@girayinafyonsurubu
|
Hello güzellerim. İyi misiniz? Bu bölüm için bol bol oy istiyorum. Hepinizi çok seviyorum. Kendinize iyi bakın. Şarkı: Dktt- Neyin Nesi İyi okumalar ________ Son kez masaya bakıp anneme döndüm. "Güzel oldu de mi?" diye sordum. "Çok güzel oldu annem." dedi annem ve yanağımı öptü. Ardından götüma bı şaplak attı. "Hadi sende hazırlan 1 saat kaldı." dedi Kafa sallayıp koşarak odama çıktım. İlk önce duşa girdim. Çıktıktan sonra saçlarımı kendi haline bırakıp üstümü giyindim. Bebe mavisi, ince askılı elbisemi alıp üstüme geçirdim. Ufak bi makyaj yaptıktan sonra saçlarımı yaptım. Aşağıya inip abilerimin odalarına tek tek girme kararı aldım. İlk önce Kaya abimin yanına gittim. Kapısını dan açtığımda İrem abla yatakta oturuyordu. Abim ise tişörtünü düzeltiyordu. Abim beni gördüğünde kaşlarını çattı. Bi tık sinirliydi. "Abicim yeter bu kadar şaka hadi üstünü değiştir. Birlikte film izleyelim" dedi. Göz devridim. "Abi şaka falan yapmıyorum. Hem babam karışmıyor. Sana ne oluyo?" dedim bende. Ofladı. İrem abla abimin koluna bı şamar indirdi. "Saçmalama Kaya. Kızım erkek arkadaşı olabilir. Sende benim nişanlımsın ona bakarsan" dedi İrem abla. Ona öpücük attım. Onda bana geri öpücük attığında abim bı daha ofladı. İrem abla gene vurdu abime. İrem ablanın telefonu çaldı ardından. İrem abla aramayı cevapladı. Sanırım Asel arıyordu. Biraz konuştuktan sonra İrem abla telefonu kapattı. Bana doğru döndü. "Asel annemgille kavga etmiş. Bu gece bize katılsa olur mu?" diye sordu. Sertçe yutkundum. Ben cevap vermeden abim konuştu. "Katılsın tabi canım sorun yok" dedi. Öfkemi gizlemeye çalışarak "Gelsin tabi" dedim ve odadan çıktım. Tamam sakinim. Bişey olmayacak. Bugün çok güzel geçecek. Demir abimin yanına gitmekten vazgeçtim. Salona geçip babamın yanına oturdum. Babam beni kolunun altına aldı. Biraz suratı asıktı. "Çok kızdın mı baba?" diye sordum. Babam kafasını bana doğru çevirdi. "Hani ilk ve tek aşkın ben olacaktım?" diye sordu. Güldüm bu dediğine. "Emre benim ilk aşkım olabilir ama sen sonsuza dek aşkımsın babacığım" dedim. Burnumu iki parmağıyla kıstırdı. "Hadi kız ordan" dedi. İkimizde gülerken başımı omzuna doğru yasladı. "Benim kızım büyümüşte arkadaşını bize mi davet etmiş" dedi. Biraz daha sohbet ettiğimizde kapı çaldı. Koşarak kapıya geçtim. Herkes gelip kapıya toplandı. Kapıyı açtığımda karşımda göründüğüm Asel bütün sinirlerimi alt üst etmeyi başarmıştı. "Beni bu kadar çok mu seviyordunuz ya?" dedi gıcık bi sesle. He he dercesine geçiştirdim onu. Annemgille sarıldıktan sonra biz hala kapıda dikilirken kapı çaldı. Herkes hazır olduktan sorna kapıyı açtım. Siyah kumaş pantalon siyah gömlek ve elinde çiçeklerle Emre karşımdaydı. Kendimi istemede gibi hissetmem normal mi? Elinde iki buket çiçekle kapıda dikilen Emre'yi içeriye davet ettim. Abisinin boyundan gözükmeyen Miray ise arkada kalmıştı. Ona kocaman gülümseyip sıkıca sarıldım. "Hoşgeldin güzelim" dedim. "Hoşbuldum" dedi. Emre ilk önce annemgille tanışmıştı. Anneme en sevdiği çiçek olan papatyayı uzattığında annem "Çok teşekkür ederim yavrum" demişti. Papatyalara gülümseyerek bakan annem " Benimde en sevdiğim çiçektir papatya" diye ekledi. Emre gülerek başını salladı. "Biliyorum efendim" dedi. Annem gülümsedi Emre'ye daha sonra ise kaşlarını çattı. "Efendim ne çocuğum. Seren teyze de bana lütfen" dedi. Yerim ben bu kadını ya. "Nasıl isterseniz" dedi Emre ve babamın elini öptü. Babam babacan bi tavırla Emre'nin omzuna vurdu. "Hoşgeldin" dedi. "Hoşbuldum" dedi Emre. " Banada Ferhat amca diyebilirsin oğlum" dedi babam. Emre gene gülerek başını salladı. Amma da gülüyo bugün Ailemi benden çok severse kıyameti koparırım. Emre Aseli görmezden gelip abimgile baktı. Allah'tan abilerim bı sorun çıkarmadı. Sadece biraz ters baktılar ve tokalaştılar. Biraz... Emre'nin Arkına gelince derin bi nefes verdiğini gördüm. Bu haline gülüp annem ve babama baktım. Onlara döndüğüm gibi göz göze geldik. Annemin gözleri mi dolmuştu? Babam bana öpücük gönderdiğine bende geri ona öpücük attım. Selamlaşma faslı nihayet bittiğinde herkes içeriye geçti. Ben ve Emre hariç. Elindeki gül buketini bana doğru uzattı. Kırmızı gül... En sevdiğim... "Kaynakların sağlam demek?" dedim sorarcasına. Ellerini belime yerleştirdi. "Ela sağolsun" dedi. Ağız dolusu bu kahkaha attım. Çok sesli güldüğüm için elimi hemen ağzıma götürdüm. Gülmem durunca "Teşekkür ederim Emre bey" dedim. Serseri bi gülüş takındı. "Ne demek Derin hanım. Büyük bi zevkti" diyip dudaklarıma ufak bi öpücük kondurup geri çekildi. "Hadi içeriye geçelim. Çok beklettik." dedim birlikte salona doğru yürüdük. İçeriye girdiğinizde herkes bize bakıyordu. Emre üçlü koltuğa doğru ilerlerken onu takip ettim. Tam yanına oturcakken Demir abimin oturmasıyla bende Mirayın yanına doğru ilerledim. Annem "Ee nasılsınız?" diye sordu Eme ve Miray a hitaben. Emre "İyiyiz valla Seren teyze. Siz nasılsınız?" diye sordu. "İyiyiz bizde." diye cevapladı annem. Ortada koyu bi sohbet dönerken ayağa kalkıp mutfağa doğru yürüdüm. Bir iki dakika sonra annem geldi. "Maşallah pek yakışıklı, ahlaklı. Bi de müslüman. Benim onayımı aldı valla Derin. Sen kaçırma bu çocuğu. Tabi gerçekten seviyorsan" dedi annem. Müslüman detayı. Anneme "sen iflah olamazsın" bakışı attım ve yanağına bi öpücük kondurdum. Geri çekilip gözlerine baktım. "Çok seviyorum anne" dedim. "Kendimi yanında o kadar iyi hissediyorum ki. Bana güven veriyor" Annemin dolu gözleriyle bana bakarken konuştu "Hadi söyle de masaya geçsinler" dedi. Kafa sallayıp mutfaktan çıktım ve salona doğru yürüdüm. "Hadi masaya geçin. Yemekleri getiriyoruz bizde" dedim. Tam geri gidecekken Emre'nin sesini duydum. "Derin bana lavaboyu gösterebilir misin güzelim?" Kafamı Emre'ye doğru çevirdim. "Tabii. Gel" dedim ve ilerlemeye başladım. Onu üst kattaki lavaboya götürmem sadece zaman kazanmak içindi. "Burası" dedim. Girmeden önce ben kapının pervazına doğru yasladı. Gri hareleri parlarken dudkleindaki gülümsede gezindi gözlerim. Başını eğip dudaklarıma yaklaştı. Fısıltıyla "Çok seviyorum seni" dedikten sonra dudaklarıma bi öpücük kondurdu. Ardından lavaboya girdi ve ellerini yıkamaya başladı. Ben donmuş gibi kalırken suyun sesi geliyordu. Kendime gelip odama doğru yürüdüm. Makyaj masamdaki aynaya baktığımda küçük bi öpücüğün bile ruhumu hafifte olsa dağıttığını gördüm. Hemen taşan yerleri silip tekrar sürdüm ruju. Tek planım Emre'ye yakalanmadan aşağıya inmekti. Merdivenlere gelmişken bu çift kol dolandı belime. Beni yukarıya doğru kaldırdı ve aşağıya inmeye başladı. Ben şaşkınlıktan tek kelime bile edemezken bitmişti merdivenler. Koşar adımlarla mutfağa kaçtım. Arkmadan duyduğum kısık sesli bi kahkaha oldu. ... Yemek faslı bittiğinde Asel daha hiç bişey yapmamıştı. Umarım da yapmazdı. "Kaç yaşındaydın sen Emre?" diye sordu babam. "19 Ferhat amca" dedi Emre. Okulda esip gürleyen. Bütün kızların dilinde olan, kavgalara karışan Emre babamın önünde süt dökmüş kediye dönüyordu. Annem "Annem baban da gelseydi keşke" dedi. Büyük pot kırmıştı ama bilmiyordu. Emre yutkundu. Miray başını eğdi. Emre daha da dikleşti yerinde. "Maalesef. Annemi biz küçükken kaybettik. Babam da uzun süredir yurtdışında. Gelmez büyük ihtimalle" dedi. Annem dudaklarını ıslattı. "Özür dilerim evladım. Bilmiyordum. Başınız sağolsun" dedi. Miray ve Emre aynı anda "Sağolun" dedi. Ortamdaki gergin havayı dağıtmak için ayağa kalktım. "Kimler tiramisu ister?" diye sordum. Herkes gülerek bana baktı. Bi kişi hariç. "Hemen getiriyorum" diyip yürümeye başladım. Emre "Yardım edeyim mi?" diye sordu. "Tabiki edeceksin gel buraya" dedim annemin "misafir o niye hizmet ettiriyorsun?" bakışını görmezden gelerek. Emre gülerek ayağa kalktı. Birlikte mutfağa doğru gittik. Dolaptaki pasta standını aldım ve kapağını açıp tiramisuyu dilimlemeye başladım. Emre'ye baktığımda beni seyrediyordu. "Şuradan tabakları verebilir misin?" diye sordum. Kafasını sallayıp tabakları getirdi. "Çok güzel görünüyor" dedi. "Ee kim yaptı sanıyorsun?" diye sordum. "Ben senden bahsetmiştim ama" dedi ve güldü. Parmak ucuma kalkıp yanağına bi öpücük kondurdum. Bizim bu anımızı tabiki biri bozacaktı. Ama hayır bilemediniz abilerimden biri değil. Bu kişi Aselin ta kendisiydi. "Emre bana su verebilir misin?" diye sordu. Ev sahibi benim. Ne diye Emre veriyorsa. Emre Aseli umursamadan bana baktı. Ben Asele doğru dönüm. "Ben vereyim" dedim. "Sen tiramisu koyuyorsundur diye sana söylememiştim." dedi. "Cık" dedim dilimi damağıma vurarak. "Yok Emre'yi öpüyordum ben." Göz devirdi. Bu bardak alıp artırıcıdan su doldurdum ve Asele uzattım. Alıp suyu içti ve mutfaktan çıkıp gitti. ... Tatlılarımzı yemiştik. Saatin 22.30 olmasıyla birlikte Emregil ayarlanmıştı. Sülalecek kapıya doğru gittik. Emre ve Miray herkesle vedalaştıktan sonra Emre bana döndü. Tekrar sarıldı ve kafamın üstüne bi öpücük kondurdu. "Yarın görüşürüz güzelim." dedi. "Seni sabah alayım mı?" diye sordu. "Olur sevgilim." dedim aptal aptal sırıtırken. "Tamam. 8.30 gibi gelmiş olurum" dedi. Kafa sallayıp onayladım onu. Bi daha sarıldığımızda kıskanç gözlerle karşılaştım. Asel gözlerinden alev çıkacak gibi bakıyordu bize. Hiç bişey yapmadan çektim gözlerimi üzerinden. Mirayla da bi kere daha sarıldığımızda hafta sonu bize gelmesi için sözleşmiştik. _______________ Kestikkk Umarım beğenirsiniz. Günün ikinci bölümünü atıyorum. Bol bol yorum ve oy istiyorum. Kendinize iyi bakın ve dikkatli olun. Sizi seviyorum. Bayy. |
0% |