Lanet alarmı kapatmak için elimi uzattım ama hiç uyumamıştım.

Çünkü bu salak kafam profili tamamen unutmuştu ve ben sevdiğim çocuğa rezil olmuştum.

Ama bunun iyi bir yanı vardı. O ise dün ben bi daha yüzümü göreme dedikten sonra bana tövbe de demesiydi.

Acaba bana karşı birşeyler hissediyormuydu?

Bence ediyo

Ama hissetse belli etmez miydi?

Sen niye bu zamana kadar belli etmedin?

Bilmem.

Daha fazla kafama takmama kararı aldım ve yataktan kalktım. Okul formamı giydim. Saçımı ve makyajımı yaptım.

Yine mükemmeldim.

Çünkü ben Açelya Atalavdım.

Odamdan çıktım ve 5 numara; Arenle karşılaştım. Diş fırçası hala ağzında, okul gömleğinin düğmeleri yanlış iliklenmiş, ayakta uyuyark karşımda duruyordu.

"5 numara" diye bağırdım birden. Bağırmamla birlikte yerinden sıçradı, sıçramasıyla diş fırçası boğazına kaçtı gibi bişey oldu ve öksürmeye başladı. İyi bi abla olarak yanına bittim ve var gücümle sırtına vurdum.

Öksürmesi durunca bana bagırmaya başladı. " 3 numara napıyosun?" diye bağırdı ve ekledi." Boğularak ölmesem bile senin yüzünden ölüyordum." diye sitem etti ve aşağıya indi.

Cık cıkladım. Zaten iyilik yapanda kabahat.

Aşağıya indiğimde pek sevgili aile üyelerimi gördüm.

Babam gazetesini almış herşeyden bağımsız onu okuyor bi yandan da çay içiyordu. Annem Arenin ağzına yaptığı ballı ekmekten tıkıyor, Aren ise "Yeter, yeter" diye homurdanmaya çalışıyordu. İkizim Yağız her zamanki gibi Demir abimi sinirlendiriyodu. Demir abim ise Yağıza zeytin atıyodu. Karan abim bi psikopat gibi sessizce kalhvaltısını yapıyordu.

Yada en normalimiz.o olduğu için bana psikopatça geliyordu.

Atalav evinde yine normal bi gündü.

Gülümseyip yerime oturdum ve ayaklarımı sallayarak kahvaltı yaptım. Ardından herkesi öpüp evden çıktım. Aren ve Yağız beni arabada bekliyorlardı.

Arabaya bindim ve son ses müzik açtım. Bağıraz çağıra söyledikten sonra okula varmıştık.

Arabadan indikten sonra okula doğru yürümeye başladım. Aren ve Yağız arkamdan geliyolardı. Yağıza ve Arene döndüm.

"Ben kantine gidiyorum, gelicek misiniz?" diye sordum. Yağız yetiştirmesi gereken bi ödevi olduğunu söyleyerek sınıfa gitti. Aren ise ona çikolata ısmarlamam için beni daralıyodu.

Bi tane masaya geçip oturdum.

"Ya 3 numara lütfen" diye devam ediyodu.

"5 numara harçlığını bu sabah aldın gidip kendi paranla al"

"Ama kendi paranla aldığınla beleşe yediğin aynı olmuyo" dedi.

Haklıydı.

"Bana sana çikolata ısmarlamam için bi sebep söyle"

"Çünkü ben sınav senemdeyim ve denemem var o yüzden alabilirsin"

Evimizin 5 numarası bu sene lgsye giriyodu. Kendisi her ne kadar ben okumicam beni sanayiye verin desede ondan iyi bi performans bekliyoduk.

Cebimden 20 tl çıkarıp uzattım. "Al şunu şimdi git" dedim.

O sırada gözüme Nil takıldı. Kendisi teyzemin kızıydı çok samimi değildik ama kötü de değildik. Kendisi benden 2 yaş küçüktü.

Karşısında 11. sınıflardan bi çocuk oturuyodu. Hemen onları izlemeye koyuldum. Nil flörtöz bi kızdı. Ve Allah var çokta güzeldi. Kumral saçları ile oynuyor. Karşı tarfa çapkın bi gülümseme atıyordu.

Masa da bi hareketlilik hissettim ama Arendir diye geçirip pek takmadım ve izlemeye devam ettim.

Aren elini gözümün önünde sallarken eline vurdum. "5 numara aldım işte çikolatanı, hadi defol git" dedim.

Bu sefer saçımdan ufak bi tutam çekilmişti ama pak umursamamıştım. Sonuçta ben 2 abi 1 ikiz ve 1 tane erkek kardeş ile büyümüştüm.

Ayrıca Aren ergen bi mal olduğu için onu pek takmıyorum.

Gene saçımı çekince ona dönemden elinin üstünü çimdikledim. "Ya Aren daha ne istiyon hadi siktir git artık" diye sitem ettim. Abilerim beni karşı cins benle iletişim kurduğunda onları göndermem için beni küfürle büyütmüşlerdi. Ama onlara karşı da kullanacağımı hiç düşünmemişlerdi.

Nil in flörtöz tavırlarını izlerken aklıma Barlas geldi. Acaba onunlada böyle olabilir miydik?

Bu sefer Arenin, yani Aren sandığım kişinin "Kızım baksana bana" demesiyle durdum. Sesi beynimde çınlıyordu. Bendenimi ona döndürdüğümde gördüğüm manzara ile yutkundum.

Barlas Valkan Acar tüm karizması ile karşımdaydı.

Hayır Açelya bu kadar çabuk teslim olma

Ama zaten anonim olduğumu biliyo.

Olsun, ona muhtaçmış gibi görünmene gerek yok.

Benim kimseye ihtiyaçım yok.

Ailen dışında.

Ailem dışında.

Hemen masadan kalktım. " Hadi selametle " dedim ve el sallayarak yürümeye başladım. Kolları bileğimi bulunca durdum. "Ne istiyorsun Valkan?" diye sordum.

"Konuşalım Açelya" dedi.

"Konuşacak bişey mi vardı ya?" diye sordum ve bileğimi kolundan kurtarıp sınıfa doğru koştum.

Anonim olarak yazdığım için pişman mıydım? Hayır. Yine olsa hine yapar mıydım? Kesinlikle evet.

O zaman neden kaçıyorsun.

Eğlence olduğu için.

Hep ben mi sürüneyim. Azıcıkta Barlas sürünsün.

Hem ben mesajda da demiştim sürün Barlas diye.

Bananeydi canım.

________________

Zilin çalmasıyla sınıftaki herkes ayaklandı ve yemekhaneye doğru yol almaya başladı. Yanımda oturan Denizi dürttüm.

Deniz benim çocukluk arkadaşımdı. Bu yaşımıza kadar hep aynı okullarda okumuştuk ve birbirimizden bi gizlimiz saklımız yoktu. Ben Denize ne kadar yakınsam Yağız da o kadar yakın olduğu için bazıları bizi üçüz sanıyordu.

"Kız kalk hadi, öğle arasına girdik." dedim. Deniz başını kaldırdı ve siyah uzun saçlarını düzeltti.

Sınıfa giren Yağıza "Yemkte ne varmış 4 numara?" diye sordum.

" Nohut ve pilav" diye cevap verdi. Deniz ve ben yüzümüzü buruştururken Yağız da pek memnun görünmüyordu.

"Ee hadi kalkın da kantine gidelim o zaman" dedim. İkisi de başıyla onayladı. Sınıftan çıktığımızda Yağız kolunu omzuma attı. "Geçerken 5 numarayı da alalım." dedi.

Benden önce Deniz "Tamam ama biraz acele edelim. Kurt gibi açım valla" dedi. "Bende" diyerek ona katıldım.

Areni gidip sınıfından aldık ve kantine indik. Yemekte nohut pilav olduğunu gören herkes buraya gelmişti heralde.

Yağız ve Deniz yiyecek bişeyler almaya gittiklerinde Arenle ben bi masaya oturmuştuk. Aren arkadaş grubunu görünce onların yanına gitti. Masada bi hareketlilik hissedince oturan kişiye döndüm. Gene ve gene Barlas Valkan gelmiş ve masaya kurulmuştu.

Allah tan bu sefer döndün, gene rezil olamazdık.

"Ne oldu?" diye sordum. Bana karşı bişeyler hissetmemesii ve konuyu açığa kavuşturmak istemesini anlıyordum. Ama ben onun ağzından beni sevmediğini duymak istemiyordum.

Çünkü 2 yıldır olmayan ilişkime sahip çıkarak kimseye bakmamıştım.

Kendimle gurur duyuyordum.

"Açelya konuşalım lütfen." dedi.

"Valkan ben sana mesajda sürün demedim mi? Kusura bakma ama sözümden dönemem" dedim alayla.

"Valkan senin aksine yemek yemek istiyorum" dedim.

"Ya kızım anlamıyo musun sadece konuşmak istiyorum." dedi. Daha fazla dayanamdım ve kabul ettim.

"Tamam hadi konuşalım" dedim ve yürümeye başladım. Arkamdan gelmediğini hissedince arkamı döndüm ve "Hadi gelmiyo musun? Bekletilmeyi hiç sevmem" dedim.Yüzüme anlamak ister gibi baktı sonra yürümeye başladı.

Yangın merdivenlerine geldiğimizde merdivene oturdum. O da gelip yanıma oturdu.

"Söyle Valkan. Benimle ne konuşmak istiyosun?" diye sordum.

"Hadi ama Açelya seninle ne konuşmak istediğimi biliyosun. Anonim olmak yerine gelip direkt bana yazabilirdin." dedi.

"Sadece eğlenceliydi" dedim.

"Neden anonim oldun peki?"

"Senin gibi aptalların gözünü açmak için" dedim ve devam ettim. "Baya bildiğin anonimden sana yürüdüm ama yaptığın şey gelip beni sorguya çekmek, bak hislerime karşılık beklemiyorum sadece eğlenmek istedim ve yazdım. Ayrıca enişte diye bahsettiğim o öküzde sendin" dedim.

" Hayırsız olan" dedi. Onu onayladım. "Hayırsız olan" dedim ve ayaklandım.

"Sonra görüşürüz Valkan" dedim ve yangın merdivenlerinde onu tek bırakıp gittim.

-----------------------------

KESTİKK

BURDA KESTİM AMA DİĞER BÖLÜM BARLASIN AĞZINDAN OLACAK.

OY ATARSANIZ SEVİNİRİM

KENDİNİZE İYİ BAKIN

SİZİ SEVİYORUM

BAYY