Açelya Atalav

Çakırla dün gece doyasıya dans etmiş sonra ise eve gelmiştik.

O kadar mutluydumki.

Barlas hakkında hiç konuşmamıştık. Belki de zamanı değildi. Ama en kısa sürede bunu da halletmemiz lazımdı.

Şirkette çok falza iş birikmişti. Bugün gitmem lazımdı. Belki gece yarısı çıkardım, belki de sabahlardım. Halka küpemi de takıp sandalyeden kalktım. İçeriye doğru yürümeye başladım. Topuklularımın çıkardığı o tok sesi çok seviyordum. Bazen o kadar çok kaptırıyordum ki, kendimi podyumda sanıyordum.

Tamam bunu herkes yapıyordu değil mi?

Mutfağa girdim ve herkese elimden geldiğince birer sandviç yaptım. Hepsinin sandviçini hazırlarken arkamdan belime birer kol dolandı, beni ve kendisini hafifçe sallamaya başladı. Ellerimi Çakır'ın soğuk ellerinin üstüne koydum. Benimkinin aksine eli sürekli soğuktu. Ve bu çok hoşuma gidiyordu.

Ellerini tutup belimden çektim ve ona doğru döndüm. Aramızdaki boy farkından dolayı ben biraz kafamı kaldırdım, o ise başını biraz eğdi. Artık burunlarımız birbirine değiyordu.

Tam dudağına küçük bi öpücük bırakacaktım ki içeriye Aren girdi.

Baş düşmanım sanki.

"Günaydın ablam kılığındaki kadın ve mafya kılıklı herif" dedi. Aren bize arada bir böyle sesleniyordu. Bizde artık garipsemiyorduk.

Bizde ona günaydın diyip masaya geçtik. Yağız daha kalkmamıştı. O genelde 12 de kalkardı. Ve şirkete arada 1 gelirdi.

"Senin bugün dersin var mı?" diye sordum Arene.

"Var ama hiç gidesim yok, gitmesem mi ki?" diye düşündü kendi kendine.

"Devamsızlık hakkın var mı?" diye sordum.

Kafa salaldı. "Var" dedi.

"Bence gitme. Zaten istemeyerek gidersen hiç bişey anlamazsın." dedim.

Biliyorum harika bi ablayım.

"Bence de gitmeyeyim. Siz ne yapacaksınız?" diye sordu.

Çakır "Bilmem" dedi ve omuz silkti. Ben " Şirkete gitmem lazım, bi kaç işimi halletmem lazım." dedim ve devam ettim. Çakıra döndüm. "İstersen sende gel sevgilim. Ordan sonra da birlikte senin evine geçeriz Çarşamba günü olan temizliği bugün hallederiz. Yarında eşya bakarız" dedim heyecanla.

Bu halime tebessüm etti. "Olur sevgilim." dedi.

Aren "Sevgilim mi? Ne sevgilisi. Hani sevgili değildiniz siz? Neden öyle sesleniyorsunuz. Neden babama yalan söylediniz? Bu seferde babamgil Çakır'ın senin sevgilin olduğunu düğünde mi öğrenecek?" diye sorularını sıraladı.

"Saçmalama Aren, düğünde nasıl öğrensinler. Onun öncesinde isteme, nişan, kına falan var yani." dedim.

Bana ağzı açık bi şekilde baktı. Çakır " Zaten sizin evdeyken sevgili değildikki akşamına olduk." dedi. Ona hak vererek kafa salladım.

Aren bunun üzerine bişey demedi.

Aman demesindi zaten.

...

Ofiste ki işlerimi halletmiştim. Şimdi de Çakırla beraber arabaya doğru yürüyorduk. Onun yeni evine gidecektik ve orayı temizleyecektık.

Arabaya binip yola çıktık. Yaklaşık 10 dakika sonra eve varmıştık. Evin önüne gelip bende olan anahtarla kapıyı açtım. Eve girdik. O kadar tozluyduki normalde öksürmeyen ben bile bol bol öksürmüştüm.

"Nereden başlıyoruz?" diye sordu Çakır.

"Bence mutfaktan başlayayım" dedim. "Olur sevgilim, ben gidip arabadan temizlik malzemelerini alayım." dedi. Ona kafa salladım ve etrafta gezinmeye başladım. Yani çokta büyük değildi ama güzeldi.

Külliyen yalan. Umarım yere düşüp bayılmazdım burayı temizlerken.

Çakır geri geldiğinde elime hemen annemin vazgecilmezi çamaşır suyunu aldım. Kovaya döktüm birazda su koydum. Çek pası alıp yerleri silmeye başladım. Biraz sildikten sorna sıkıldığımı fark ettim ve şarkı aramaya koyuldum.

Yaklaşık 5 dakika boyunca şarkı aradım ve en sonunda Son Feci Bisiklet- Bu kız açtım. Götümü kıvırta kıvırta oynarken geriye doğru gidiyordum. Sonra bişey çarptım. Yerde ıslak olduğu için kaydım tam düşüyordumki çarptığını şey yani Çakır beni tuttu.

Bu sahne cidden gerçekten gerçekleşiyor muydu ya?

Ben onun yeşillerine odaklanmışken o bana bakıyordu. Bana doğru daha çok eğildi. Eğildi eğildi eğildi.

Hepsi bunun boyu yüzünden.

Çok şükürki o gereğinden fazla pembemsi olan, ilk gördüğümden beri öpmek için çıldırdığım dudakları ile dudaklarım buluştu. Beni anı bi hareketle kaldırdı, duvara yasladı ve daha sert öpmeye başladı. Dudakları çok haz vericiydi.

Nefemiz kesilene kadar öpüştük. Bi süre sonra ayrıldık. Çakır "Şurada zaman durabilir mi lütfen?" diye mırıldandı. Benim elim Çakırın gömleğinin düğmelerine doğru giderken kapı çaldı.

Evet, kapı çaldı.

Birbirimizden tamamen ayrıldık. Çakır ağız dolusu bi kaç küfür savurdu.

Ondan ayrıldım. Kapıya doğru gittim. Açtığımda artık görmekten bıktığım o simayi gördüm.

Barlasa bıkkınlık dolu bi bakış attım. "Yeter amına koyduğum. Nasıl beni her seferinde bulmayı başarıyorsun bilmiyorum ama bı siktir git artık. Bi daha da sakın karşıma çıkma" dedim ve bişey demesine izin vermeden kapıyı suratına çarptım.

Çakır'ın yanına geri döndüm. Bi kaç şey sordu bana ve kaldığımız yerden devam ettik

Bende saatler sonra bayılmıştım.

Ama ben demiştim ben bu evi temizleyemem bayılırım diye.

Hayatım sen evi değil başka yerleri temizledim.

Sus ahlaksız sus.

__________________

KESTİKK

Uzun zamandır atmıyordum çünkü okulum başlamıştı. Bu yüzden sizden çok özür diliyorum. En kısa sürede bölüm atmaya calisicam. Finale doğru gidiyoruz artık.

Kendinize iyi bakın

Sizi seviyorum

Bayy