ela gelmişti. Onlar mangalı yaparken biz kızlarda salataları yapıyorduk.

Sofrayı kurduk. Daha sonra güzel bi ziyafet yaptık.

Bol kahkahalı bi yemek yedikten sonra etrafı toparladık ve biraz sohbet ettik. Ardından havuza girme kararı aldık. Yukarı çıkıp mayolarımızı giydik. Aşağıya indik. Dışarıya çıktığımda bedenim soğuktan üpermişti. Girmeme kararı aldıktan sonra tam eve doğru ilerleyecekken bacalarıma ve belime bi kol dolandı ve ayaklarımı yerden kesti.

Emre beni kucağına aldıktan sonra hızlı adımlarla havuza doğru ilerledi. Dilim tutulmuştu. Karın kasları fazla iyidi sanki ha?

Ben konuşamadan Emreyle birlikte kendimi suda bulmuştum.

Geri su yüzeyine çıktığımda Emre'nin çoktan çıktığını gördüm. Diğerleri daha gelmemişti. İkimiz baş başa havuzdaydık.

Bana doğru yaklaştı. Elleri ile yüzümü kavradı. "Derin" diye mırıldandı. "Emre" diye mırıldandım karşılık vererek.

Nefesim hızlanmıştı. Kalbim deli gibi çarpıyordu.

Yüzümü kavradığı eli çeneme doğru kaydı. Eli ile çenemin altından destek verdi ve dudaklarıma yaklaşıp minik bi öpücük kondurup geri çekildi.

Gözlerim kapalıyken yavaşça geri açtım. Onunda gözleri kapalıydı. Bu sefer ben dudağına bı öpücük kondurup geri çekildim. Kaşlarını çattı. Güldüm bu haline.

Kaşları tekrar eski halini aldığında bana doğru yaklaştı. Dudakları dudaklarımı buldu. Ellerini yüzümden çekip belime sardı. Benim ellerim ise onun yüzünü buldu...

________

Kestikkk

Günün ikici bölümünü attığım için beni bi tebrik edebilir misiniz? Ksnckdbcndnd

Neysee... Umarım bölümü beğenirsiniz.

Oy ve yorum atarsanız sevinirim (bu konuda yüzümü hiç kara çıkarmadınız teşekkür ederim mm güzle okurlarım)

​​​​​Kendinize iyi bakın.

Sizi seviyorum.

Bayy.

Loading...
0%